Zikr'in Fazileti By: derya Date: 01 Þubat 2010, 10:37:35
Kýsa ve Uzun Olmak Üzere Zikr´in Fazileti
Âyetler (Ýtaat ve ibâdet ederek) beni anýn ki, ben de sizi (maðfiretimle) anayým. (Bakara/152)Sâbit el-Bennâî bir keresinde ´Rabbimin beni andýðý zamaný biliyorum!´ dedi. Onun bu sözü üzerine orada bulunanlar ürktüler ve kendisine ´bunu nasýl bildiðini´ sordular. Bunun üzerine ´O´nu andýðým zaman O da beni anar´ cevabýný verdi.Ey iman edenleri Allah´ý çok zikredin! (Ahzâb/41) Arafat´tan dönüþünüzde Meþ´ar-i Haram´da Allah´ý zikredin! O size nasýl hidayet ettiyse, siz de O´nu öylece anýn!(Bakara/198)
Hacla ilgili ibâdetlerinizi bitirince, (câhiliyye devrinde hacdan sonra toplanýp) atalarýnýzý anarak (övündüðünüz gibi), hatta daha kuvvetli bir þekilde Allah´ý anýn! (Bakara/200)
Onlar ayaktayken, otururken ve yatarken (daima) Allah´ý anarlar. (Âli Ýmran/191)
Namazý kýlýp bitirdiðiniz zaman ayakta, otururken ve yanlarýnýz üzerinde yatarken hep Allah´ý anýn! (Nisâ/103)
Ýbn Abbas (r.a) bu ayetin tefsirinde "Yani ´Gecegündüz, karada ve denizde, seferde ve hazarda, zenginlikte ve fakirlikte, hastalýkta ve sýhhatte, gizli ve açýk Allah´ý anýn!´ demektir" buyurmuþtur.
Allah Teâlâ münafýklarý kötülemek üzere þöyle buyurmuþtur:
Münafýklar Allah´ý pek az anarlar. (Nisâ/142)
Yine Allah Teâlâ þöyle buyuruyor:
Rabbini, içinden yalvararak ve korkarak, sabah akþam sessizce (hafif bir sesle) an! Sakýn gâfillerden olma! (´raf/205)
Allah´ý anmak (bütün ibâdetlerden) daha büyüktür. (Ankebût/45)
Ýbn Abbas (r.a) þöyle buyurmuþtur: ´Bu âyetin iki vechi (mânâsý) vardýr:
a) Allah´ýn sizi anmasý, sizler için, sizin O´nu zikretmenizden daha büyüktür.
b) Allah´ýn zikri, içerisinde zikir bulunmayan diðer ibâdetlerin hepsinden daha büyüktür´.
Zikrin büyüklüðünü bildiren, bunlar gibi daha nice âyetler vardýr.
Hadîsler
Rasûlullah (s.a) þöyle buyurmuþtur:
Gafiller arasýnda Allah´ý zikreden kimse, týpký kuru otlar arasýnda biten yemyeþil aðaç gibidir.1
Gafiller arasýnda Allah´ý zikreden kimse, hezimete uðramýþ askerler arasýnda düþmanla (Allah için) amansýzca muharebe eden kimse gibidir.
Hz. Peygamber´in naklettiði bir hadîs-i kudsîde Allah Teâlâ þöyle buyurmaktadýr:
Kulum beni andýkça ve dudaklarý beni anmak için kýpýrdadýkça ben onunla beraberim,2
Hz. Peygamber bir keresinde ´Âdemoðlu kendisini Allah´ýn azabýndan kurtaracak ameller içerisinde, O´nun zikrinden daha faydalý bir amel iþlemiþ deðildir´ buyurdu. Ashâb-ý kiramýn ´Allah yolunda cihad da mý zikir kadar faydalý deðildir?´ diye sormasý üzerine þöyle cevap verdi: ´Evet, Allah yolunda cihad da zikir kadar faydalý olamaz. Ancak kýlýcýn paramparça oluncaya ve sonra ikinci ve üçüncü kýlýçlarýnda parçalanýncaya kadar düþmanla savaþman müstesna...´3
Cennet bahçelerinde otlamak (teferrüc etmek) isteyen kimse Allah´ý çok zikretsin.4
Hz. Peygamber´e ´Amellerin hangisi daha üstündür?" diye sorulduðunda þöyle cevap vermiþtir: ´Dilin Allah´ýn zikriyle taptaze olduðu halde ölmen (Yani ölünceye kadar Allah´ýn zikrini terketmemen)´.5
Dilin Allah´ýn zikriyle taptaze olduðu halde sabahla ve akþamla! Böyle yaptýðýn takdirde günahsýz olarak sabahlamýþ ve akþamlamýþ olursun.6
Sabah-akþam Allah´ý zikretmek, Allah yolunda ve O´nun düþmanlarýyla savaþýlýrken kýlýçlarýn kýrýlmasýndan daha efdâl olduðu gibi. O´nun rýzasý için fakirlere bol bol infakta bulunmaktan da daha efdâldir´.7
Bir hadîs-i kudsîde Allah Teâlâ þöyle buyurmaktadýr:
Kulum beni kalbinde andýðý zaman, ben de onu nefsimde anarým. Beni bir cemaatte andýðý zaman, ben de kendisini onun beni andýðý cemaatten daha hayýrlý bir cemaat içerisinde anarým. Bana bir karýþ yaklaþtýðý zaman, ben ona bir zira´ yaklaþýrým. O bana yürüyerek geldiði zaman, ben ona koþar adýmlarla varýrým.8
Yedi sýnýf insan vardýr ki Allah Teâlâ onlarý, kendi gölgesinden baþka hiçbir gölgenin bulunmadýðý bir günde (kýyamet gününde) kendi gölgesinde gölgelendirir. Bunlardan biri de, tek baþýna kaldýðý zamanlarda Allah´ý anan ve O´nun korkusundan gözleri yaþaran kimsedir.9
Hz. Peygamber birgün ´Ey ashâbým! Size amellerinizin en hayýrlýsýný, padiþahýnýz (Allah) nezdinde en verimlisini ve derecelerinizi en fazla yükseltecek olaný, Allah yolunda altýn ve gümüþ harcamanýzdan ve düþmanlarýnýzla karþý karþýya gelip onlarýn boynunu vurmanýzdan ve onlarýn da sizin boynunuzu vurmalarýndan daha hayýrlýsýný haber vereyim mi?´ diye sordu. Sahabîler ´Ey Allah´ýn Rasûlü! Bu amel nedir?´ diye sorduklarýnda da þöyle buyurdu: ´Devamlý olarak Allah´ý anmaktýr´.10
Bir hadîs-i kudsîde Allah Teâlâ þöyle buyurmuþtur:
Beni zikretmekle meþgul olduðu için benden ihtiyacýný istemeye vakit bulamayan kimseye, isteyenlere verdiðimden daha fazlasýný veririm.11
Ashâb´ýn ve Âlimlerin Sözleri
Fudayl b. Ýyaz (r.a) þöyle demiþtir: "Allah Teâlâ´nýn þöyle buyurduðunu haber aldýk: Ey kulum! Beni sabah ve ikindi namazlarýndan sonra birer saat zikreyle ki, bu iki namaz arasýnda maddî ve manevî ihtiyaçlarýný vereyim ve sýkýntýlarýný gidereyim".
Âlimlerden biri þöyle der: "Allah Teâlâ þöyle buyurur: Hangi kulumun kalbinde zikrime yapýþmayý ve beni anmayý galip görürsem, onun iþlerini düzenler ve ona, kendisiyle oturup konuþan bir arkadaþ olurum".
Hasan Basrî (r.a) þöyle buyurmuþtur: "Zikir iki kýsýmdýr: a) Allah Teâlâ´yý kendinle O´nun arasýnda (gizlice) zikretmendir. Böyle bir zikir ne kadar güzel ve ecir bakýmýndan da ne kadar büyüktür! b) Bundan daha büyüðü ise Allah´ý, haram kýldýklarýnýn yanýnda anarak bunlarý yapmamandýr".
Rivayet ediliyor ki, Allah´ý zikredenin nefsi müstesnâ dünyasýný deðiþtiren her nefis, dünyadan susuz olarak çýkar..
Muaz b. Cebel þöyle buyurmuþtur: ´Cennet ehli Allah´ý zikretmeksizin geçirilen saatlerin dýþýnda dünyanýn hiçbir þeyine üzülmezler. Allah herþeyi herkesten daha iyi bilir´.
1) Ebu Nuaym ve Beyhakî, (Ýbn Ömer´den zayýf bir senedle)
2) Ýbn Mâce, Ýbn Hibban, (Ebu Hüreyre´den); Hâkim, (Ebu-Derdâ´dan sahih bir senedle)
3) Ýbn Ebî Þaybe ve Taberânî, (Muaz´dan hasen bir senedle)
4) Ýbn Ebî Þeybe ve Taberânî, (Muaz´dan zayýf bir senedle)
5) Ýbn Hibban, Taberânî ve Beyhakî, (Muaz´dan)
6) Ebu´l-Kasým el-Ýsfehânî, Tergib ve Terkib, (Enes´ten)
7) Irâkî, Enes´ten ve zayýf bir senedi e vârid olduðunu söylemektedir.
8 ) Buhârî ve Müslim, (Ebu Hüreyre´den)
9) Buhârî ve Müslim, (Ebu Hüreyre´den)
10) Tirmizî, Ýbn Mâce ve Hâkim, (Ebu Derdâ´dan)
11) Buhârî, Tarih; Bezzar, Müsned´, Beyhakî, Þuab´ul-Ýman, (Hz. Ömer´den
radyobeyan