Ýhya-u Ulumiddin 1-2
Pages: 1
Siyaset By: derya Date: 01 Þubat 2010, 16:21:43
Siyaset

Þakada, güzel ahlâk ve kadýnýn nefsî isteklerine uymakta kadýnýn ahlâkýný bozacak kadar ve kendisinin de kadýn nezdindeki itibarýný düþürecek kadar müsamaha göstermemelidir. Aksine mutedil ve normal hareket etmelidir. Kadýnda herhangi bir münker gördüðünde heybetini ve râzý olmadýðýný göstermelidir. Kötülüklere yardým eden kapýyý açmamaya bakmalýdýr. Allah´ýn nizamýna, insan mürüvvetine aykýrý olan herhangi bir þeyi kadýndan gördüðü zaman, kaplan kesilip kükremelidir.

Hasan Basrî þöyle demiþtir: ´Allah´a yemin ederim, kadýnýn hevâsýna itâat ederek sabahlayan bir kimseyi (Allah Teâlâ) yüzü üstü cehenneme atar´.

Hz. Ömer (r.a) þöyle demiþtir: ´Kadýnlara (onlarýn hevaî isteklerine) muhalefet edin. Çünkü onlarýn hevâlarýna muhalefet ediþinizde bereket vardýr´.
Denildi ki, ´Kadýnlarla istiþare edin, fakat sonunda onlara muhalefette bulunun´.

Hz. Peygamber (s.a) þöyle buyurmuþtur:
Karýsýnýn kölesi olan kaymýþ veya mahrum olmuþtur.102

Hz. Peygamber bu hükmünü ancak kadýnýn hevâsýnda kadýna itâat edenin, kadýnýn kölesi olduðuna binaen vermiþ bulunuyor ve böyle olan bir kimse ise, kaymýþ demektir! Çünkü Allah Teâlâ, kadýný onun tasarrufu altýna verdiði halde; o, Allah´ýn hükmüne râzý olmayýp kendi nefsini kadýnýn tasarrufu altýna veriyor demektir ve böylece emri ters çeviriyor ve hükmü alt üst ediyor, dolayýsýyla þeytana da itaat ediyor olmaktadýr. Zira þeytan þöyle der:

Ve elbette onlara emredeceðim de Allah´ýn yarattýðýný deðiþtirecekler. (Nisâ/119)

Çünkü kocanýn hakký, âmir olmaktýr, memur olmak deðil... Allah Teâlâ da erkeklerin kadýnlar üzerinde hâkim olduklarýný belirtmiþ ve þu ayette kocaya seyyid (efendi) diyerek þöyle buyurmuþtur:
Kapýnýn yanýnda hanýmýn seyyidine (kocasýna/efendisine) rasgeldiler... (Yusuf/25)

Bu bakýmdan seyyid mertebesinde bulunan koca, bu mertebeden inerek hanýmýn emri altýna girip ona itaat ederse, böyle bir koca Allah´ýn nimetini küfrân-ý nimet ile deðiþtirmiþ olur! Kadýnýn nefsi, týpký senin nefsinin misâline benzer. Eðer sen, nefsinin zincirini biraz gevþetirsen, o serkeþ nefis, seni uzun uzadýya çekip götürür. Eðer onun aðzýna gem vurup durdurmak yerine, elini dizginin üzerine þiddetli bir þekilde koyarsan onu hakimiyetinin altýna almýþ olursun.

Ýmam Þafiî þöyle demiþtir: ´Üç sýnýf vardýr ki sen onlara (aþýrý derecede) ikrâm edersen, onlar seninle alay ederler. Eðer onlara itibar etmezsen bu sefer sana ikrâm etmeye baþlarlar:
a) Kadýn
b) Ücretle sana hizmet eden kimse
c) Nebtî (çiftçi)´.

Ýmam Þafiî bu hükümle þunu kasdediyor: Eðer sen bu üç sýnýfa devamlý yumuþak davranýp ikram edersen bunlar azarlar. Bu bakýmdan bunlara bir taraftan merhamet göstermekle beraber, bir taraftan da azmamalarý için sertlik göstermen gerekir. Böylece durumu idare etmiþ olursun.

Arap kadýnlarý, kýzlarýna kocalarýný nasýl deneyeceklerini þöyle öðretirlerdi:
Kocana, hücum edip onu baþlamazdan önce onu denemen gerekir; Önce mýzraðýnýn baþýndaki demiri yerinden çýkar. Eðer kocan buna sesini çýkarmazsa, bu sefer onun kalkaný üzerinde et doðra. Eðer buna da sükût ederse onun kýlýcý ile etin kemiklerini kýr. Eðer buna da sükût eder sesini çýkarmazsa, o zaman onun sýrtýna palan vur ve bin. Zira böyle bir koca senin eþþeðindir.

Adâlet ile gökler ve yer pâyidar olmuþtur. Bu bakýmdan haddini aþan herþey zýddýna dönüþür. O halde gerek muhalefette ve gerekse muvafakatta normal bir yol tâkib etmen gerekir. Bütün bunlarda hakka tâbi olman lâzýmdýr ki, kadýnlarýn þerrinden korunmuþ olasýn. Zira kadýnlarýn hilesi pek büyüktür. Onlarýn þerri ise yaygýndýr. Onlarda kötü ahlâk ve çapraþýk bir akýl hâkimdir. Onlar ancak siyasetle ve ince bir hareket ile yola gelebilirler.

Nitekim Hz. Peygamber (s.a) þöyle buyurmuþtur:
Saliha ve dindar bir hanýmýn kadýnlar içerisindeki durumu, karný beyaz bir karganýn yüz karga içerisindeki durumu gibidir.103

Lokman Hekîm´in oðluna yapmýþ olduðu vasiyette þunlar yer almaktadýr: ´Ey oðul! Kötü kadýndan sakýn ve uzaklaþ! Zira o, sana ihtiyarlýk gelmeden önce seni ihtiyar yapar. Kadýnlarýn þerlilerinden korun. Çünkü onlar hiçbir zaman hayra dâvet etmezler. Kadýnlarýn hayýrlýlarýndan da korkulu bulun´.

Hz. Peygamber (s.a) þöyle buyurmuþtur:
(Ýnsanýn belini kýran)üç þeyden sakýnýnýz ve onlarýn þerrinden Allah´a iltica ediniz.104

Kötü kadýný da bu üç þeyden biri olarak belirtmiþtir. Zira kötü kadýn, ihtiyarlýk zamaný gelmeden önce, insaný ihtiyarlatýr.

Baþka bir lâfýzda kötü kadýn þöyle tanýmlanýr:
Eðer onun yanýna girersen seni yýlan gibi sokar ve eziyet verir. Eðer ondan uzaklaþýrsan sana ihânet eder.

Hz. Peygamber, kadýnlarýn hayýrlýlarý hakkýnda þöyle buyurmaktadýr:
Sizler Yusuf un kadýnlarý gibisiniz!105

Allah Teâlâ, Hz. Peygamber´in hanýmlarý onun sýrrýný ifþâ ettikleri zaman onlara þöyle hitâb etti:
Eðer ikiniz de Allah´a tevbe ederseniz ne güzel! Çünkü kalpleriniz gerçekten haktan sapmýþtýr. (Tahrim/4)

Allah, bu hükmü Rasûlü´nün en hayýrlý zevceleri hakkýnda vermektedir.
Kendilerini bir kadýnýn idâre ettiði kavim felaha ermez.106

Hz. Ömer (r.a) hanýmý kendisine müracaat ettiði zaman onu þiddetle azarlayýp þöyle demiþtir: ´Sen ancak evin bir kenarýnda bulunan bir oyuncaksýn. Eðer bizim sana bir ihtiyacýmýz varsa ne âlâ. Eðer böyle bir durum yoksa olduðun yerde oturacaksýn´.

Bütün bu zikredilen þeylerden anlaþýldý ki, kadýnlarda þer ve kötü ahlâk olduðu gibi zâfiyet de vardýr. Þerrin ilâcý ise, biraz siyaset ve biraz da katýlýktýr. Tatlý konuþmak ve þefkat göstermek de bazen zâfiyetin ilâcýdýr. O halde bilgin bir doktor odur ki, hastalýk nisbetinde ilâcýnýn dozunu ayarlar. Bu bakýmdan kiþi önce kadýnýn ahlâkýný incelemelidir. Sonra kadýnýn durumu neyi gerektiriyorsa, ona göre davranýp onu ýslâh etmelidir.

102) Ýmam Irâkî, bu hadisin son þekildeki rivayetine vâkýf olmadýðýný kaydettikten sonra, ´Altýnýn kölesi ve gümüþün kölesi olan kaymýþtýr´ þeklinde Buhârî´nin rivayet ettiði bir hadisin mevcut olduðunu söylemektedir.
103) Taberânî, (Ebu Umâme´den); Ýmam Ahmed, (Amr b. As´tan)
104) Deylemî, Müsned´ül-Firdevs
105) Müslim ve Buhârî
106) Buhârî, (Ebu Bekre´den bir benzerini)


radyobeyan