En'am suresi By: armi Date: 13 Þubat 2010, 13:15:11
EN´ÂM SÛRESÝ
Kur´an-ý Kerîm´in altýncý suresi, Mekke´de bir defada nazil olmuþtur. Ancak; 91, 92, 93 ve 151, 152, 153. ayetlerin Medine´de indiði rivâyet edilir. Surenin bütünü 165 ayet, üçbinelli iki kelime, onikibinikiyüzkýrk harften ibarettir. Fasýlasý; nun, mim, lâm, zâ, râ harfleridir.
En´âm suresinde Allahu Teâlâ, þirki reddederek, tevhid´e, ahirete imana çaðýrýr; bâtýl inançlarý yok eder; temel ahlâk ilkeleri koyar; Hz. Peygamber´e yöneltilen itirazlara cevap verir; Resulullah ve müminleri teselli eder, kâfirlere uyarý ve tehditlerde bulunur, Hz. Ýbrahim (a.s.)´in kýssasýna yer verir; kitap, hüküm ve nübüvvet verilen seçkin kullarý (peygamberleri) zikreder.
Bu sure, Mekke´de inen diðer sureler gibi Allah´a ve Peygamber´e imaný kökleþtiren, tevhîd inancýný aþýlayan, câhiliye devrinden gelen bozuk inanç ve kanaatleri sarsan, insanlarý varlýklar üzerinde düþünmeye çaðýran özelliklere sahiptir. Sure, yüce Allah´a övgü ve hamd ifadeleriyle þöyle baþlar: "Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlýklarý ve aydýnlýðý vareden Allah´a mahsustur. Böyleyken kâfirler hâlâ Rablerine baþkalarýný eþit sayýyorlar. Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O´dur. Tayin edilen bir ecel de O´nun katýndadýr. Sonra bir de þüphe ediyorsunuz. Göklerde ve yerde Allah sadece O´dur. O sizin gizlinizi de açýðýnýzý da ve ne kazanacaðýnýzý da bilir´´ (el-En´âm, 6/1 -3).
Surenin bütününde telkin edilen hususlar þöyle özetlenebilir. Bütün varlýklarý yaratan Allah´týr. Rýzký veren ve mülkün sahibi olan O´dur. Gerçek hükümranlýk, güç ve kudret O´nundur. O, bilinmeyen þeyleri ve sýrlarý bilendir. Geceleri gündüze çevirdiði gibi, gözleri ve kalpleri döndüren de Allah´týr. Bu yüzden, insanlarýn hayatýna hükmedenin de Allahu Teâlâ olmasý gerekir. Yol çizmek, hüküm koymak, helâli ve haramý belirtmek yalnýz O´nun yetkisindedir. Bütün bunlar ilâhlýðýn özelliklerindendir. Yine bütün bunlarý yaratma, rýzýk verme, öldürme, diriltme, fayda veya zarar verme Allah´ýn elindedir. Yerlerin ve göklerin tek ilâhý Allah´týr.
Esmâ binti Yezid´den þöyle dediði nakledilmiþtir: "En´âm sûresi Resulullah´a indiði zaman ben Hz. Peygamber´in devesinin yularýný tutuyordum. Sure bütünü ile indi ve aðýrlýðýndan az kalsýn Hz. Peygamber´in devesinin kemikleri kýrýlacak gibi olmuþtu" (S. Kutup, Fizýlâlý´l-Kur´an, Çev: M. E. Saraç, Ý Hakký Þengüler, Bekir Karlýða, Ýstanbul, V, 45).
Ayetlerde, itikad bozukluðu olanlar uyarýldýktan sonra, eski hallerinde ýsrar ederlerse kötü sonuçla karþýlaþacaklarý bildirilir: "Hak, kendilerine gelince onu yalanladýlar Alaya aldýklarý þeyin haberi yakýnda kendilerine gelecektir Bizim daha önce nice nesilleri helâk ettiðimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediðimiz imkânlarý onlara vermiþtik. Onlara gökten bol bol yaðmur indirmiþ, altlarýndan ýrmaklar akýtmýþtýk Fakat onlarý günahlarýndan dolayý helâk ettik ve kendilerinden sonra baþka bir nesil varettik" (5-6).
Allahu Teâla´nýn gayb âlemini ve sýrlar dünyasýný ihâta ediþi, nefis ve ömürleri bilmesi, karada ve denizde, gece-gündüz, dünya-âhiret, ölüm ve dirim husûsunda hükmedici ve kahredici gücü þöyle ifade edilir: "Gayb´ýn anahtarlarý Allah´ýn katýndadýr Onlarý ancak O bilir. O, karada ve denizde olanlarý bilir. Düþen hiçbir yaprak yoktur ki, Allah onu bilmesin Yerin karanlýklarýnda olan her tane, kuru ve yaþ her þey mutlaka apaçýk bir kitapta kayýtlýdýr."
"Geceleyin sizi öldürür gibi uyutan, gündüzün ne elde ettiðinizi bilen O´dur. Sonra tâyin edilen vâdenin tamamlanmasý için sizi gündüzün diriltir gibi uyandýrýr. Sonra dönüþünüz yine O´nadýr Sonunda O, yaptýklarýnýzý size haber verecektir."
"O, kullarý üzerinde kahredici güce sahiptir. Size koruyucu melekler gönderir. Sonunda sizden birine ölüm geldiði zaman elçilerimiz onun canýný alýrlar ve hiçbir eksiklik yapmazlar" (59-61).
Bitkiler, denizler ve karalarla ilgili düþünmeye sevkeden ayetlerde þöyle buyurulur:
"Taneyi ve çekirdeði yaratan þüphesiz Allah ´týr. Ölüden diriyi ve diriden ölüyü çýkarýr. Ýþte Allah budur O halde nasýl yüz çevirirsiniz?" (95).
"Karanlýðý yarýp tan yerini aðartan, geceyi dinlenme zamaný yapan, güneþi ve ayý bir hesaba göre hareket ettiren O´dur. Ýþte bu, her þeye galip olan ve her þeyi bilen Allah´ýn takdiridir" (96).
"Kara ve denizin karanlýklarýnda yolunuzu bulasýnýz diye sizin için yýldýzlarý yaratan O´dur Þüphesiz biz, bilen bir kavim için ayetleri geniþ bir þekilde açýkladýk" (97).
"Gökten, suyu indiren O´dur. Biz, o su ile her þey için gereken bitkiyi çýkardýk Ondan da yeþillik meydana getirdik" (99).
Bütün bu nimetler üzerinde düþünüp ibret almayan ve uyarýlara kulak asmayanlarýn kýyamet günündeki sýkýntýlarý þöyle ifade edilir:
"Ateþe sürüldükleri zaman; keþke Rabbimizin ayetlerini inkâr etmeyerek, mümin olarak yeniden dünyaya döndürülseydik, dediklerini bir görsen" (27)
"Allah´ýn huzuruna çýkmayý yalanlayanlar, gerçekten hüsrana uðramýþlardýr Kýyâmet günü ansýzýn gelince, onlar günâhlarýný sutlarýna yüklenmiþ olarak þöyle derler: ´Dünyada yaptýðýmýz kusurlardan dolayý yazýklar olsun bize.´ Bakýn yüklendikleri günah ne kötüdür" (31).
Medine´de indiði bildirilen ayetlerde oranýn özelliklerini görmek mümkündür. Çünkü Mekke´de inen ayetlerde inanç ve ahlâk esaslarý aðýrlýkta iken Medine´de inenler hüküm aðýrlýklýdýr. Bir yandan ibâdetler, cihad, aile ve mirasla ilgili, diðer yandan da ceza, muhâkeme usûlü, muâmelât ve devletler arasý iliþkilerle ilgili hükümler burada indi. Çünkü Medine döneminde artýk bu kurallarý uygulayacak bir Ýslâm devleti doðmuþtu.
Þu ayetlerde Medine´de iniþin izleri görülebilir:
"De ki: ´Gelin size Rabbinizin haram kýldýklarýný okuyayým: Allah´a hiçbir þeyi ortak koþmayýn. Ana-babaya iyilik yapan. Fakirlikten dolayý çocuklarýnýzý öldürmeyin; sizi de onlarý da biz rýzýklandýrýrýz. Hayâsýzlýklarýn açýðýna da gizlisine de yaklaþmayýn Haklý olmanýz müstesna Allah´ýn öldürülmesini haram kýldýðý cana kýymayýn. Allah, aklýnýzý kullanasýnýz diye size bunlarý emretti" (151).
"Yetim, rüþdüne erinceye kadar, onun malýna en güzel yolun dýþýnda yaklaþmayýn Ölçüyü ve tartýyý adaletle yapýn. Biz herkesi gücünün yettiði ile mesul tutarýz. Akrabanýz dahi olsa konuþurken adaletli olun. Ve Allah´ýn ahdini yerine getirin. Allah düþünesiniz diye size bunlarý emretti Ýþte benim yolum budur; dosdoðrudur; O´na uyun. Baþka yollara uymayýn ki, sizi Allah´ýn yolundan ayýrmasýn. Allah bunlarý size sakýnasýnýz diye emretti" (152-153).
Sure þu ayetle sona ermektedir: "Verdiði þeylerle sizi imtihan etmesi için sizleri yeryüzünün halifeleri kýlan ve sizi derece bakýmýndan birbirinizden üstün yapan O´dur. þüphesiz ki, Rabbin azâbý sür´atli olandýr O, çok affeden ve çok merhamet edendir" (165).
radyobeyan