Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Budizm By: armi Date: 06 Þubat 2010, 15:12:35
BUDÝZM, BUDDÝZM




M.Ö. VI. yüzyýlda Hindistan´da doðmuþ evrensel bir din. Günümüzde mensuplarýnýn sayýsý 300 milyon civarýnda olduðu söylenmektedir. Buddizmin din, mezhep, tarikat ya da felsefi ekol tanýmlamalarýndan hangisine girdiði yolunda tartýþmalar vardýr. Bugün, en çok mensubunun bulunduðu yerler. Hindistan dýþýnda, Doðu ve Güneydoðu Asya, Seylan, Tayland, Moðolistan, Mançurya, Tibet, Çin, Kore ve Japonya´dýr. Ayrýca Avrupa, Kuzey Amerika ve Ýngiltere´de de mensuplarý vardýr.

Buddizm´in kurucusu, M.Ö. 563-483 yýllarý arasýnda yaþamýþ olan Budda´dýr. Budda´nýn asýl adý Siddharta Gotama´dýr. Kuzey Hindistan´da þimdi Nepal´in bulunduðu bölgedeki Kapilavastu´da Lumbini koruluðunda doðmuþtur. Sakya kabilesine mensuptur. Budda, ona "Ýlhama kavuþmuþ, aydýnlanmýþ" anlamýnda sonradan verilmiþ bir lâkaptýr. (S.G.F. Brandon, A. Dictionary of Comparative Religion, London 1970, s.154 vd. Annemarýe Schýmmel, Dinler Tarihine Giriþ, Ankara 1955, s. 90-91; Herve Rousseau, Dinler (týc. Osman Pazarlý), Ýstanbul 1970, s.168-169; Y. Hikmet Bayur, Hindistan Tarihi, Ankara 1987, I, 42-44; Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1988, s. 91).

Buddizm´in kutsal metni Tipitaka´dýr. Bunun ne zaman yazýya geçirildiði kesin olarak bilinmemektedir. Ancak M.Ö. 1. yüzyýlda Seylan´da bugünkü þeklini aldýðý ileri sürülmektedir. Çekirdeði Budda´nýn sözlerinden oluþan Tipitaka, üç sepetten oluþmaktadýr. Her sepet, kitabýn bir bölümüdür. Çok sayýda kitaplardan ibarettir. Budda´nýn hayat yolunu, orta yol doktrinini içinde bulunduran bu kitapta pek çok tekrarlar da vardýr. Üç sepet þunlardýr: 1-Vinaya Pitaka: Sangha adý verilen rahip ve rahibelerle ilgili usûl ve kaideleri, bunlarýn nasýl yerine getirileceðini içine alýr. Rahip olmayanlarla ilgili hususlar da vardýr. 2-Sutta Pitaka: Budda´nýn fikirlerini açýkladýðý konuþmalarýnýn çoðu bu bölümde bulunur. Bunun için bu bölüme doktrin (dhamma) sepeti de denir. 3-Abhidhamma Pitaka: Budda´nýn vaazlarýnýn yorumlarý ve Buddizm´in felsefe ve psikolojisi bu bölümde yer alýr. (Encyclopedia Britannica, U.S.A. 1970, IV, 355;Tümer-Küçük, a.g.e., s. 96).

Budda hayatý boyunca kurtuluþa ulaþabilmenin yollarýný araþtýrmýþ ve bunun için þu dört kutsal gerçeði telkin etmiþtir:

Buda´nýn kabartma bir heykeli.

1- Izdýrabýn ne olduðu: Budda´ya göre doðum, hastalýk, yaþlýlýk ve ölüm ýzdýraptýr. Sevilmeyenle beraber olmak da, sevilenden uzak kalmak da ýzdýraptýr. Ýstenilene ulaþamamak da ýzdýraptýr. Yani dünyaya sarýlmak ýzdýraptýr. 2-Izdýrabýn kaynaðýnýn ne olduðu: Izdýrabýn kaynaðý insaný doðumdan doðuma sürükleyen yaþama ve zevkleri tatmin etme isteði, hayata karþý sevgi ve geçici heveslerdir. Bunlara sarýlmak insana doyumsuzluk verir. 3-Izdýrabýn giderilmesi ve iç huzurun saðlanmasý: Varlýðýn ýzdýrap olduðunu tanýyarak, his ve duygularla beslenen yaþama arzusunu dindirmek ve diðer arzulardan vazgeçmektir. 4-Izdýraplarý dindirmenin yolunun ne olduðu: Izdýraplarý dindirmek iç huzura kavuþmak, manevi doygunluða, durgunluða yani Nirvana´ya ulaþmak, þu sekiz kollu yolun takip edilmesiyle mümkündür: Doðru söz, doðru davranýþ, doðru geçim, doðru muhakeme, doðru murakabe, doðru anlayýþ, doðru düþünce, doðru niyet.

(En. Britannýca, IV, 354; Brandon, a.g.e., s. 161, 555, 619; George Grimm, The Doctrine of The Buddha, Delhi 1973, s. 59 vd. Dinler Tarihi Ansiklopedisi, Ýstanbul (t.y.) s. 678; Bayur, a.g.e., I, 44-45; Schýmmel, a.g.e., s. 92; Ekrem Sarýkçýoðlu, Baþlangýçtan Günümüze Dinler Tarihi, Ýstanbul 1983, s. 164; Tümer-Küçük, a.g.e., s. 94).

Budda, yaratýcý bir Tanrý´nýn varlýðýndan açýk bir þekilde söz etmemiþtir. Buddistler de, kâinatýn kimin tarafýndan yaratýldýðý konusuna ilgisiz kalýr; bu konuyu tartýþmanýn kendilerine bir fayda saðlamayacaðýna inanýrlar. Onlara göre kurtuluþ; dünya ve ýzdýraplardan yani Tenâsuh çemberinden kurtulmaktýr.

Buddizm´de iman ikrarý þu þekilde yapýlýr: "Budda´ya sýðýnýrým, Dhamma´ya sýðýnýrým, Sangha´ya sýðýnýrým." Buna üç cevher veya üç haline (triratna) denir. Bir kimsenin Buddist olabilmesi için bu üç esasý kabul etmesi ve söylemesi gerekir. Bunlardan birini kabul etmeyen Buddist olamaz. (En. Britannýca, IV, 355; Tümer Küçük, a.g.e., s. 97).

Budda ahlâkiyatýnýn ana çizgileri: Doðruluk, saflýk, düþünme, hakîmlik, ve durmadan nefsini ýslahtýr. Doðruluk ayný zamanda her fýrsatta iyilik etmeyi ve sadaka vermeyi de kapsar. Doðruluðun beþ kâidesi vardýr:

1
-Canlýlarý öldürmemek. Bu, et yememeye de varýr. Ancak, et yemek kesin olarak yasak edilmemiþtir. 2-Baþkasýnýn namusuna saygý göstermek. 3-Baþkasýnýn malýna saygý göstermek. 4-Doðru olmayan þeyi söylememek. 5-Sarhoþ eden þeylerden kaçýnmak. (Bayur, a.g.e., I, 46; Tümer Küçük, a.g.e., s. 101).

Buddizm´de Yüce varlýða karþý yapýlan herhangi bir ibadet ve dua sözkonusu deðildir. Ancak, Buddizm evrensel bir din olduðundan çeþitli yerlerde diðer dinlerden etkilenmiþtir. Bunun sonucu olarak da, Budda tanrýlaþtýrýlmýþ; ona duâ etme ve ondan bazý þeyler isteme geleneði baþlatýlmýþtýr. Pagoda adý verilen kutsal mekanlarda Budda´nýn heykelleri dikilmiþtir. Dolayýsýyla Pagoda´ya giren bir Buddist, Budda´nýn heykeline tazimde bulunur. Ona çiçek, buhur (tütsü) sunar. Ayrýca her Buddist´in evinin bir köþesinde Budda´nýn heykeli bulunur.

Buddizm´de üç þeye önem verilir:
Budda´nýn heykelleri, Budda´nýn hatýralarý, Budda´nýn altýnda ilhama kavuþtuðu söylenen Bodhi Aðacý.

Buddistlerce kutsal sayýlan dört ziyaret yeri vardýr: Budda´nýn doðum yeri olan Lumbini, Bihar´da þimdi Bodhi Gaya denilen aydýnlanma yeri, ilk vaazýný verdiði Benares yakýnýndaki Geyik Parký, öldüðü Uttar-Pradeþ þehri. Ganj nehri de kutsal sayýlan yerlerdendir.

Buddizm´de Sangha adý verilen rahipler teþkilâtýnýn yeri ve önemi büyüktür. Bekârlýk, rahiplik hayatýnýn temelini oluþturur. Kadýnlarda da, ahlâk, fazilet ve bilgelik esastýr. Cemaata giriþ herkese açýktýr. Kâide dýþý iliþkiler, cemaatten atýlmayý gerektirir. Bekârlýk, en yüksek idealdir. Buddist felsefesi, bütün kötülüklerin kaynaðýný cinsî tatminde görür. Buddizmin ilk bin yýllýk geliþmesinde evlenme küfür sayýlmýþsa da, zamanla evlenme konusunda bazý tavizler verilmiþtir. Buddistler, tesbihi kutsal görür. Buddizm´in bazý inanç ve gelenekleri, mezheplere göre deðiþiklik gösterir. Buddizm´de iki büyük mezhep vardýr. Mahayana (büyük araba,) Hinayana (küçük araba). (Tümer-Küçük, a.g.e., s. 100-101).

Mahayana: Herkesin kurtuluþunu hedef aldýðý için "büyük araba" anlamýna gelen Mahayana adýný almýþtýr. Bu mezhep, Buddizm´i, Sangha´yý aþan, herkesin dini ihtiyaçlarýna cevap veren, her çeþit insanýn kolayca anlayabileceði ve takip edebileceði bir mezheptir.

Hinayana: Kiþinin kendisini kurtarmasýný hedef aldýðý için "küçük araba" adýný almýþtýr. Bu mezhep, Pali diliyle, Seylan ve Güney Asya´da yayýlmýþtýr. Hinayana Buddizm´i, bazý farklarla Burma, Tayland, Laos, Kamboçya ve Seylan´da daha yaygýndýr. (Schýmmel, a.g.e., s. 200, 202; Tümer-Küçük, a.g.e., s. 100-101)

Buddizm´de dini inanç ve ahlâki davranýþlarý ifade etmek üzere þu kavramlar kullanýlýr:

Karma: Bir nevi sebep-sonuç iliþkisidir. Kiþinin davranýþýnýn, içinde yaþadýðý kast diliminden deðil, kendi iradesinden geldiðini ifade eder. Karma fikrini ilk ortaya atan Budda deðildir, fakat o, karma anlayýþýna ahlâkî bir yorum getirmiþtir. Þöyle ki: Ýyi þeyler iyi netice verir, kötü þeyler de kötü sonuç verir. Bunlar ahlâki olgunluðun temel þartýdýr. (En. Britannýca, IV, 355; Grimm, a.g.e., s. 180).

Tenâsuh: Kiþinin kötülükleri terkedip Nirvana´ya ulaþýncaya kadar çeþitli varlýk þekillerinde yükselip alçalarak ölüm ötesinde hayatýnýn devam ediþidir. Zihnî ve bedeni ihtiraslardan kurtulduktan sonra, artýk tenâsuh (yeniden doðum) yoktur. Karma tasavvuru, insaný, ahlâk emirlerine göre hareket etmeðe teþvik eder. Dünyanýn sonunda vuku bulacak olan bir kýyamete ve ilâhi bir muhakemeye inanmayan bir millet için karma prensibi bir nevi ilahi adaleti temsil etmektedir. (Schýmmel, a.g.e., s. 235; Tümer Küçük, a.g.e., s. 98).

Nirvana
: Kiþiyi aþýrý istek, acý ve kederden kurtaran aþkýn bir durumdur. Onun hakikatý doðum ve ölüm alanýný da aþar. Bu durumda Nirvana; karma ve tenâsuh çemberinden, kýsacasý doðum ve ölümden kurtulmayý ifade eder. "Sönmek, yok olmak" anlamýna gelen bu kelime, gerçekte Budda felsefesinde günahsýzlýðýn ve isteksizliðin verdiði akýl rahatlýðý anlamýnda kullanýlýr. (En. Britannýca, IV, 355; Grimmi, a.g.e., s. 227 vd. Schýmmel, a.g.e., s. 242; Bayur, a.g.e., I, 47).

Maitreya veya Metteya (Gelecek Bir Kurtarýcý):
Diðer dinlerde olduðu gibi Buddizm´de de, gelecek bir þahsiyetten söz edilir. Budda, dini tamamlayamadýðýný, kendinden sonra Maitreya (Metteya), yani "âlemlere rahmet" bir kimsenin gelip bu iþi tamamlayacaðýný söylemiþtir. (Brandon, a.g.e., s. 157; Tümer-Küçük, a.g.e., s. 101).


radyobeyan