Azim By: SonDamLa Date: 27 Aralýk 2009, 23:53:24
Azim
Sa´dî, o bizim Þark´ýmýzýn rûh-i kemâli,
Bir ders-i hakîkat veriyor, iþte meâli:
"Vaktiyle beþ on kâfile sahrâya düzüldük;
Gündüz yürüdük hep, gece bir menzile geldik.
Çok geçmedi, baktým, bir adam hâsir ü hâib
Koþmakta... Meðer eylemiþ evlâdýný gâib.
Bîçâre gidip haymelerin hepsine sormuþ;
Bir taþ bile görmüþse, hemen oðluna yormuþ.
Avâre peder, nerde bulursun onu! derken...
Gördüm ki ciðer pâresinin tutmuþ elinden,
Lebrîz-i meserret geliyor bizlere doðru,
Taþmýþ da gözünden akýyor þimdi sürûru!
Yaklaþtý þütürbâna nihayet, dedi yekten:
"Evlâdýmý buldum... Nasýl amma? Onu bilsen...
Karþýmda ne görsem, o! dedim geçmedim aslâ.
Aldatsa da tahmînimi binlerce heyûlâ,
Azmimde fütûr eylemedim, ye´si býraktým...
Mâdâm ki dünyâdadýr elbet bulacaktým...
Kumlarda yüzüp, zulmetin a´mâkýna daldým;
Hep rûh kesildim... Ne boðuldum, ne bunaldým.
Tevfýk-i Ýlâhî edip en sonra inâyet,
Gördüm gözümün nûrunu karþýmda nihâyet. "
Ým´ân ile baksak oluyor iþte nümâyan,
Sa´dî bize göstermede bir meslek-i irfan:
Bir gâye-i maksûda þitâb eyleyen âdem,
Tutmuþsa bidâyette eðer azmini muhkem,
Er geç bulacak sa´y ile dil-hâhýný elbet.
Zîrâ bu þu´un-zâr-ý tecellîde, hakîkat,
Tevfik, taharrîye, taharrî ona âþýk;
Azmin de emel lâzýmýdýr, gayr-ý müfârýk.
Olsun da emel azm ü taharrîye mukârin;
Tevfik zuhûr eylemesin sonra... Ne mümkin!
Ba´zen iki üç haybet olur rehzen-i ümmîd...
Ýnsan o zaman etmelidir azmini-teþdîd.
Ye´sin sonu yoktur, ona bir kerre düþersen
Hüsrâna düþersin; Çýkamazsýn ebediyyen!
Mahkûm olarak ye´se þu bîçâre peder de,
Evlâdýný þâyed o karanlýk gecelerde,
Vaz geçmiþ olaydý aramaktan, ne bulurdu?
Elbet biri candan, biri cânandan olurdu.