Ýslam Kavramlarý A-L
Pages: 1
Adl By: armi Date: 02 Þubat 2010, 03:24:05
ADL


Denklik, adâlet, dengeli davranma, doðruluk, hakkâniyet.

Adl, "A-De-Le" fiilinden masdardýr. Bazen "Idl´ þeklinde de kullanýlmaktadýr. "Adl´, denkliði basîretle idrak olunan; "Idl´ ise duyularla idrak olunaný ifade eder. "A-De-Le" doðru olmak, doðru davranmak, ayný düzeyde yapmak anlamlarýna geldiði gibi, "meyletmek, sapmak" anlamlarýna da gelir; yalnýz bu anlamda masdarý adý deðil "udül"dür

Allah insaný adý üzere; yani düzgün, eli, ayaðý, gözü, kulaðý, kýsaca bütün organlarý birbirine denk gelecek ve dünya hayatýný sürdürmesini saðlayacak bir özellikte yaratmýþtýr; yani onu tam bir denge üzerinde var etmiþtir: "O seni yarattý, tesviye etti ve ölçülü bir biçime koydu (adele)" (el-Ýnfitâr, 82/7)

Allah, nasýl insaný adý üzere yarattýysa, onun da yeryüzünde adý üzere davranmasýný, yani her zaman koyduðu mizan*a uygun hareket etmesini ister: "Allah "adl´le emreder" (en-Nahl, 16/90); "Ýnsanlar arasýnda "adl´le hükmolunmasýný emreder" (en-Nisa, 4/58) Ýslâm´da adâlet mülkün, yönetimin temelidir, âlemin nizamý, "amel ve itaatta kaçýnýlmaz ahlâki bir fazilet"tir. Adl, tevhîd ile özdeþtir; birbirinden ayýrmak mümkün deðildir. Çünkü, ancak Tevhîd* üzere olunduðu zaman adâleti gerçekleþtirmek mümkün olabilir; madem ki kâinattaki düzeni belirleyen ve insanýn hayatý için bir mizan ve sistem koyan Allah´týr, o halde insan, Tevhîd üzere yaþayýp Allah´ýn mizanýna uyarak adl´de bulunabilir. Allah´ýn ahkâmýna tam anlamýyla iman etmemiþ bir kimse adý üzere olamaz.

Allah mutlak adildir; fakat kullar Allah´a karþý adâlette bulunamaz; yani O´nu bir baþka þeyle denk sayamaz; O´nu bir tartýnýn bir kefesine, bir baþka þeyi de öbür kefeye koyamaz. Böyle bir hareket ve inanç, kesinlikle þirktir. Allah´a ortak koþmak demektir; zira Allah hiçbir þeyle tartýlamaz, ölçülemez. Kur´an´da "Sonra kâfir olanlar Rablerine adý ediyorlar" (el-En´âm, 6/1) buyurulur; yani, kâfirlerin Allah´tan baþka Rabler ve ilâhlar kabul edip, bunlarý Allah´la birlikte ayný kefeye koyup tarttýklarý ifade olunur; bu ise Allah´a ortak koþmak, O´na baþka varlýklarý eþit görmektir.

Þu halde, kulun, Allah´ýn mutlak adil olduðunu kabul edip, O´nun koyduðu mizanýn iki kefesini de denk tutmaya çalýþmasý, yani adý üzere olmasý, Allah´ý bir baþka þeyle tartmaya kalkýþmamasý Ýslâmî akîdenin, yani Tevhîd´in gereðidir.

Kur´an-ý Kerim´de Cenâb-ý Allah Hayrü´l-Hâkimîn yani adâletle hükmedenlerin en hayýrlýsý (el-A´râf, 7/87) olarak ifade edilirken, en büyük adâlet sýfatýna sahip olan varlýk anlamýnda kullanýlmýþtýr.

Adl, Cenâb-ý Allah´ýn doksandokuz güzel isminden biri olarak sayýlmýþtýr. (Tirmizî, Da´avât, 83) Allah´ýn asla zulmetmediði, hak ile hükmedip çok adil olduðu anlamýnda kullanýlan adý sýfatý onun mahlûklarýna büyük nimetler vermede âdil olduðunu ifade eder. Allah´ýn mutlak adil olduðunda bütün Ýslâm âlimleri arasýnda tam bir ittifak olmakla birlikte adâlet sýfatýnýn izahýnda Mutezile* fýrkasý ayrý bir izah getirmiþtir.


radyobeyan