Doksanikinci Mektup By: derya Date: 07 Þubat 2010, 16:06:27
Doksanikinci Mektup
Bu mektûb, yine þeyh Kebîre yazýlmýþdýr. Kalbin itminâna kavuþmasý, ancak zikr ile olur. Ýncelemekle, düþünmekle olmýyacaðý bildirilmekdedir:
Allahü teâlâ bizi ve sizi Muhammed aleyhisselâmýn dînine uygun olan iþler yapmaða kavuþdursun (alâ sâhibihessalâtü vesselâmü vettehýyye)!
Rad sûresinin otuzuncu âyetinde meâlen, (Biliniz ki, kalbler ancak zikr ile itmînâna kavuþur) buyuruldu. Kalbi itmînâna kavuþduran tek yol vardýr. Bu tek yol, Allahü teâlâyý zikr etmekdir. Akl ile incelemekle ve düþünmekle kalb itmînâna kavuþamaz. Fârisî iki beyt tercemesi:
Herþeyi akl ile çözmek istiyen kiþi,
Tahta ayak takmýþ bacaksýzlara benzer.
Kýsa aklýna uydurmak ister her iþi,
Dün yapdýðýný, bugün deðiþdirmek ister.
Çünki, zikr ederken, O mukaddes zât ile bir baðlýlýk hâsýl olur, her ne kadar, Onunla hiçbir baðlýlýk kurulamaz. Ayaklar altýndaki toprak [yanî insan] nerede, herþeyin sâhibi olan [Allahü teâlâ] nerede? Fekat hâtýrlayan ile, hâtýrlanan arasýnda az bir baðlantý hâsýl olur. Bu baðlýlýkdan da, sevgi doðar. Zikr edenin kalbini sevgi kaplayýnca, kalbde itmînân hâsýl olur. Kalbde itmînân hâsýl olmasý, insaný sonsuz seâdetlere kavuþdurur. Fârisî beyt tercemesi:
Zikr et zikr, bedende iken cânýn,
Kalb temizliði, zikrîledir Rahmânýn.
Evveliniz ve sonunuz selâmetde olsun!
radyobeyan