Bakire By: armi Date: 04 Þubat 2010, 14:14:47
BÂKÝRE
Kýzoðlankýz, cinsî temasta bulunmamýþ; henüz el deðmemiþ; kullanýlmamýþ, eskimemiþ.
Arapça olan bu kelimenin doðrusu "bikr" dir. Bikr hem erkek hem de kadýn için kullanýlýr. Her þeyin ilk haline tamamýna, evveline bikr denir. Bâkire kelimesinin kullanýlmasý galat-ý meþhurdur (bk. Muhammed Salâhî, Kamûs-i Osmânî, Ýstanbul 1313, II, 81).
Burada bâkireden maksat, kýzlýk halini muhafaza eden, cinsî iliþkide bulunmamýþ kýzdýr.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hadis-i þeriflerinde bâkire ile evlenmeyi teþvik etmiþtir. Çünkü onunla ülfet etmek, seviþmek ve onu kendine baðlamak daha kolay ve güzel olur. Bununla beraber Resulullah (s.a.s.) dul ile evlenenlere de hayýr dua buyurmuþtur.
Cabir b. Abdullah´tan þöyle rivayet edilmiþtir:
"Babam Abdullah öldü. Geride dokuz (veya yedi) kýz býraktý. Ben dul bir kadýnla evlendim. Resulullah bana:
- Ya Cabir! Evlendin mi?" diye sordu. Ben de:
"- Evet, evlendim" dedim. Resulullah:
- Kýz mý, yoksa dul mu?" dedi. Ben:
"- Dul, ya Resulullah" diye cevap verdim. - Kendisiyle oynaþacaðýn ve seninle oynaþacak (yahut da güldüreceðin ve seni güldürecek) bir kýzla evlenseydin ya?" buyurdu. Ben de kendisine:
"- Babam Abdullah, Uhud´da þehit oldu. Fakat geride dokuz (yahud yedi) tane kýz býraktý. Doðrusu ben de bunlarýn arasýnda kendileri gibi genç bir kýz getirmeyi hoþ görmedim de onlarýn iþlerini görecek ve onlarý terbiye edecek bir kadýnla evlenmeyi uygun gördüm" dedim. Resulullah:
-Allah eþini sana mübarek eylesin " buyurdu. (Müslim, Rada´, 56)
Resulullah (s.a.s.)´ýn hanýmlarý içerisinde kýz olarak evlendiði sadece Hz. Âiþe validemiz vardý. Diðer bütün hanýmlarýyla dul olarak evlenmiþti. Bu bakýmdan Hz. Âiþe validemiz bununla iftihar ederdi. Bir defa Hz. Âiþe validemiz Resulullah (s.a.s.)´a:
"- Ya Resulullah! Lütfen bana bildirir misin? Sen bir vadiye insen de orada bir mahsulü yenilmiþ bir aðaç, bir mahsulü yenilmemiþ bir aðaç bulsan, deveni hangisinde yayar, otlatýrsýn?" diye sordu. Resulullah (s.a.s.):
- Baþkasý tarafýndan otlatýlmayan aðaçta" dedi.
Hz. Âiþe bu sorusu ile Resulullah´ýn kendisinden baþka bâkire birisi ile evlenmediðini kasdetti." (Buhârî, Nikâh, 9)
Ýslâm hukukunda bâkirelerle ilgili bazý özel hükümler vardýr. Þöyle ki; hür, akýllý ve bulûða ermiþ bir kadýn kendi rýzasý ile evlenip nikâh akdi yapabilir. Bir veli bûluð çaðýna eren kýzýný evlenmeye zorlayamaz, onun razý olup olmadýðýný sorar. Kýz bâkire ise susmasý veya gülümsemesi onun evlenmeye razý olduðu anlamýný taþýr. Dul kadýnýn ise açýkça izni gerekir. Kýzýn aðlamasý veya gülmesi de yerine göre rýzasý sayýlýr. Ebû Hüreyre (r.a.)´den Resulullah (s.a.s.)´ýn þöyle buyurduðu rivayet edilmiþtir: "Dul kadýn, kendisinin açýkça emri alýnmadýkça nikâh olunmaz. Er görmedik kýz da kendisine sorulup izni alýnmaksýzýn nikâh olunmaz. "Orada hazýr bulunanlar: "Ya Resulullah! Bâkire bir kýzýn izni nasýl olur?" diye sordular. Resulullah! "Onun izni sükût etmesidir" buyurdu. (Buhârî,Nikâh, 41).
Bir rivayette ise Hz. Âiþe (r.a.) þöyle demiþtir. Ben: "Ya Resulullah! Er görmedik kýz utanýr (rýzasýný bildiremez) dedim. Resulullah (s.a.s.): "Bâkirenin rýzasý susmasýdýr" buyurdu. (Buhârî, Nikâh, 41).
Ancak izin istemek velisi dýþýnda baþka bir kimse tarafýndan olursa bu takdirde kýzýn konuþup iradesini açýkça beyan etmesi þarttýr.
Bir kýzýn bekâreti sýçramakla, âdet görmekle, yaralanmakla veya yaþlanmak suretiyle zail olursa bâkire sayýlýr. Ýmam Âzam´a göre bir kýzýn bekâreti zina sûretiyle bile zail olsa bâkire hükmünde olur, nikâh sýrasýnda susmasý rýzasý sayýlýr.
Evlilik akdi sýrasýnda koca tarafýndan kadýna verilmesi gereken mehir evlilik akdi sýrasýnda tayin edilmemiþse, daha sonra onun, hanýmýna, emsâline verilen kadar mehir vermesi gerekir. Bu hususta da kýzýn bâkire olup olmamasý nazarý dikkate alýnýr.
radyobeyan