Ellisekizinci Mektup By: derya Date: 06 Þubat 2010, 17:25:06
Ellisekizinci Mektup
Bu mektûb, seyyid Mahmûda gönderilmiþdir. Tesavvuf büyüklerinin yolunu ve Eshâb-ý kirâmýn þânýnýn yüksekliðini bildirmekdedir: Kýymetli iltifâtnâmenizi almakla þereflendik. Büyüklerimizin rahmetullahi teâlâ aleyhim ecmaîn yazýlarýný zevkle okuduðunuzu anlayýnca, birkaç kelime yazarak göndermek îcâb etdi. Böylece, süâliniz cevâblandýrýlmýþ ve arzûmuza teþvîk edilmiþ olur.
Yavrum! Büyüklerimizin seçdiði tesavvuf yolu, yedi basamakdýr. Nitekim, insan da, yedi ayrý cevherden yapýlmýþdýr. Bu basamaklardan ikisi, beden ile nefsin yolu olup, âlem-i halkdandýrlar. Beþ basamak ise, âlem-i emrdendir ve kalb, rûh, sýr, hafî ve ahfânýn yoludur. Bu yedi basamakdan her biri geçildikçe, nûrdan ve zulmetden, onbin perde açýlýr. Nitekim, (Allahü teâlâ ile kul arasýnda nûrdan ve zulmetden, yetmiþbin perde vardýr) buyurulmuþdur. Âlem-i emrde olan birinci basamakda, Allahü teâlânýn (Sýfât-ý efâliyye)si tecellî eder. Ýkinci basamakda (Sýfât-i hakîkýyye)si tecellî eder. Üçüncü basamakda, Zât-i ilâhînin tecellîleri baþlar. Erbâbýna saklý olmadýðý gibi bu tecellîler artar. Sâlik, her basamakda, kendinden uzaklaþýr ve Hak teâlâya yaklaþýr. Yedi basamak bitince, yakînlik de temâm olur. Fenâ ve Bekâ ile þereflenir. Vilâyet-i hâssa denilen makâma eriþir. Büyüklerimiz, bu yola Âlem-i emrdeki basamakdan baþlýyor. Bu beþ basamaðý aþarken, Âlem-i halký da aþýyorlar. Baþka tesavvuf büyükleri ise, önce Âlem-i halkdan baþlýyor. Bu iki basamaðý atlamak için senelerle uðraþýyorlar. Bunun için, büyüklerimizin yolu, en kýsa yoldur. Baþkalarýnýn sonda kavuþduklarýný, bu büyükler, baþlangýçda ele geçirir. Fârisî mýsra tercemesi:
Gül baðçemi gör de behârýmý anla!
Bu büyüklerin yolu Eshâb-ý kirâmýn aleyhimürrýdvân yoludur. Hayr-ül-beþerin ?sallallahü aleyhi ve sellem? sohbetinde [ve mubârek nazarlarý karþýsýnda] bir kerre bulunmakla, Eshâb-ý kirâmdan herbiri, öyle bir dereceye yükselirdi ki, onlardan sonra gelen Evliyânýn en büyüklerinden pek azý, en son olarak, bu dereceye yükselebilmiþlerdir. Bundan dolayý, Uhud gazvesinde Hazret-i Hamzanýn radýyallahü anh þehîd olmasýna sebeb olan Vahþî radýyallahü anh îmân edip, bir kerre Peygamberin sallallahü aleyhi ve sellem huzûrunda bulunduðu için, Tâbiînin en üstünü olan Veysel Karânîden efdal olmuþdur. [Bunun için, Vahþîye dil uzatmamalýdýr. Þerâb içip, had olarak sopa vuruldu sözü doðru deðildir.] Büyük islâm âlimi Abdüllah ibni Mubâreke, (Muâviye ile Ömer bin Abdülazîzden hangisi efdaldir? diye soruldukda, (Resûlullahýn sallallahü aleyhi ve sellem yanýnda giderken Muâviyenin radýyallahü anh bindiði atýn burnuna giren toz, Ömer bin Abdülazîzden yüzlerce dahâ kýymetlidir) buyurdu. [Eshâb-ý kirâm aleyhimürrýdvân onlardýr ki, Allahü teâlâ onlarý Habîbinin sallallahü aleyhi ve sellem meclisine, sohbetine lâyýk olarak halk etmiþdir.]
Büyüklerimiz, Eshâb-ý kirâmýn aleyhimürrýdvân yolunda yürüdüklerinden, baþkalarýnýn, en sonda vardýklarý derecelere, dahâ baþlangýçda ermiþlerdir. Bu yolun sonunun nasýl olacaðýný, bundan anlamalýdýr. Bu büyüklerin, nihâyetde eriþdikleri dereceleri kim anlýyabilir. Fârisî iki beyt tercemesi:
Dil uzatýrsa, bunlara, eðer bir câhil,
Allah korusun! Aðza almam sözlerini,
Cihân arslanlarý, bu zincire baðlýdýr,
Kurnaz tilki, nasýl koparýr bu zinciri?
Allahü teâlâ bizleri ve sizleri, bu büyükleri sevmekle þereflendirsin! Âmîn.
radyobeyan