Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Bayram By: armi Date: 04 Þubat 2010, 14:44:17
BAYRAM, BAYRAM NAMAZLARI




Neþe ve sevinç günleri. Hemen hemen her akîde ve ümmetin kendine has bir bayramý veya bayramlarý vardýr.

Ýslâm ümmetinin iki bayramý vardýr. Bunlar bütün Ýslâm âleminde kutlanan bayramlardýr. Biri Kurban Bayramý, diðeri de Ramazan Bayramý´dýr. Ramazan Bayramý Ramazan ayýnýn bitiminde, Þevvâl´in birinde; Kurban Bayramý da Zilhicce ayýnýn onuncu gününde olur. Ramazan bayramý üç gün, Kurban Bayramý dört gündür.

Ýslâmî kardeþliðin perçinlendiði bu mübarek günler, müslümanlarýn sevinç ve mutluluk günleridir. Nitekim Hz. Peygamber Mekke´den Medine´ye hicret ettiði zaman, Medinelilerin iki bayramý olduðunu öðrendi. Medineliler bu bayramlarýnda oyun oynar ve eðlenirlerdi. Bu durumu gören Hz. Peygamber Allah Teâlâ size kutladýðýnýz bu iki bayrama bedel olarak daha hayýrlýsýný, Ramazan Bayramý ile Kurban bayramýný lûtuf olarak vermiþtir. " (Ebû Davûd, Salat 239, Neseî, I´deyn, 1; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 103, 178)

Bu bayramlarýn neþe ve sevinç günleri olduðunu yine bizzat Hz. Peygamber ifade buyurmuþlardýr. Buhârî´nin Hz. Âiþe´den rivayet ettiði bir hadîs-i þerîfte Hz. Âiþe (r.a.) þöyle anlatmýþtýr: "Bir defasýnda, Kurban Bayramý´nýn ilk günlerinde Hz. Peygamber yanýma girdi. Yanýmda, "Buâs" ezgilerini (def çalarak) okuyan iki kýz vardý. Yataðýna uzanýp, yüzünü çevirdi. Derken babam Ebû Bekr (r.a.) içeri girdi. "Bu ne! Resulullah´ýn (s.a.s.) yanýnda þeytan çalgýlarý mý?" diyerek beni azarladý. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s.) ona dönerek, "Onlara dokunma" buyurdu. Ben de babam bir þeyle meþgul olunca kýzlara iþaret ettim, onlar da çýktýlar. (Müslim, Salatu´l- îdeyn,16). Yine bir bayram günü Habeþîler kalkan ve mýzrak oyunu oynuyorlardý. Bunlara bakmak için ya ben Hz. Peygamber´den izin Ýstedim veya O "Bakmak istiyor musun?" diye bana sordu (iyice hatýrlamýyorum). Ben "Evet" dedim. Bunun üzerine beni arkasýnda yanaðým yanaðýna deðecek þekilde ayak üstü durdurup, oyun oynayanlara "Haydi devam edin Erfideoðullarý!" buyurdu. Nihayet ben usanýnca Artýk yeter mi?" diye sordu. "Evet" dedim. "Öyleyse git!" buyurdular." (Buhârî, îdeyn, 2).

Buhârî´nin diðer bir rivayetinde, söz konusu hâdisede, Hz. Peygamber, Hz. Ebû Bekr (r.a.)´e "Ebu Bekr! her ümmetin bir bayramý vardýr, bu da bizim bayramýmýzdýr" buyurmakla, bu günlerde yapýlacak meþru eðlence ve sevinç izhar etme keyfiyetine cevaz vermiþlerdir. Düðünlerde olduðu gibi, bayramlarda da sevinçli olduðunu açýkça göstermek için, Ýslâm´a aykýrý olmayacak þekilde eðlenmeler tertiplemek caizdir. Hatta bayramlarda sevinçli olduðunu açýkça ortaya koymak Ýslâm´ýn prensiplerindendir. (Tecrîdi Sarîh Tercümesi, III, 157).

Bayramlarda yapýlmasý mendup (dinimizin güzel gördüðü) hususlar vardýr, þöyle ki: Bayram sabahýnda erken kalkmak, yýkanmak, gusletmek; misvak kullanmak, aðýzý temizlemek; güzel koku sürünmek; en güzel elbisesini giyinmek; Allah´ýn verdiði nimetlere þükretmek için sevinçli ve neþeli görünmek menduptur. Ayrýca: Ramazan Bayramý´nda sabahleyin camiye gitmeden önce tatlý bir þey yemek. Varsa bunun hurma olmasý ve bir, üç, beþ gibi tek adetli olmasý; Kurban Bayramý´nda kurban kesecek kimsenin onun etinden yemesi için namazdan önce bir þey yememesi güzel bir davranýþtýr. Sonra namaza erken davranýp sabah namazýný mahalle mescidinde kýlarak bayram namazý için, varsa namazgâha ve büyük camiye gitmek; namaza giderken Ramazan Bayramý´nda içinden ve Kurban Bayramý´nda açýktan tekbir getirmek; dönüþte mümkün ise baþka yoldan gelmek; müminlere rast geldikçe güler yüzlü olmak ve tatlý söz söylemek; gücü yettiðince çok sadaka vermek menduptur. (Meraku´f-Felah, Ýstanbul 1327, 158).

Bütün bunlarýn dýþýnda çocuklar, bilhassa öksüz ve fakir çocuklar sevindirilir; akraba, eþ ve dost ziyaretleri yapýlarak, hâl hatýr sorulur. En önemlisi, aralarýnda dargýnlýk olanlar barýþtýrýlýr. Yüce Allah´ýn ihsan ve rahmetinin tecellisine de sebep olan bu bayramlarýn diðer yönden sosyal hayatta bu tür faydalarý gayet açýk görülmektedir. Biteviye akýp giden sosyal hayatýn monotonluðu bayram gibi önemli günlerle kesilerek fakirler hatýrlanmakta, yetimler sevindirilmektedir. Bu þekilde Ýslâm´ýn emrettiði gerçek kardeþlik sözden fiile geçirilmektedir.

Müslümanlar birbirlerinin bayramlarýný, ya karþý karþýya gelerek ya da mektup, tebrik veya telefon gibi haberleþme vasýtalarýyla tebrik ederler. Uzun zaman hatýrlanmayan dostlar bu vesile ile hatýrlanýrlar.

Bayramlar yine, yenilip yedirildiði, içilip içirildiði ikram günleridir. Akraba ve eþ-dost ile beraberce bu günün mutluluðu paylaþýlýr. Bunun için de bayramlarda oruç tutmak Hz. Peygamber tarafýndan yasaklanmýþtýr (Buhârî, Savm, 66; Ahmed b. Hanbel III, 34, 35). Fakat bayramlar yukarýda belirtilen hedeflerinden de saptýrýlmamalýdýr. Zira bayramlar sadece yemek, içmek ve tatil yapmaktan ibaret deðildir. Bu gerçeði göz ardý edip cemiyet hayatýný düzenleyen ve aradaki uçurumlarý kaldýran böyle bayramlarda, tatil bahanesiyle toplumdan kaçarak bir deniz kenarýnda vakit öldürmek, her þeyden önce bu bayramlarýn fazîlet ve sevabýndan mahrum kalmaktýr.

Diðer taraftan bu bayramlar Ýslâm´ýn vakar ve þahsiyetini, olgunluk ve yüceliðini gösteren müesseselerdir. Bu hakikati görmek için, Güney Amerika karnavallarý ile Avrupa´nýn faþinglerini ve yýlbaþý (Noel) bayramlarýný, Ýslâm´ýn bayramlarý ile karþýlaþtýrmak yeterlidir. Ýslâmî bayramlar, arkasýnda tatlý hatýralar, yetim ve kimsesizlerle, fakirlerin mutluluk gözyaþlarýný býrakýrken; yukarýda saydýðýmýz diðer milletlerin bayramlarý, arkalarýnda sadece, sefalet, içki kokusu, yollarda metrelerle ölçülen pislik ve çöp, hepsinden de vahþisi içki ve alkolün sebep olduðu nice ölüler býrakmaktadýr. Ramazan Bayramý, Kamerî aylardan Þevval´in ilk üç gününde; kurban bayramý ise Zilhicce´nin 10,11,12,13. günlerinde kutlanýr.

Bayram namazlarýna gelince: Kime cuma namazý farz ise; o kimseye bayram namazý kýlmak vaciptir. Bayram namazlarýndan sonra okunan hutbeler sünnettir, cuma hutbesi gibi farz deðildir, cuma hutbesi namazdan önce, bayram hutbesi ise namazdan sonra okunur. Bayram namazlarý hicretin birinci yýlýnda meþru kýlýnmýþtýr.

Bayram namazýnýn vakti, güneþin doðup, ufukta bir veya iki mýzrak boyu yükselmesinden itibaren baþlar ve zevâl vakti denilen güneþin tam tepeye dikilme zamanýna kadar devam eder.

Bayram namazlarý ikiþer rekattýr. Cemaat þartý vardýr. Ýmam okuduðu sureleri dýþýndan =cehren okur. Ezan ve kamet getirilmeksizin, imam iki rekat Ramazan veya Kurban Bayramý namazýna diye; cemaat de aynen imam gibi, hangi bayram namazýný kýlýyorsa o bayram namazýna niyet eder ve imama uyduðunu söyler. Þöyle ki: Niyet ettim Allah rýzasý için iki rekat Ramazan Bayramý namazýný kýlmaya, uydum imama der. Ýmam ve arkasýndan cemaat "Allâhü ekber" diyerek iftitah tekbiri*ni alýr. Arkasýndan hep birlikte eller baðlanýr ve gizlice "Sübhaneke" okunur. Sonra imam açýktan, cemaat sessizce arka arkaya üç tekbir alýr. Her tekbirde eller kulak hizasýna kadar kaldýrýlýr ve arkasýndan aþaðýya indirilir. her iki tekbir arasýnda da üç defa "sübhanallah" diyecek kadar durulur. Üçüncü tekbirin ardýndan eller baðlanýr ve imam gizlice "eûzü besmele" çeker. Arkasýndan açýktan Fatiha ile bir sure okur veya en az Kur´an´dan üç ayet veya üç ayet miktarý bir ayet okur. Bunlarý okuduktan sonra hep beraber "Allahü ekber" diyerek rukûa gidilir. Normal namazdaki gibi rukû ve secdeler yapýldýktan sonra ayaða kalkýlýr ve eller baðlanýr. Yine imam içinden gizlice besmele çeker. Açýktan Fatiha ve bir zammý sûre okuduktan sonra, tekrar "Allahü ekber" diyerek üç defa tekbir alýnýr. Her tekbirde, birinci rekatta olduðu gibi eller kaldýrýlýr ve tekbir aralarýnda yine üç defa ´sübhanallah´ diyecek kadar durulur. Tekbir aralarýnda eller baðlanmayýp aþaðýya salýverilir. Dördüncü tekbiri de imam açýktan; cemaat gizli alarak, rukûa giderler. Normal bir namazdaki gibi, rukû´ ve secdelerden sonra oturulur. "Ettehýyyatü.." "Allahümme salli ve Bârik" dualarý ile "Rabbenâ âtina.." dualarý okunduktan sonra iki tarafa selâm verilir.

Namaz bu þekilde tamamlandýktan sonra, hatib hutbeye çýkar ve oturmadan, hutbesine baþlar. Bayram hutbelerine tekbir ile baþlanýr. Hatib Ramazan Bayramý hutbesinde, fýtýr sadakasýna dair; Kurban Bayramý hutbesinde ise kurban kesmenin adabýna ve teþrik tekbirlerine dair bilgiler verir.

Kurban Bayramý namazýný vaktinde kýlmak için biraz acele etmek; Ramazan Bayramý´nda ise biraz tehir etmek sünnettir.

Bayram namazýndan evvel gerek evde ve gerek camide; bayram namazýndan sonra da camide nafile namazý kýlmak mekruhtur. Eve gelirse kýlýnabilir.

Bayram namazýna yetiþemeyen kimse, artýk onu kaza edemez ve tek baþýna kýlamaz. Dilerse döner gider, dilerse dört rekat nafile namazý kýlar.


radyobeyan