Ehli hayvanlar By: armi Date: 12 Þubat 2010, 19:35:06
EHLÎ HAYVANLAR
Cenâb-ý Hakkýn insanlarýn istifâdesi için yarattýðý uysal yaratýlýþlý hayvanlar.
Ehlî hayvanlar, ahýrda, aðýlda ve kümeste beslenen yýrtýcý olmayan hayvanlardýr; etinden, sütünden. Yumurtasýndan deri ve yününden faydalanýlýr; yük taþýma, tarla sürme gibi deðiþik iþlerde kullanýlýr.
"Ehlî hayvan" karþýlýðýnda "yabâný (vahþî, yýrtýcý) hayvan" tâbiri kullanýlýr. Yabâný hayvanlar avlanarak, ehlî hayvanlar ise yetiþtirilsek elde edilir.
Kur´an-ý Kerîm´in birçok âyetinde ehlî hayvanlardan söz edilmiþ, bu hayvanlarýn, Allah´ýn insanlara nimeti olduðu hatýrlatýlarak, þükretmeleri istenmiþtir: "Bütün çiftleri yaratan ve size bineceðiniz gemiler ve hayvanlar vareden o´dur. Onlarýn sýrtýna binesiniz sonra onlara bindiðiniz zaman Rabbinizin nimetini anasýnýz ve (þöyle) diyesiniz: ´Bunu bizim hizmetimize veren (Allah)ýn þâný yücedir, yoksa biz bunu (hizmetimize) yanaþtýramazdýk´´ (ez-Zuhruf, 43/12-13).
Hayvanlarýn insanlara "boyun eðdirildiði" ve faydalarý Kur´an-ý Kerîm´de þöyle haber veriliyor: "Görmediler mi ellerimizin yaptýklarýndan kendilerine nice hayvanlar yarattýk ta kendileri onlara mâlik olmaktadýrlar. Onlarý kendilerine boyun eðdirdik. Ýþte binekleri onlardandýr ve onlardan yiyorlar. Kendileri için onlarda daha birçok faydalar ve içecekler var. Hâlâ þükretmiyorlar mý?´´ (Yâsîn 36/7 1 -73).
Ýnsana hizmet için yaratýlan, insanýn her emrine uyan ehlî hayvanlar bu itâatkâr halleriyle bize þunu anlatmaktadýrlar: "Ey insanoðlu, senden güçlü olduðumuz halde Allah bizi senin emrine verdi. Onun için sana itâatsizlik etmiyoruz. O halde sen de O´nun emrine gir, O´na itaatsizlik etme, þükret! "
Gerçekten de bu hayvanlarýn varlýðý, akýl taþýyan ve ahsen-i takvim (en güzel þekil) üzere yaratýlan insanýn þerefli mevkiini gözler önüne sermektedir; Ýnsan onlara binip istediði yöne sevk etsek, gideceði yere rahat bir þekilde gitmektedir:
"Biz Âdemoðullarýna (güzel biçim mizaç ve aklî kabiliyetler vermek suretiyle) çok ikram ettik; onlarý karada ve denizde (hayvanlar ve taþýtlar üzerinde) taþýdýk; onlarý güzel rýzklarla besledik ve onlarý yarattýklarýmýzýn birçoðundan üstün kýldýk´´ (el-Ýsrâ, 17/70).
Her hayvanýn ayrý özelliði ve ayrý görevi vardýr: "Hayvanlardan da (çeþit çeþit yarattý) kimi yük taþýr, kiminin tüyünden döþek yapýlýr. Allah´ýn size verdiði rýzýktan yeyin. Þeytanýn adýmlarýný izlemeyin (onun peþinden gitmeyin). Zira o, sizin için apaçýk bir düþmandýr" (el-El´âm 6/142).
"Allah kimine binmeniz, kiminden yemeniz için size hayvanlar yarattý. Onlarda sizin için (sütleri, derileri tüyleri gibi daha birçok) faydalar var. Onlarýn üstünde gönüllerinizdeki arzuya erersiniz; onlarýn ve gemilerin üstünde taþýnýrsýnýz" (el-Mü´min, 40/79-80).
Ýnsanlarýn iþlerini kolaylaþtýran maddî faydalarý yanýnda, hayvanlarýn "süs" olma, eðlendirme-dinlendirme gibi mânevî faydalarý da vardýr: "Ve akþamleyin mera dan getirdiðiniz, sabahleyin mera ya götürdüðünüz zaman onlarda sizin için bir güzellik de vardýr (Onlarýn gidiþ-geliþleri, size ayrý bir güzellik ve zevk verir). Aðýrlýklarýnýzý öyle (uzak) þehirlere taþýrlar ki (onlar olmasa) siz canlarýnýzýn yarýsý tükenmeden oraya varamazdýnýz. Doðrusu Rabbiniz çok þefkatli, çok merhametlidir. Binmeniz ve süs için atlarý, katýrlarý ve merkepleri (yarattý) ve daha sizin bilmediðiniz nice þeyler yaratmaktadýr" (en-Nahl 16/6-8).
"Ehl-î hayvanlar, koyun ile keçiden, sýðýr ile mandadan ve at ile deveden ibaret olmak üzere baþlýca altý cinstir" (Bilmen, Büyük Ýslâm Ýlmihâli, 322). Köpek, kedi, at, eþek gibi hayvanlar da etleri yenmeyen ehlî hayvanlardandýr.
Dinimizde kurban ve zekât gibi mâlî ibadete konu olan ehlî hayvanlar "en´am" adý verilen deve, sýðýr-manda, koyun-keçidir. Kur´an-ý Kerim´in altýna sûresi "En´âm" adýný taþýmaktadýr. Bu sûrenin 136. 138. ve 139. âyetlerinde Araplarýn hayvanlara uyguladýklarý bazý gelenekler kýnanmýþtýr: Câhiliye Araplarýndan bazýlarý, ekinlerinden ve hayvanlarýndan bir kýsmýný "þu Allah´ýn payý þu da tanrýlarýmýzýn payý" diye bölüþtürürler; eðer Allah´ýn hakkýndan putun hakkýna birþey geçerse onu öyle býrakýrlar, putun hakkýndan Allah için ayrýlan tarafa birþey geçerse onu alýp tekrar putun hakkýna katarlar ve, "Allah zengindir, bunlar fakirdir" derlerdi.
Ýslâm hukukunda ehlî hayvanlarla ilgili olarak bazý hükümler mevcuttur. Bu hükümler þu baþlýklar altýnda toplanabilir:
1) Hayvan haklarýna riâyet etmek: Allah´ýn yarattýðý can taþýyan varlýklara iþkence etmek haramdýr. Peygamberimiz (s.a.s.), "Kim bir canlýya iþkence ederse ve tevbe etmezse, Allah kýyamet gününde ona ayný þekilde azâb eder" (et-Terðib ve´t-Terhib, II, 282) buyurmuþtur.
Ehlî hayvanlarýn yiyeceklerini, içeceklerini zamanýnda vermek, týmarlarýný yapmak gerekir. Hayvanýn sahibi onlarý fazla yoramaz gereksiz yere dövemez. Her cinsi, hangi hizmet için yaratýlmýþsa, o hizmette kullanmalýdýr. Meselâ sýðýr hayvanlarý arabalara koþulmak, tarlalarda çalýþtýrýlmak için yaratýlmýþtýr, bunlara binilemez, sýrtlarýna yük yükletilemez."
2) Hayvan Kesimi (Zebh) - Kurban Dinimizde hayvanlar; "etleri yenen ve yenmeyenler olmak üzere iki kýsma ayrýlýr. Deve, sýðýr, koyun gibi ehl; hayvanlarla, tavuk, kaz, ördek gibi kümes hayvanlarýnýn eti yenir. Ancak bu hayvanlarýn etlerinin helâl olmasý için; býçak gibi kesici bir âletle kesilmesi, kesilirken de Allah adýnýn anýlmasý, "Bismillah Allah´u Ekber" denilmesi gerekir. Kur´an´da bu hususa söyle iþaret edilmiþtir: "Biz o kurbanlýk develeri de size Allah´ýn (dininin) iþaretlerinden yaptýk. Onlarda sizin için hayýr vardýr. Onlar, ön ayaklarýný sýra halinde yere basmýþ durumda iken üzerlerine Allah´ýn adýný anýn (da kesin)..." (el-Hacc, 22/36).
Allah adýný anmadan kesilen hayvanýn etini yemek haramdýr: "(Kesilirken) üzerine Allah´ýn adý anýlmayan (hayvan)lardan yemeyin! Çünkü o(nu yemek), yoldan çýkmadýr. Þeytanlar dostlarýna, sizinle mücâdele etmeleri için fýsýldar (telkinde bulunur)lar. Eðer onlara uyarsanýz, þüphesiz siz de ortak koþanlar (gibi olur)sunuz" (el-En´âm, 6/121).
Temiz ve helâl olan bir hayvana âit yedi þeyi yemek haramdýr:
Akan kan (el-Mâide 5/3), tenasül uzvu, husyeler, bez, bevl torbasý, öd.
Kurban, Allah rýzasý için ehlî hayvanlardan deve, sýðýr ve koyunun kesilmesidir. Kurban Bayramý günlerinde (Zilhicce´nin 10. 11. ve 12. günleri) gücü yeten kimselere kurban kesmek vâcibdir. Bir koyun veya keçi yalnýz bir kisi için kurban olabilir. Bir deve veya sýðýrý ise bir kiþi kesebileceði gibi en çok yedi kiþi birlikte de kesebilir. Tavuk-horoz gibi kümes hayvanlarýndan kurban olmaz.
Bir kurban, âdâbýna uygun olarak þu þekilde kesilir: Hayvan, kesileceði yere eziyet vermeden götürülür; kýbleye karþý yatýrýlýr; ´´Bismillah Allahüekber" denilir ve "Ýnne salâtý ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillahi Rabbilâlemin lâ þerîke leh: Benim namazým, ibadetim, hayatým ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi Allah içindir. O´nun ortaðý yoktur" (el-En´âm, 161-162) âyeti okunur. Fazla acý çekmemesi için keskin bir býçak ile kesilir, tamamen caný çýktýktan sonra derisi yüzülmeye baþlanýr. "Allah her þeyde güzelliði emreder: Öldürdüðünüz zaman öldürmeyi güzel yapýn. Kestiðiniz zaman kesmeyi güzel yapýn. Býçaðýnýzý keskinleþtirin, hayvaný eziyet vermeden güzelce yatýrýn. " Çabalamasý sona ermedikçe hayvanýn baþýný koparmayýn ve yüzmeyin" (et-Terðib ve´t-Terhîb, II, 279).
"Hayvanlarda da sizin için ibret (alýnacak dersler) vardýr. Onlarýn karýnlarýndan fers (yarý sindirilmiþ gýdalar) ile kan arasýndan (çýkardýðýmýz) hâlis, içenlere (içimi) kolay süt içiriyoruz (en-Nahl, 16/66).
"Allah size, evlerinizden oturulacak bir yer yaptý ve size hayvan derilerinden, göç gününüzde (yolculukta) ve ikamet gününüzde (oturma zamanlarýnýzda) kolayca kullanacaðýnýz hafif evler (çadýrlar, portatif evler) ve yünlerinden, yapaðýlarýndan ve kýllarýndan bir süreye kadar (kullanacaðýnýz) giyilecek, döþenecek eþya ve geçimlik (ticaret malý) yaptý " (en-Nahl, 1 6/80).
radyobeyan