Calut By: armi Date: 06 Þubat 2010, 15:35:46
CÂLÛT
Hz. Dâvud (a.s.) zamanýnda yaþamýþ, "Amâlika" kralýnýn adý.
"Amâlika" kavmi Akdeniz´in sahilinde, Mýsýr ile Filistin arasýnda yaþayan bir milletti. Amâlika kavminin kralý Câlut, Hz. Musa´nýn vefatýndan sonraki bir dönemde Ýsrâiloðullarýna saldýrmýþ, onlarý yenerek, birçok esir ve kýymetli eþyalarýný almýþ, ülkesine götürmüþtü. Esirler içinde Ýsrâil krallarýnýn bir çok prensi de bulunuyordu. Câlut sadece bunlarla kalmamýþ, geride kalan Ýsrailoðullarý´na da aðýr vergiler koymuþtu. HattaTevrât´larýný bile almýþtý. Bu sýrada Ýsrailoðullarý´nýn bir peygamberi de yoktu. Bunlar Allah´a yalvararak bir peygamber göndermesini istemiþler, Allah Teâlâ da onlara bir peygamber göndermiþti. (Elmalýlý Hamdi Yazýr, Hak Dini, Ýstanbul 1979, II, 828).
Nihayet, önceleri bir intikam duygusuyla, kendilerine gönderilen Aþmuil veya Þâmuil´e baþvurarak, kendilerine dirayetli bir hükümdar ve komutan tayin etmesini istemiþlerdi. Bu hükümdar sayesinde çýkarýldýklarý yurtlarýna dönmek isteklerini dile getirmiþlerdi. Peygamberleri de bu istek üzerine, Tâlut ismindeki bilgili, basiretli, cesaret sahibi hükümdarý tayin etti. Fakat Ýsrailoðullarý tayin edilen bu kumandana itiraz ettiler. Her þeyi maddi ölçülere göre deðerlendirmeye alýþmýþ olduklarýndan içlerinden daha zenginleri varken, böyle birisinin tayinine razý olmadýlar. Fakat Peygamber, Tâlut´un hem bilgili hem de fiziksel yapý itibariyle bu iþe uygun olduðunu söyleyip bu iþin ehli olduðunu belirtmiþtir (el-Bakara, 2/246-247). Yine Peygamber, Ýsrailoðullarý´na, Tâlut´un hükümdarlýðýnýn iþâreti olarak içinde atalarýna ait bir takým kutsal emânetler ve Tevrat levhalarý bulunan kutsal tabutu, meleklerin getirmesi mucizesini göstermiþtir (el-Bakara, 2/248).
Bunlardan sonra, Tâlut, Ýsrailoðullarý´nýn baþýna geçip, Câlut´a saldýrmak üzere Filistin veya Ürdün nehrini geçerken, ordusunun sabrýný veya samimiyetini ölçmek istemiþti. Hava çok sýcaktý ve ordusuna nehirden geçerken su içmemelerini söylemiþti. Fakat ordusundan bu emre uyanlarýn sayýsý oldukça az miktarda kalmýþtý.
Fakat Tâlut bu kutsal mücadelesinden caymamýþ ve Câlut ile savaþa girmiþtir. Halbuki savaþtan önce ordusundan bazýlarý, Câlut´un ordusunu görünce: "Bugün Câlut´un ordusuyla karþýlaþacak gücümüz yok" demiþler ve kumandanlarýný býrakarak savaþa girmemiþlerdi. Buna raðmen, az sayýda samimi mümin ile beraber savaþa giren Tâlut, Câlût´a karþý savaþý kazanmýþtýr. Tâlut´un ordusunda bulunan Hz. Dâvud da Câlut´u öldürmeyi baþarmýþtýr.
Hz. Dâvud (a.s.) Tâlut ve Eþmuil (a.s.)´ýn vefatýndan sonra Ýsrailoðullarý´nýn baþýna geçmiþ ve kendisine peygamberlik de verilmiþti (el-Bakara, 2/249-252). Ayný kýssa biraz daha geniþ olarak Kitab-ý Mukaddes, 1. ve 2. Sammel sifrinde geçmektedir.
Kur´an´ýn anlattýðý bu hadise, samimiyet ve iman gücünün nelere kadir olacaðýný ve Ýsrailoðullarý´nýn azgýnlýðýný gözler önüne sermektedir.
radyobeyan