Velilerin Kabirlerini Ziyaret By: derya Date: 31 Ocak 2010, 14:29:38
Velilerin Kabirlerini (Meþhedleri) Ziyaret
Bazý alimler, bu hadîs-i þerifle istidlâl ederek meþhedlerin, âlim ve sâlihlerin kabirlerini ziyaret etmeyi menetmeye taraftar görünmüþlerdir. Fakat bana göre bu hadîsten böyle bir anlam çýkmamaktadýr. Aksine âlimlerin ve sâlihlerin kabirlerini ziyaret etmek emredilmiþtir.
Nitekim Hz. Peygamber (s.a) þöyle buyurmaktadýr:
Sizi kabir ziyaretinden daha önce menetmiþtim. Fakat kabirleri ziyaret ediniz. Yalnýz hecr (dine aykýrý) konuþmayýnýz.31
Yukarýdaki hadîs, sadece mescidler hakkýnda söylenmiþtir. Meþhed kelimesi, hiçbir zaman mescid mânâsýnda deðildir. Çünkü bu üç mescid (Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksâ) dýþýnda yeryüzünde bulunan diðer bütün mescidler fazilet hususunda eþittir. Hiçbir Ýslâm beldesi yoktur ki, orada bir mescid bulunmasýn. Bu bakýmdan memleketinde mescid bulunan bir kimsenin baþka bir memleketteki mescidi ziyaret etmesinde hiçbir mânâ yoktur. Meþhedlere gelince, onlar, hiçbir zaman eþit olmazlar. Onlarýn ziyaretinden elde edilen bereket, kabir sahiplerinin derecelerine göredir.
Evet, bir yerde mescid yoksa, mescidi olan bir yerin ziyaretine gitmek gayesiyle kervan tertip edilebileceði gibi tamamen oraya göç de edilebilir. Keþke bir bilseydim, kabir ziyaretini meneden bir kiþi, peygamberlerden Hz. Ýbrahim, Hz. Musa, Hz. Yahya ve diðer zevâtýn kabirlerini ziyaret etmeyi de meneder mi? Bu zevât-ý kirâmýn kabirlerinin ziyaret edilmesini menetmek son derece muhâl ve çirkin bir harekettir. Eðer peygamberlerin kabirlerini ziyaret etmeyi caiz görürse, o zaman velilerin, alimlerin ve sâlihlerin kabirlerini ziyaret etmek de ayný mânâda deðil midir? Bu zevât-ý kirâmýn kabirlerini ziyaret etmek, herhangi bir beldeye ziyaret amacýyla tertip edilen kafilenin hedefleri içindedir. Nitekim, hayatta bulunan âlimleri ziyaret de bu yolculuðun hedeflerindendir ve olabilir.
Allah´ý arayan bir kimseye en uygun hareket, eðer seferinden ilmî istifadeler kasdetmezse, bulunduðu memleketten ayrýlmamasýdýr. Vatanýnda durumu normal olduðu müddetçe ikamet etmelidir. Eðer vatanýnda ikamet etmek kendisi için zorlaþmýþsa o vakit daha sakin ve dini için daha elveriþli ve ibâdetlerini kolayca yapmaya daha müsait bir yere gitmelidir. Yerleþtiði o yer onun için, en faziletli yerlerden olur.
Nitekim Hz. Peygamber (s.a) þöyle buyurmuþtur:
Yeryüzü Allah´ýndýr. Ýnsanlar da Allah´ýn kullarýdýr. Bu bakýmdan nerede þefkat görürsen, orada oturup Allah´a hamd ü senâ et!32
´Kim bir þeyde bereket bulursa, ona yapýþýp elden kaçýrmasýn. Kim geçimini bir þeyden temin ederse, o durumu bozulmadýkça orayý býrakýp baþka bir yere gitmesin´.33
Ebu Nuaym þöyle arýlatýr: Süfyân eþ-Sevrî´yi heybesini omuzuna koymuþ, ayakkabýlarýný eline almýþ bir halde gördüm ve kendisine sordum:
- Ey Ebu Abdullah! Nereye gidiyorsun böyle?
- Bir memlekete gidiyorum ki orada bu heybemi bir dirhem ile doldurabileyim. Ýþittim ki bir köy varmýþ ve orada herþey ucuzmuþ. Oraya gidip yerleþmek istiyorum.
- Ey Ebu Abdullah! Sen de mi böyle þeyler düþünüyorsun?
- Evet! Bir memlekette ucuzluk olduðunu iþittiðin zaman, hemen oraya hicret et. Çünkü orasý senin dinin için daha selâmetli ve arzularýný daha fazla azaltýcý bir memleket olur.
Yine Süfyan es-Sevrî þöyle derdi: ´Bu kötülük zamanýdýr. Bu zamanda nâm ve niþaný olmayanlardan dahi korkulur. Acaba þöhret sahiplerinin hâli ne olur? Þimdi bir yerden diðer bir yere gitmek zamanýdýr. Kiþi, bu zamanda fitneden kaçmak gayesiyle köyden köye, memleketten memlekete hicret etmek mecburiyetindedir´.
Yine Süfyân es-Sevrî bir defasýnda ´Yemin ederim, hangi beldenin daha sâkin olduðunu farkedemiyorum´ der. Bu sözü üzerine kendisine sorulur:
- Horasan nasýldýr?
- Horasan´da çeþitli mezhepler ve bozuk fikirler mevcuttur.
- Þam nasýldýr?
- Þam´da parmakla gösterilirsin orada þöhret düþkünlüðü
vardýr.
- Irak nasýldýr?
- Diktatörlerin ve zalimlerin diyarýdýr.
- Mekke nasýldýr?
- Keseyi ve bedeni eritir/pahalýdýr, sýcaktýr.
Süfyan´a garip bir kiþi þöyle bir suâl sorar: ´Mekke´de mücavir olarak ikamet etmek istiyorum. Bana gerekli tavsiyelerde bulun!´ Süfyan da ona þöyle der: ´Sana üç þeyi tavsiye ederim:
1) Birinci safta namaz kýlma,
2) Kureyþ neslinden gelen biriyle ahbaplýk edip yüz göz olma,
3) Verdiðin sadakayý açýktan verme´.
Süfyan, birinci safta namaz kýlmayý, þöhreti celbettiði için kerih görmüþtür. Çünkü devamlý birinci safta namaz kýlan bir kimse, görülmediði zaman hâli sorulur. O vakit kalbine riyâ kokusu girmesi muhtemel olduðu için ameline de mürâilik ve yapmacýklýk karýþýr.
30) Müslim ve Buharî, (Ebu Hüreyre ve Ebu Said´den)
31) Müslim, (Bureyde b. el-Asld´den)
32) Ýmam Ahmed, Taberâni, (Zübeyr b. Avvam´dan zayýf bir senedle)
33) Ýbn Mâce, (Enes ve Hz. Âiþe´den birinci cümlesini hasen bir senedle)
radyobeyan