Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Dall By: armi Date: 09 Þubat 2010, 17:35:37
DÂLL




Doðru yoldan ayrýlan, yolunu þaþýran, sapýtan kimse.

Dalâlet, hidâyetin zýddýdýr. Doðru yoldan kasten veya unutarak, az veya çok ayrýlmaya dalâlet denir. Dalâlet bazen gafletten meydana gelir. Bunu þaþkýnlýk takip eder. Neticede insan yolunu kaybeder. Bu bakýmdan; gaflet, hayret, helâk ve kaybolma manalarýna da gelir. Aslýnda dalâlet; görülen ve maddi olan yoldan sapmaktýr. Daha sonra din ve akýl konusunda sapmak manasýnda kullanýlmýþtýr. Biz, dalâlet deyince daha ziyade dinde sapýklýðý kastetmiþ oluyoruz. (Elmalýlý Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur´ân Dili, I, 35)

Kelâm ilminde "fýrak-ý dâlle" yani sapýk fýrkalar denince îtikâdî yönden sapma gösteren mezhepler kastedilmiþ olur. Meydana gelen ufak bir hata ve uyarýlmaya da dalâlet dendiði için Kur´ân-ý Kerim´de bu vasýf peygamberlere de nisbet edilmiþtir. Meselâ: (Yusûf,12/8, 95) âyetinde peygamberlere nisbet edilen dalâletle, baþkalarýna nisbet edilen dalâlet arasýnda çok büyük fark vardýr. (Râgýp, Müfredat, 298-299) Fatiha sûresinin son âyetinde geçen dâllîn (sapýklar)´den maksat, hristiyanlardýr. Çünkü onlar Allah´ýn kulu ve peygamberi ölen Hz. Ýsa için "Allah´ýn oðlu" demiþler, ayrýca bir olan Allah´ý hâþâ üçe çýkararak, doðru yoldan sapmýþlardýr.


radyobeyan