Ýhya-u Ulumiddin 3-4
Pages: 1
Amel hususunda acele etmek By: armi Date: 25 Ocak 2010, 15:37:33
  Amel Hususunda Acele Etmek, Gecikme Afetinden Sakýnmak

Kaybolan iki arkadaþý olup onlarýn birinin yarýn, diðerinin de bir ay veya bir sene sonra gelmesini bekleyen bir kimse, bir ay veya bir sene sonra gelecek arkadaþýný karþýlamak için deðil, yarýn gelmesi beklenilen arkadaþýný karþýlamak için hazýrlanýr.

Bu bakýmdan hazýrlanmak, beklemenin yaklaþmasýnýn neticesidir. Öyleyse ölümün gelmesini bekleyen bir kimsenin kalbi, o müddetle meþgul olur. O müddetin ötesini unutur. Sonra her gün bütün seneyi beklediði ve seneden geçmiþ günü eksiltemediði halde sabahlar. Bu durum ise, onu acele amel iþlemekten alýkoyar. Çünkü bu kimse daima o sene içerisinden nefsi için bir geniþlik görür. Dolayýsýyla ameli terkeder.

Nitekim Hz. Peygamber (s.a) þöyle buyurmuþtur:

Sizlerden biriniz dünyadan ancak azdýran bir zenginliði veya unutturan bir fakirliði veya ifsâd eden bir hastalýðý yahut baðlayýcý bir ihtiyarlýðý veya techiz edici bir ölümü veya beklenilenin en þeriri olan Deccal´ý veyahut da kýyameti bekliyor. Oysa kýyamet daha dehþetli ve daha acýdýr.34

Ýbn Abbas (r.a) þöyle demiþtir: Hz. Peygamber (s.a) bir kiþiye nasihat ederek þöyle dedi: "Beþ þeyden önce beþ þeyi ganimet bil:
1. Ýhtiyarlýktan önce gençliði,
2. Hastalýktan önce sýhhati,
3. Fakirlikten önce zenginliði,
4. Meþguliyetten önce meþguliyetsizliði,
5. Ölümden önce hayatý!"35


Hz. Peygamber (s.a) þöyle buyurmuþtur:
Ýnsanlarýn çoðuna þu iki nimet hakkýnda gýpta edilir: Sýhhat ile meþguliyetsizlik.
Yani insanoðlu bunlarýn ikisini deðerlendirmez. Ancak elden çýktýktan sonra kýymetlerini bilir.

Hz. Peygamber (s.a) þöyle buyurmuþtur:
Kim korkarsa geceden yola çýkar. Erken yola çýkan da menzile varýr. Ýyi bilin ki Allah´ýn metaý kýymetlidir. Ýyi bilin ki Allah´ýn metaý cennettir.36

Râcife geldi. Onu Kadife tâkib eder. Ölüm de bütün aðýrlýðýyla beraber gelmiþtir.37

Hz. Peygamber (s.a) ashabýndan birinin nefsinde gaflete daldýðýný hissettiðinde cemaatin içinde yüksek sesle þöyle baðýrýrdý: Ölüm gerçek þekliyle gelecek, ya saadetle veya þekavetle sizi yakalayacaktýr!38

Ebû Hüreyre Hz. Peygamberin þöyle buyurduðunu rivayet eder:
Ben uyarýcýyým. Ölüm yakalayýcý, kýyamet ise va´dedilen vakittir.39

Ýbn Ömer (r.a) güneþ hurma dalýnýn yapraklarýnýn uçlarýnda iken Hz. Peygamberin çýkýp þöyle dediðini rivayet ediyor:
Geçen bu güne nisbetle akþama ne kadar vakit kaldýysa, kýyamete de o kadar vakit kalmýþtýr.40

Dünyanýn misali, dikiþleri baþýndan sonuna kadar yýrtýlmýþ, sonunda bulunan bir dikiþe asýlý kalmýþ bir elbise gibidir. O dikiþin de kopmasý yakýndýr!41

Câbir (r.a) þöyle diyor: ´Hz. Peygamber (s.a) hutbe okuyup kýyameti andýðýnda, sesini yükseltir, yanaklarý kýpkýrmýzý kesilirdi. Sanki bir ordudan korkutuyor gibi davranýrdý´.
O ordu, size sabah veya akþam gelecektir. Ben ve kýyamet þunlarýn ikisi gibi yakýnýz.42

Ýbn Mes´ud (r.a) Hz. Peygamberin (s.a) ´Allah kime hidayet etmeyi dilerse onun göðsünü Ýslâm´a açar´ (En´âm/125) ayetini okurken þöyle buyurduðunu rivayet eder:
- Muhakkak ki nur göðüse girdiðinde göðüs geniþler!
- Ey Allah´ýn Rasûlü! Bu durumu gösteren bir alâmet varmý?
Evet! Gurur evinden uzaklaþmak, ebediyyet evine dönmek, gelmeden önce ölüme hazýrlanmak bunun alâmetidir.43

O, hangisinin daha güzel iþ yapacaðýnýzý denemek için ölümü ve hayatý yarattý.
(Mülk/2)

Süddî44 bu ayeti ´Ölümü kimin daha çok hatýrlayacaðýný ve ölüm için hanginizin daha güzel hazýrlanacaðýný, kimin ölümden daha fazla sakýnýp korkacaðýný denemek için!´ þeklinde tefsir etmiþtir.
Huzeyfe b. Yeman þöyle demiþtir: "Her sabah ve akþam, bir dellâl ´Ey insanlar! ´Göç (ediniz!) Göç (ediniz!)´ diye çaðýrýr".

Bu sözün tasdiki þu ayettir:
Ki o (sekar), büyük belalardan biridir. Ýnsanlar için uyarýcýdýr. Sizden ileri gitmek yahut geri kalmak isteyenler için!..(Müddessir/35-37)´

Benî Temîm´in azadlýsý Sehim (veya Suheym) þöyle anlatýyor: Namaz kýlarken Amr b. Abdullah´ýn yanýna oturdum. Namazýný kýsa kestikten sonra bana yönelerek þöyle dedi:
- Beni ihtiyacýnla rahata kavuþtur! Çünkü (yarýþýyorum) acele ediyorum.
- Neye karþý acele ediyorsun?
- Rahmet olasýca! Ölüm meleðine!
Bunun üzerine onun yanýndan kalkýp gittim. O da kalkarak namaza durdu.

Dâvûd et-Tâî geçerken bir kiþi ona bir hadîs sordu. Bunun üzerine Dâvûd o kiþiye ´Yakamý býrak! Ben sadece canýmýn çýkmasý için acele ediyorum!´ dedi.

Hz. Ömer (r.a) þöyle demiþtir:  ´Herþeyde aðýr davranmak, mühlet vermek hayýrdýr. Ancak ahiret için yapýlan ameller bundan hariçtir!´

Münzir45 Mâlik b. Dinar´ýn kendi nefsine þöyle dediðini naklediyor:  Rahmet olasýca! Emir sana gelmeden önce acele et! Rahmet olasýca! Emir sana gelmeden önce acele et!´ Bunu altmýþ defa tekrar etti. O beni görmüyordu.

Hasan Basrî vaazýnda dedi ki: ´Acele ediniz! Eðer nefesleriniz tükenirse, vasýtasýyla Allah´a yaklaþtýðýnýz amelleriniz kesilir. Nefsine bakýp günahýnýn çokluðu için aðlayan kimseden Allah râzý olsun´. Sonra þu ayeti okudu: Çünkü biz onlar için sayýyoruz.(Meryem/84)
Yani nefeslerimizi sayýyoruz. Sayýnýn sonu; nefesinin tükeniþi, aile efradýndan ayrýlýþýn ve kabrine giriþindir.

Ebû Musa el-Eþ´arî ölümünden önce durmadan ibadet etmeye baþladý. Bunun üzerine kendisine ´Kendini biraz tutsan veya az da olsa nefsine þefkat göstersen (iyi olur)´ dediler. Bunun üzerine þöyle dedi: ´Süvariler (yarýþa) çýkýp hedefe yaklaþtýklarýnda bütün hünerlerini gösterirler. Meydanýn baþýna yaklaþtýðýnda beraberinde olan her kuvvet ve ecelinden geri kalan daha azdýr!´

Râvî der ki:  ´O ölünceye kadar bu duruma devam etti!´
O hanýmýna der ki: ´Yükünü kuvvetli baðla! Muhakkak ki cehennem üzerinde bir geçit yoktur´.

Halifelerden biri minber üzerinde þöyle dedi:
Ey Allah´ýn kullarý! Gücünüz yettiði kadar Allah´tan korkun! Ýkaz edildiklerinde uyanýp dünyanýn kendileri için bir ev olmadýðýný anlayýp, ölüme hazýrlanan bir topluluk olun. Ýyi bilin ki dünya bir mesken deðil, onu deðiþtirin. Ölüm için hazýrlanýn. Ölümün gölgesi üzerinize düþmüþtür. Fakat dünya sizi kendine çekip yolunuzu kesmiþtir. Sonunun gelip yýkýlmasý bir an meselesi olan bu dünya, içinde yaþamaya ve gönül vermeye lâyýk deðildir. Bir gayb ki gece ve gündüz onu çekmektedir. O sadece süratle yýkýlmaya lâyýktýr. Bir gelen ki ya zafer veya þekavetle gelir, o en üstün tedbire müstehaktýr. Bu bakýmdan rabbinin katýnda muttakî o kimsedir ki nefsine nasihat etmiþ ve tevbesini daha önce takdim etmiþ ve þehvetine galebe çalmýþtýr. Muhakkak ki onun eceli ondan gizlidir. Onun emeli onu aldatýcýdýr. Þeytan ona musallat kýlýnmýþtýr. Onun tevbeyi geciktirmesini temenni eder. Günah iþlesin diye günahý onun gözüne süslü gösterir. Ölümden en gafil olduðu bir anda, ölüm kendisine hücum edinceye kadar bu durum devam eder. Oysa herhangi biriniz ile cennet veya cehennem arasýnda, ölümden baþka birþey yoktur. Ey cemaat! Gaflet sahibinin üzüntüsü ne büyüktür ki yaþantýsýnýn aleyhinde delil olacaðýndan, günlerinin kendisini þekavete yuvarlayacaðýndan gafildir! Allah bizi ve sizi, nimeti kendisini azýtmayan ve günahý kendisini Allah´a ibadetten geri býraktýrmayan ve ölümden sonra baþýna herhangi bir üzüntü inmeyen kullarýndan eylesin! Muhakkak ki Allah duayý kabul eder. Muhakkak ki hayýr, O´nun kudret elindedir. O daima dilediðini yapandýr.

Müfessirlerden bazýsý Takat siz nefislerinizi fitneye düþürüp helâk ettiniz´ ayetinin tefsirinde ´Þehvet ve lezzetlerle beklediniz!´ demiþlerdir. Yani tevbeyi geciktirdiniz, þek ve þüpheye daldýnýz. Allah´ýn emri (yani ölüm) gelinceye kadar bu durumda kaldýnýz.
O çok aldatýcý (þeytan), sizi Allah(m affý) ile aldattý. (Hadîd/14)

Hasan Basrî þöyle demiþtir:  ´Sabýr ve metanet gösteriniz. Ancak dünya birkaç günden ibarettir. Siz mola vermiþ bir kervan gibisiniz. Sizden birinin çaðrýlmasý yakýndýr. Ýltifat etmeksizin icabet etsin. Elinizde bulunanýn yararlýsýyla iktifa ediniz´.
Ýbn Mes´ud þöyle demiþtir: ´Sabaha çýkan kimse misafirdir. Malý elinde emanettir. Misafir göç eder, emanet sahibine geri verilir´.

Ebû Ubeyde el-Bâcî der ki:  Ölüm hastalýðýnda Hasan Basrî´nin huzuruna girdik. Þöyle dedi:
Sizlere merhaba! Allah sizi selâm ile diri kýlsýn, bizi ve sizi cennete koysun! Eðer sabreder, sadakat gösterir, Allah´tan korkarsanýz bu güzel bir þeydir. Sakýn bu sözler bir kulaðýnýzdan girip diðer kulaðýnýzdan çýkmasýn!

Çünkü Hz. Peygamber´i görenler onu bir kerpici diðer kerpiç üzerine býrakmadýðý, bir kamýþý diðer kamýþ üzerine koymadýðý, fakat kendisi için dikilen bir bayraða bütün kuvvetiyle koþtuðu halde gördü. Acele edin acele! Kurtuluþa koþuþun kurtuluþa! Siz nereye yöneliyorsunuz? Kabe´nin Rabbine yemin ederim ki siz ve ölüm berabersiniz! Allah o kuldan razý olsun ki hayatýný tek bir hedefe yöneltmiþtir. Bir parça ekmek yemiþ, eskimiþ bir elbise giymiþ, yere yapýþmýþ, bütün kuvve-tiyle ibadete koyulmuþtur. Günahýndan ötürü aðlamýþ, cezadan kaçmýþ ve Allah´ýn rahmetini aramýþtýr ki o bu durumda olduðu halde eceli gelip yakasýna yapýþmýþtýr.

Asým el-Ehvel46 Fudayl er-Rakkaþî´nin kendisine þöyle dediðini nakleder: ´Ey kiþi! Halkýn çokluðu seni nefsinden uzaklaþtýrmasýn; zira ölüm onlarsýz gelip yakana yapýþýr. Oraya buraya gidersen gününü boþ yere geçirmiþ olursun. Çünkü iþ senin aleyhinde korunmaktadýr. Sen aramak bakýmýndan daha güzel birþey, idrâk bakýmýndan iþlediðin bir günah için yapýlan bir sevaptan daha süratlisini görmezsin´.

34) Tirmizî, (Ebû Hüreyre´den)
35) Ýbn Ebî Dünya
36) Tirmizî
37) Ýmam Ahmed, Abd b. Humeyd, Ýbn Münzir, Hâkim
38) Ýbn Ebî Dünya
39) Ýbn Ebî Dünya
40) Ýbn Ebî Dünya
41) Ýbn Ebî Dünya
42) Müslim, Ýbn Ebî Dünya
43) Ýbn Ebî Þeybe, Ýbn Ebî Dünya, Ýbn Cerîr, Ebû Þeyh, Hâkim, Ýbn Merduveyh ve Beyhâkî
44) Tam adý Muhammed b. Mervan el-Kûfî´dir. Tefsir âlimidir. Küçük Süddî diye bilinir.
45) Tam Adý Münzir b. Sa´lebe el-Abdî´dir.
46) Adý Ebû Abdurrahman Asým b. Süleyman el-Basrî´dir. H. 140 tarihinden sonra vefat etmiþtir.
   


radyobeyan