Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Celse By: armi Date: 08 Þubat 2010, 15:59:57
CELSE




Oturum, oturuþ, aralýksýz yapýlan toplantý; bir konuyu görüþmeye yetkili kiþilerin bir araya gelerek yaptýklarý müzakere. Mahkemelerde, ilgili kimselerin katýlmasýyla davalarýn görüþüldüðü her toplantý.

Fýkýh terimi olarak; Cuma günü hatibin iki hutbe arasýnda kýsa bir müddet oturmasý. Namazda, birinci secdeden doðrulduktan sonra ikinci secdeye varýncaya kadar geçen süre içinde bir müddet oturmaktýr.

Hz. Âiþe (r.a.);
"Rasûlullah (s.a.s.), namaza Tekbirle, kýraata da Fatiha´yý okumakla baþlardý. Rukû ettiði zaman baþýný ne yukarý diker, ne aþaðýya büker, ikisinin arasýnda tutardý. Baþýný rukûdan kaldýrdýðý vakit iyice doðrulmadan secdeye gitmezdi. Baþýný secdeden kaldýrdýðý zaman da iyice doðrulup oturmadýkça ikinci secdeye gitmezdi." (Müslim, Salat, 240).

Rasûlullah (s.a.s.), bir A´rabiye namazýn kýlýnýþýný tarif ederken:

"Namaza kalktýðýn zaman tekbir getir. Sonra Kur´an´dan sana kolay geleni oku, sonra vucûdun sâkinleþinceye kadar rukûda dur, sonra belin doðrulacak þekilde rukûdan kalkýp ayakta dur, sonra secdeye var, vucüdun sakinleþinceye kadar secdede kal ve sonra baþýný kaldýrýp doðrulacak þekilde dur ve böylece namazýn bütün rek´atlarýnda bunu yap."der. (Buhârî, Eyman, 15).

Üç imam (Mâlik, Þafii, Ahmed), bu hadise dayanarak iki secde arasýnda oturmanýn farz olduðuna hükmetmiþlerdir. Ebu Hanife´ye göre farz deðil vaciptir.

Berâ b. Âzib; "Rasûlullah (s.a.s.)in rükû, secdesi ve iki secde arasýndaki oturuþu ile rukûdan doðruluþu(ndaki bekleme süresi) yaklaþýk müsâvi idi", diye rivayet eder. (Buhârî, Ezan,121,126).

Bu duruma göre, iki secde arasýný "celse" ile ayýrmadan diðer rek´ata kalkýlacak olursa vâcibin terkinden dolayý sehiv secdesi gerekir.

Geçen hadislerden, Peygamber (s.a.s.)´in "celseyi" terketmediðini öðreniyoruz. Ýki secde arasýndaki oturuþ þeklini, bu oturuþ esnasýnda neler okuduðunu da þu rivâyetlerden öðrenmekteyiz.

Ebû Zübeyr, Tâvus´un þöyle dediðini haber veriyor:


"Biz Ýbn Abbas´a, secdede iki ayak üzerinde oturmayý sorduk. O, sünnettir, dedi. Biz: "Onu insana cefa olarak görüyoruz," dedik. Ýbn Abbas:

"O senin peygamberinin sünnetidir" dedi." (Ebû Davûd, Salât, 143).

Ka´de ile celse hallerinde, erkeklerin sol ayaklarýný döþeyerek üzerine oturmalarý ve sað ayaklarýný güçleri nisbetinde kýbleye doðru dikmeleri, kadýn(arýn da sol ayaklarýný sað taraflarýna yatýk bulundurarak yere oturmalarý sünnettir. (el-Merginânî, el-Hidâye, I, 51; es-Seyyid Sâbýk, Fýkhü´s-Sünne, I, 168).

Ýki secde arasýnda (celsede), þu iki duadan birini okumak müstahabdýr:


"Rabbim bana maðfiret et!" veya:

"Allah´ým! beni baðýþla, bana merhamet et, bana afiyet ver, beni hidâyete erdir." (Ebû Davûd, Salât, 119; es-Seyyid Sabýk, a.g.e., I, 169).

Ýki secde arasýndaki celseden baþka "istirahat celsesi" diye bir celse vardýr. Birinci rekatýn ikinci secdesinden doðrulduktan sonra ikinci rekata kalkmadan ve üçüncü rekatýn son secdesinden sonra dördüncü rekata kalkmadan önce kýsa bir müddet oturmaktýr. Þâfiîler, Mâlik b. el-Huveyris´in;

"Rasûlullah (s.a.s.)´ý namaz kýlarken gördüm. Namazýn tek rekatlarýnda olduðu zamanlarda bir müddet oturmadýkça yani celse yapmadýkça sonraki rekat için ayaða kalkmazdý." (Buhârî, Ezan, 142) sözüne dayanarak, bunun müstahab olduðu görüþündedirler. Hanefilerce müstahab deðildir. (el-Mergînânî, a.g.e., I, 51).


radyobeyan