Ýhya-u Ulumiddin 1-2
Pages: 1
Nafile Sadaka By: derya Date: 30 Ocak 2010, 22:43:27
Nafile Sadakanýn Beyan ve Fazileti

Hadîsler


Bir hurma ile de olsa sadaka veriniz. Çünkü sadaka olarak verilen o hurma, açýn ihtiyacýný giderir. Suyun ateþi söndürmesi gibi günahý da söndürür.38

Bir hurmanýn yarýsýyla olsa bile sadaka vererek ateþten korunun. Eðer yanýnýzda sadaka verecek birþey yoksa dilenciyi güzel bir sözle savuþturun.39

Müslüman bir kul, helâl olarak kazandýðý maldan sadaka verirse ki Allah da ancak helâlden verileni kabul eder Allah Teâlâ o sadakayý sað eliyle kabul eder ve herhangi birinizin deve yavrusunu büyüttüðü gibi onu büyütür. Öyle ki, sadaka olarak verdiðiniz bir hurma, Uhud daðý kadar olur.40

Hz. Peygamber Ebu Derdâ´ya hitaben þöyle buyurmuþtur:

Çorbayý piþirdiðin zaman bol sulu yap. Sonra komþularýndan bir aileyi seç. O çorbadan sadaka olarak bir miktarýný o aileye ver!41

Allah Teâlâ sadakasýný en iyi þekilde veren kulun, geride býraktýðý malýna en iyi þekilde bereket ihsan eder.42

Her insan (kýyâmet gününde) hemcinsleri arasýnda hüküm verilinceye kadar sadakasýnýn gölgesinde durur.43

Sadaka þerrin yetmiþ kapýsýný kapatýr.44

Gizlice verilen sadaka, Allah Teâlâ´nýn gazabýný söndürür.
Zenginlikten sadaka veren bir kimsenin sevabý, ihtiyaçtan sadaka kabul edenin sevabýndan daha üstün deðildir.45

Buradaki ´ihtiyaçtan sadaka kabul eden kimse´ dini için çalýþmak gâyesiyle sadaka ile ihtiyacýný gidermeye uðraþan kimsedir, Bu bakýmdan böyle bir kimse dininin imarý için sadaka veren kimse ile sevapta eþittir,

Hz. Peygamber´e ´Sadakanýn hangi kýsmý daha üstündür?´ diye sorulduðunda, þöyle cevap vermiþtir: ´Saðlam olduðun, servete karþý cimri bulunduðun, yaþama ümidinde olup fakirlikten korktuðun halde sadaka vermen, sadakanýn en üstün þeklidir. Sakýn can boðaza dayandýðý zamana kadar sadaka vermemezlik yapma ki o zaman filân ve falan adama þunu verin diyerek falan adamýn malýný baþkalarýna taksim etmeyesin!´46

Hz. Peygamber (s.a), günün birinde ashâbýna þöyle hitab eder:

- Sadaka veriniz!
Cemaatta bulunanlardan biri þöyle der:
- Benim yanýmda bir dinar var.
- Onu kendi nefsine infâk et!
- Baþka bir dinarým daha var.
- Onu da hanýmýn için harca!
- Baþka bir dinarým daha var
- Onu da çocuðuna harca!
- Baþka da var.
- Onu da hizmetçine harca!
- Baþka da var.
- Sen onu vereceðin yeri daha iyi bilirsin.47

Sadaka (zekât), Muhammed ailesine helâl deðildir. Çünkü sadaka, halkýn (mallarýnýn) kirleridir.48

Dilenciyi mahrum ettiðinizden ötürü müstehak olacaðýnýz zemmi bertaraf etmek için yemeðinizden bir kuþ baþý kadar olsa dahî veriniz.49

Eðer dilenci doðru söylüyorsa, ona birþey vermeyip mahrum çeviren asla felâh bulamaz.50

Hz. Ýsâ (a.s) þöyle buyurmuþtur: "Kapýsýndan bir dilenciyi mahrum olarak çevirenin evine yedi gün kadar melekler girmez´.
Efendimiz (s.a) þu iki iþini baþkasýna býrakmazdý:

a) Geceleyin abdestte kullanacaðý suyu kendisi hazýrlar ve üzerini örterdi,
b) Sadakasýný kendi eliyle miskine verirdi.51

Miskin, bir iki hurma, bir iki lokma vermek suretiyle kapýdan giden kimse deðildir. Miskin, haysiyetini koruyan bir kimsedir. Ýsterseniz þu âyeti okuyunuz: ´Onlar iffetlerinden ötürü insanlarý rahatsýz edip birþey istemezler´.52

Bir müslümaný giydiren bir kimse, giydirdiði müslümanýn sýrtýndaki elbiseden bir yama kalýncaya kadar, Allah´ýn koruma ve himâyesinde bulunur.53

Ashab´ýn ve Âlimlerin Sözleri

Urve b. Zübeyr þöyle demiþtir: Hz. Aiþe´nin elbisesi yamalý olduðu halde ellibin dirhem sadakayý fakir fukaraya daðýttý´.
Mücâhid, ´Yoksula, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler´ (Ýnsan/8)
ayetinin tefsirinde þöyle demiþtir: ´Yemeðe karþý iþtahlarý olduðu halde kendileri yemezler de zikrolunan insanlara yedirirler´

Hz. Ömer bir duasýnda þöyle demiþtir:
Ey Allahým! Malýn fazlalýðýný bizim hayýrlýlarýmýza emanet kýl ki onlar bizden olan ihtiyaç sahiplerine versinler.

Âdil Halife Ömer h. Abdulaziz de þöyle demiþtir: ´Namaz seni yolun ortasýna kadar götürür. Oruç ise padiþahýn kapýsýna kadar; sadaka ise, padiþahýn huzuruna sokar´.

Ýbn Ebî Cahd54 þöyle demiþtir: ´Sadaka, kötülüðün yetmiþ kapýsýný kapatýr. Sadakanýn gizli verileni açýk verileninden yetmiþ derece üstündür. Sadaka, yetmiþ þeytanýn çenesini söker´.

Ýbn Mes´ud þöyle anlatýr: Bir adamcaðýz yetmiþ sene Allah´a ibadet ettikten sonra kötü birþey yaptý, o yetmiþ yýllýk ibadet yandý. Sonra bir miskinin yanýndan geçerken ona bir ekmek sadaka verdi. Bu sadakanýn hürmetine Allah Teâlâ onun günahýný affetti ve yetmiþ senelik amelim kendisine iade etti...´

Lokman Hekim, oðluna ´Bir günah iþlediðin zaman, hemen akabinde sadaka ver´ demiþtir.

Yahya b. Muaz ´Dünya daðlarýnýn karþýlýðýnda tartýlan bir dâneyi tanýmýyorum. Meðer ki sadaka olarak verilen bir dâne olsun´ demiþtir.

Abdülaziz b. Ebi Revad55 der ki: ´Þu üç þeyin cennet hazinelerinden olduðu söylenir:

a) Hastalýðý gizlemek,
b) Sadakayý gizlemek,
c) Mûsibetleri gizlemek´.

Bu söz, ayný zamanda müsned ve merfû bir hadîs olarak da rivayet edilmiþtir.

Ömer b. Hattab (r.a) þöyle demiþtir: Ameller aralarýnda (manen) birbirlerine karþý iftihar ettiler. Bu arada sadaka dedi ki; ´Ben sizin en faziletlinizim´.

Abdullah b. Ömer (r.a) sadaka olarak þeker verir ve þöyle derdi: "Allah Teâlâ´yý dinledim; þöyle buyurmaktadýr: ´Sevdiðiniz þeylerden sadaka vermedikçe siz cennete, giremezsiniz´ (Âli Ýmran/92). Allah biliyor ki en fazla þekeri severim".

Nehâî diyor ki: ´Sadaka olarak verdiðim þeyi, Allah için veriyorsam, ayýplý olmasý hiç de hoþuma gitmez´.

Ubeyd b. Umeyr de þöyle demiþtir: ´Ýnsanlar son derece aç, susuz ve çýplak olarak haþrolunurlar. Onlardan hangisi dünyadayken Allah için yedirmiþse, Allah da onu o günde doyurur. Allah için dünyada içirene Allah orada içirir ve nihayet Allah için dünyada giydireni Allah orada giydirir´.

Hasan Basrî þöyle demiþtir: "Eðer Allah dileseydi, hepinizi zengin kýlar, aranýzda bir tek fakir býrakmazdý. Fakat Allah Teâlâ bir kýsmýnýzý diðer kýsmýnýzla denemek istedi´.
Þa´bî de þöyle demiþtir: ´Kim nefsini sadakanýn sevabýna, fakirin sadakaya muhtaç olmasýndan daha fazla muhtaç görmezse, onun sadakasý Allah katýnda kabul edilmez ve durdurularak kendisinin yüzüne çarpýlýr´.

Ýmam Mâlik de þöyle der: ´Zengin kimsenin sebil yaptýðý suyu içmesinde bir sakýnca görmüyoruz. Çünkü zengin o suyu dýþarda sadaka verip, camide de içer. Çünkü onun gayesi o suyu susayanlara sebil etmektir. Gayesi sadece ihtiyaç sahipleri ile miskinler içsin diye deðildir´.

Hasan Basrî´nin yanýndan beraberinde bir câriye bulunan bir nehhas (canbaz) geçer. Hasan Basrî, canbaza ´Bu câriyeyi bir veya iki dirheme satmaya razý mýsýn?´ der. Canbaz kabul etmeyince, Hasan-ý Basrî ´Öyleyse yoluna devam et, (bilmelisin ki) Allah Teâlâ cennetin elâ gözlü hâtunlarýný, bir kuruþ ve bir lokmaya vermeye razýdýr´ der.

38) Ýbn Mübârek, (Ýkrime´den mürsel olarak)
39) Buhârî ve Müslim, (Adiy b. Hâtim´den)
40) Buhârî ve Müslim, Tirmizî, Nesâî, (Ebu Hüreyre´den)
41) Müslim, (Ebu Zerden)
42) Ýbn Mübârek, (Ýbn Þihab´dan mürsel olarak sahih bir senedle)
43) Ýbn Hibban ve Hâkim, (Ukbe b. Âmir´den)
44) Ýbn Mübârek, (Enes´den zayýf bir senedle)
45) Ýbn Hibban, Duâfa: Taberânî, el-Evsat, (Enes´den)
46) Buhârî ve Müslim, (Ebu Hüreyre´den)
47) Ebu Dâvud, Nesâî, Ýbn Hibban ve Hâkim, (Ebu Hüreyre´den)
48) Müslim, (Muttalib b. Rabia´dan)
49) Ukaylî, Duafâ, (Hz. Âiþe´den)
50) Ukaylî, Duafâ; Ýbn Abdilberr, (Hz. Âiþe´den)
51) Dârekutnî, (Ýbn Abbâs´dan zayýf bir senedle). Ýbn Mübârek, (mürsel ) bir senedle
52) Buhârî ve Müslim, (Hz. Âiþe´den)
53) Tirmizî ve Hâkim, (Ýbn Abbâs´tan). Hadîsi rivayet edenler arasýnda zayýf olarak bilinen Halid b. Tahman vardýr.
54) Ýsmi Sâlim b. Rafî´dir ve el-Eþcâi kabilesindendir. H. 120 yýlýnda vefatetmiþtir.
55) Hadîs ilminde güvenilir, âbid ve zâhid bir kimse idi. H. 159 yýlýnda vefat etmiþtir.


radyobeyan