Ziyaret By: armi Date: 01 Þubat 2010, 12:47:36
Ziyaret
Mýsýr evliyâsýndan Ali Havâs Berlisî (rahmetullahi teâlâ aleyh) dost ve akrabâ ziyâretine çok dikkat ederdi ve; "Allah için kardeþini ziyâret etmeye gidecek bir kimsenin yürümeye gücü varken, binecek bir vasýta bulmak için ziyâreti geciktirmesi doðru deðildir." buyururdu.Ziyâret eden, ziyâret ettiði kimsede gördüðü ayýp ve kusurlarý kimseye söylemeyip, onda gördüklerini saklayabilecekse, ziyârete gitmesi edebdendir. Eðer gördükleri ayýp ve kusurlarý muhâfaza edemeyip baþkalarýna söyleyecekse, ziyâreti terketmesi daha iyidir.Ziyâretçinin, ziyâret ettiði kimseyi ziyâreti, Allahü teâlâ ile meþgûliyetine mâni olacaksa, gitmemesi, Allahü teâlâya karþý olan edebdendir.
Irak evliyâsýndan Ali bin Heytî hazretleri, Abdülkâdir-i Geylânî (rah- metullahi teâlâ aleyh) hazretlerine çok hürmet ve saygý gösterirdi. Abdül- kâdir-i Geylânî hazretlerini ziyârete gitmeden önce gusl abdesti alýr, talebelerine de aldýrýr ve derdi ki: "Kalblerinizi temizleyiniz, zikirlerinizi, kötü þeylerden koruyunuz. Çünkü sultânýn huzûruna gidiyoruz." Oraya varýnca elbisesine çeki düzen verip, kapýda beklerdi. Ýçeriden Abdülkâdi- r-i Geylânî hazretleri;
"Ey kardeþim, buyurunuz!" deyince, huzûruna varýr, yanýnda titreyerek otururdu. Titrediðini görünce;
"Niçin titriyorsun. Sen Irak´ýn emniyet âmiri ve âsâyiþ memurusun!" buyururdu. O da;
"Ey efendim! Siz sultansýnýz. Beni korkunuzdan râhata erdirir misiniz? Eðer korkunuzdan bana güven verirseniz ancak emîn olurum." der, Abdülkâdir-i Geylânî de; "Ey kardeþim, sana korku yok!" buyururdu.
Nakþibendî büyüklerinden Alvarlý Muhammed Lütfi (rahmetullahi teâlâ aleyh) zamanýnda Mübârek Ramazan Bayramý, Erzurum mes´ûd ve bahtiyar günlerinden birini yaþamaktadýr. Herkes birbirinin bayramýný tebrik etmekte, hastalar ziyâret edilmekte, çocuklar sevindirilmektedir. Efe hazretlerinin dergâhýnýn önü de sanki ana baba günü. Elini öpüp, hayýr duâsýný almak isteyenler yarýþ hâlindeler. Bu sýrada Efe hazretlerinin, bayramýný tebrik edenlere karþý söylediði sözler yýllar yýlý herkesin dilinde tatlý bir naðme gibi söylene geldi.
Mevlâ bizi affede
Bayram o bayram olur
Cürm ü hatâlar gide
Gör ne güzel ýyd olur.
Tâbiînin meþhurlarýndan olan Amr bin Meymûn Evdî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Mescidler, Allahü teâlânýn evidir. Ziyâret edilenin, ziyâret edene ikrâmda bulunmasý þânýndandýr."
Halep bölgesinde yetiþen velîlerden Þeyh Ebû Bekr bin Ebû Vefâ (rahmetullahi teâlâ aleyh) zamânýnda Halep âlimlerinden Þeyh Ömer Faradî, talebeleri ile mantýk ilmini anlatan Þerhüþþemsiye isimli kitabý okutuyordu. Mevzû karýþýk hükümler olup, mantýk ilminin en zor konularýndan idi. Þeyh Ömer bir yere gelince durakladý, uzun müddet düþündü. Sonra talebelerine; "Birlikte Þeyh Ebû Bekr´in ziyâretine gidelim de gönlümüz, zihnimiz açýlsýn." dedi. Talebeleri ile berâber Þeyh Ebû Bekr´in huzûruna gitti. Þeyh Ömer daha bir þey sormadan Þeyh Ebû Bekr bir þeyler anlatmaya baþladý. Þeyh Ömer baþý önünde anlatýlanlarý dinledi. Þeyh Ebû Bekr´in konuþmasý bitince, Þeyh Ömer talebeleri ile berâber medreseye döndü. Talebelerine; "Þeyhin anlattýklarýný anladýnýz mý?" diye sordu. Talebeler anlamadýk deyince; "Þeyh Ebû Bekr bana takýldýðýmýz dersi anlattý. Karýþýk kâidelerin þekillerini açýkladý." dedikten sonra onun anlattýklarýný talebelerine îzâh etti.
En büyük velîlerden Ýmâm-ý Ebû Yûsuf (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerine Hârûn Reþîd bir gün "Sen beni ziyârette ihmal ediyorsun. Yâni seyrek geliyorsun. Halbuki benim seni çok sevdiðimi, aradýðýmý, sohbetine doymadýðýmý bilirsin." dedi. Ebû Yûsuf hazretleri; "Ey Halîfe-i müslimîn! Arasýra ziyârete gelirsem, daha iyi olur. Ama sýk sýk gelirsem kýymeti olmaz." buyurdu. Halîfe bu sözü beðenip ikrâm ve ihsânlarda bu- lundu.
Endülüste´te ve Mýsýr´da yetiþmiþ olan büyük velîlerden Mâlikî mezhebi fýkýh âlimi Ebü´l-Abbâs-ý Mürsî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri her hâliyle Ýslâmiyetin bildirdiði güzel ahlâk ile hareket eder, yanýna ziyârete her gelen kimse, kendisinden memnun ayrýlýrdý. Talebelerine; "Ziyâretimize bir kavmin büyüðü gelirse, bizi haberdar ediniz! Onlarla alâkadâr olalým." derdi. Böyle kimseler, gelip ziyâret ettikten sonra ayrýlýrlarken, dýþarýya kadar çýkarak onlarý uðurlar; "Onlar, uzaklardan bizi ziyârete geliyorlar. Biz ise onlarý ziyâret edemiyoruz. Hiç olmazsa bu þekilde yapalým." buyururdu. Kendisine gelenler yanýndan ayrýldýklarý zaman, onlara duâ eder. Müslümanýn, müslüman kardeþinin gýyâbýnda, arkasýndan yaptýðý duânýn kabûl olacaðýný bildirirdi.
Musul âlimlerinden ve Evliyânýn büyüklerinden Feth-i Mûsulî (rah- metullahi teâlâ aleyh) hakkýnda Ebû Abdullah bin Cellâ anlatýr: "Sýrrî-yi Sekatî´nin evindeydim. Gece yarýsýndan sonra giyinip, ridâsýný (cübbe- sini) üzerine aldýktan sonra dýþarý çýktý. "Nereye gidiyorsun?" deyince; "Feth-i Mûsulî´yi ziyârete." dedi. Evden dýþarý çýkar çýkmaz zaptiye çavu- þu kendisini yakalayýp hapse attý. Gündüz, gece yakalanan bütün tutuklularýn kýrbaçlanmasý emredildi. Sýrrî-yi Sekatî´yi kýrbaçlamak için elini kaldýran celladýn eli havada kaldý. "Niçin vurmuyorsun?" diye sordukla- rýnda; "Bir þahýs karþýmda durup: Sakýn vurma! diyor. Bu yüzden elime hâkim deðilim." dedi. Baktýklarý zaman bu þahsýn Feth-i Mûsulî olduðunu gördüler. Sýrrî-yi Sekatî´yi onun yanýna götürüp salýverdiler.?
Hirat´ta yetiþen âlim ve büyük velîlerden Molla Câmî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerini çok sevenlerden biri anlattý: "Mevlânâ Abdurrah- mân (Molla Câmî) ile hacca berâber gitmiþtik. Baðdât´a geldiðimizde hastalandým. Her geçen gün hastalýðýmýn arttýðýný hissediyor, öleceðimi sanýyordum. Mevlânâ hazretleri de ziyâretime hiç gelmemiþti. Bunun için de ayrýca üzülüyordum. Aradan günler geçtiði hâlde, yataktan kalkamý- yordum. Birgün arkadaþýmýzýn biri koþarak yanýma gelip; "Mevlânâ Câmî seni ziyâret için geliyor." diyerek müjdeledi. Bu sevinçli haber, bende ya- taðýmdan doðrulacak kadar bir kuvvet meydana getirdi. Yataðýn içine o- turup beklemeðe baþladým. Derken odama girdi. Onun girmesiyle, loþ odam birden aydýnlanýverdi. Yataðýmýn kenarýna oturdu. Hâlimi, hatýrýmý sordu. Buna cevap olarak; "Âþýklarýn ümid içinde yüz yýl bile bekliyece- ðini." bir þiirle anlattým. Baþýný önüne eðip, gözlerini yumdu ve bir müd- det murâkabeye vardý. O ânda benden bir ter boþanmaya baþladý. Baþý- ný kaldýrýp bana; "Terlemeðe baþladýnýz, yataða giriniz. Ýnþâallah tez za- manda iyi olacaksýnýz." buyurdu. Odamdan ayrýlýp gittikten sonra, yataða girdim. Yatakta beni þiddetli bir ter bastý. Terimi kurulamak için doðrul- duðumda, hiçbir þeyimin kalmadýðýný gördüm. Mevlânâ Câmî hazretleri- nin teveccühleri bereketi ile hastalýktan kurtuldum."
Erbilli Muhammed Es?ad Efendinin talebesi Ramazanoðlu Mahmûd Sâmi (rahmetullahi teâlâ aleyh) Kur´ân ehline ve âlim kimselere karþý ayrý bir iltifât gösterir, meclislerinde onlara hemen yanýbaþýnda yer verirdi. Bayramlarda onlarýn gelmesini beklemeden, ziyâretlerine giderdi. Nitekim Ahýskalý Ali Haydar Efendi bir sohbeti sýrasýnda Mahmûd Sâmi Efendi için; "Bu zâtýn bizi sekizinci ziyâretidir. Biz henüz bir defâ bile gidemedik. Ýþte Allah için ziyâret budur." demiþti.
Kendilerine ?Silsile-i aliyye? denilen büyük âlim ve velîlerin on dördüncüsü olan Seyyid Emîr külâl (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri ile ilgili olarak nakledilir ki, bir defâsýnda Mekke-i mükerremeden ve Medî- ne-i münevvereden tasavvuf ehli olan kimseler, bir cemâat hâlinde Bu- hârâ´ya geldiler. Buhârâ´da Sûhârî köyüne gitmek istediklerini söyleye- rek, bu köyü sordular. Bunun üzerine kendilerine; "Siz nereden geliyorsunuz ve bu köyü niçin soruyorsunuz?" dediler. Onlar da Mekke ve Medîne´den geldiklerini, Sûhârî köyünü sormalarýndan maksadlarýnýn, o- rada ikâmet etmekte olan Emîr Külâl hazretlerini ziyâret etmek ve onunla görüþmek olduðunu söylediler. Buhârâ´da görüþtükleri kimseler onlara; "Mâlesef, Emîr Külâl hazretleri vefât etti." dediler. Bu maksadla Sûhârî köyüne gittiler. Emîr Külâl hazretlerinin oðullarý, onlarla görþüp sohbet ettiler. Onlara; "Babamýz Mekke ve Medîne´ye hiç gitmemiþti. Siz onu nereden tanýyorsunuz?" dediler. Gelenler; "Biz de buralara hiç gelmedik. Fakat biz Emîr Külâl hazretlerini Kâbe´de gördük. Ýki-üç seneden beri hac mevsiminde bizimle berâber Kâbe´yi tavaf ederdi. Mekke ve Medîne´de pekçok kimse ona bîat edip talebe olmuþtu. Fakat bu sene Kâbe´ye gelmedi. Merak edip, ona olan muhabbetimiz ve hasretimiz sebebiyle görmeye gelmiþtik, fakat nasîb olmadý." dediler. Böylece, Emîr Külâl hazretlerinin, kerâmetle, her sene hac mevsiminde, bulunduðu beldenin halký farkýna varmadan Kâbe´ye gittiði anlaþýldý. Gelen ziyâretçiler, daha sonra Emîr Külâl hazretlerinin kabrini ziyaret edip, duâ ettiler. Sonra da oðullarýndan müsâade alarak Sûhârî köyünden ayrýldýlar.
Büyük ve meþhûr velîlerden Sýrrî-yi Sekatî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri hakkýnda Ebü´l-Abbâs bin Mesrûk hazretleri þöyle anlatýr: "Sýrrî-yi Sekatî´yi hastalýðýnda ziyârete gittik. Yanýnda uzun süre oturduk. Halbuki karnýnda bir sancý vardý. Sonra Sýrrî-yi Sekatî´ye yanýndan ayrýlýrken, "Bize duâ edin" dedik. Ellerini kaldýrdý ve þöyle duâ etti: "Yâ Rabbî! Bunlara hasta ziyâretinin nasýl olacaðýný öðret!"
Büyük velîlerden Süfyân-ý Sevrî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Bir din kardeþin seni ziyârete geldiði zaman ona; "Yemek yer misin? Karnýn aç mý? Bir þeyler getireyim mi?" diye sorulmaz. Hemen bir þeyler hazýrlanýp getirilir yemezse kaldýrýlýr."
Meþhûr velîlerden Þeyh Hasan (rahmetullahi teâlâ aleyh) enbiyâ ve evliyâ kabirlerini çok ziyâret ederdi. Bu sebeple evliyâ türbelerinin çok bulunduðu bir yer olan Baðdat´a iki defâ gitti. Bir defâsýnda þöyle demiþtir: "Allahü teâlâ Cennet´te bâzý kullarýna lutfedip; "Ey kullarým! Siz dünyâda iken enbiyâ kabirlerini ve evliyâyý ziyâret etmekten hoþlanýrdýnýz. Þimdi size izin veriyorum Cennet´teki enbiyâ ve evliyâ makamlarýný dolaþýn." buyurur. Ümîd ediyoruz ki, dünyâda ziyâret ettiðimiz gibi âhirette de onlarý ziyâret ederiz inþâallahü teâlâ." buyurdu.
Ynt: Ziyaret By: 8-D fatma zehra Date: 14 Mayýs 2014, 23:05:33
görgü kurarallarýndan en önemlilerinden biri de ziyarettir Mýsýr evliyâsýndan Ali Havâs Berlisî (rahmetullahi teâlâ aleyh) dost ve akrabâ ziyâretine çok dikkat ederdi yani ziyaretlere çok önem verilmelidir
Ynt: Ziyaret By: HALACAHAN Date: 30 Haziran 2016, 17:31:11
Önemli bir konu ..Akraba ziyareti hasta ziyareti vs hayatýmýzda birçok ziyaret gerçekleþtiriyoruz..Rabbimizin rizasini gözeterek bu ziyaretlerimize düzenli olarak devam etmemiz gerekiyor..
Ynt: Ziyaret By: Nizamettin 8/b Date: 01 Temmuz 2016, 18:01:43
Akraba dost vb ziyareti bir gul gibidir ne kadar güzel davranýrsan o kadar güzel kokar.
Ynt: Ziyaret By: Bilal2009 Date: 01 Temmuz 2016, 21:28:03
Esselamü aleyküm ve rahmetüllah. Ziyaretin Islam da çok deðerli bir yeri vardýr. Rabbim bizleri bunu güzel olarak yaþayanlardan eylesin. Rabbim paylaþým için razý olsun.
Ynt: Ziyaret By: ceren Date: 01 Temmuz 2016, 21:29:58
Aleykumselam.Allah her konuda silayi rahimi yapmayi ve ziyarete dip onun rahmetine kavusan kullardan olalim inþallah...
Ynt: Ziyaret By: HALACAHAN Date: 22 Nisan 2017, 00:52:24
Aleykum selam Rabbim rizani kazanacaðýmýz ziyaretlerde bulunmamizk nasip eyle bizlere Amin
radyobeyan