Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Beynunet By: armi Date: 05 Þubat 2010, 11:19:05
BEYNÛNET




Ayrýlýk; iki þey arasýndaki uzaklýk, mesafe ve evliliðin sona ermesiyle, birbirinden ayrýlan eþler arasýnda meydana gelen durum. Bu durum, küçük ve büyük ayrýlýk (beynûnet-i suðrâ ve beynûnet-i kübrâ) olmak üzere ikiye ayrýlýr:

Küçük ayrýlýk: Boþanan eþlerin, yeniden nikâhlanarak evlenebilmelerine imkân veren beynûnettir. Þu durumlarda küçük ayrýlýk meydana gelir.

1. Birinci veya ikinci boþama hakkýný kullanarak hanýmýný boþayan erkek, iddet (boþamadan sonra beklenilmesi gereken süre) esnasýnda hanýmýna dönmezse;

2. Erkek, hanýmýný bir mal karþýlýðýnda boþamýþsa (muhâlea);

3. Evliliðe, hâkim son vermiþse;

4. Nikâhtan sonra, fakat zifâf ve halvet-i sahîhadan önce (nikâhlanan niþanlýlarýn, kimsenin göremiyeceði ve ansýzýn gelemiyeceði bir yerde baþbaþa kalmalarý) yapýlan boþama ile meydana gelen ayrýlýk.

Boþanan eþler arasýnda küçük ayrýlýk meydana gelebilmesi için, kadýnýn üçüncü boþama hakký (son boþama hakký) ile boþanmýþ olmamasý þarttýr. Aralarýnda küçük ayrýlýk meydana gelen kadýn ve erkek yeniden evlenmek isterlerse, bütün þartlarýyla yeni bir nikâh kýyýlmak suretiyle evlenebilirler. Koca, önceki mehri ödemiþ olsa da, yeniden mehir ödemek mecburiyetindedir.

Büyük ayrýlýk: Boþanan eþlerin yeniden nikâhlanarak evlenebilmelerine imkân tanýmayan beynûnettir. Erkek hanýmýný üçüncü, yani son boþama hakký ile boþarsa aralarýnda büyük ayrýlýk meydana gelir. Mülâane suretiyle (bk. Liân) ayrýlan eþler arasýnda da bu durum meydana gelir.

Bu durumdaki eþler artýk yeniden nikâhlanarak bir araya gelemezler. Ancak kadýn, yeniden sahih bir evlilik yapar ve bu evliliði de tamamen normal bir þekilde sona ererse, birinci kocasý ile yeniden evlenebilir. Buna þerî tahlîl denir ki, Kur´an´da þöyle anlatýlmaktadýr: "Eðer koca, karýsýný ikinci talaktan (boþama) sonra bir kere daha (üçüncü boþama hakkýyla) boþarsa, bundan sonra kadýn baþka bir erkeðe nikâhlanmadýkça ve ondan da ayrýlmadýkça ilk kocasýna helâl olmaz. Bu ikinci koca onu boþarsa, Allah´rn emirlerini saðlam tutacaklarýna ümitvar olduklarý takdirde, evvelkilerin birbirine dönmelerinde bir günah yoktur. Bunlar, anlayan bir kavim için Allah´ýn açýkladýðý hükümlerdir. " (el-Bakara, 2/230).

Burada ikinci evliliðin, birinci koca ile evlenebilmek için hileli bir evlilik olmamasý þarttýr. Böyle hileli evlilikler haramdýr ve kadýna birinci kocasýyla evlenme hakkýný doðurmaz. Meselâ, bu durumdaki bir kadýnýn baþkasýyla belirli bir süre için evlenmesi, cinsî iktidarý olmayan bir ihtiyar veya bir deli veya bir çocukla evlenmesi, evlendiði ikinci koca ile cinsî münasebette bulunmadan boþanmasý, þerî tahlil sayýlmaz. Þerî tahlil olmasý için, ikinci evliliðin ve ayrýlýðýn tamamen normal, hileli olmayan bir þekilde olmasý gerekir.

Öyleyse Ýslâm, ilk kocasýndan üç talakla boþanan bir kadýnýn, ayrýldýðý kocasýyla tekrar evlenebilmesi için yeni bir evlilik hayatý yaþamasýný niçin þart koþmuþtur?

Ýslâm´dan önceki Arap toplumunda erkek sýnýrsýz bir boþama hakkýna sahipti. Hanýmýna zulmetmek isteyen bir erkek, onu boþuyor, iddeti bitiyorken tekrar alýyor, sonra yine boþuyor, yine alýyordu. Boþama ve alma iþlemleri, erkek isterse sýnýrsýz bir þekilde devam edebiliyordu. Böylece kadýn evlilikle boþanmýþlýk arasýnda muallakta kalýyor ve haksýzlýða uðruyordu. Ýslâm, erkeðin boþama hakkýný üçle sýnýrlayarak kadýna bir güvence getirmiþtir. Ýslâm, evliliði bu üç hakta devam ettiremeyenlere artýk bu yolu kapamýþ; ancak kadýn tamamen normal bir þekilde ikinci bir evlilik hayatý geçirir ve bu evlilik yine normal bir þekilde sona ererse, eðer kadýn bu ikinci evlilik tecrübesinden sonra ilk kocasý ile evlenmekte de bir hayýr görüyorsa, onlarýn tekrar evlenmelerine müsaade etmiþtir. Bir bakýma bu izin, geçmiþte (birinci evlilikte) iþlenen bazý hatalarýn telâfisi için bir imkân olabilir. Yoksa Ýslâm, evliliði bir oyun ve oyuncak haline getirmeye asla müsaade etmez. Üç boþamadan sonra evlenme yasaðý, ayný zamanda erkeðin talak haklarýný düþünceli ve sorumlu bir þekilde kullanmasýný saðlayýcý ve ilk evliliði koruyucu bir tedbirdir.

Bu konuda halk arasýnda çok yanlýþ anlaþýlan, "hulle"* kavramý vardýr ki, bunun Ýslâm´la asla alâkasý yoktur. Hulle, yukarýda anlatýlan "þer´î tahlil"in yozlaþtýrýlmýþ bir þekli olup; tamamen hileli ve dinen geçerli (sahih) olmayan bir þekilde, böyle bir kadýnýn çok kýsa süreli bir evlilik yaparak boþanmasý ve ilk koca ile evlenebilmesi için baþvurulan bir hileden ibarettir. Yukarýda da belirtildiði gibi, Ýslâm´ýn þer´î tahlîlden kasdettiði þey asla bu deðildir.


radyobeyan