Ateizm By: armi Date: 03 Þubat 2010, 12:28:12
ATEÝZM
Hiçbir ilâh kabul etmeyen, Tanrýtanýmaz felsefi doktrinlerin ortak adý.
Sistemleþtirilmiþ bir ekol oluþturulmaksýzýn filozoflardan bir bölümünce benimsenmiþ olan bu anlayýþ, doðrudan doðruya tanrýnýn varlýðýný inkâr üzerine kuruludur. Bu özelliðiyle de benzer yanlar taþýyor olsa da- tanrýnýn varlýðýný ya da mahiyetini tartýþan doktrinlerden ayrýlýr; tanrýnýn yokluðunu kesin bir biçimde öne sürer.
Hemen hemen tüm felsefe ekolleri ve öðretileri gibi ateizm´in kökleri de Eski Yunan´a uzanýr. Maddeci yapý belirten çeþitli felsefe okullarýnýn baðlýlarý, ontolojik yorumlarý sonucunda ateist bir inanç sergilemiþlerdir. "Gölge etme baþka ihsan istemem" sözüyle yaygýn bir ünü bulunan Diyojen bunlardan biri ve felsefe tarihinde kâfir diye nitelenen ilk kimsedir. Atom kuramcýsý Demokrit, onun izleyicisi Leocippus, Sofist´lerden Gorgias ve Protegoras, kendi adýyla anýlan ekolün kurucusu Epikür, öne sürdükleri materyalist görüþler baðlamýnda birer ateist olarak göze çarparlar.
Rönesans´tan sonra Batý´da varlýðýný hissettiren din-dýþý eðilimler ve özellikle de evrenin, doðanýn ve insanýn, insan toplumunun dinden bütünüyle soyutlanarak yorumlanmasý sonucu ortaya çýkan görüþler, ateist tutumlara büyük katkýlarda bulunmuþ, onlara bolca kullanabilecekleri veriler saðlamýþtýr.
Nitekim, dinden ve törelerden baðýmsýz bir siyasetin oluþturulmasý savýný öne süren Makyavel, ateizm´i bu alana sokarken; birer ateist olmadýklarý hâlde Dekart, David Hume ve Kant gibi kimselerin akýlý dinden baðýmsýz kýlma çabalarý ve bu doðrultuda öne sürdükleri düþünceler çaðdaþ ateizm´e tutanaklar hazýrlamýþ oldu. Pozitivist yorumlarla oluþturulan bilimsel kuramlar ve evrene yönelik rasyonalist bakýþ açýlarýnýn oluþturduðu ortam, Feuerbach´ýn öne süreceði düþünceler için çok elveriþliydi. XIX. Yüzyýlýn en önemli ve sonraki dönemler bakýmýndan da en etkili ateisti olan bu düþünür, Tanrý´nýn insana özgü ülkülerin bir yansýmasý olduðunu, insanýn özgürlüðünün Tanrý´yý inkârla gerçekleþebileceðini öne sürmüþ; dini insanýn etkinlik alanýna indiren bu görüþten yola çýkan Marks ise, ezilenlerin egemenliðiyle birlikte dinin de yok olacaðý varsayýmýyla ateizm´i doruk noktasýna çýkarmýþtýr. Bu çizgiyi kemâline ulaþtýran Nietzsche ise, "Tanrý´nýn Ölümü" adlý kitabýnda, insanýn kendisini bütünlemesi ve özünü bulmasý için göstermesi gereken en insanca tepkinin ateizm olduðunu söylemiþtir.
Darwin, geliþtirdiði kuramla Yaratýcý-Tanrý kavramýný dýþlarken; Freud, Tanrý inancýnýn çaresizlik içindeki insanýn çocukluk durumuna dönerek koruyucu bir babaya sýðýnma ihtiyacýndan doðduðunu öne sürerek, psikolojik çerçevedeki inkârý gündeme getirmek yoluyla ateizm´e bir baþka boyut kazandýrmýþtýr.
Yüzyýlýmýzdaysa, ateizm´i Jean Paul Sartre, Albert Camus gibi varoluþçular temsil ettiler. Bunlar, insanýn evrende bir baþýna olduðu ve kendi deðerlerini belirlemek özgürlüðüne sahip bulunduðu düþüncesinden yola çýkarak, bu özgürlüðü kabulün kaçýnýlmaz sonucu olarak Tanrý´nýn inkârýna gitmektedirler.
Agnostizm (bilinmezcilik) ve Pozitivizm (olguculuk) gibi ateizm´i andýran görüþler, açýkça "tanrý yoktur" demeyip de "bilinemez" "tartýþýlmasý bilimsel deðildir" türünden ifadeler kullandýklarýndan konumuzun dýþýnda kalmaktadýr.
Ýslâm literatüründe, dehriyye* diye adlandýrýlan ateizm, kronolojik bakýmdan iki ayrý safha halinde irdelenebilir. Cahiliyye Dönemi Dehriliði ve Ýslâm sonrasýndaki Dehriyyun...
Kur´an-ý Kerîm´de: "Dediler ki: o (hayat dedikleri) þey, dünya hayatýmýzdan baþkasý deðildir; ölürüz, diriliriz, Ve bizi ancak dehr (zaman) helâk etmektedir.´ Halbuki onlarýn bu sözlerinde hiçbir ilimleri yoktur. Onlar ancak zanda bulunuyorlar. " (el-Casiye, 45/24) haberiyle bildirilen cahiliyye dehriliði, yaratýlmayý inkârla zaman ve maddenin ebediliðini öne süren bir inançtýr.
Felsefî anlamdaki Ýslâm sonrasý dehrilik ise, muhtemelen, Sâsânîler döneminde yaygýn bir inanç olarak gözlenen "herþeyi deðiþtiren ve herþeyden kuvvetli olan, tüm olaylarý oluþturan ve yönlendiren büyük güç, ilâhî zat olan Hürmüz deðil, yalnýzca sýnýrsýz zamandýr" temel inancý üzerine oturtulmuþ bulunan zurvanig´in karþýlýðý ve uzantýsýdýr. Bu inancýn sahipleri Allah´ý inkâr ederek, bütün oluþlarý zaman, dehr ya da felek adýný verdikleri akýþa baðlamaktaydýlar.
Öte yandan, kýsmî inkâr diyebileceðimiz bir tutum içinde bulunan maddiyun, tabiiyun (maddecilik, tabiatçýlýk) gibi düþüncelerle dehriliði karýþtýrmamak gerekir. Çünkü, dehrilikde, ateizm´de olduðu gibi kesin bir inkâr, Yüce Allah´ý açýk bir biçimde yok sayma sözkonusudur. Yüce Allah´ýn kimi esma ve sýfatlarýný deðil de, gerek yaratýcýlýk, gerek ilâhlýk ve gerekse rablýk plânýnda küllî bir inkâr vardýr. Ateizm, gerçek anlamýyla, iþte böylesine bir küllî inkârdýr.
radyobeyan