Hedy Ve Benzerlerinden Yeme Bahsi By: ezelinur Date: 02 Þubat 2010, 18:00:52
Hedy sahibinin, mezheblerdeki tafsilât çerçevesinde onun etinden yemesi caizdir. Buna iliþkin tafsilât, aþaðýda gösterilmiþtir.
(12) Hanefîler dediler ki: Önce de söylendiði gibi, þükür kurbaný denen kýran veya temettü hedyinin sahibi, mendub olarak etinden yer. Tatavvû hed-yinin etinden de sahibinin yemesi mendubtur. Ancak yolda kýrýlýp ölmek üzere olan hedyi keserek; gerdanlýðým, fakirlerce tatavvû kurbaný olarak bilinsin diye, kanýyla boyayýp kesilmiþ vaziyette býrakmak vâcibtir. Adak kurbanýna gelince, o sadaka olduðu için etinden yemek caiz olmaz. Çünkü o, fakirlerin hakkýdýr. Yenildiði takdirde yenilen et miktarýnýn bedelini ödemek gerekir. Kefaret kurbanlarýna gelince bunlar, bir eksikliði onarmak için kesilirler. Ýhsâr hedyi de böyledir. Bunlarýn etlerini de sahiblerinin yemesi caiz deðildir; yedikleri takdirde, yedikleri et miktarýnýn bedelini ödemekle yükümlü olurlar. Etini sahiblerinin yemesi caiz olan kurbanlara gelince, bunlarýn etlerinin üç kýsma bölünerek bir bölümünü yemek, bir bölümünü sadaka olarak daðýtmak, bir bölümünü de hediye vermek müstehab olur.
Hedy sahibi, kurbanýn sýrtýndaki çulunu, derisini ve kemiklerini de sadaka olarak daðýtýr. Kasap ücretini, kurbanýn etinden vermez. Hedy sahibinin, hedyin sütünden yararlanmasý caiz deðildir. Yararlandýðý takdirde, aldýðý süt bedelini fakirlere tazminat olarak öder.
Malikîler dediler ki: Hac veya umrede kesilen hedyler, av cezasý kur-banlarýyla eziyet fidyelerinden bazýlarýnýn etlerini sahiplerinin yemesi caiz, bazýlarýnýnki ise caiz deðildir. Bu açýdan bunlar dört kýsma ayrýlýrlar:
1-Alýþýlagelmiþ kesim yeri olan Mekke veya Minâ´ya saðlam olarak ulaþýp kesilmiþ olsun veya bu kesim yerlerinden birine ulaþmadan yürüyemiyecek kadar hastalanýp yoldan kesilmiþ olsun mutlak olarak etlerinin yenmesi caiz olmayanlar. Bunlar üç çeþittir:
a) Söz veya niyetle yoksullar için belirtilerek adanan muayyen nezir kurbanlarý. Bu da þöyle demekle olur: "Bu hayvaný yoksullar için kesmeyi Allah rýzâsý için adadým." Ya da yoksullara etini daðýtmayý niyet ederek, "Bu hayvaný Allah rýzâsý Ýçin kesmeyi üzerime ahdettim."
b) Yoksullara vermek üzere kesilen tatavvû kurbaný.
c) Hedyi kasdetmeksizin kesilen eza fidye (kurban) leri. Bu üç çeþit kurbanýn etini, sahiblerinin yemesi mutlak surette caiz deðildir. Yoksullarýn yemeleri için adanan muayyen nezir hayvanýnýn etini yemek haramdýr. Bu kurban, kesim yeri olan Mekke´ye veya Minâ´ya ulaþmadan hastalýktan ötürü zorunlu olarak kesilirse, bu takdirde etini yemek caiz olsa bile, yerine baþka bir kurbaný Mekke veya Minâ´da kesmek gerekmez. Ama bu hayvanlar sað salim Mekke´ye veya Minâ´ya ulaþýp da oralarda kesildikleri takdirde, sâ-hiblerince etlerinin yenmesi caiz olmaz. Çünkü o, yoksullar içindir.
Tatavvû hedyini de, yoksullara mahsus kýlýndýðý için sahiplerinin yemeleri caiz deðildir. .
Ezâ fidyesi olarak kesilen kurbana gelince bu; ihramlmýn, üzerindeki toz ve kirleri gidererek, rahatlama saðlamasý gibi sebeplerden ötürü kesilen bir kurban olup, hedy olarak kesilmediði takdirde sahibinin ondan yemesi caiz olmaz.
2- Kesim yerine ulaþmadan yolda takýlýp zorunlu olarak kesilen ve yenmesinin sâhibleri içinde câi.z olduðu hayvandýr. Ama böyle bir hayvan sað-salim kesim yerine ulaþýrsa etini sahibinin yemesi caiz olmaz. Ki bu, yoksullara mahsûs kýlýnmýþ gayr-ý muayyen nezir kurbanýdýr. Bu da þöyle demekle olur: "Bu kurbaný yoksullara daðýtmak üzere hedy olarak kesmek, Allah için adaðým olsun." Hedy niyetiyle kesilen ezâ fidyesi ve av cezasý olarak kesilen kurban.
Bu üç çeþit kurban, kesim yerine ulaþmadan yolda takýlýp kesilirse, sâ-hiblerinÝn onlarýn etini yemesi caiz olur. Çünkü onun bedeli olarak sahibinin ayrýca asýl kesim yerinde bir kurban daha kesmesi gerekir. Ama bu kurbanlar, mutad kesim yerine sað-sâlîm ulaþtýklarý takdirde etlerini sâhîb-Ierinin yemesi caiz olmaz. Çünkü adak olarak kesilen kurban, yoksullarýn hakkýdýr. Ýhramayken kir ve toz gibi þeyleri gidermek için kesilen kurban, rahatlamanýn bedelidir. Av cezasý olarak kesilen kurban ise, avlanýlan hayvanýn bedelidir.
3- Kesim yerine ulaþmadan etlerinin yenmesi caiz olmayan ve fakat ulaþtýktan sonra yenmesi caiz olan kurbanlar. Ki bunlar, yoksullara mahsus kýlýnmayan tatavvû hedyi ile muayyen nezir kurbanýdýr. Bu kurbanlar, mutad kesim yerine ulaþmadan kesildikleri takdirde, etlerinin sâhiblerince yenmesi helâl olmaz. Çünkü bu kurbanlara bedel olarak, mutad kesim yerinde ayrýca kurban kesmek vâcib olmaz. Eðer bu takdirde sahiblerinin onlardan yemeleri caiz olsaydý, yolda takýlýp kesilmeleri hususunda sahiblerinin sebeb olduðu sanýlabilecek ve sýrf etlerini yemek için kesmekle itham edilecekti. Ama bu hayvanlar mutad kesim yerine sað-sâlim ulaþtýktan sonra kesilirse, sahiblerinin onlardan yemeleri caiz olur. Çünkü bunlar, yoksullara mahsus kýlýnmamýþlardýr.
4- Mutad kesim yerine ulaþmadan önce de kesilse, ulaþtýktan sonra da kesilse, sahiblerinin, etlerini yemeleri caiz olanlar. Bunlar da, yukarýda belirtilen üç kýsým kurbanlar dýþýnda kalanlardýr. Örneðin: Haccm vâciblerin-aen bîrinin terkedilmesi nedeniyle kesilmesi vâcib olan hedy... Yoksullara mahsus kýlýnmamýþ gayr-ý muayyen nezir kurbaný... Kýran ve temettü kurbanlarý... Bu kurbanlarýn etlerini sâhiblerinin yemeleri mutlak surette caizdir. Yemesi caiz olduðuna göre; azýk olarak bir kýsmýný ayýrmasý, zengin ve yoksullara yedirmesi de caizdir. Yenilmesi yasaklanan kurbanýn etinden sahibi yiyecek olursa, yediði miktarýn bedelini tam bir kurbanla öder. Ancak yoksullara mahsûs kýlman muayyen nezir kurbanýnýn etini yiyen sahibi, yediði et miktarýnýn kýymeti kadar tazminat öder. Mûtemed olan görüþ budur, hayvanýn yularý ve sýrtýndaki çulu da eti hükmündedir. Sahibince eti yenmesi caiz olmayan kurbanýn yularým ve çulunu da sahibinin almasý caiz olmaz. Týpký et gibi onlarý da yoksullara vermesi gerekir. Eðer bu gibi þeylerden birini almýþsa ve henüz elinde bulunmaktaysa onu yoksullara geri vermesi; zayi veya telef olmuþsa, kýymetini vermesi gerekir. Sâhiblerince eti yenmesi caiz olan kurbanýn yular ve çulunu da sahibi alabilir. Taklid veya iþ´ar edildikten sonra hedyin sütünden yararlanmak mekruhtur. Çünkü o hayvan artýk, Allah´a ibâdet gayesiyle kiþinin malýndan çýkarýlmýþ olmaktadýr. Sütün alýnmasý, yavrusuna veya anasýna zarar vermediði zaman mekruh, aksi takdirde haram olur. Hedye binmek ve zaruret olmaksýzýn ona bir þey yüklemek de mekruhtur.
Hanbelîler dediler ki: Hedy sahibi, tatavvû olarak kestiði hedyin etini yiyebilir, baþkalarýna hediye ve sadaka olarak daðýtabilir. Buna göre kurban etinin üçte birini yer; üçte birini yakýnlarýna hediye, geri kalan üçte birini de yoksullara sadaka olarak daðýtýr. Týpký kurban gibi... Ama böyle yapmayýp etin tamamým yerse, üçte birinin deðerini yoksullara ödemesi gerekir. Vâcib olan hedye gelince, onun etini sahibinin yemesi caiz olmaz. Bu hedyin vâcibliði, bir nezirden dolayý olsa bile hüküm deðiþmez. Meselâ "Bu, hedyimdir" diyerek veya kurbaný taklid veya iþ´ar ederek belirlemekle de olsa, istisna olarak sahibi tarafýndan yenmesi caiz olur. Etinin yenmesi caiz olmayan hedyin etini sahibi yerse, yediði etin bedelini yine et olarak yoksullara daðýtýr. Hedy sahibinin, hedyin derisini ve çulunu satmasý haramdýr. Ama onlardan yararlanmasý caizdir. Kasap ücretini de bu gibi þeylerle veya etle ödemek haramdýr. Yavrularýndan artmasý þartýyla kurbanýn sütünden yararlanmak caizdir. Yavrularýnýn ihtiyacý olan sütü içmekse haram olup bedelini ödemek gerekir.
Þafiîler dediler ki: Vâcib olsun, tatavvû olsun, hedyin herhangi bir þeyini sahibinin satmasý caiz deðildir. Vâcib olan, hedyin derisine varýncaya kadar her þeyini sadaka olarak daðýtmaktýr. Hiç bir þeyini, sahibinin almasý caiz deðildir. Eðer tatavvû hedyi ise, onun derisinden yararlanmak, yemek ve hediye etmek için bir kýsým etini ve iç yaðýný alýkoyup saklayabilir. Az da olsa etinin bir kýsmýný sadaka olarak daðýtmasý vâcibtir. Ama daðýttýðý bu etin örfe göre kýymetsiz, tatsýz ve çið olmamasý þarttýr. Sahibinin, etini yemesi caiz olana gelince o, tatavvû hedyidir. Sahibinin, etini yemesi caiz olmayansa vâcib hedy´dir.
radyobeyan