Azarlamak By: armi Date: 03 Þubat 2010, 22:19:40
AZARLAMAK
Azar; incitme, kýrýlma, çýkýþma, zulüm. Azarlamak, paylamak, çýkýþmak. Söz ile olan kötü alýþkanlýklardandýr. Çoðu zaman, insanlarýn birbirleriyle yaptýklarý muamelelerin olan karþýlýklý anlaþmazlýklarda, güçlü tarafýn çýkýþmasýdýr. Azarlamak fiili ve azarlamakta kullanýlan sözler Ýslâm dini tarafýndan yasaklanmýþtýr.
Ýslâm´ýn ruhunda azarlama yoktur. Azarlama yerine yumuþak muamele tercih edilir: "Kim yumuþak davranmaktan mahrum ise hayýrdan da mahrum olur. "(Müslim, Birr ve Sýla, 23, 74) "Muhakkak ki Allah rýfk ile muamele edilmesini sever. " (Buhârî, Edeb, 35; Müslim, Selem, 10) Yumuþak davranmak, bir þeyde bulunursa onu süsler, bir þeyden de alýnýrsa onu lekeler." (Müslim, Birr ve Sýla, 23, 78)
"Bir din kardeþinin yüzüne gülmekliðin senin için sadakadýr." (Tirmizî, 36, 2022) "Müslüman müslümanýn kardeþidir. Ona zulmetmez, onu yardýmsýz býrakmaz, onu azarlamaz. Hz. Peygamber üç defa kalbine iþaret ederek: Takva, þuradadýr. Kiþiye kötülük namýna müslüman kardeþini tahkir etmesi kâfidir. " (Müslim, Birr ve Sýla, 10, 32) "Kardeþinle münakaþa etme, onunla kýrýcý þekilde þaka etme ve ona yerine getirmeyeceðin vaadde bulunma. " (Tirmizî, 57, 2063)
Azarlamak, sert konuþmak, þiddet göstermek insanlar arasýnda nefret ve düþmanlýk doðurur. Karþýda bulunan kiþinin söylediði doðru bile olsa, azarladýðý için ona karþý kalbi soður, muhalefeti baþlar. Ýnatlaþma neticesi doðruyu kabul etmez.
Ýnsanlar fýtratlarý gereði rýfk ile yapýlan muamelelerden hoþlanýrlar. Yumuþak davranma neticesi kalp ýsýnýr, inatlýk ve muhalefet hisleri gevþer, hakkýn kabulü daha bir kolaylaþýr.
Hz. Peygamber (s.a.s.) insanlarý hiç azarlamamýþ, aksine yumuþak sözleriyle katý gönülleri yumuþatmýþtýr. On yýl hizmetinde bulunan Enes (r.a.) der ki: "Bana hiç bir zaman" "öf" bile demedi. Yaptýðým bir iþ için: "bunu neden yaptýn?", veya yapmadýðým bir iþ için: "bunu neden yapmadýn?" demedi. (Tirmizî, 68, 2084) "Bir gün Resulullah (s.a.s.) beni bir iþ için bir yere gönderdi. Yolda giderken oynayan çocuklara katýldým oynamaya baþladým. Biraz sonra yanýma gelen Resulullah´a baktýðýmda bana gülüyordu. Enes´cik, emrettiðim yere gittin mi?" diye sordu. Ben de "Evet þimdi gidiyorum, ya Resulullah dedim." (Müslim, Fedâil, 54) Hz. Peygamber bütün davranýþlarýnda azarlama yerine akýl, basîret, yüksek anlayýþ, düþünce ve hikmet yolunu seçmiþtir. (bk. en-Nahl, 16/125; Tâ-hâ, 20/43-44).
Kur´an-ý Kerîm´de, yapýlan kötülüðe karþý insanlarýn affedilmesi, azarlama yerine, iyilikle mukabele edilmesi istenmektedir. Hatta: "Münasebetsiz bir söz iþittiklerinde ondan vazgeçiverirler ve bizim iþlediklerimiz bize, sizin iþledikleriniz size´ diye dua ederler. " (el-Kasas, 28/54-55).
"Ýyilik ile kötülüðün bir olmayacaðýný Kur´an-ý Kerîm´de hatýrlatan Yüce Allah; "Sen en iyi olanla mukabele et. Bir de görürsün ki, seninle arasýnda düþmanlýk bulunan kimse sana yakýn bir dost oluvermiþ" buyurur. (Fussilet, 41/34-35)
"Kötülüðü en iyi þekilde karþýla" (Mü´minûn, 23/88) metodu uygulanýrken insana þeytanýn ârýz olacaðý, vesvese vereceði hatýrlatýlmaktadýr. Böyle durumlarda Allah´a sýðýnýlmasý istenmektedir. (Mü´minûn, 23/8889) Azarlamak fiili þeytanýn iþlerindendir. Nitekim insan kendine karþý yapýlan kötülük, düþmanlýk karþýsýnda öfkelenir ve neticede akýl devreden çýkar. Aklýn yerine hisler harekete geçer. Ýþte o anda þeytan insana hakim olur ve onu aldatýr. Öfkelenen kiþi de karþýsýndakini azarlamak suretiyle hislerini ve nefsini tatmin etmiþ olur. Tabiî ki bu nefis; kötülüðü emreden nefistir. (Yusuf, 12/53) "Nefsin peþine koþma, arzusuna uyma! Uyarsan seni Allah yolundan alýkor" (Sâd, 38/26) ayetinin gerçeði ortaya çýkar. Müslümanlarýn böyle durumlarda, öfkelerini yenmeleri ve insanlarýn suçlarýný affetmeleri istenmektedir. (Âli Ýmrân, 3/13; eþ-Þûrâ, 42/37).
Kur´an-ý Kerîm´e göre (sadece harp zamaný) kâfirlere ve münâfýklara sert davranýlmasý istenmektedir. (et-Tevbe, 9/74).
radyobeyan