Cezbe By: armi Date: 08 Þubat 2010, 16:24:15
CEZBE
Sürüklemek, kendisine çekmek. Sâlikin beþerî vasýflarýndan soyutlanma ile ilâhî sýfatlarý kazanma ve tecellileri müþahede etmesi anlamýnda bir tasavvuf terimidir.
Cezbe; Hakk´ýn, kulunu kendisine çekmesinden hasýl olan istiðrak, derin þaþkýnlýk ve hayret sûretlerinde görünen manevî bir haldir.
Cezbe, kulun Hakk´a külfetsiz yaklaþmasý ve ilâhî inayetler ve lütuflar gereði hareket etmesidir. Ayný zamanda o, riyazet ve ibadete devamla duygularýn yok edilmesidir. Cezbe, Allah´ýn kulunu kendisine çekmesi, kulun Allah´a kavuþmasýdýr.
Cezbe iki türlü olur. Bunlar da: 1-Hafî (gizli) cezbe, (kulun Hakk´ý sevmesi) 2-Celî (açýk) cezbe; (Hakk´ýn kulu sevmesi)dir.
Cezbeye tutulanlara meczûb denilir. Meczub; Hakk´ýn rýzasýný kazanan, Hak tarafýndan yakýnlýðýna lâyýk görülen, her türlü hevâ ve heves lekesinden temizlenen ve bu sayede sülûk makam ve mertebelerine çalýþmadan ve yorulmadan eriþen ergin kimsedir. Bunlar, gayb esrârýna vâkýf velîler olarak telâkki edilir. Bundan dolayý meczûb olanlardan çekinilir, gönülleri kýrýlmaktan sakýnýlýr. Þathiyyat denilen sözleri hakkýnda sükût tercih edilir. Cezbede þart olan, istidattýr. Bu istidat, Allah vergisidir. Kazanmakla elde edilmez. Sâlikte istidât ve kâbiliyet olmazsa, sadece riyâzet ve tasiye ile Hakk´a kavuþmak nasip olmaz.
Cezbeyi akýl hastalýklarýndan biri diye gösterirlerse de, cezbe cinnet deðildir. Meczub da mecnun olamaz. Çünkü cezbe, hali deðiþken bir kimsenin idrakinin mutad beþer idrakinden daha da yükselerek, keþf-i hakâyýka doðru gitmesidir. Cinnet ise, beþer idrakinin manasýz ve düzensiz bir þekilde aþaðýlara düþmesidir. Cezbede yükselme, cinnette alçalma vardýr. (Osman Ergin, Balýkesirli Abdülaziz Mecdî Tolun, Ýstanbul 1942, s. 31-35).
Tasavvuf erbabýnca manevî yolculuða seyr-i sülûkla çýkýlýr. Burasý, fena mertebelerinin (Tevhid-i Ef´âl, Tevhîd-i Sýfat ve Tevhîd-i Zât) kazanýlýp tadýna varýldýðý kýsýmdýr. Cezbe ise, Bekâ makamlarýnýn (Cem´, Hazretü´l-cem ve Cemü´l-cem´) tadýna varýldýðý bölümdür. Sülûk mertebelerinde urûc; cezbe makamlarýnda da tedellî (nüzul) müþahede edilir. Sülûkun baþlangýcý cezbenin nihayetidir. (H. Fehmi Kumanlýoðlu, Muhammed Nürü´l-Arabî, Basýlmamýþ Yüksek Lisans Tezi, Ýzmir 1988, s. 60).
Bekâ billâh ismi verilen seyr-i fillâh, Cezbe makamýdýr. Burada, Hakk´ýn sýfatlan ve ahlâkýyla süslenip ufuk-´ul a´lâ´ya ulaþýlýr. (Selçuk, Eraydýn, Tasavvuf ve Tarikatler, Ýstanbul 1984, s. 174).
Cezbeye tutulanlara Üveysi-meþrep de denilir. Þurasýný ifade etmek gerekirse; mutasavvýflar, teklifi düþüren cezbe halini ve bir kimsenin bu mânâda cezbeye tutulmasýný hoþ görmezler, hatta tutulmuþ olanlarý da kurtarmaya çalýþýrlar. Onlar, cazib olmayý meczup olmaya tercih ederler.
Ynt: Cezbe By: Sems Date: 28 Þubat 2010, 00:44:05
Allah razý olsun Armaðan hocam. çok açýklayýcý ve aydýnlatýcý bir konu oldu. bi iznillah Cezbehaline girme duasý ile.
radyobeyan