Bahs By: armi Date: 04 Þubat 2010, 14:09:06
BAHS
Bir þey hakkýnda etraflýca söz söyleyip gerçeði araþtýrma; bir konu hakkýndaki ayrýntýlar; münakaþa, mübahasa, münazara, cedel. Bir iddia üzerine sözü doðru çýkan tarafýndan kazanýlmak üzere, ortaya bir þey koyma.
Dinimize göre karþýlýklý iki kiþi veya tarafýn bir konu üzerinde "Senin dediðin çýkarsa sen bana þu kadar para vereceksin" diye bahse girmeleri caiz deðildir. Bu, kumar hükmünde olup haramdýr. Bu Ýslâm´ýn ilk yýllarýnda câiz idi, daha sonra haram kýlýnmýþtýr.
Ýslâmî tebliðin ilk yýllarýnda Ýranlýlarla Doðu Romalýlar savaþ halinde idiler. Putlara tapan Mekke müþrikleri kendileri gibi çok tanrýcý olan Ýranlýlarý tutuyorlardý. Müslümanlar ise kitap ehli olan Doðu Romalýlar´ýn galip gelmesini istiyorlardý. Neticede Ýranlýlar galip geldi. Bu durum müþrikleri þýmarttý. Müslümanlara: "Ýranlýlar nasýl ehl-i kitap olan Rumlarý yendiyse biz de sizi yeneceðiz" demeðe baþladýlar. Bunun üzerine Rum suresinin ilk ayetleri indi: "Elif, Lâm, Mîm. (Bulunduðunuz bölgeye) en yakýn bir yerde Rumlar yenildi. Onlar bu yenilgilerinden sonra birkaç yýl içinde yeneceklerdir. Eninde sonunda emir Allah´ýndýr. O gün müminler sevinirler: Allah´ýn yardýmýyla. Allah dilediðine yardým eder. O galiptir, merhamet sahibidir. (Bu), Allah´ýn vaadidir. Allah vaadinden caymaz; fakat insanlarýn çoðu bilmezler. " (er-Rûm, 30/1-6).
Bu ayetler inince Ebû Bekir es-Sýddîk (r.a.) müþriklere: "Sevinmeyin vallahi Rumlar birkaç yýl içinde Ýranlýlara galip geleceklerdir" dedi. Bunun üzerine müþriklerden Übey b. Halef:
"Yalan söylüyorsun, haydi aramýzda bir müddet tayin et seninle bahse girelim" dedi. Üç yýl içerisinde Rumlarýn galip gelip gelmeyeceði hususunda on deve üzerine bahisleþtiler. Hz. Ebû Bekir (r.a.) olup bitenleri Hz. Peygamber (s.a.s.)´e anlatýnca Efendimiz (s.a.s.) ayette geçen "birkaç sene sözünün üç ile dokuz sene arasýnda bir zamaný ifade ettiðini, bu yüzden seneyi uzatmasýný, develerin sayýsýný da artýrmasýný istedi. Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir ile Übey b. Halef anlaþarak seneyi dokuza, develerin sayýsýný da yüze çýkardýlar. Kur´an´ýn vaadi gerçekleþti. 624 yýlýnda Rumlar Ýranlýlar´ý yendiler. Ayný yýl müslümanlar da Bedir muharebesinde müþrikleri maðlûp ettiler. Bu arada Übey b. Halef ölmüþ olduðu için Hz. Ebû Bekir yüz deveyi onun varislerinden aldý. Hz. Peygamber (s.a.s.) ona: "Bunu tasadduk et" buyurdu. (Tirmizî, Tefsir, 30, V/342-345; Nesefî, Medârik, III, 265). Bu, kumar haram kýlýnmadan önceydi. (Nesefî, ayný eser, III/226; Ýbn Cüzey, Kitabü´t-Teshîl, III, 261).
Ancak tek taraflý olarak taraflardan biri diðerine "sen kazanýrsan veya senin dediðin çýkarsa sana þu kadar para vereceðim; ben kazanýrsam veya benim dediðim olursa senden bir þey almayacaðým" dese bu caiz olur, kumar hükmüne girmez. Bir de üçüncü bir kiþi veya kuruluþ ortaya bir ödül kor, meselâ koþuda, güreþle veya ilmi münazarada kazanan tarafa þu kadar ödül vereceðim"´ derse bu caizdir. Nitekim güreþ müsabakalarýnda müsabakayý tertipleyen komitenin galip gelenlere ödül vermesi bu türden olup caizdir. (bk. el-Ýhtiyar, III,169).
Hanefî fakihlerinden Þemsü´l-Eimme el-Hulvânî þöyle demiþtir:
"Talebelerden biri arkadaþýna: "Gel seninle ilmi meselelerde münazara edelim, þayet sen beni yenersen þu kadar para vereceðim, ama ben seni yenersem bir þey istemem" dese bu, caiz olup alýnan para helâldýr." (bk. el-Fetâvâ el-Hindiyye, V, 324).
radyobeyan