Cemi takdim By: armi Date: 08 Þubat 2010, 16:07:54
CEM´Ý TAKDÎM VE CEM´Ý TE´HÎR
Namazýn geciktirilmesi veya öne alýnmasý ile ilgili bir fýkýh terimi.
Cem´; sözlükte birleþtirmek, toplamak, biraraya getirmek demektir. Takdîm; öne almak, öne geçirmek, tehîr ise; geri býrakmak, geciktirmek anlamýna gelir. Bir fýkýh terimi olarak cem´-i takdîm, hacc yapanlarýn vakfe için Arafat´a çýktýklarýnda güneþin zevalinden sonra, yani öðle namazýnýn vakti içinde, önce öðle namazýný; hemen arkasýndan da ikindi namazýný birleþtirerek kýlmalarýdýr. Cem´i tehîr ise, yine hacýlarýn güneþ battýktan sonra Arafat´tan Müzdelife´ye geldiklerinde; önce, vakti geciken akþam namazýný kýlmalarý, hemen arkasýndan da yatsý namazýný edâ etmeleridir. Burada öðle ile ikindi ve akþamla yatsý namazlarý, ayný vakitte birleþtirilerek kýlýndýklarý için buna "camii´s-salâteyn" yani "iki namazý birleþtirme" terimi de kullanýlmýþtýr. Ebû Hanîfe ile bazý Þâfiîlere göre, bu iki namazý birlikte kýlmanýn sebebi hacc; Þâfiîlerin çoðunluðuna göre ise yolculuktur. (Ahmet Davudoðlu, Sahih-i Müslim Terceme ve Þerhi, VI, 438-439).
Her namazý kendi vaktinde kýlmak farzdýr. Zira vakit, namazýn þartlarýndandýr. Ayetlerde þöyle buyurulur:
"Namaz müminlere vakitli olarak farz kýlýndý" (en-Nisa, 4/103) "Namazlara ve orta namaza (ikindiye) devam ediniz..." (el-Bakara, 2/238)
"Gündüzün iki ucunda ve gecenin gündüze yakýn saatlerinde namaz kýl... " (Hûd,11/1 14) Yine, Hz. Peygamber´e, güneþin eðilmesinden gecenin karanlýðýna kadar ve bir de, tan yeri aðarýrken namaz kýlmasý emredilir. (el-Ýsrâ,17/78-79) Hz. Peygamber (s.a.s.) namaz vakitlerini genel olarak bildiren bu ayetlerin uygulamasýný ve beþ vakit namazýn vakitlerini bizzat açýklamýþ, ümmete göstermiþ ve böyle kýlmýþtýr. (Müslim, Mesâcid, 31, 174; Ebû Dâvud, Tahare, 60; Nesâî, Ezân, 12; Tirmizî, Mevâkît, 4.)
Her namazýn kendi vakti içinde kýlýnmasý prensibinin istisnasý, hacc yapanlarýn Arafat´ta öðle ile ikindi namazýný, öðle vaktinde; Müzdelife´de de akþamla yatsý namazýný yatsý vaktinde birleþtirerek kýlmalarýdýr. Bu konuda fakîhler arasýnda görüþ birliði vardýr. Çünkü Veda Haccý sýrasýnda Hz. Peygamber´in uygulamasý ve sözleri, namazýn vakitleriyle ilgili ayet ve hadisleri tahsis edecek kuvvettedir. Abdullah b. Mesud (r.a.)´den, þöyle dediði nakledilmiþtir: "Ben Rasûlullah (s.a.s.)´ýn bir namazý kendi vaktinden baþka bir vakitte kýldýðýný görmedim. Ancak iki namaz müstesna: Arafat´ta öðle ile ikindiyi, Müzdelife´de ise akþamla yatsýyý birlikte kýlmýþtýr." (Buhârî, Hacc, 99; Müslim, Hacc, 288; Tecrid-i Sarîh Tercümesi, II, 487, 488, VIII, 374; A. Davudoðlu, Sahih-i Müslim Tercemesi, Ýstanbul 1977, IV, 136) Yine Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber´in vefatýndan sonra yaptýðý bir hacc sýrasýnda, Müzdelife´de akþamla yatsý namazlarýný birleþtirerek kýlmýþ, sabah namazýný da erkence kýldýrdýktan sonra, Rasûlullah´ýn þöyle buyurduðunu bildirmiþtir: "Akþamla yatsýdan ibaret olan Þu iki namazýn, Þu Müzdelife mevkiinde mutat olan vakitleri deðiþtirilmiþtir. Sakýn insanlar yatsý vakti girmeden Müzdelife ye gelip de bu iki namazý erkenden birleþtirmesin. " (Buhârî, Hacc, 97; Ahmed b. Hanbel, V, 202; Asým Köksal, Ýslâm Tarihi, Ýstanbul (t.y.), XVII, 273, 274).
Hz. Peygamber´in Arafat ve Müzdelife dýþýnda bazý yolculuk ve meþakkatli zamanlarda da öðle ile ikindiyi, akþamla yatsýyý birleþtirerek kýldýðý olmuþtur. Sâlim b. Abdillah, babasýndan þöyle nakletmiþtir: "Rasûlullah (s.a.s.) sefere acele ettiði zaman akþam namazýný geciktirerek, yatsý ile birlikte kýlmýþtýr." (Müslim, Salâtü´l Müsâfirîn, 45) Yine Muaz b. Cebel´den rivayete göre,o þöyle demiþtir: "Hz. Peygamber ile beraber Tebük savaþýna çýktýk. Hz. Peygamber, öðle ile ikindiyi birlikte, akþam ile yatsýyý da birlikte kýlardý." (Müslim, II, 10; Ebu Davud, I, 285; Ýbn Mâce, I, 340) Bu ve benzeri hadîsler Hanefî mezhebince, Rasûlullah´ýn bunlarda birinci namazý vaktinin sonunda kýlmýþ olduðu, ikinci namazý da vaktinin evveline aldýðý; ancak her iki namazý bir vakitte kýldýðý þeklinde anlaþýlmýþtýr. Ýbn Abbas´ýn naklettiði hadîs de bu manayý destekler: "Rasûlullah (s.a.s.) Medine´de korku veya yaðmur yokken, öðle ile ikindiyi, akþamla yatsýyý da birlikte kýldý." Ýbn Abbas´a Rasûlullah´ýn bununla ne yapmak istediði sorulmuþ, o þu cevabi vermiþtir: "Ümmetine meþakkat vermemeyi kastetti..." (Sahîh-i Müslim Trc., IV,136,137) Ýslâm âlimlerinden hiçbirisi, hazarda, iki namazý birleþtirmenin caiz olduðunu söylememiþtir. Bu yüzden yukarýdaki Ýbn Abbas hadîsi birinci namazýn vaktinin sonunda, ikinci namazýn da ilk vaktinde kýlýnmasý anlamýna gelir. Buradan anlaþýlan þudur: Arafat ve Müzdelife dýþýnda iki namazýn birleþtirilmesi sadece þeklen olmuþtur. Aslýnda iki namaz ayrý ayrý kendi vakitleri içinde kýlýnmýþ; ancak birinci namaz vaktinin sonuna geciktirilmiþ, ikinci namaz ise ilk vaktinde edâ edilmiþtir. Bu konudaki hadisler, Hanefilerce namazýn þartlarýndan olan vakti tahsis edecek güçte kabul edilmemiþtir. Yolculukta namazýn vaktinden önce cem´i takdîm (öne alýnarak birleþtirme) þeklinde kýlýnacaðýna delâlet eden, Hz. Muaz´dan naklen Ebû´t-Tufeyl´in rivayet ettiði hadisten baþka açýk hadis yoktur. Bu hadîste þöyle denilmektedir: "Hz. Peygamber, Tebük savaþýnda, güneþ battýktan sonra yola çýkarsa, yatsýyý öne alýr ve onu akþamla birlikte kýlardý." (Ebû Dâvud, II, 18)
Tirmizî bu hadîsin "garîb" olduðunu söylemiþ, Hâkim ise, "Bu hadîs uydurmadýr" demiþtir. Ebû Dâvud namazýn vaktinden önce kýlýnacaðýný bildiren sabit bir hadîs olmadýðýný belirtir. (Þevkânî, Evtâr, III, 262; Sahîhi Müslîm Tercemesi, IV,136 vd.; Ýbn Âbidin, Reddü´l Muhtar, (çev. A. Davudoðlu) Ýstanbul 1982, II, 62-63)
Ýmam Mâlik de, Arafat ve Müzdelife dýþýnda iki namazý birleþtirmeyi þekil bakýmýndan mümkün görür. O þöyle der: "Yolculuk zorlamadýkça, kiþinin seferde iki namazý birleþtirerek kýlmamasý caiz deðildir. Öðle ile ikindi arasýnda kiþiyi yolculuk zorlarsa, öðleyi vaktin sonuna kadar geciktirerek öyle kýlar, sonra ikindiyi vaktin ilk cüzünde kýlar. Akþam namazýný da vaktin sonuna þafak batmadan öncesine kadar geciktirerek bu vakitte kýlar. Sonra yatsýyý ilk vaktinde kýlar." (Mâlik, el-Müdevvenetü´l Kübrâ, I, 116-117)
Abdullah b. Abbas´tan, Rasûlullah (s.a.s.)´in Medine´de öðle ile ikindiyi ve akþamla yatsýyý yedi ve sekiz rekat olarak bir arada kýldýðý rivayet edilmiþtir. Ebû Eyyûb, "Sanýrým bu yaðmurlu bir gecede olmuþtur" demiþ, Ýbn Abbas da "Olabilir" karþýlýðýný vermiþtir. Amr da der ki: "Ben, ey Ebu´þ Þa´sa sanýrým Hazret-i Peygamber öðleyi ertelemiþ ikindiyi vaktin baþýnda kýlmýþ, akþamý ertelemiþ yatsýyý vaktin baþýnda kýlmýþtýr dedim. O da ben de öyle sanýyorum dedi." Müslim þöyle der: "Rasûlullah, korku ve yolculuk olmaksýzýn öðle ve ikindi ile akþam ve yatsýyý bir arada kýldý." Müslim´in bir diðer rivayetinde: "Korku ve yaðmur olmaksýzýn..." denilmiþtir. (Buhari, Mevâkît,12; Müslim, Müsâfîrîn, 54; Ebû Dâvud, Sefer, 5; Nesâî, Mevâkit, 47; Malik Muvatta; Sefer, 5).
Sonuç olarak hacc farizasý dýþýnda normal yolculuk, hastalýk ve benzeri darlýk zamanlarýnda öðle ve akþam namazlarýný son vakitlerinde, hemen arkasýndan da ikindi ve yatsý namazlarýný ilk vakitlerinde kýlmak mümkündür. Böylece iki namaz birlikte fakat kendi vakitlerinde kýlýnmýþ olur. Bu uygulama, Ýslâm´ýn müslümanlara getirdiði bir kolaylýktýr.
radyobeyan