Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Delil By: armi Date: 10 Þubat 2010, 17:06:36
DELÎL




Alâmet, kýlavuz, rehber, yol gösterici, bir dâvâyý ispata yarar þey, bürhan, iþaret, iz; hacý adaylarýna kýlavuzluk yapan kimse; Ýslâm fýkhýnda dört kaynak olan Kur´ân, Sünnet, Ýcma ve Kýyas. Çoðulu "edille"dir.

Istýlah manasý
: Kendisinin bilinmesiyle baþka bir þeyin bilinmesi lâzým gelen þeydir. "Faiz yiyenler, ancak þeytanýn dokunup çarptýðý kimsenin kalktýðý gibi kalkarlar. Bu onlarýn alýþ-veriþ de faiz gibidir demelerinden ötürüdür. Oysa Allah, alýþ-veriþi helâl, faizi haram kýlmýþtýr. " (el-Bakara, 2/275) âyeti faizin haramlýðýnýn delilidir. Kur´ân´da delil kelimesini genelde "kýlavuzluk etme, yol gösterme" anlamýnda kullanýlmýþtýr:

"Ev inananlar, size, sizi acý azaptan kurtaracak bir ticaret göstereyim mi?..." (es-Saf, 61/10); "... Mutlaka yeni bir yaratýlýþ içinde olacaðýnýzý size haber veren bir adam gösterelim mi?" (es-Sebe´ 34/7), (Ayrýca bk. Tâhâ 20/40; el-Kasas, 28/12; es-Sebe´ 34/14; Furkan, 25/45).

Delil, kesin (ilim) veya ihtimalli (zan) bir bilgi ve hükme götüren vasýtadýr. "Delil"in tedaî (çaðrýþým) ettiði kelimelerden; istidlâl: Zihnin eserden müessire ve müessirden esere intikal etmesi; hüccet: Kesin olsun veya olmasýn mutlak delil; bürhan: Kesin olan ve yakîn bilgi ifade eden delil, kýyâs-ý mantýkî; beyyine: Þahit, bir dâvâyý ispat için ileri sürülen hüccet, vesika maânalarýný ifade eder. Delilin Çeþitleri: A-Vahye dayanan (Dînî naklî-sem´î) deliller, B- Akla dayanan (aklî) deliller. Vahye dayanan dînî deliller nakil-iþitme yoluyla bize intikal eden delillerdir. Bunlar da iki kýsýmdýr: a-Aslî deliller (Kitap-Kur´ân, Sünnet, Ýcma, Kýyas), b- Aslî delillerden çýkarýlmýþ bulunan fer´î veya talî (ikinci derecede olan) deliller (Ýstihsan, Ýstislah, Ýstishab, Aslî beraet, Örf ve âdet, Sahabe sözü ve geçmiþ þerîatlar), olmak üzere iki kýsýmdýr. Dînî ve aklî deliller, delillendirilecek þeyi ispat veya delâlet bakýmýndan kesinlik veya zan ifade edebilir. Akla dayanan delillerde kesin ve ihtimalli olmalarý açýsýndan, bürhan-huccet ve hatabî delil olarak ikiye ayrýlýrlar.

Dînî Deliller


Aslî Deliller:
Kur´ân; Peygamber´e indirilen, mushaflarda yazýlý, O´ndan tevatür yoluyla nakledilmiþ, okunmasýyla ibadet edilen, beþerin benzerini getirmekten aciz kaldýðý ilahî kelâmdýr.

Sünnet: Peygamber´in söz, fiil ve takrirleri,

Ýcma
: Ýslâm þerîatýna ait fer´î bir hükümde, bir asýrda yaþayan bütün Ýslâm müctehidlerinin ittifak etmeleri.

Kýyas: Ýslâm þerîatýnda aralarýndaki illet benzerliðinden dolayý iki þeyden birinin hükmünün mislini diðerinde de izhar ve ispat etmektir.

Fer´î Deliller

Ýstihsan*:
Hafî (gizli) kýyas. Ýstishab*: Evvelce var olduðu sabit bir þeyi, aykýrý delil bulunmadýkça sonra da var kabul etmektir.

Örf* ve âdet:
Akýl ve din yönünden iyi görülen, selim akýl sahipleri tarafýndan kötü karþýlanmayan, halk tarafýndan alýþkanlýkla gelen þey.

Sahabe Sözü
: Rasûlullah´ýn arkadaþlarýnýn Þerîatýn ruhuna uygun olan sözleri.

Kesinlik Bakýmýndan Dînî Deliller A- Kat´î deliller, B-Zannî deliller
: 1
- Sübûtu ve manaya delâleti kat´î;
 2- Sübutu kat´î, manaya delâleti zannî;

3- Sübûtu zannî, manaya delâleti kat´î;

4- Sübûtu ve manaya delâleti zannî olan deliller olarak tasnif edilirler.

Aklî deliller iki kýsma ayrýlýrlar: Kesin olan aklî deliller (bürhan-huccet) ve zan ifade eden (hatabe-hatabî) deliller.

Mantýkta delilin eþ anlamý olarak "huccet" kelimesi kullanýlýr. Hasmý susturmak için kullanýlan bu tür delile el-huccetu´l-il zamiyye denir. Üçyüz bin hadisi metin ve senetleriyle birlikte ezbere bilen kiþiye de huccet denilir. Huccetu´l-Ýslâm diye anýlan Ýmam-ý Gazalî bu isimlendirmeyi, bid´at ehli fýrkalarla yaptýðý münazaralardaki üstünlüðünden almýþtýr. Þiîlerin bir kolu olan Ýsmâiliye mezhebinde zamanýn imamýnýn tayin ettiði baþ dâî´ye de el-hucce denilir. Bunlarýn sayýsý onikidir. Ýsna Aþeriyye mezhebine göre onikinci imam el-huccedir. Mezhebe çaðýran diðer dâî*ler (propagandacýlar) el-hucce´y´e tabi kiþilerdir.


radyobeyan