Destur By: armi Date: 10 Þubat 2010, 17:10:12
DESTUR
Müsaade, izin, icazet, ahid, söz, resmî yazýlarý yazan kiþi, ruhsat, ahde vefa.
Destur, tasavvuf ehli katýnda izin ve ruhsat anlamlarýnda kullanýlýr. Yapýlacak herhangi bir iþe baþlamadan önce veya baþlanýrken söylenen, bir yere girilirken izin isteði yerine kullanýlan bir tabirdir. Bir iþe baþlamak için "destur almak"; bir iþ ile ilgili olarak birisine izin vermek için de "destur vermek" sözleri kullanýlýr. Destur kelimesi ata sözlerimizde de mevcuttur.
Meselâ "Destursuz baða girilmez" ta biri buna en güzel örnektir. Biz bu tabiri, hem baða izinsiz girip üzüm yenmeyeceðini, hem de herhangi birisinin harîmine izinsiz varýlamayacaðýný anlatmak için kullanýrýz. Halk, desturu "savulun, yol verin" anlamýnda kullanmaktadýr. Ayný zamanda, herhangi bir gerçeðe, olgun mürþidin ve insaný kâmilin ruhsatý olmadan erilemeyeceðini de ifade etmekte kullanýlan bir sözdür.
Halkýn ve bilhassa ihtiyar kadýnlarýn inançlarýna göre gün battýktan sonra, "iyi saatte olsunlar", "bizden iyiler", yani, cinler ortalýða çýkarlar. Toplandýklarý yerler de çeþme baþlarý, su kuyularý ve süprüntülük olan yerlerdir. Halk arasýnda böyle yerlerden geçerken, böyle mekânlarýn üzerinden atlarken ve böyle yerlere su dökerken, çarpýlmamak için "destûr" denmesi gerektiðine dair batýl bir anlayýþ vardýr. Gene kadýnlar ve yaþlýlar ayýp sayýlabilecek bir þey söylerken "baðýþlayýn" demek yerine "destûrun" derlerdi.
Mevlevîlerde; kapýsý kapalý, hatta aþýk bir eve, bir odaya girilirken, kapý açýlsa içeri bakmamak üzere kapý dibinde durulup ikinci heceyi kalýnca çekip uzatarak "destûûr" denmesi, içeriden "hû" denirse eþiðe niyaz edip sað ayakla girilmesi icab eder.
"Destûûr" diyen kiþiye "hû" sesi gelmezse, bunu, iki kere daha tekrarlar ve dinler; üçüncüsünde de yine ses gelmezse, bir mazereti olduðuna hükmederek dönüp gider. Ýçeriye ancak, bir hastalýk, bir ölüm gibi þüpheye düþülürse girilebilir. (Abdülbaki Gölpýnarlý, Tasavvuftan Deyimler ve Atasözleri, Ýstanbul 1977, 92-93).
Tasavvufî hayat ve tarikatlarýn adâb ve erkâný geliþtikçe, teknik terimlerden baþka günlük münasebetlerde kullanýlan ifade ve deyimler de ortaya çýkmýþtýr. Bu deyimler için özellikle Mevlevîlik ve Bektaþîlik zemin hazýrlamada önemli fonksiyonlar icra etmiþlerdir. Ýçeriye girme izni olan destur´dan baþka "agah ol", "aþk olsun", "pir aþkýna" gibi diðer bazý tabirler kullanýlmaktadýr. (Mustafa Kara, Tasavvuf ve Tarikatlar Tarihi, Ýstanbul 1985, 270)
radyobeyan