Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Azil By: armi Date: 03 Þubat 2010, 22:23:07
AZÝL



Azil, arapça bir kelime olup, ayýrmak ve uzaklaþtýrmak anlamýna gelir. Terim olarak ise; kadýn hamile olmasýn diye erkeðin menisini dýþarýya atmasýdýr. Azil; Ýslâm´dan önce ve Ýslâmî devirde iki sebeple yapýlýyordu: Ya cariye gebe kalmasýn diye buna baþvurulur (çünkü gebe kalan cariye satýlmaz); yahut hür olan kadýn gebe kalmasýn veya memedeki çocuða bir zarar gelmesin diye yapýlýrdý. Hz. Peygamberin azil hakkýnda çeþitli hadisleri vardýr. Kendisine azlin hükmü sorulduðunda; "O gizli ve´ddir"demiþtir. (Müslîm, Nikâh, 141; Ýbn Mâce, Nikâh, 61) Burada ve´d; kýz çocuðunu diri diri mezara gömmek, demektir. Ancak daha sonra Allah Resulu´nun azle izin verdiði anlaþýlýyor.

Câbir (r.a.)´den þöyle dediði nakledilmiþtir: "Bizim cariyelerimiz vardý ve onlardan azil yapýyorduk. Yahudiler, iþte küçük mev´ûde yani çocuðu diri diri topraða gömme budur, dediler. Bunun üzerine mesele Resulullah (s.a.s.)´a soruldu: "Yahudiler yalan söylemiþ, eðer Allah onu yaratmak istese onu sen reddedemezdin" buyurdular. (Ebû Dâvûd, Nikâh, 48; Nesaî, Nikâh, 55; Ahmed b. Hanbel, III, 22, 49, 51) Ebû Saîd el-Hudrî ve Enes b. Mâlik´ten de ayný nitelikte hadisler nakledilmiþtir. Yine Câbir (r.a.) þöyle demiþtir: "Biz Resulullah (s.a.s.) devrinde Kur´an inerken azil yapýyorduk. Eðer ondan bir þey yasak edilecek olsa bizi Kur´an nehyederdi" (Buhârî, Kader, 4), Müslim´in rivayetinde "Bu, Resulullah´ýn kulaðýna vardý, fakat bizi ondan nehyetmedi" ilâvesi vardýr.

Yukarýdaki hadislerden ilki azlin çirkin bir iþ olduðuna delâlet eder. Ýbn Hazm bunu esas alarak azli haram saymýþtýr. Ýslâm hukukçularýnýn büyük çoðunluðu ise; diðer hadislere dayanarak, bir erkeðin hür olan karýsýnýn izni ile, cariyenin ise izni olmaksýzýn dahi azil yapmasýnýn câiz olduðunu söylemiþlerdir.

Doðum kontrolünün caiz olup olmamasý da azlin hükmü ile yakýndan ilgilidir. Azli kabul etmeyenler, bunun kadere karþý çýkmak, ona çatmak anlamýna geldiðini; bunda müslümanlarýn nüfusunu azaltma gayesi bulunduðunu ileri sürerler. Bu konuda ayrýca þu delillere dayanýrlar: Kur´an-ý Kerîm´de "Çocuklarýnýzý fakirlik korkusuyla öldürmeyin. Onlarý da, sizi de biz rýzýklandýrýrýz. Þüphesiz, onlarý öldürmek büyük bir suçtur" (Ýsrâ, 17/31) buyurulur. Hz. Peygamber de þöyle buyurmuþtur: "Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden deðildir. Evlenin, çünkü ben diðer ümmetlere sizin çokluðunuzla övüneceðim" (Ýbn Mâce, I, 592, H. No: 1846).

Erkeðin veya kadýnýn saðlýðýna zarar vermeyen diðer korunma çeþitleri ve ilâçla gebeliði önleme çocuða henüz ruh verilmeden önceki dönemlerde azil kapsamýna girer. Azli caiz gören Ýslâm âlimlerinin büyük çoðunluðu; bugünkü, ruh verilmeden önceki doðum kontrolünü de caiz görürler.

Diðer yandan azlin, kaderde yazýlan çocuk doðumlarýný da deðiþtirmeyeceði belirtilmiþtir. Azil yoluyla doðum kontrolü yapan bir sahabe; daha sonra Allah Resuluna gelerek, ailesinin gebe kaldýðýný haber vermiþtir. (Ebû Dâvud Nikâh, 48


radyobeyan