Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Fazilet By: armi Date: 14 Þubat 2010, 14:12:01
FAZÝLET




Güzel ve iyi huy, kiþiyi iyilik yapmaya yönelten duygu, erdem. Zýddý, rezillettir. Dinimiz, müslümanlarýn her türlü görevlerini yerine getirerek olgun ve yüksek bir ahlâka sahip olmalarýný, iyi huylarla ruhlarýný güzelleþtirmelerini istemiþ, reziletten, kötü huy ve alýþkanlýklardan da uzaklaþmalarý emredilmiþtir.

Bilindiði gibi bedenimiz çeþitli hastalýklara yakalanabilmekte ve bu hastalýklar uygun ilâçlarla tedâvi edilmektedir. Ýnsan ruhu da bazý hastalýklara yakalanabilir. Ruhî hastalýklarýn en tesirli ilâcý doðru ve saðlam bilgilere sahip olmak, zihni, evham ve hurâfelerden temizlemektir. Fakat bu yeterli deðildir. Ýnsan ruhunun terbiye edilmesi, öldürücü mânevî hastalýklardan korunabilmesinin bir baþka yolu, onun, güzel ahlâk ve faziletlerle süslenmesidir.

Olgun insan, imkânlarýn elverdiði ölçüde faziletleri nefsinde toplayan insandýr. Mânevî ve rûhî hastalýklar demek olan reziletleri ve kötülükleri alýþkanlýk hâline getirenler, ebedî hayatý kaybederler, hüsrâna ve zarara uðrarlar. Nitekim Cenab-ý Hak:

"Nefsini tertemiz yapýp arýtan, þüphesiz saadete ermiþ, onu kötülüklere gömen ise, elbette ziyana uðramýþtýr" (eþ-Þems, 91/9-10) buyurarak bu noktaya iþaret etmiþtir.

Bütün iþ ve davranýþlarýmýzda orta yolu tutmak fazilet sayýlýr. Fazilet dediðimiz güzel huylarda aþýrýlýk (ifrat); bunlardan yoksunluk (tefrit) ise rezilet sayýlmýþtýr.

Fazilet sahibi insanlar arasýnda daima anlaþma, ülfet ve âhenk görülür. Rezilet sahipleri arasýnda ise hep fitne ve fesat çýkar.

Bütün faziletler güzel iþ ve davranýþlardan ibarettir. Bu sebeple islâm getirdiði prensiplerle müslümanlarý faziletli insanlar yapmaya çalýþmýþ böylece onlardan insanlýða örnek ve önder bir topluluk vücûda getirmek istemiþtir.

Ýslâm nizamý, insanýn hiç bir duygu ve eðilimini yok etmek istememekte; ancak hayatýn bütünüyle ölçülü olmasýný, ifrat ve tefritten kaçýnýlmasý gerektiðini bildirmektedir. Bu sebeple "itidâl" (ölçü sahibi olmak) son derece önem!i kabul edilmiþtir.

Ýslâm cömertliði büyük bir fazilet olarak görür. Fakat cömertliðin, daha doðrusu baþkalarýna vermenin ve harcamanýn fazilet olabilmesi için harcamalardâ itidâle uymak þarttýr. Aksi takdirde bu bir fazilet olmaktân çýkar. Hatta sorumluluk gerektiren bir rezilet olur. Bunun için harcamalar da orta yol tutulur. Yani ne aþýrý bir þekilde, yerli yersiz harcama yapýlýr. Bu da israf´týr. Ne de aþýrý mal sevgisi ile onu harcamaktan çekinilir. Bu da cimrilik´tir. Aksine bu iki durumdan da kaçýnarak malýn Ýslâm´ýn emrettiði þekilde harcanmasýna "cömertlik" denilmiþ ve bu harcamada itidâl olduðu için fazilet sayýlmýþtýr.

Tevâzu da bir fazilettir. Tevâzu alçak gönüllü olmak demektir. Tevâzuda aþýrýya gitmek insaný zillete, aþaðýlýða sürükler. Tevâzu´dan uzaklaþmak ise insaný kibirli olmaya, benliðimizin bu kötü huy tarafýndan sarýlmasýna sebep olur. Þu halde müslüman kiþi davranýþlarýnda itidâl (orta yol) fazilet ve güzel huylarýn, ifrat ve tefrit (aþýrýlýk veya bir þeyin yokluðu) ise rezilet ve kötü huylarýn çýkmasýna sebep olmaktadýr.

Ýslâm ahlâkçýlarý, insan ruhunun bazý temel kuvvetlere sahip olduðunu, bu kuvvetlerin akýl, gazab ve þehvetten meydana geldiðini kabul etmiþler ve bu üç temel kuvvetin fazilet ve reziletlerin ana kaynaðý olduðunu söylemiþlerdir. Bu kuvvetlerin ifrat, tefrit ve itidâl noktalarý ayrý ayrý ele alýnmýþ ve ifrat ve tefritin reziletin; itidâlin ise faziletin esasý olduðunu ifade etmiþlerdir. Böylece "dört fazilet nazariyesi" (Fezâil-i erbaa) ortaya çýkmýþtýr.

Buna göre akýl kuvvetinin ifratý

"cerbeze" (þeytâný düþünce); tefriti budalalýk; itidâli ise hikmet (iyi, güzel, isabetli ve faydalý düþünce)´dir. Gazab kuvvetinin ifratý tehevvür (asýn kýzgýnlýk); tefriti korkaklýk; itidali ise þecaat (cesaret)tir. Þehvet kuvvetinin ifratý fücûr; tefriti cinse karþý soðukluk, itidâli ise iffet´tir. Hikmet, þecâat ve iffet´in bulunduðu yerde de adâlet´in bulunmasý tabiidir. Ýþte bu ruh kuvvetlerinin itidâl durumu (hikmet, þecaat, iffet ve adâlet) faziletleri; ifrat ve tefrit hâli ise reziletleri ortaya çýkarýr. Dolayýsýyla güzel ahlâkýn kaynaðý bu dört fazilet, kötü ahlâkýn kaynaðý da bu faziletlerin ifrat ve tefriti olan reziletlerdir. Bir müslümanýn en önemli ahlâký görevi de ruhunu bu faziletlerle süslemekten ibarettir.


radyobeyan