Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Bozgunculuk By: armi Date: 06 Þubat 2010, 15:08:56
BOZGUNCULUK




Yeryüzünde fitne, fesad ve karýþýklýk çýkarmak; zulüm ve taþkýnlýk yaparak haddi aþmak.

Ýnsan, fýtratýndaki "nankörlük" ve "zalimlik" özellikleriyle, zaman zaman Rabbine isyan ederek, yeryüzünde bozgunculuk çýkarýr, kendisi gibi eþit þartlarda yaratýlan insanlarý mali güç veya zorbalýkla esareti altýna almaya çalýþýr. Haysiyet ve þereflerini korumak isteyenlerin direnmesi neticesinde savaþlar çýkar ve kanlar dökülür; adetâ meleklerin çekindikleri husus tecelli eder: "Hani Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacaðým demiþti de, melekler: Biz seni hamd ile tesbih, takdis eder dururken; yeryüzünde fesad çýkarýp, kanlar dökecek birini mi yaratacaksýn demiþlerdi." (el-Bakara, 2/30).

Meleklerin, Allah Teâlâ´nýn yaratmak istediði bu mahlûkun fýtratý ve karakteri hakkýnda bir takým bilgilere sahip olduklarý bu ayetten anlaþýlmaktadýr. Melekler, bu bilgiyi, ister bazý tahminlere dayanarak, ister yeryüzünde daha önceden müþahede ettikleri tecrübelerin eseri olarak, ister basiretleri ile edinmiþ olsunlar, Âdem oðlunun yeryüzünde fesad çýkarýp kan dökeceðini biliyorlardý.

Ýnsanlarýn küfür karanlýðýna batýp, güçsüzlerin zulüm ve iþkenceler altýnda ezildikleri bir ortamda, insanlara bir kurtuluþ ümidi olan Ýslâm dini, tarih içinde yaþanan bu acýklý olaylarýn bir daha yaþanmamasý için, yeryüzünde fitne ve fesad ile bozgunculuk çýkarmayý yasaklamýþtýr. Kur´an-ý Kerîm´de "fitne; katl (adam öldürme)´den daha büyük bir cürüm" olarak kabul edilmiþtir. (el-Bakara, 2/191 ).

Allah Teâlâ, Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.s.) aracýlýðýyla gönderdiði kitapta þöyle buyurarak Ýslâm´a gönül verenleri bu hususta uyarmýþtýr. "Sizden önceki nesillerin ileri gelenleri, yeryüzünde bozgunculuða engel olmalý deðil miydiler? Onlarýn içinden bizim kurtardýklarýmýzýn sayýsý pek azdýr. Zalimler yalnýz kendilerine verilen (dünyevî refahýn) ardýna düþtüler. Onlar ki günahkâr insanlardý." (Hûd, 11/116).

"Allah bozgunculuk yapanlarý sevmez" (el Mâide, 5/64) Çünkü bozgunculuðun ancak kâfir, münâfýk ve müþriklerin özelliklerinden olduðu ayetlerden anlaþýlmaktadýr. Peygamberler tarihine baktýðýmýzda, her peygamberin, kavmindeki bozguncularla sürekli uðraþtýðýný ve fakat sonuçta Allah´ýn yardýmýyla peygamberin ve müminlerin zafer elde ettiklerini, bozguncularýn ise sonunda helâk olduklarýný görürüz.

Kur´an-ý Kerîm´de yer alan peygamberler ve tevhîd mücadeleleri, günümüze ýþýk tutacak canlýlýða sahiptir. Çünkü bu gün de insanlar ilâhî nizamý terkedip beþerî sistemlerin karanlýðýnda boðulup gitmektedir. Bugün de güçlüler çeþitli bahanelerle zayýflarý ezmek istemektedir. Aþaðýdaki ayetler, konuyla ilgili olarak açýk ve net bilgiler veriyor.

Semûd kavmine* peygamber olarak gönderilen Hz. Salih (a.s.) onlara: "Allah´ýn sizi ad kavminin* yerine getirdiðini, ovalarýnda köþkler kurup, daðlarýnda kayadan evler yonttuðunuz yeryüzüne yerleþtirdiðini hatýrlayýn; Allah´ýn nimetlerini anýn ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karýþýklýk çýkarmayýn" dedi." (el-A´râf, 7/74) O´nun bu uyarýsýna raðmen kavmi isyan edip sonuçta Allah´ýn azabýyle helâk oldular.

Kavmindeki sapýklarla mücadele eden Hz. Lût* (a.s.) da bütün uyarýlarýna raðmen yaptýklarý iðrenç davranýþtan vazgeçmeyen kavmi için þöyle dua etti: "Rabbim! bozgunculara karþý bana yardým et" (el-Ankebût, 29/30) O´nun bu duasý üzerine Hz. Lût ile O´na inanmýþ yakýnlarýndan baþka bütün bir kavim, yaðmurlar ve çamurlu taþlar yaðmasýyla helâk oldular. Tahminen bu hadise bir volkanik mûcize þeklinde tecelli etmiþ ve þehri altüst ederek yýkmýþtý.

Önceki milletlerin baþýna gelenleri hatýrlatarak, kavminin hidayetini isteyen Hz. Þuayb (a.s.) da onlara: "Allah´a inananlarý tehdid edip, (onlarý) Allah´ýn yolundan menederek ve o yolun eðriliðini arayarak, her yolda pusu kurup oturmayýn. Az iken Allah´ýn sizi çoðalttýðýný hatýrlayýn ve bozgunculuk yapanlarýn sonunun nasýl olduðuna bir bakýn" demiþti. (el-A ´râf, 7/86). Ama Medyen halký da Hz. Þuayb´ý dinlememiþ ve yeryüzünde fesad çýkarmalarýnýn cezasýný çekmiþlerdi; onlarý bir sarsýntý yakalayývermiþ ve olduklarý yerde diz üstü kalýp helâk olmuþlardý.

Daha sonra tarih gündeminde, Hz. Musa´nýn (a.s.) Firavun´a karþý verdiði tevhîd mücadelesine þahit olmaktayýz. Ancak Hz. Musa´nýn karþýsýnda bir deðil üç düþman vardý; Bunlarýn en büyüðü azgýn ve zalim bir diktatör olan Firavun idi. Cürümlerin en çirkinini iþleyen, insanlarý kendisine köle kýlan, Ýsrailoðullarýnýn erkek çocuklarýný öldürüp kýzlarýný ise serbest býrakan bu hükümdar, hatta o, taþkýnlýk ve kibirde, "Ýþte ben sizin en yüce Rabbinizim!" (en-Nâziât, 79/24) diyecek kadar haddi aþmýþtý. Ýkincisi Hâmân idi: Firavun´un oyunlarýný tertipleyen, zulmüne ve azgýnlýðýna yardýmcý olan veziri idi. Diðeri ise Karun´dur. Hz. Musa´nýn kavminden olduðu halde, servetine ve ilmine aldanarak azýtan, þýmaran; insanlarý maddî gücü sayesinde baskýsý altýna almak isteyen bir maddeperest... Konuyu aydýnlatan ayetlerde onlarýn bu özellikleri açýk bir þekilde görülmektedir.

"Firavun memleketinin (Mýsýr) baþýna geçtiðinde insanlarý bölük bölük ayýrdý. Onlardan bir kýsmýnýn (Ýsrâiloðullarý) erkek çocuklarýný boðazlayarak öldürüyor; kýzlarýný ise sað býrakýyordu; çünkü o bozguncunun biriydi. " (Kasas, 28/4).

"Andolsun ki Biz Musa´yý mûcizelerimizle ve apaçýk bir hüccetle, Firavuna, Hâmân´a ve Karun´a gönderdik de, (ona) çok yalancý bir sihirbaz dediler" (Mümin, 40/23, 24).

"Karun, Musa´nýn milletindendi; ama onlara karþý azgýnlýk etti. biz ona anahtarlarýný güçlü bir topluluðun zor taþýdýðý hazineler vermiþtik. Milleti ona, böbürlenmek þüphesiz ki Allah böbürlenenleri sevmez. Allah´ýn sana verdiði þeylerde ahiret yurdunu da gözet; dünyadaki payýný da unutma. Allah´ýn sana ihsan ettiði gibi sen de insanlara iyilikte bulun; ve yeryüzünde bozgunculuk yapma, doðrusu Allah bozguncularý sevmez demiþlerdi" (el-Kasas, 87/77).

Karun, kavmindeki iyi kimseler tarafýndan yapýlan bu tavsiyelere aldýrmayarak kibir ve gururla, "Bunlar bana, ancak bendeki bilgiden ötürü verildi."demiþti. (el-Kasas, 28/78) Ayetin devamýnda, Allah Teâlâ þu ikazýyla buyuruyor ki: "Bilmez mi ki, Allah önceleri ondan daha güçlü ve malý daha fazla olan nice nesilleri yok etmiþtir. Suçlulardan günahlarý sorulmaz" (el-Kasas, 28/78) Kârun ve benzeri mücrimler Allah katýnda, iþledikleri günahtan ötürü sorguya çekilmeyecek kadar önemsizdirler.

"Nihayet onu da sarayýný da yerin dibine geçirdik. Allah´a karþý kendisine yardým edecek kimsesi olmadýðý gibi kendisini koruyabilecek bir halde de deðildir." (el-Kasas, 28/81).

Kârun, bütün mal varlýðýyla birlikte yerin dibine geçirilirken, çeþitli mucizelere raðmen iman etmeyen, kurulu küfür ve zulüm düzeninin bozulmasýný istemeyen Firavun, askerleriyle birlikte Hz. Musa ve O´na inananlarýn peþine düþmüþtü. Ancak sonunda helâk olan yine kendisi ve yandaþlarý oldu.

Allah´ýn yardýmýyla kendilerini hürriyete kavuþturan Hz. Musa´ya (a.s.) karþý Ýsrailoðullarýnýn isyaný ise, bir baþka yönden ilgi çekicidir. Aðýr zulümler altýnda ezilen bu insanlar rahata kavuþunca Allah´ýn peygamberine baþ kaldýrmaktan çekinmediler. Öyle ki; Hz. Musa´nýn yokluðunu fýrsat bilip, kendi elleriyle yaptýklarý buzaðý putuna bile taptýlar. Onlarýn ne yapacaðýný ilm-i ezelîsiyle bilen Allah Teâlâ, Hz. Musa´ya gönderdiði kitabý kasdederek, þöyle buyurmaktadýr:

"Ýsrailoðullarý´na kitapta doðrusu, yeryüzünde iki defa bozgunculuk yapacak ve kibirlendikçe kibirleneceksiniz diye bildirdik" (Ýsrâ, 17/4) Nitekim onlar kendilerine peygamber olarak gönderilen Hz. ÝIyas (a.s.) ve Hz. Elyesa´a (a.s.) isyan etmiþler; Hz. Zekeriyya (a.s.) ve Hz. Yahyâ´yý (a.s.) þehit ederek, Hz. Ýsâ´yý da öldürmeðe kalkýþmýþlardý.

Ýsrâiloðullarýnýn karakterini belirleyen bir ayette Allah Teâlâ þöyle buyuruyor: "Ýsrâiloðullarý´ndan saðlam bir teminat almýþ ve onlara peygamberler göndermiþizdir. Ne zaman kendilerine o peygamberler nefislerinin hoþlanmýyacaðý bir þey getirdiyse bir takýmýný yalanladýlar, bir takýmýný da öldürdüler." (el-Mâide, 5/70).

Oysa ki Allah Teâlâ Ýsrâiloðullarý´na gönderilen kitapta þunlarý bildirmiþti: "Kim bir kimseyi, bir kimseye veya yeryüzünde çýkardýðý bozgunculuða karþýlýk olmaksýzýn öldürürse, bütün insanlarý öldürmüþ gibi olur" (el-Mâide, 5/32).

Ýsrâiloðullarý´nýn asýrlarca deðiþmeyen karakteri Hz. Peygamber (a.s.) zamanýnda da gün yüzüne çýkacak ve bir zamanlar "Allah fakirdir; biz ise zenginiz" (Âli Ýmrân, 3/181) diyen bu kimseler, bu kez de, " Allah´ýn eli sýkýdýr" diyeceklerdi. Konuyla ilgili ayette tespit edilen gerçek þudur: "Yahudiler Allah´ýn eli sýkýdýr dediler. Bu sözlerinden ötürü elleri baðlansýn, onlara lânet olsun. Hayýr O´nun iki eli de açýktýr, dilediði þekilde sarfeder. Andolsun ki, sana Rabbinden indirilen sözler onlarýn çoðunun azgýnlýðýný ve inkârýný artýracaktýr. Biz onlarýn arasýna kýyamete kadar sürecek düþmanlýk ve kin saldýk. Savaþ ateþini ne zaman körüklediyseler Allah onu söndürdü. (Onlarý yenilgiye uðrattý) Onlar yeryüzünde bozgunculuða koþarlar. Allah ise bozguncularý sevmez" (el-Mâide, 5/64) Bu lânetten dolayý yahudiler, mal bakýmýndan yaratýklarýn en cimrileridir.

Tarihte yaþanýlan bozgunculuklar Hz. Peygamber (s.a.s.) devrinde de yaþandý. Rivayetlerde Abdullah b. Übey b. Selûl ve benzeri münafýklar olduðu bildirilen bazý kimseler, insanlar arasýnda fitne çýkarýyor ama bunu suç görmeyecek kadar da küstahlýk ediyorlardý. "Onlara yeryüzünde bozgunculuk çýkarmayýn denildiði zaman Biz ancak ýslah edicileriz derler. Dikkatli ol! Muhakkak onlar bozguncularýn ta kendileridir. Fakat bunu anlamazlar ki... " (el-Bakara, 2/11, 12).

Münafýklarýn ne derece fesad unsuru olduðunu belirleyen diðer bir ayette þöyle buyurulur. "Dünya hayatýna dair konuþmasý senin hoþuna giden, pek azýlý düþman iken kalbindekine Allah´ý þahit tutan; iþbaþýna geçince de yeryüzünde bozgunculuk yapmaða, ekini ve nesli yok etmeðe çabalayan insanlar vardýr. Oysa Allah bozgunculuðu sevmez." (el-Bakara, 2/204, 205). Bu ayet, münafýklardan, tatlý dilli fakat çok canî biri olan Ahnes b. Þureyk hakkýnda nazil olmuþtur.

Buraya kadar aktarýlan bilgiler, ilâhî nizamý terkeden, yeryüzünde fitne ve fesat çýkaranlarýn herhâlûkârda cezalandýrýldýðýný göstermektedir. Allah Teâla, Kur´an-ý Kerîm´de, yaþanmýþ olan bu olaylarý Ýslâm toplumuna haber vererek, insanlarý bozgunculuktan sakýndýrmýþtýr. "Îyi bir hale getirilmiþken, yeryüzünde bozgunculuk yapmayýn. Allah´a korkarak ve umutla yalvarýn. Doðrusu Allah´ýn rahmeti iyi davrananlara yakýndýr. " (el-A´râf, 7/56).

Allah Teâlâ, peygamberleri aracýlýðýyla gönderdiði ilâhî nizama tabi olan, takva sahibi kullarýna þu müjde ile hitab eder. "Ahiret yurdunu, biz, yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuðu istemeyen kimselere veririz. Ve (güzel) âkýbet takva sahibi kimselerindir." (el-Kasas, 28/83).


radyobeyan