Adak By: armi Date: 02 Þubat 2010, 03:09:21
ADAK (Nezir)
Allah´u Teâlâ´ya ibâdet maksadýyla mükellef olmadýðý halde mübah olan bir iþi yapmayý kararlaþtýrmak, kiþinin öyle bir ameli kendisine vâcip kýlmasý ve bunu yapacaðýna dair Allah´a söz vermesi.
Allah rýzasý için yapýlan adaklar Allah katýnda geçerlidir. Yalnýz Allah´ýn rýzasý gözetilirse böyle bir ibâdetten sevap elde edilir. Sýrf Allah rýzasý için oruç tutmak, sadaka vermek, Kur´an okumak namaz kýlmak gibi. Ancak sýrf dünyevî bir maksat uðruna yapýlan adaklar geçerli deðildir. "Falan bir iþim olursa þu kadar oruç tutacaðým", veya þu kadar sadaka vereceðim demek gibi. Buna benzer dünyaya yönelik isteklerin olmasý halinde yapýlan adaklarda sýrf dünyevî bir arzu taþýdýðýndan ibâdetlerde aranan ihlâs* ve Allah rýzasý özelliði kaybolmuþ oluyor. Aslýnda böyle bir adak Allah´ýn takdirini deðiþtirmez. Mukadder ne ise o olur. Fakat her ne olursa olsun "falan iþim olsun, þöyle böyle oruç tutacaðým, sadaka vereceðim..." gibi adaklarý yaptýktan sonra mutlaka yerine getirmek vâcip olur.
Allah´ýn rýzasýný ve yardýmýný istemek maksadýyla yapýlan bu ibâdet genellikle bütün semâvî dinlerde vardýr. Kur´an-ý Kerim´de Hz. Meryem ile ilgili olarak anlatýlan kýssada annesinin þöyle dediði ve adakta bulunduðu ifade edilmektedir: "Hani Ýmran´ýn karýsý þöyle demiþti: ´Rabbim´ karnýmda taþýdýðým çocuðu sadece sana hizmet etmek üzere adadým. Bunu benden kabul buyur Allah´ým sen her þeyi çok iyi iþiten ve çok iyi bilensin. " (Âl-i Ýmrân, 3/35). Ve yine Hz. Meryem´e þöyle hitab edilmiþti: "Ýnsanlardan birini görürsen "Rahman olan Allah´a konuþmama orucu adadým bugün kimseyle konuþmayacaðým" de." (Meryem, 19/26). Yalnýz Semâvî dinlerde deðil, kýsmen semâvî din özelliði ve kalýntýlarý taþýyan bazý toplum ve dinlerde de adak inancýna rastlanmaktadýr. Yahudi ve Hristiyanlarýn yanýsýra eski Çin, Türk ve Arap toplumlarýnda adaklarýn yapýldýðý bilinmektedir.
Kur´an-ý Kerim´de adak ile ilgili olarak bazý hususlar zikredilmiþse de bu konuda herhangi bir emir veya nehiy mevcut deðildir. Fakat ileride de ele alýnacaðý gibi adaklar yapýldýktan sonra mutlaka yerine getirilmesi gerekmektedir.
Bazý hadislerde Rasûlullah (s.a.s.), yapýldýktan sonra Allah´a itaat kabilinden olan adaklarýn yerine getirilmesi gerektiðini ifade etmiþtir. (Tecrid-i Sarih Tercüme ve Þerhi, XII, 226 vd.) Adaðýn Hz. Peygamber tarafýndan yasaklandýðýný ileri sürenler olmuþsa da, bu adaklar insaný kaderden müstaðni kýlmaya sürükleyen anlayýþlara dayalý olan adaklardýr. Çünkü yapýldýktan sonra mutlaka yerine getirilmesi kesin olarak emredildiðine ve bu konuda gayet açýk hükümler bulunduðuna göre, yasaklanmýþ bir hususun yapýldýktan sonra yerine getirilmesi isteniyorsa bu yasak ne ile izah edilebilir?
Adak, yemin keffâreti*nde olduðu gibi yerine getirilmesi kiþinin Ýslâmî hükümlere olan sadakatine baðlýdýr. Böyle bir adaðý yaptýktan sonra onu yapmamasý halinde Ýslâm devleti yetkilileri ibâdeti ihmal ettiðinden dolayý onu bu konuda zorlayamazlar. Ancak Cenab-ý Hakk Kur´an-ý Kerim´de "Nezirlerini edâ etsinler" (el-Hacc, 22/29) buyurmaktadýr.
Adaðýn Þartlarý
Adaðýn Ýslâmî hükümlere göre geçerli olabilmesinin çeþitli þartlarý vardýr:
1- Adanan ibâdetin cinsinden mutlaka bir farz veya vâcibin olmasý gerekir. Örneðin "üç gün oruç tutacaðým.", "Þu kadar namaz kýlacaðým", "Kurban keseceðim", diye adamak câizdir ve böyle bir adak sahihtir. Fakat "Filan hastayý ziyâret edeceðim", "Aldýðým mallarý sermayesine satacaðým", demek adak olmuyor. Dolayýsýyla Allah rýzasý için adanan ibâdetin cinsinden farz ve vâcip olmayan hattâ Ýslâm dininde yapýlmasý uygun olmayan, Ýslâm´ýn emretmediði kötü geleneklerden ibaret olan türbelere, yatýrlara mum yakmak, bu yatýrlarýn uðruna bir þeyler yapmak, yatýrlara bazý eþyalar adamak câiz deðildir. Hattâ bu gibi adaklar kesinlikle haramdýr .
2- Adayanýn akýllý, bülûða ermiþ yani ergin olmasý gerekir. Adaðý yapan kimsenin aklýndan hasta olmamasý, çocuk yaþta bulunmamasý gerekir. Erginlik çaðýna ulaþmamýþ olanlarla delilerin* yaptýðý adaklarýn yerine getirilmesi zorunlu deðildir.
3- Adanan ibâdet o anda veya gelecekte yapýlmasý farz olan bir ibâdet olmamalýdýr. Meselâ ´þu iþim olursa öðle namazýný veya yatsý namazýný kýlacaðým´, yahut ´Ramazan´da oruç tutacaðým´, veya zengin olduðu halde ´Kurban bayramýnda kurban keseceðim´ gibi adaklar sahih deðildir. Çünkü bu gibi ibâdetler zaten farz veya vâcip ibâdetler olup yerine getirilmesi gereken ibâdetlerdir. Buna göre bu tür adaklar geçerli deðildir.
4- Adanan ibâdet ayrýca bir farz veya vâcip bir ibâdete sebep ve zemin türünden olmamalýdýr. Örneðin abdest almayý veya tilâvet secdesi yapmayý adamak da sahih bir adak deðildir. Zira bu gibi ibâdetler farz olan ibâdetlere vesiledir, onun için adanmaz.
5- Adanan þey Allah´ýn razý olmayacaðý, günah özelliði taþýyan türden de olmamalýdýr. Meselâ "Þu iþim olursa kendimi Allah rýzasý için kurban edeceðim" diye bir adak yapmak geçerli olmadýðý gibi haramdýr. Fakat aslýnda Ýslâm´ýn emrettiði bir ibâdet iken yine Ýslâm´ýn baþka bir sebepten dolayý yasakladýðý bir ibâdet türü ise geçerli olur. Meselâ bir kimsenin Ramazan Bayramý´nýn birinci gününde veya Kurban Bayramý´nýn ilk üç gününde oruç tutmayý adamasý sahih bir adaktýr. Ancak bu günlerde oruç tutmak haram olduðu için, baþka bir zamanda bu adaðýný kaza eder.
6- Adanan þeyin yerine getirilmesi mümkün olmalýdýr. Meselâ geçen falan günde yahut falanýn geleceði günde oruç tutmak gibi. Geçen bir gün geri gelmeyeceði gibi, falan kimsenin gece veya gündüz zeval vaktinden sonra gelmesi halinde artýk oruç tutulamayacaðý bellidir. Çünkü oruç gündüz tutulduðu gibi fecirden baþlanmasý gerekir. Dolayýsýyla böyle bir adak olmaz.
7- Adanan þey bir malýn sadaka* olarak verilmesi ise, adanan mal adaðý yapanýn malýndan ve servetinden fazla olmamalýdýr. Çünkü adaðý yapan kimse ancak mal varlýðý kadar bir tasaddukta bulunabilecektir. Ayrýca baþkasýnýn malýný tasadduk etmeyi adamak da câiz deðildir.
Adaðýn Kýsýmlarý
Nezir´in þarta baðlý olan ve olmayan þeklinde ikiye ayrýldýðý gibi bu türler de ayrýca kendi aralarýnda çeþitli kýsýmlara ayrýlmaktadýrlar.
A- Þarta baðlý olan adaklar
Bunlara ýstýlâhî olarak "Muallak Adaklar" denir. Muallak adaklar ikiye ayrýlýr:
1- Bazý hususlarýn gerçekleþmesine ve yapýlmasýna baðlanan adaklar. Meselâ ´Hastalýðým geçer ve iyileþirsem þu kadar oruç tutacaðým´ veya ´Þu kadar kurban keseceðim´ þeklinde yapýlan adak gibi. Bu hastalýðý geçerse bu ibâdeti derhal yerine getirmek gerekir. Böyle bir adaðý daha sonra yapmak her ne kadar câiz ise de hemen yerine getirilmesi daha sevaptýr.
2- Bazý iyi ve güzel hususlarýn gerçekleþmemesi ve yapýlmamasý için adanan adaklar. Örneðin, ´Falan kimse ile konuþursam þu ibâdeti yapmak üzerime vâcip olsun´ þeklindeki adaklar gibi. Burada koþulan þart falan kimse ile konuþmamadýr. Bu þarta raðmen o kimse ile konuþulursa adaðý yerine getirmek yahut bunun yerine yemin keffâreti ödemek gerekir.
Genel olarak belli bir þarta baðlanan adaklar belirtilen þartýn gerçekleþmesinden önce yapýlmazlar. Örneðin ´Falan iþim olursa þu kadar oruç tutacaðým´ diye adak yapýlýp o iþi gerçekleþmeden adadýðý orucu tutarsa adaðýný yerine getirmiþ olmaz. Adý geçen iþi gerçekleþince yeniden o orucu tutmasý gerekir.
Ayný þekilde bu tür bir adak belirli bir zaman, yer ve kiþilere yahut belli bir þekle baðlanýrsa mutlaka bu belirlenen þekilde yapýlmasý þart deðildir. Meselâ ´Falan iþim olursa falan gün veya falan ay oruç tutacaðým, þu parayý falan adama vereceðim´, yahut þu kadar namazý falan camide kýlacaðým´ dese belirtilen iþi gerçekleþince belirttiði gün veya ayda oruç tutmasý þart deðildir. Zikrettiði kiþiye belirlediði parayý vermesi yahut söylediði camide namaz kýlmasý þartý aranmamaktadýr. Orucunu istediði bir zamanda tutmasý, sadakasýný istediði kimseye vermesi, namazýný istediði herhangi bir camide kýlmasý mümkündür.
B- Þarta baðlý olmayan adaklar
Bunlara da "Mutlak Adaklar" adý verilmektedir. Bu tür adaklar da ikiye ayrýlmaktadýr.
1- Belirli olan yani muayyen adaklar: Þarta baðlý olmadan yapýlan adaklardýr. Meselâ ´önümüzdeki perþembe günü oruç tutmayý adamak´ gibi.
Belirli olmayan adaklar. Bunlara da ´Gayr-i Muayyen Adaklar´ denir. Bu tür adaklar da hiçbir þart ve zamana baðlý olmayan adak türleridir. Meselâ "Þu kadar gün oruç tutacaðým" diyerek hiçbir þart ve zamana baðlamadan bir müddet oruç tutmayý adamak gibi.
Bütün bu hükümlere göre Mutlak * yani bir þarta baðlý olmadan adanan oruçlarýn kesin olarak yerine getirilmeleri gerekir. Belirli bir zamanda yapýlmasý adanan adak baþka bir günde kaza edilmelidir. Ayný þekilde bu tür mutlak adaklarda belirli bir yer ve kiþi ile belirli bir miktar da önemli deðildir. Mühim olan bu adaklarýn yerine getirilmesidir. Belirlenen yer, kiþi ve miktarlar deðiþtirilebilir.
Adak Kurbaný:
Adanýlan þey bazen kurban* olabilir. Bu durumda þu iki hususa dikkat edilmelidir:
1- Kurban davar, sýðýr ve deve gibi dört ayaklý hayvanlardan olur. Tavuk, kaz ve hindi gibi iki ayaklý hayvanlardan kurban olmaz.
2- Kurbanýn etinden onu adayan kimse ile usûl ve füru* yiyemezler. Kurbanýn eti fakirlere tasadduk edilir. Þayet yerlerse yedikleri miktarýn deðerini fakirlere vermeleri gerekir.
radyobeyan