Tekrarlanan Nafileler-1 By: derya Date: 30 Ocak 2010, 21:20:34
Gün ve Gecelerin Tekrarlanmasýyla Tekrarlanan Nafileler
Bunlar sekiz tanedir. Bunlarýn beþi, beþ vakit namazla birlikte kýlýnan râtýb sünnetlerdir. Diðer üçü ise, kuþluk namazý, akþam ile yatsý arasýnda kýlýnan namaz ve geceleyin edâ edilen teheccüd namazýdýr,
1. Sabah namazýnýn sünneti
Bu namaz, iki rek´attan ibarettir; nitekim Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur:
Sabahýn farzýndan evvel kýlýnan iki rek´at sünnet, dünya ve içindeki herþeyden daha hayýrlýdýr.203
Sabah sünnetinin vakti, (fecr-i kâzible, yani uzunlamasýna/dikine yayýlan aydýnlýkla deðil) fecr-i sâdýkýn çýkýþýyla baþlar. Fecr-i sâdýk, her tarafa (enine doðru) yayýlan aydýnlýðýn doðuþu demektir. Fecr-i sâdýký idrâk etmek, ilk anýnda hemen hemen mümkün olmayacak kadar zordur. Ancak ayýn menzillerini öðrenmiþ veya fecrin, gözle görülen hangi yýldýzlarla doðduðunu bilen kimseler için, fecri idrâk etmek kolaydýr. Böyle bir kimse fecrin çýkýþýný yýldýzlardan anlayabilir.
Fecrin çýkýþýnýn ay ile anlaþýlmasýna gelince; bu, her ayýn iki gecesinde mümkündür. Þöyle ki, ayýn yirmialtýncý gecesinde ay, fecirle birlikte doðmakta; onikinci gecesinin sabahýnda ise fecrin doðuþu ile batmaktadýr. Bu genellikle böyledir. Ancak bazen de ayýn burçlarýnda ufak tefek deðiþiklikler olabilir. Bunu izah etmekse uzun sürer.
Gecedeki vakitleri takdir etmek ve sabahý anlamak isteyen kimse için, ayýn menzillerinin bilinmesi mühim meselelerdendir.
Sabah sünnetinin vakti, sabah farzýnýn vaktinin geçmesiyle geçer; güneþ doðduðunda farzýn vakti son bulduðu gibi, sünnetin vakti de son bulur. Sabah sünnetinin vakti bu kadar geniþ olmasýna raðmen, onu farz namazdan evvel edâ etmek de ayrý bir sünnettir. Eðer kiþi namaz için kamet getirildikten sonra camiye girerse, sünnetle hiç meþgul olmadan derhal farza durmalýdýr;
çünkü Hz. Peygamber þöyle buyurmaktadýr:
Namaz için kamet getirildikten sonra farz dýþýnda herhangi bir namaz kýlmamalýdýr.204
Bu durumda bu iki rek´at sünneti, farz namazýnýn edasýndan sonra kýlmalýdýr. En doðru fetvaya göre bu iki rek´at sünnet, güneþ doðmazdan evvel kýlýndýðý takdirde velev ki, farzdan sonra kýlýnsýn kaza deðil eda edilmiþ sayýlmaktadýr; çünkü bu iki rek´at sünnet, farzýn vaktinde ona tâbidir. Farz ile aralarýndaki tertib ise (yani evvelâ sünneti, sonra farzý kýlmak hususu ise), cemaate tesadüf etmediði zamanlarda sünnettir. Eðer cemaate tesadüf ederse tertip tam aksine döner ve iki rek´at sünnet, namazdan sonra yine eda olarak kýlýnmýþ olur.
Müstehab olaný, kiþinin bu iki rek´atý evinde ve biraz da çabuk kýlmasýdýr. Evinde bunlarý kýldýktan sonra, camiye gelip iki rek´at da tahiyyetül mescid (cami hediyesi) kýlsýn. Sonra otursun, farz namaz kýlýncaya kadar, herhangi bir namaz kýlmasýn. Farz kýlýndýktan güneþ doðuncaya kadar olan zamanda ise en iyisi zikretmek ve düþünmektir. Bu zaman zarfýnda sadece sabahýn sünneti ve farzýyla iktifa etmek daha iyidir.
2. Öðle namazýnýn sünnetleri
Altý rek´attýr. Ýkisi sünnet-i müekkede olarak namazdan sonra, dördü de yine sünnet olarak namazdan önce kýlýnýr. Fakat önce kýlýnan dört rek´atýn derecesi sonra kýlýnan iki rek´atýn derecesine yetiþemez.
Ebu Hüreyre (r.a) Hz. Peygamber´den þöyle rivayet etmektedir:
Kim güneþin zevâlinden sonra dört rek´at namaz kýlar ve bunlarda okunan Kur´an´ý güzelce tilâvet edip, rükû ve secdeleri güzel yaparsa, o günün gecesine kadar kendisine af dileyen yetmiþ bin melek de onunla birlikte namaz kýlar.205
Hz. Peygamber zevalden sonraki dört rek´atý terketmezdi. Bunlarý biraz uzatýr ve þöyle derdi: ´Bu saatta, göklerin
kapýsý açýlýr, Ben bu saatte ALLAH´ýn huzuruna yükselen bir amelimin olmasýný istiyor ve seviniyorum´.206
Bu hadîsi Ebu Eyyûb el-Ensarî tek baþýna rivayet etmektedir. Ancak Hz. Peygamber´in zevcesi Ümmü Habîbe´den bu hadîsi takviye eden þöyle bir hadîs rivayet edilmiþtir:
Kim her gün farz namazlarýndan baþka oniki rek´at namaz kýlarsa, onun için cennette bir ev bina edilir. Bu oniki rek´atýn ilk ikisi sabahtan, dördü öðleden evvel, ikisi öðleden sonra, ikisi ikindiden evvel ve son ikisi de akþamdan sonradýr.207
Ýbn Ömer (r.a) ise "Ben ALLAH Rasûlü´nün ´Kim her gün on rek´at namaz kýlarsa...´ buyurduðunu duydum" dedikten sonra, sabah namazýnýn iki rek´atý hâriç, diðerlerini Ümmü Habibe´nin rivayetinde olduðu gibi zikrederek söyle demiþtir: ´Sabah saatlerinde hiçbirimiz Rasûlullah´ýn huzuruna çýkamazdýk. Fakat ablam Hafsa´nýn (r.a) bana söylediðine göre, Hz. Peygamber evinden, sabahýn iki rek´at sünnetini kýlar öyle çýkarmýþ´.
Ýbn Ömer þöyle devam etmiþtir: ´Öðle namazýndan evvel iki rek´at kýlýnmalýdýr´. Bu bakýmdan öðleden evvel kýlýnan iki rek´at, daha önce kýlýnmasýndan bahsedilen dört rek´atýn en kuvvetlileri olmaktadýr. (Yani öðleden evvel kýlýnan dört rek´atýn ikisi daha kuvvetlidir. Dördü de ayný derecede deðildir). Öðleden evvel kýlýnan sünnetlerin vakti, zeval ile girmiþ olur.
Zeval, ayakta olan þahýslarýn doðuya yönelen gölgelerinin artmasýyla bilinir. Çünkü güneþ çýktýðý anda cisimler için batýya doðru uzanan uzun bir gölge meydana gelir. Güneþ yükseldikçe bu gölge eksilmeye ve batý cephesinden çekilmeye baþlar. Bu durum güneþ tam tepeye çýkýncaya kadar devam eder. Güneþ yüksekliðin zirvesinden batýya doðru kaydýðýnda, duraklayan gölge bu defa doðuya doðru artmaya baþlar. Artmasýnýn gözle farkedildiði zaman öðle vaktidir. Bununla birlikte kesinlikle bilinir ki, ALLAH Teâlâ´nýn ilminde öðle vakti bundan biraz önce olmuþtur. Fakat insanoðlunun mükellefiyeti ancak hissedilir nesnelere baðlýdýr. Artmaya baþlayan gölgenin geri kalan kýsmý, kýþ mevsiminde uzar, yaz mevsiminde ise kýsalýr. Gölgenin uzamasý güneþin oðlak burcunun evveline; kýsalmasý ise, güneþin yengeç burcunun evveline varmasýna kadar devam eder. Bu ise, ayaklar ve mizanlarla bilinmektedir.
Güzelce gözetebilecek kimse için, tahkik ve tesbite yakýn yollardan birisi de geceleyin kutb-u þimalî´yi gözetlemektir. Bu gözetlemeyi yapan kiþi, dörtgen bir levhayý dümdüz ve kenarlarýndan birisi tam kutbun hizasýna gelecek þekilde koyacaktýr. Kutubdan bir taþýn yere düþtüðünü ve sonra da bu taþýn düþüþ yerinden levhanýn kutup tarafýnda bulunan kenarýna bir çizgi çekildiði farzedilse bu çizginin, dörtgenin kutub tarafýna düþen kenarýnýn tam ortasýna gelip dörtgenin doðu ve batý çizgilerinin herhangi birisine daha yakýn olmamalýdýr. Sonra o levhanýn üzerine, 5 rakamý yerine ki orasý da tam kutbun karþýsýdýr bir direk dikecektir. Bu direðin gölgesi günün evvelinde A çizgisi tarafýndan batýya doðru kayacaktýr.
Bu gölge tân çizgisini kaplayýncaya kadar meyletmeye devam eder ve sonunda öyle bir vaziyete gelir ki, eðer baþý uzatýlsa tam taþýn düþtüðü yere varýr. O zaman levhanýn doðu ve batý kenarlarýna olan uzaklýðý eþit olup hiç birine daha yakýn olmayacaktýr. Bu bakýmdan batý tarafýna olan meyli ortadan kalktýðý zaman anlaþýlýr ki, güneþ tam tepede bulunmaktadýr.
Gölge levha üzerindeki çizgiden doðuya doðru kaymaya baþladýðýnda güneþ zevale baþlamýþ olur. Bu durum, ALLAH´ýn ilmindeki zevalin evveline yakýn bir vakitte kesin olarak bilinir. Sonra gölgenin doðuya doðru kaydýðý anda tam onun baþýnýn bulunduðu yere bir alâmet konur. Ne zaman ki bu alâmetten itibaren gölge direk kadar olursa o vakit ikindi vakti gelmiþtir.
Zeval ilminde bu kadarcýk bilgi ile iktifa etmekte herhangi bir beis yoktur. Levhanýn þekli þöyledir:
3. Ýkindi namazýnýn sünneti
Ýkindi namazýndan evvel dört rek´at olarak kýlýnýr. Ebu Hüreyre (r.a) Hz. Peygamber´in þöyle buyurduðunu rivayet etmektedir:
Ýkindi namazýndan evvel dört rek´at namaz kýlan kula ALLAH rahmet etsin!208
Bu bakýmdan Hz. Peygamber´in bu duasýna mazhar olmak ümidiyle ikindiden evvel dört rek´at namaz kýlmak kuvvetli bir þekilde müstehabdýr; çünkü Hz. Peygamber´in duasý þeksiz þüphesiz kabul olunur, Hz. Peygamber ikindiden önce kýlýnan dört rek´at sünnete, öðleden evvel kýldýðý iki rek´at sünnete devam ettiði gibi devam etmemiþtir.
4. Akþam namazýnýn sünneti
Bu sünnet, akþamýn farzýndan sonra ve iki rek´at olarak kýlýnýr. Bu konuda rivayet farklýlýðý yoktur. Akþam namazýndan önce, müezzinin ezan ve kâmeti arasýnda acele olarak (Þafiî´ye göre) kýlýnan iki rek´at sünnete gelince; bu, Ubey b. Ka´b, Ubâde b. Sâmit, Ebu Zer, Zeyd b. Sabit ve diðer bir grup sahabîden rivayet edilmiþtir. Ubâde ve bir baþkasý þöyle demiþtir:
Müezzin akþam ezanýný okuduðu zaman, Hz. Peygamber´in sahabîleri koþar adýmlarla direklerin arkalarýna gider ve acelece iki rek´at namaz kýlarlardý.209
Biz akþam namazýndan önce, cemaate gelenler tamam oluncaya kadar iki rek´at namaz kýlardýk. Hattâ dýþarýdan camiye gelenler, namazýn kýlýndýðýný zannederek ´Akþam namazýný kýldýnýz mý?´ diye sorarlardý.210
Bu namazýn sünnet olduðu, belki de Hz. Peygamber´in Ýsteyen, iki ezan arasýnda namaz kýlabilir´211 þeklinde vârid olan hadîsinden çýkarýlmýþtýr.
Ahmed b. Hanbel (r.a) bu iki rek´atý kýlardý; bilâhare halkýn ayýplamasý üzerine terketti. Kendisinden bu husus sorulduðu zaman ´Hiç kimsenin kýldýðýný görmeyince ben de terkettim. Kiþi, halkýn görmediði bir yerde, evinde bu iki rek´atý kýlarsa iyi olur´ buyurdu.
Akþam namazýnýn vakti, düz arazilerde güneþin gözlerden kaybolmasýyla baþlar. Eðer arazinin batý taraflarý daðlarla kaplý ise, güneþ battýktan sonra doðudan bir karanlýk yükselinceye kadar beklemelidir; zira Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur: Gece þuradan (doðu istikametine iþaretle) geldiði ve gündüz de þuradan (batýya iþarettir) göçtüðü zaman, oruçlunun müddeti sona erer.212
En iyisi; akþam namazýný vaktin evvelinde, ertelemeksizin kýlmaktýr. Ancak kýrmýzý þafaðýn kaybolmak üzere olduðu zamana kadar ertelenerek kýlýnýrsa, mekruh olmakla birlikte yine edâ edilmiþ sayýlýr. Hz. Ömer bir gece akþam namazýný bir yýldýz çýkýncaya kadar tehir ettiðinden dolayý, Ýbn Ömer de, iki yýldýz çýkýncaya kadar tehir ettiðinden dolayý iki köle âzâd etmiþtir.
5. Yatsý namazýnýn sünnetleri
Farzdan sonra dört rek´at olarak kýlýnýr. Aiþe vâlidemiz þöyle buyurmuþtur:
Hz. Peygamber, yatsý namazýndan sonra dört rek´at namaz kýlar, öyle yatardý.213
Bazý âlimler, bütün bu haberlerin mecmûundan râtib sünnetlerin adedinin, farz namazlarýn adedi gibi onyedi olduðunu çýkarmýþlardýr. Þöyle ki; sabah namazýndan evvel iki rek´at, öðleden evvel dört, öðleden sonra iki, ikindiden evvel dört, akþamdan sonra iki ve yatsýdan sonra da vitir namazý olarak üç rek´at.
Bu hususta vârid olan hadîsleri bildiðimize göre herhangi bir takdir gereksiz olur. Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur:
Namaz vaz´edilen þeylerin en hayýrlýsýdýr. Ýsteyen çok, isteyen de az kýlabilir.214
Bu bakýmdan her hayýr isteyen, bu namazlardan talip olduðu hayýr derecesinde kýlabilir. Daha önce zikrettiðimiz hadîslerden bunlarýn bir kýsmýnýn diðerlerinden daha kuvvetli olduðu anlaþýlmýþtý. Yine anlaþýlmýþtý ki, kuvvetlinin terki, zayýfýn terkinden daha büyük bir kayýptýr. Hele farz namazlarýn noksanýnýn nafilelerle tamamlanmasý hususu var olduktan sonra... Bu bakýmdan çok nâfile namaz kýlmayanýn farzlarý tehlikededir; çünkü bu durumda onlarý ikmal edecek nafile namazlar yoktur.
6. Vitir Namazý
Enes b. Mâlik (r.a) þöyle rivayet ediyor:
Hz. Peygamber yatsýdan sonra tek olarak, üç rek´at namaz kýlar; birinci rek´atta A´lâ, ikincide Kâfirûn ve üçüncüdeyse Ýhlâs sûresini okuyordu.215
Hz. Peygamber, vitir namazýndan sonra oturarak iki rek´at namaz kýlardý. Bazý rivayetlerde ´Baðdaþ kurarak kýlýyordu´ þeklinde vârid olmuþtur.216
Rasûlullah (s.a) yataðýna girmeden evvel, onun üzerinde iki rek´at namaz kýlýp birinci rek´atta Zilzâl ikinci rek´atta da Tekâsür sûrelerini okurdu.217
Baþka bir rivayette de Tekâsür yerine Kâfirûn sûresini okuduðu bildirilmektedir.
Namaz kýlan kiþi, vitir namazýný bir selâmla kýlabildiði gibi, iki selâmla da kýlabilir. Hz. Peygamber bir, üç ve beþ rek´at olarak edâ etmiþtir. Böylece tek olarak, onbir rek´ata kadar edâ edildiði de vâkidir.218 Bu hususta, hadîs rivayeti on üçe kadar çýkmaktadýr. Þâzz bir hadîste onyedi rek´at kýlýndýðý da kaydedilmektedir. Vitir diye isimlendirdiðimiz bu rek´atlar, Hz. Peygamber´in geceleyin kýlmýþ olduðu namazlardýr; ki buna ayný zamanda teheccüd namazý da denir. Kitab´ul-Evrâd´da fazileti zikredileceði gibi, geceleyin teheccüd namazý kýlmak da müekked bir sünnettir.
Vitir namazýnýn hangi þekilde kýlýnmasýnýn daha efdâl olduðu Hususunda âlimler ihtilâf etmiþlerdir. Bazý âlimler; ´çift rek´atlarý bir selâmla, sonundaki tek rek´atý da ayrý bir selâmla kýlmak daha efdâldir. Çünkü kesinlikle anlaþýlmýþtýr ki, Hz. Peygamber vitrin son rek´atýný müstakil olarak kýlmaya devam etmiþtir´ demiþlerdir.
Bazýlarý da ´Ýhtilâftan kurtulabilmek için hepsini bir selâmla kýlmak daha efdâldir. Bilhassa imam için böyledir; çünkü cemaat içerisinde, bir tek rek´atlýk namaz olacaðýný bilmeyen kimseler olabilir´ demiþlerdir.
Hepsini bir selâmla kýlarsa, hepsi için vitre niyet etmelidir. Eðer yatsý namazýndan sonraki iki rek´at sünnetten veya yatsýnýn farzýndan sonra sadece bir rek´at kýlmakla yetinip vitre niyet ederse de sahihtir. Çünkü vitrin þartý esasta tek olmaktýr ve baþkasýný, yani kendisinden evvel kýlýnan namazlarý tekleþtirmektir. Bu durumda ise yatsý namazýnýn farzýndan sonra kýlýnan bir rek´at vitir sünneti, onu tekleþtirir. Yatsý namazýndan evvel bir tek rek´atý vitir niyetiyle kýlmasý doðru deðildir.
Vitir namazý kýrmýzý develerden daha hayýrlýdýr.
Yatsý namazýndan önce kýlýnan bir tek rek´atlýk vitirle bu hadîsle bildirilen fazilete nâil olunamaz. Nitekim böyle bir faziletten bahseden bir hadîs rivayet olunmuþtur. Yoksa (Þafiî´ye göre) herhangi bir vakitte bir tek rek´at namaz kýlmak sahihtir. Yatsý namazýndan evvel bir rek´at kýlmanýn sahih olmamasý, halkýn vitir namazýný kýlmak hususundaki icmâýný yýkmak içindir. Bir de, bu rek´atýn tek haline getireceði (yatsý) namazýndan evvel kýlýnmýþ olmasýndandýr.
Üç rek´atý iki selâmla kýlmak istediði zaman, ilk kýlýnan iki rek´atýn niyetinde zorluk çýkar; çünkü eðer bu iki rek´atla teheccüd namazýna ve yatsýnýn sünnetine niyet ederse, vitirden olmaz. Eðer vitre niyet ederse esasýnda vitir (yani tek) de deðildir, Ancak bunlardan sonra kýlýnan rek´at vitir olur. Bütün bunlara raðmen üç rek´atý bir selâmla kýldýðý gibi, bu iki rek´âtta da vitre niyet etmeldir. Ancak vitir kelimesinin iki mânasý olduðunu da kabul etmek gerekir:
1. Esasýnda vitir (tek) olan namaz
2. Kendisinden sonra gelen namazla tek olmak için kýlýnan namaz
Bu bakýmdan üç rek´atýn tamamý vitir olur. Önce kýlýnan iki rek´at ise, bu üç rek´atýn bir parçasýdýr, Bu iki rek´atýn vitir olmasý, ancak üçüncü rek´atýn kýlýnmasýna baðlýdýr.
Kiþi, bu iki rek´atý üçüncü bir rek´atla tekleþtirmek niyetindeyse, o zaman bunlarýn niyetinde ´Vitir kýlýyorum´ diyebilir. Üçüncü rek´at, esasýnda tektir ve baþkalarýný da tekleþtirir. Ýlk iki rek´at ise baþkasýný tekleþtirmediði gibi esasýnda tek de deðildirler; ancak baþkasýnýn eklenmesiyle tekleþirler.
Vitrin, gecenin sonunda olmasý daha uygundur; çünkü bu durumda teheccüd namazýndan da sonraya düþer.219 Teheccüdün keyfiyeti ise inþaallah Kitab´ul-Evrâd´da. anlatýlacaktýr.
7. Kuþluk namazý (es-salâtu´d-duha)
Kuþluk namazýna devam etmek, gerçek fazilettir. Rek´at adedine gelince, bu konuda rivayet edilen hadîslerin çoðunda sekiz rek´at olarak kaydedilmektedir, Hz. Ali´nin kýzkardeþi Ümmü Hâni þöyle demektedir:
Hz. Peygamber kuþluk namazýný sekiz rek´at, oldukça uzun ve tâdil-i erkânýna riayet ederek güzel bir þekilde edâ ederdi.220
Ümmü Hâni´den baþka, bunu söyleyen de yoktur. Hz. Âiþe´ye gelince, o da þöyle demektedir:
Hz. Peygamber kuþluk namazýný dört rek´at olarak kýlar ve bazen de ALLAH´ýn dilediði kadar uzatýrdý.221
Fakat Âiþe validemiz dörtten fazla olarak kýlýnan rek´atlarýn sayýsýný belirtmemiþtir. Bu bakýmdan Hz. Âiþe´nin rivayetine göre, dört rek´atý daimî olarak kýlar, bunu azaltmazdý; fakat bazen çeþitli fazlalýklar da eklerdi.
Müfred bir hadîste, Hz. Peygamber´in kuþluk namazýný altý rek´at olarak kýldýðý rivayet edilmektedir.222
uykudan sonra kýlýnan namazdýr". Hadîs hasen bir senedle rivayet edilmiþtir. Kuþluk namazýnýn vaktine gelince, Hz. Ali Hz. Peygamber´in altý rek´atlýk kuþluk namazýný þu iki vakitte kýldýðýný rivayet etmektedir:223
1. Güneþ doðup biraz yükseldikten sonra kalkar ve iki rek´at namaz kýlardý. (Bu. gündüz zikirlerinden ikinci virdin baþlangýcýdýr. Bu husus ileride gelecektir).
2. Güneþ göðün dörtte birine yükselip etrafa yayýldýðý zaman kalkýp dört rek´at daha kýlardý.224
Birincisinin vakti güneþin mýzrak boyu yükselmesiyle baþlar. Ýkincisinin vakti de, günün dörtte biri geçtiði zamandýr. Bu ise, ikindi namazýnýn karþýlýðýdýr; çünkü ikindinin vakti de günün dörtte biri kaldýðý zamandýr. Öðlenin vakti ise, tam günün ortasýdýr. Ýkindi namazýnýn vakti zevâl ile batýþýn ortasýndadýr. Ýþte zamanlarýn en faziletlisi bu söylediðimiz zamandýr. Umumiyetle güneþin biraz yükselmesinden baþlayarak zevâlin biraz öncesine kadar geçen zamanýn tamamý kuþluk namazý vaktidir.
8. Akþam ve yatsý namazlarýnýn arasýný ihyâ etmek
Bu vakitte kýlýnan bir namaz, sünnet-i müekkede´dir. Hz. Peygamber´in akþam ve yatsý arasýnda altý rek´at namaz kýldýðý nakledilmektedir. Bu namazýn fazileti büyüktür. Bazý âlimlere göre þu ayetle kastolunan namaz budur:
Onlar geceleyin namaz kýlmak için yataklarýndan kalkarlar.
(Secde/16)
Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur:
Kim akþam ile yatsý arasýnda namaz kýlarsa, bu namaz, evvabînin (yüzünü ALLAH´a döndürenlerin) namazýndandýr.225
Kim akþam ile yatsý arasýnda, cemaatle namaz kýlýnan bir camide durup (itikâfa girerek), namazdan veya Kur´an´dan baþka birþeyle konuþmazsa, ALLAH Teâlâ onun için cennette, uzunluðu yüz senelik mesafe olan iki köþk lûtfeder. Yine onun için o iki köþk arasýnda yeryüzündeki bütün insanlar oraya akýn etseler bile, onlarý alabilecek geniþlikte bir bahçe tanzim edilir.226
Bu husustaki diðer faziletler ise, ALLAH´ýn izniyle Kitab´ul Evrâd´da gelecektir.
203) Müslim, (Hz. Âiþe´den)
204) Müslim, (Ebu Hüreyre´den)
205) Abdülmelik b. Habib, (Ýbn Mes´ud´dan)
206) Ýmam Ahmed, (zayýf bir senedle); Ebu Dâvud ve Ýbn Hâce, (daha kýsa olarak); Tirmizî, (Abdullah b. Said´den )
207) Nesâî ve Hâkim
208) Ebu Dâvud, Tirmizî ve Ýbn Hibban, (Ýbn Ömer´den)
209) Buhârî ve Müslim, (Enes´den) Abdullah b. Ahmed, Ziyâdât´ul-Müsned´de Ubey b. Ka´b ile Abdurrahman b. Avf´ýn güneþ battýktan sonra iki rek´at namaz kýldýklarýný rivayet etmektedir.
210) Müslim, (Enes´den)
211) Buhârî ve Müslim, (Abdullah b. Mugaffel´den)
212) Buhârî ve Müslim, (Hz, Ömer´den)
213) Ebu Dâvud.
214) Ýmam Ahmed, Ýbn Hibban ve Hâkim, (Ebu Zer´den)
215) Ýbn Adiy; Tirmizî, Nesâî vc Ýbn Mâce, (Ýbn Abbas´dan sahih bir senedle)
216) Müslim, (Hz. Âiþe´den)
217) Beyhakî, (Ebu Ümâme´den)
218) Buhârî ve Müslim, (Ýbn Ömer´den bir rek´at kýldýðýný Ýbn Adiy, Tirmizî, Nesâî ve Ýbn Mâce, (Ýbn Abbas´tan üç rek´at kýldýðýný (Müslim, Hz. Âiþe´den beþ rek´at kýldýðýný nakletmektedir.
219) Bu ibareden teheccüd´iýn vitir´den ayrý bir namaz olduðu anlaþýlmaktadýr. Oysa daha önce vitrin, teheccüd namazý olduðu kaydedilmiþti. Nitekim Ýmam Þâfiî el-Umm ve el-Muhtasar adlý eserlerinde vitir namazýna teheccüd demiþtir. Müellif ilk hükmünde bu ictihadý benimsemiþtir. Þafiî ulemasýndan erRâfîi, vitr´in teheccüd´den ayrý bir namaz olduðunu kaydetmektedir. Çünkü teheccüd uyuduktan sonra kalkýp kýlýnan namaz demektir. Vitir ise, yatsý namazýndan sonra ve uykudan önce kýlýnan bir namazdýr. Teheccüd´ün uykudan sonra kýlýnan namaz olduðu, Ýbn Ebi Hayseme´nin el-Aðrec´de, Kesir b, Abbas´tan ve Haccac b. Amr´dan rivayet ettiði þu hadisle sâbittir: "Bazýlarýnýz geceleyin kýlmýþ olduðu namaza ´teheccüd demenin doðru olduðunu sanýyor. Oysa teheccüd,
220) Buhârî ve Müslim
221) Müslim, (Mua´ze adlý kadýn sahâbiden); Ýmam Ahmed, Nesâî, Ýbn Mace ve Tirmizî, Þemâil ´
222) Hâkim, (Câbir´den)
223) Tirmizî, Nesâî ve Ýbn Mâce, (Hz. Ali´den)
224) Ýbn Mendeh, es-Sahabe; Taberânî, Evsat, (Ammâr b. Yâsir´den zayýf bir senedle); Tirmizî, (Ebu Hüreyre´den zayýf bir senedle)
radyobeyan