Hadis Tarihi 1-14. Haftalar By: neslinur Date: 26 Aralýk 2009, 13:17:47
Hadis Tarihi 1.hafta
TEMEL KAVRAMLAR
Hadis: genel olarak kullanýldýðýnda Hz. Peygamber'e ait olduðu söylenen haber, her türlü söz ve iþler demektir.
Hadis Tarihi: Hz. peygamberden gelen bu haberlerin günümüze gelinceye kadar geçirdiði aþamalarý ele alýp inceleyen bilgi koludur.
Bir hadis genel olarak iki kýsýmdan oluþur: Metin ve sened.
Metin: Hz. Peygamber'in söz veya iþinin anlatýldýðý kýsýmdýr.
Sened: bu söz ve iþi, birbirine nakleden kimselerin isimlerinin tarihi sýra içinde yer aldýðý kýsýmdýr. Ýsimler silsilesidir. Yani ravilerin isimleri.
Ravi: hadisi nakledenlere, sened kýsmýnda geçen kiþilere verilen addýr.
Rivayet: hadis metninin sened kýsmýyla nakledilmesine denir.
Hadisi sýrasýyla birbirine nakleden raviler arasýnda bir ravi atlanmamýþsa o senede muttasýl sened, hadise de muttasýl hadis denir.
Sahabi: Hz. Peygamber'le ona inanmýþ olarak karþýlaþan ve bu imanla ölen kimsedir.
Tâbiî: Bir sahabeyle karþýlaþmýþ olan müslümana denir.
Tâbiu't-tâbiî: Bir tâbiî ile karþýlaþmýþ olan müslümana denir.
Söyleyeni bakýmýndan Hadis çeþitleri
kudsî hadis: Yüce ALLAH'a ait olduðu söylenen habere denir.
mevkûf hadis: Bir sahabiye ait olduðu söylenen habere denir.
Maktu hadis: Bir tabiye ait olduðu söylenen habere denir.
Merfu' hadis: Hz. Peygamber'e ait olduðu vurgulanan haberdir.
Hadislerim Sahihlik Bakýmýndan Kýsýmlarý:
Hz. Peygamber'e ait olduðu söylenen hadislerin hepsi gerçekte Hz.
Peygamber'e ait deðildir. Bu sebeple sahihlik açýsýndan hadisler makbul ve Merdud þeklinde iki ana kümeye ayrýlýr.
Makbul hadisler: Hz. Peygamber'e ait olma ihtimali fazla olan hadislerdir. Bunlar sahih ve Hasen diye iki kümeye ayrýlýrlar.
Sahih hadis: Baþtan itibaren son raviye kadar sýk’a (güvenilir ve bilgiyi koruma özelliði olan) raviler tarafýndan nakledilen, diðer hadislere aykýrý olmayan, gizli bir kusuru da bulunmayan hadistir.
Hasen hadis: Ravilerden birinin, bilhassa güvenilirlik ve bilgiyi koruyamama özelliði eksikse bu ravilerin aktardýklarý hadislere denir.
Merdud hadisler: Hz. Peygamber'e ait olma ihtimali az olan hadislerdir. Bunlar da zayýf ve mevzu' þeklinde iki kýsma ayrýlýrlar.
Zayýf hadis: Sahih hadisin özelliklerinden birini ya da birkaçýný taþýmayan hadislerdir. Ve taþýmadýðý özelliklere göre 5’e ayrýlýr.
1- Mürsel hadis: Bir ravinin doðrudan Hz. Peygamber (SAV) ‘den naklettiði hadistir. Ravi düþmüþtür.
2- Munkatý hadis: Sahabeden sonra bir veya birkaç ravisi düþmüþ hadis demektir.
3- Muallâk hadis: Senedin son kýsmýnda yani yazar kýsmýnda ravisi eksik olan ya da hiç yazýlmamýþ olan hadistir.
4- Muallel hadis: Ancak uzman âlimlerin fark edebileceði gizli bir kusuru olan hadistir.
5- Müdelles hadis: Taþýdýðý bir kusuru yokmuþ gibi nakledilmeye çalýþýlan hadistir.
Mevzu’ hadis: söylemediði veya yapmadýðý halde Hz. Peygamber'e nispet edilen haberdir. Uydurma hadislerdir.
Hadislerin Ravi Sayýsý Bakýmýndan Kýsýmlarý:
Ravilerinin azlýðý ve çokluðuna göre hadisler Mütevatir ve haber-i vahid diye iki kýsma ayrýlýr.
Mutevâtir hadis: senedinin baþýndan sonuna kadar her tabakada, yalan söylemek üzere anlaþmalarý aklen ve âdeten mümkün olmayacak kadar çok ravinin rivayet ettiði hadistir.
Haber-i Vahid: herhangi bir tabakada ravi sayýsý, Mütevatir hadisin ravi sayýsýna ulaþamayan hadis: Mütevatir hadis derecesine ulaþamayan hadis demektir. Haber-i vahid de üç kýsýmdýr: Meþhur, aziz ve fert
1- Meþhur hadis: Her nesilde en az 3 ravi tarafýndan nakledilmiþ hadistir.
2- Aziz hadis: Her nesilde en az 2 ravi tarafýndan nakledilmiþ hadistir.
3- Ferd hadis: Bir ravi tarafýndan nakledilmiþ hadistir.
Ynt: Hadis Tarihi Ders Notlarý By: neslinur Date: 26 Aralýk 2009, 13:18:49
hadis tarihi-2.hafta özetidir.
HADÝSÝN ÖNEMÝ: SÜNNET-VAHÝY ÝLÝÞKÝSÝ
Hadisin Önemi: Bizim için önemi büyük ölçüde Hz. Peygamber'in dindeki konumundan kaynaklanýr.
Kur’an-ý Kerim’e göre Hz. Peygamber: Kur'an, Hz. Peygamber'i her þeyden önce ve tabii olarak bir beþer-insan diye tanýtýr.
Hz. Peygamber'in Bazý Özellikleri:
1- Yüce Allah'ýn müminlere bir lütfüdür.
2- Yüce Allah'ýn kendisine göndereceði aðýr bir yükü kaldýracak kadar güçlüdür
3- Büyük bir ahlâk sahibidir.
4- Apaçýk bir gerçek ve dosdoðru bir yol üzerindedir.
Hz. Peygamber'in Görev ve Yetkileri:
1- Bütün insanlara Allah'ýn elçisi olarak gönderilmiþ ve ona Kur'an-ý Kerim ve Hikmet indirilmiþtir
2- âlemlere rahmet olarak gönderilmiþtir.
3- þahit, müjdeci, uyarýcý, Allah'a, onun izniyle davetçi ve aydýnlatýcý bir kandil olarak gönderilmiþtir.
4- Rabbinin kendisine vahyettiði þeylere uymakla emrolunmuþtur.
5- Allah'ýn indirdiklerini teblið eder, Kitabý ve Hikmet'i öðretir.
6- insanlarý temizler, doðru yola iletir ve ona çaðýrýr.
7- Allah'ýn indirdiklerini "açýklar".
8- Temiz þeyleri helâl, pis þeyleri haram kýlar.
9- Toplumu Allah’ýn gösterdiði þekilde yönetir.
Hz. Peygamber'e Karþý Görevler:
1- Ýman etmelidir.
2- Sevgi ve saygý göstermelidir.
3- Ona salât ü selâm getirmelidir.
4- Onu örnek almalýdýr.
5- Her iþte ona baþvurmalýdýr.
6- Ýtaat edip isyan etmemeli, üzmemeli
Hz. Peygamber(SAV) ‘in doðrudan veya dolaylý olarak hadisin önemini belirten açýklamalarý
1- Kendisine Kur'an'ýn dýþýnda baþka þeylerin de vahyedildiðini, yaptýðý bazý açýklamalarýn
Allah'ýn emriyle olduðunu, bunlarý kendiliðinden yapmadýðýný belirtmiþtir. Yani hadisler.
2- Sünnetine sarýlmayý emretmiþ, sadece Kuran’la yetinmeyi yasaklamýþ, nefsin hevasýna uymayý kýnamýþtýr.
3- Söz ve iþlerinin bellenip muhafaza edilmesini, onlarýn diðer insanlara ulaþtýrýlmasýný, bunda büyük sevap olduðunu açýklamýþtýr.
4- Sünnet olmaksýzýn Kuran’la amel etmek imkânsýzdýr.
5- sünnetin delilliði ve onunla amel etme konusunda icma etmiþlerdir.
Ynt: Hadis Tarihi Ders Notlarý By: neslinur Date: 26 Aralýk 2009, 13:36:09
hadis tarihi-3.hafta özetidir.
TESPÝT DÖNEMÝ–1
Hadîs Tarihi: hadislerin Hz. Peygamber’den günümüze kadar nasýl ve hangi þartlarda ulaþtýklarýný ele alan hadis bilgi koludur.
Hadisler, günümüze gelinceye kadar baþlýca dört aþama geçirmiþlerdir. Bunlar:
1- Tesbit Dönemi
2- Tedvin Dönemi
3- Tasnif Dönemi
4- Tehzip Dönemi
Bunlardan ilk üçü mutekaddimûn dönemi, dördüncüsü muteahhýrûn dönemi diye de bilinir.
1- Tesbit Dönemi: Bu dönemde hadislerin sözlü ve yazýlý olarak öðretilmesi, öðrenilmesi, halk arasýnda yayýlmasý, böylece hafýzalarda ve deðiþik yazý malzemeleri üzerinde Tesbit edilip koruma altýna alýnmasý çalýþmalarý yapýlmýþtýr. Hicri 1. yüzyýlýn sonlarýna kadar devam eder. Sahabe ile büyük tâbiûnun yaþadýðý dönemdir.
Tesbit Döneminin belli-baþlý hadis faaliyetleri:
Hadîs Öðrenimi: Bu dönemde hadis öðretim ve öðrenimi için Hz. Peygamber ve sahabe-i kiramýn yoðun faaliyetleri vardýr.
Hz. Peygamber’in Faaliyetleri: Hz. Peygamber, hadislerin kaynaðý olmasý sebebiyle onlarýn öðretilmesi ve halk arasýnda yayýlmasýnda büyük gayret sarf etmiþtir. Gerektiðinde tek tek insanlara anlatýyor, gerektiðinde kalabalýk arasýnda teblið yapýyordu. Panayýr, hac, ticaret kervanlarýna ilgi gösterip toplu anlatmaya gayret ediyordu. Uzak yerlere dine davet mektuplarý gönderiyordu. Sahabeyi diðer insanlara bunlarý ulaþtýrmasý için teþvik ediyordu.
Sahabenin Faaliyetleri: peygamberin teþvikiyle pek çok sahabe peygamberden aldýðýný her yerde nakletmeye baþlamýþtýr. Bu konuda Ebu Hureyre meþhurdur. Haným sahabeler de çok fedakâr çalýþmýþlardýr. Hz.aiþe en tanýnmýþýdýr. Uzak bölgelerden gelerek öðrendiklerini yine uzak bölgelere taþýyanlar da vardý sahabeden. Duyulmayan hadisleri duyanlardan almaya çalýþanlar da vardýr. Nöbetleþe sohbet, vaaz, hutbelere katýlanlar vardýr.
Hadîs Öðreniminin Güvenilirliði: hadis öðretiminin güvenilirliði için pek çok çareye baþvurulmuþtur. Bunlar:
1- Hadis rivayetini azaltma (yanlýþ naklederim korkusuyla çekinmiþlerdir)
2- Hadis rivayet edenden þahit isteme(ihtiyat açýsýndan ayný hadisi uyan 1 þahit)
3- Hadis rivayet edene yemin ettirme
4- Hadisi Kur’ an ve önceden bildikleri hadis ile karþýlaþtýrma
5- Hadisi ilk duyan kimseden almaya çalýþma. Er-Rihle fi talebi’l-hadis denilen bu faaliyetlerde hadisi mevcut en eski ravisinden öðrenmek, böylece hata ihtimallerini azaltmak gayesi vardýr.
6- Hadisin ravilerini inceleme.
Hadis uydurma fitnesi, Sahabe döneminin sonlarýna doðru ortaya çýkan bir fitnedir. Sened, hadisin onu rivayet eden kimselerin isimlerinin sýrayla zikredildiði kýsmýdýr.
Hadîs Öðrenim Usulleri:
semâ: yani hocadan iþitme yoluyla alýnmýþlardýr. Kýraat: yani, talebenin okuyup hocanýn dinlemesi yoluyla alýnmýþtýr. Kitabet: yani, yazýlý olarak verme, gönderme usulleri de kullanýlmýþtýr.
Ynt: Hadis Tarihi Ders Notlarý By: neslinur Date: 26 Aralýk 2009, 13:38:21
hadis tarihi-4.hafta özetidir.
TESPÝT DÖNEMÝ–2
Hadislerin Rivayet Þekli: En güzel þekli, hadislerin Hz. Peygamber’den duyulduklarý gibi aynen alýnýp nakledilmeleridir.
Mânâ bozulmamak þartýyla, Hz. Peygamber’in kullandýðý lafýzlarýn yerine benzerleri kullanýlarak rivayet edilirdi.
Uzun hadislerde metni aynen akýlda tutma zor olduðundan böyle hadislerin mânâlarýyla rivayet edilmeleri caiz görülmüþtür.
Hadislerin, mana ile rivayetini caiz gören zatlar
Hz. Aiþe, Abdullah b. Mes’ûd, Ebu'd-Derdâ' ve Enes b. Malik gibi sahabeler
Hadislerin Yazýlmasý: caiz olup olmadýðý tartýþýlmýþtýr. Hadislerin yazýlýp yazýlamayacaðý konusunda birbirleriyle çeliþen haberler bulunduðu için Hadîs usulünde bu duruma ýhtilâfu’l-hadis, ilgili hadislere de muhtelifu’l-hadis denir.
Birbirine zýt görünen hadislerde dört ihtimal söz konusudur:
1- Ya bu hadislerden bir kýsmýnýn hükmü sonradan kaldýrýlmýþtýr. Buna nesh denir. Hükmü kaldýrýlmýþ yani mensûh olanlar býrakýlýr, hükmü baki ve geçerli yani nâsih olanlar alýnýr.
2- Yahut bunlarýn bir kýsmý sýhhat ve amel edilme bakýmlarýndan diðerlerinden daha üstündür. O zaman da durumu daha üstün (râcih) olanlar alýnýp diðerleri yani mercûh olanlar býrakýlýr. Bu iþe tercih denir.
3- Veya bunlar farklý durum, kiþi veya zamanlarla alâkalýdýrlar, dolayýsýyla onlar, bu yönleri ortaya konularak yorumlanýrlar ki buna da cem, te’vîl veya telfîk denir.
4- Bu durumlardan hiçbiri tespit edilemezse o zaman o hadisler tamamen býrakýlýr, onlarla amel edilmez. Bu duruma da tevakkuf veya tesâkut denir.
Bazý sebeplerden dolayý hadislerin yazýlmasý önceleri yasaklanmýþ, daha sonra bu sebeplerin ortadan kalkmasýyla bu yasak kaldýrýlmýþtýr. Bunun sebepleri:
Yazýnýn geliþmemiþliði, ashabýn yazýyý az bildiði, hadislerin Kur’an-ý Kerim’le karýþma endiþesidir.
Hz. Peygamber(SAV)’den sonra uzun yýllar hadis yazýlamayacaðý kanaatinin sebepleri:
Bu kanaat Hz. Peygamber(SAV)’in yasaðýna dayanmamaktaydý.
1- Bazý vahiy kâtiplerinin kendilerine kâtiplik yaptýklarý sürece konmuþ olan hadis yazma yasaðýný ömür boyu sürecek bir yasak olarak deðerlendirmeleri ve bu doðrultuda kanaat belirtmeleridir.
2- Kur’ an-ý Kerim dýþýndaki þeylerle meþgul olunup Kur’ an-ý Kerim’in ihmal edileceði düþüncesi.
3- O günkü toplumun sahip olduðu ilim zihniyeti. O günkü toplumun yazýlý bir kültürü yoktu. Her þey hafýzalarda muhafaza edilmekte, satýrlarda deðil sadýrlarda bulunan ilme önem verilmekteydi.
4- Yazýlanlara güvenilip ezberlemenin terk edileceði endiþesi. Bazý kimselerin hadisler yazýlýrsa ezberlemeleri terk edilir endiþesi taþýdýklarý görülmüþtür.
5- Yazýlan hadislerin ehli olmayan kimselerin eline ulaþýp onlarda yanlýþlýklar, tahrifler, ekleme ve çýkarmalar yapacaðý endiþesidir.
Hz. Peygamber Hayattayken Yazýlanlar:
Bunlar da iki kýsma ayrýlabilir:
1- Bizzat Resulullah’ýn Emriyle Yazýlanlar: Medine Sözleþmesi, Nüfus Sayýmý Tutanaðý, Ýmtiyaz Belgeleri, Yahudilerle Yapýlan Yazýþmalar, Dine Çaðrý Mektuplarý, Görevlilere Verilen/Gönderilen Talimatnameler, Hz. Peygamber’in Mekke’nin fethinde okuyup da
Yemen’li Ebu Þah’ýn isteði üzerine yazýlýp bu sahabiye verilen hutbeyi de burada zikredebiliriz.
2- Ferdî Gayretlerle Yazýlanlar: Abdullah b. Amr ibni’l-As’ýn Hz. Peygamber’den þahsen izin alarak hadis yazdýðý meþhurdur. Hz. Peygamber’den bizzat duymuþ olduðu hadislerden bir sahife meydana getirmiþ ve ona es-Sahîfetu’s-Sâdýka ismini vermiþtir.
On yýl Hz. Peygamber’in hizmetinde bulunmuþ olan Enes b. Malik, Resûlullah’dan duyup yazdýðý, sonra da huzurunda okuduðu bazý "kitaplara yani yazýlý Evraka sahipti.
Hafýzasýnýn zayýflýðýndan þikâyet eden bir sahabiye Hz. Peygamber’in yapmýþ olduðu;
"Hafýzana sað elinle yardým iste (yani yaz!)" tavsiyesi üzerine, yazý yazmayý bildiði anlaþýlan bu Sahabi hadis yazmýþ olmalýdýr.
Mýsýr kökenli bir sahabi ve Hz. Peygamber’in azatlýsý olan Ebu Râfi’ de Hz. Peygamber’den hadis yazýmý için izin istemiþ ve kendisine izin verilmiþti
Hz. Peygamber’in Ýrtihalinden Sonra Sahabe Döneminde Yazýlan Hadisler:
Hz. Ebe Bekir’in 500 kadar hadisi yazdýðý fakat sonra bunlarý imha ettiði nakledilmektedir.
Hz. Ömer’in de hadisleri yazma teþebbüsü olmuþtu. Ancak o, bir ay süreyle yaptýðý
Ýstiþare ve istiharelerden sonra, önceki ümmetlerin, Allah’ýn Kitabý yanýnda baþka kitaplar edinerek saptýklarýný söyleyerek "sünen"i yazmaktan vazgeçmiþtir.
Hz. Ali’nin, içinde bazý hadislerin yazýlý olduðu bir sahifesi var olduðu nakledilir.
Ebu Hureyre’nin de Hadîs sahifeleri vardý. En çok hadis rivayet etmiþ sahabi olan Ebu
Hureyre’nin pek çok yazýlý hadis malzemesine sahip olduðu nakledilmektedir.
Abdullah b. Abbas eline yazý malzemeleri alarak sahabeleri kapý kapý dolaþmýþ ve
Onlardan duyduðu hadisleri yazmýþtýr.
Semure b. Cundeb’in de, içinde "pek çok ilim" bulunan bir sahifesi vardý.
Cabir b. Abdillah, Mescidi-i Nebi’de ders halkasý olan ve hadiste yetkili bir alim sayýlan bir sahabi idi. Onun da hacla ilgili bir kitabýnýn olduðu nakledilmektedir.
Abdullah b. Ömer’in de Hadîs sahifelerinin olduðu ve evinden dýþarý çýkmadan önce onlara göz attýðý nakledilmektedir.
Hadisin Deðeri Hakkýnda Tartýþmalar:
Sahabe-i kiram içinde hadisin dindeki yerini ve deðerini tartýþan, onu kabul etmeme eðiliminde olan hiç kimse görülmemiþtir. Sahabeden sonra gelen Müslümanlarýn arasýnda, nadiren de olsa, hadisin önemini kavrayamayanlar görülmeye baþlandý.(hariciler) hadisin önemini anlamayýp sadece kurandan hüküm kabul ettiler. Oysa Allah, peygambere hüküm koyma yetkisi vermiþtir zaten. Hadis delil olarak inkâr edilemez.
Ynt: Hadis Tarihi Ders Notlarý By: neslinur Date: 26 Aralýk 2009, 13:39:28
hadis tarihi-5.hafta özetidir.
Tedvin Dönemi:
Tedvin: Hadislerin kitaplar yani “divan”lar içinde toplanmasý faaliyetine denilir.
Tedvin faaliyeti, saadet asrýndan hemen sonra, yani tespit döneminin akabinde baþlamýþtýr. Bir müddet sonra tedvin zaruret haline gelmiþtir.
Tedvin Dönemi: hicrî 1. yüzyýlýn sonlarý ile hicrî 2. yüzyýlýn ortalarýna kadar olan zaman dilimi tedvin faaliyetinin en yoðun ve sistemli yapýldýðý dönem olmasý itibarýyla “tedvin dönemi” diye adlandýrýlmýþtýr.
Tedvin döneminde ashabý kiramýn talebelerine aktardýðý, bütün hadislerin toplanýp yazýlmasý hedeflenmiþtir. Hadis âlimlerinin sahabi isimlerine göre tertip ederek yazdýklarý müsnedler, tedvinin en mükemmel örnekleridir.
Allah Resulünün vefatýný müteakip hadisler toplanýp, bir araya getirilmeye çalýþýlmýþtýr. Birçok sahabe ev ev gezip mescit mescit dolaþýp hadis toplamaya çalýþmýþlardýr.
Devlet baþkanlarý, müstakil ikinci bir kutsal kitap yazdýrmak düþüncesinden endiþe etmiþlerse de sünneti kaydetmek ve korumak maksadýyla hadislerin yazýlmasýnýn önemine inanmýþlar ve bu konuda her zaman âlimleri teþvik etmiþlerdir.
Sahabilerin vefatý, âlimlerin sayýsýnýn azalmasý, Ýslam devletinin sýnýrlarýnýn geniþlemesi ile birlikte ehliyetsiz kiþilerin hadis rivayet etmesini denetlemenin zorlaþmasý, birtakým aykýrý fikirli kiþi ve gruplarýn ortaya çýkmasý gibi hususlar hadislerin tedvinine duyulan ihtiyacý artýrmýþtýr.
Ýlme meraký ve sünnete baðlýlýðý ile bilinen Ömer b. Abdülaziz devlet baþkaný olunca valilerine haber göndererek, hadislerin yazýlmasýný emretmiþtir.
Hadisleri tedvin faaliyeti Medine’de baþta Ýbn Þihab ez-Zühri olmak üzere birçok âlim tarafýndan yapýlmýþtýr.
“Ýlmi (yani hadisi) ilk tedvin eden kimse Ýbn Þihâb’dýr.
Hadislerin öðretim ve intikalinde uygulanan, hocalarýn adlarýný anarak, hadisi Resûlullah’a ulaþtýrma usulüne “isnâd” denilmiþtir. Ýsnad, Ýslâm ümmetine has bir özelliktir. Ýsnad, doðru bilgiye, sahih sünnete ulaþtýran en güvenilir vasýtadýr.
Hadis Tarihi 6 By: neslinur Date: 28 Aralýk 2009, 15:51:50
6. HAFTA
Tasnîf Dönemi
Hadis tarihinin bu döneminde, daha önce kitaplarda karýþýk olarak bir araya getirilmiþ olan hadisler
muhtelif þekillerde sýnýflandýrmaya yani tasnîfe tabi tutulmuþlardýr.
Bu donemde yazýlan pek çok eser günümüze ulaþmýþtýr. Bu eserlerde hadisler, donemin en
belirgin hususiyetlerinden biri olarak, senedleriyle birlikte verilirler. Bu eserler o kadar meþhur olmuþlardý
ki, önceki iki donemde yazýlmýþ olan eserlere ihtiyaç kalmamýþtý. Bunun sonucu olarak önceki dönemlerin
eserleri artýk fazla kullanýlmaz olmuþ, dolayýsýyla da yazýlýp çoðaltýlmamaya baþlanmýþ, böylece tarih içinde
sel, yangýn ve, Moðollar’ýn yaptýðý gibi, baskýn ve yaðmalarda yok olup gitmiþlerdi.
6.1. Metinle Ýlgili Çalýþmalar: Bu donemde hadisler bir taraftan onceki donemlerde yazýlmýþ olan
hadis kitaplarýndan toplanarak yeniden tasnif edilmiþ, diðer taraftan onlarý anlamaya yonelik bir kýsým
calýþmalar gercekleþtirilmiþtir. Bu sebeple soz konusu calýþmalar iki kýsma ayrýlabilir:
Toplama ve Tasnîf Çalýþmalarý: Önceki dönemlerde karýþýk bir þekilde kaydedilmiþ olan
hadisler, kaydedildikleri yazý malzemelerinden; sahîfelerden, kitaplardan toplanarak senedleriyle birlikte5
konularýna göre (yani ale‘l-ebvâb) veya ravilerine göre (yani ale’r-ricâl) sýnýflandýrýlmýþlardý. Bu
sýnýflandýrma usullerinden her biri ile deðiþik türde birçok kitap yazýlmýþtýr. Bu kitaplarý genel özelliklerine
göre þöyle taksim etmek mümkündür
6.1.1.1. Her Konudan Hadîs Ýhtiva Eden Kitaplar: Câmi‘, ve müsned turlerinde yazýlmýþ kitaplar bu
kýsma girer.
Câmi‘, icinde her konudan hadis bulunan hadis kitabý demektir. Bu konular akaid, ahkam, zuhd,
adab, tefsir, tarih, menakýb ve fiten þeklinde sekiz ana baþlýk altýnda mütalaa edilir6. Bu donemde yazýlan
câmi‘ turu kitaplarda hadisler konularýna gore sýnýflandýrýlmýþlardýr. Buhari (o. 256), Muslim (o. 261) ve
Tirmizi’nin (o. 279) el-Câmi‘u’s-sahîh’leri bu turun en meþhur eserleridir. Bu eserler bir sonraki bölümde
tanýtýlacaktýr.
Müsned, sahabi veya sonraki bir ravinin ismi altýnda ondan gelen muttasýl merfû hadislerin
toplandýðý hadis kitabýdýr. Tariften anlaþýldýðý uzere bu tur hadis kitaplarý hadisleri ravilerine göre yani
ale’r-ricâl tasnif etmekte olup bunlarda bulunan hadisler, bir kýsmý belki þeklen de olsa, muttasýl ve
merfûdurlar. Dolayýsýyla bu tur kitaplarda mevkuf ve maktû hadisler ya hiç yoktur ya da yok denecek kadar
azdýr. Müsned turu hadis kitaplarýnda sahabi raviler genellikle fazilet durumlarýna göre sýralanmýþlardýr. Bunun için önce aþere-i mubeþþerenin, bunlardan da ilk dort halifenin hadisleri kendi isimleri altýnda
verilmiþtir.
Hicri 3. asýrdan itibaren 80’den fazla müsned telif edilmiþtir. Ýlk müsnedi Ebu Davud et-Tayalisi’nin
(o. 204) veya Esed b. Musa’nýn (o. 212) yazdýðý söylenmektedir. Bu tur eserler arasýnda Ahmed b. Hanbel,
Baki b. Mahled ve el-Humeydi’nin Müsned isimli eserleri burada zikredilebilir.
Musannef eserlerde merfû, mevkûf ve maktû ahkam hadisleri toplanmýþtýr. Bu türde Abdurrezzak
b. Hemmam ve Ýbn Ebi Þeybe’nin Musannef isimli eserleri vardýr.
Muvatta’larda ise bir bölgenin alimlerinin ittifakla kabul ettikleri ahkam hadisleri toplanmaya
çalýþýlmýþtýr. Bu turun en meþhur eseri Ýmam Malik’in Muvatta’ýdýr.
Ýmam Malik’in en muhim eseri el-Muvatta’dýr. 40 yýlda telif ettiðini bildirdiði bu eserini Medine
fakihlerinden 70’ine arzetmiþ, onlarýn tasvibi uzerine ona el-Muvatta ismini vermiþti.
Hadis Tarihi 7 By: neslinur Date: 28 Aralýk 2009, 15:53:34
7. HAFTA
Kütüb-i Sitte
Ýslam aleminde ittifakla kabul edilmiþ altý hadis kitabý vardýr. Bu eserler Kutub-i sitte (altý kitab)
adýyla meþhur olmuþtur. Bu altý kitabýn her birinin kendine özgü önemli hususiyetleri bulunmaktadýr. Ýlk
ucu cami‘ diðerleri ise sünen olan bu eserler sýrasýyla þunlardýr:
Buhârî ve el-Câmi‘u’s-sahîh’i:
Ebu Abdillah Muhammed b. Ýsmail el-Buhari, 194 yýlýnda Buhara’da doðdu.
Buhari’nin en meþhur ve ismiyle özdeþleþen eseri el-Câmi‘u’s-sahîh’idir. Kýsaca Sahîh-i Buhârî veya
sedece Buhârî diye de bilinen bu eserin tam ismi þoyledir: el-Câmi‘u’l-müsnedü’s-sahîhu’l-muhtasaru min
umûri Resûlillahi -sallellahu aleyhi ve sellem- ve sünenihi ve eyyâmih.
Buhârî’nin “Ta‘lîk”leri
: Sahîh’de 1341 muallak merfû hadis vardýr. Bunlar kitabýn beþte birini
teþkil ederler. Ancak bu muallaklarýn buyuk bir kýsmý kitabýn baþka bir yerinde muttasýl olarak da rivayet
edilmiþtir. Kitabýn hiçbir yerinde vasledilmemiþ olanlarýn sayýsý 159’dur. Kitapta ayrýca mevkûf ve maktû
muallaklar da vardýr. Bu hadisleri ilk olarak ciddi bir þekilde inceleyip onlara bu ismi veren Darekutni (o.
385) olmuþtur.
Sahîhân: Buhari ve Muslim bu iki eseri hadis kitaplarýnýn en meþhur, en sahih eserleridir. Onlar
sahîhân ismiyle müstesna bir alakaya mazhar olmuþlardýr.
Buhârî’deki Hadîs Sayýsý: Buhari bu kitabýný 600 bin hadisten3 sectiði hadislerle meydana
getirmiþtir. Ýbn Hacer’in sayýmýna gore Sahîh’de tekrarsýz 2761 merfû hadis vardýr. Bunlarýn 23’u sülâsî,
159’u tamamen muallakdýr. Sahîh’deki merfû hadisler tekrarlarla birlikte 9082’ye ulaþýr.
Þerhleri arasýnda Ýbn Hacer’in Fethu’l-ârî, Ayni’nin Umdetu’l-karî, Kastallani’nin Ýrþâdu’s-sârî, Keþmiri’nin Feyzu’l-bârî isimli eserleri meþhurdur.
Müslim ve el-Câmi‘u’s-sahîh’i:
Ebu’l-Huseyn Muslim ibnu’l-Haccac el-Kuþeyri en-Nisaburi, 202 yýlýnda (204 ve 206 tarihleri de verilir.) Nisabur’da doðdu.
Onun, Buhari’ninki gibi, kendisiyle ozdeþleþen eseri el-Câmi‘u’s-sahîh5 , Sahîh-i Müslim veya kýsaca
Müslim diye bilinir. Ona el-Müsnedü’s-Sahîh de denir. Muslim bu eserini 300 bin hadisten seçtiði
hadislerle meydana getirmiþtir. Muhammed Fuad Abdulbaki’nin numaralamasýna göre içinde tekrarsýz
3033 hadis vardýr. Bunlarýn 820’si Buhârî’de yoktur.
Tirmizî ve el-Câmi‘u’s-sahîh’i:
Ebu Isa Muhammed b. Isa b. Sevre et-Tirmizi, 209 yýlýnda Tirmiz’de doðdu.
es-Sünen ismiyle de bilinen el-Câmi’u’s-sahîh sahihlik bakýmýndan kütüb-i sittenin 3. veya 5.
sýrasýnda kabul edilir. Esere sadece, iki hadis haric8, kendisiyle herhangi bir fakihin amel etmiþ olduðu
hadisler alýnmýþtýr.
Ebû Dâvûd ve Sünen’i:
Ebu Davud Suleyman Ýbnu’l-Eþ‘as el-Ezdi es-Sicistani, 202 veya 203 yýlýnda Sicistan/Horasan’da doðdu.
Hadis ve Ýslam Hukuku’nda birçok eser veren Ebu Davud’un, ismiyle özdeþleþen eseri Sünen’idir.
O, bu eserini 500 bin hadisten seçerek 20 yýlda tamamladý. Ýçinde, bir baskýsýndaki numaralamaya göre
5274 hadis bulunmaktadýr. Ebu Davud’un bu eseri yazmaktaki gayesi, fakihlerin delil olarak kullandýklarý
hadisleri toplamaktý.
en-Nesâ’î ve Sünen’i:
Ebu Abdirrahman Ahmed b. Þuayb en-Nesai, 214 veya 215 yýlýnda Horasan’ýn Nesa þehrinde doðdu.
Nesai önce, içinde zayýf hadislerin de bulunduðu büyük bir sünen kitabý yazmýþ9, sonra bundan
zayýf olanlarý çýkarýp kendisine göre sahih10 olan hadislerden oluþan el-Müctebâ (veya el-Müctenâ) isimli
eserini meydana getirmiþti11. Muellifin kütüb-i sitte icinde yer alan eseri, es-Sünenü’s-suðra ismiyle de
bilinen bu el-Müctebâ’dýr.
Ýbn Mâce ve Sünen'i: Ebu Abdillah Muhammed b. Yezid el-Kazvini, Ýbn Mace diye meþhur olup 209 yýlýnda Kazvin’de doðdu. es-Sünen: Ýbn Mace’nin bu eseri, 6. asýr baþlarýnda Ýbn Tahir el-Makdisi’nin onu Þurûtu’leimmeti’s-
sitte isimli eserine almasýyla kütüb-i sitteye dahil olmuþ oldu. Daha önce kütüb-i hamse tabiri
meþhurdu.
Ynt: Hadis Tarihi Ders Notlarý By: neslinur Date: 28 Aralýk 2009, 15:55:16
8. HAFTA
Metinle Ýlgili Çalýþmalar
Metinle ilgili calýþmalar genel olarak “toplama ve tasnif calýþmalarý” ile “anlama calýþmalarý” olmak
uzere iki temel baþlýk altýnda incelenebilir.
8.1.1. Toplama ve Tasnif Çalýþmalarý
Bu bolumu dort kýsýmda ele alabiliriz:
Her Konudan Hadis Ýhtiva Eden Eserler
Hicri 4. ve 5. asýrda tasnif döneminin altýn caðý sayýlan 3. asýrda yazýlan eserlerin benzeri çalýþmalar da
yapýlmýþtýr. Söz konusu asýrlarda her konudan hadis içeren Ýbn Hibban ve Ýbn Huzeyme’nin Sahîh’leri
önemli iki eser olarak zikredilebilir.
Sahîhu Ýbn Hibbân:
Daha çok Sahîhu Ýbn Hibbân olarak tanýnan bu eserin tam ismi el-Müsnedü’s-sahîh ale’t-tekâsîm ve’lenvâ’dýr.
Sahîhu Ýbn Huzeyme:
Tam isminden anlaþýldýðý kadarýyla eser müellif Ebu Bekr Muhammed b. Ýshak b. Huzeyme’nin
(311/924) daha geniþ bir kitabýnýn muhtasarýdýr. fýkýh konularýna gore kitap ve bablara ayýrmýþ, fýkhu’l-hadîs çalýþmasý hüviyetini de taþýmaktadýr.
Diðer taraftan “her konudan hadis ihtiva eden eserler” arasýnda konuyu deðil raviyi esas alarak telif
edilen hadis kitaplarý da bulunmaktadýr. Bu türün örneklerinden birisi mu‘cem tarzý eserlerdir. Mu‘cem
hadisin ilk, yani sahabi ravisi yahut son yani müellifin hocasý olan ravisi harf sýrasýna konularak, ismi altýnda
ondan gelen hadislerin toplandýðý kitap demektir. Bu türde Taberani’nin meþhur üç mu‘cemi vardýr.
Müstedrek; bir veya birkaç müellifin þartlarýna uyduklarý halde kitaplarýna almadýklarý hadisleri
toplayarak meydana getirilen eserdir. Bu türde Darekutni'nin el-Ýlzâmât ve el-Hakim en-Nisaburi’nin el-
Müstedrek isimli eserleri vardýr.
Mustahrec ise, bir kitaptaki hadislerin farklý senedlerle rivayetlerini bularak onlarla meydana getirilen
esere denir. Hadis tarihinde daha çok Buhari ve Muslim’in Sahîh’lerinin mustahrecleri yapýlmýþtýr.
Muayyen Konularda Hadis Ýhtiva Eden Hadisler
Darekutni ve es-Sünen isimli eseri: Darekutni’ye, pek az kiþiye nasip olan “emiru’l-mu’minin fi’l-hadis” payesi verilmiþtir. Kýraat ve özellikle hadis konusunda çok sayýda eser telif etmiþtir.
O, eserinde güvenilir olduðuna kanaat getirdiði hadislerden ziyade “illetli hadisleri bir araya getirmeye ve hadislerin
çeþitli isnad ve rivayetlerini birlikte vermeye” gayret etmiþtir.
Bu yönüyle eser, mu‘allel4 hadisleri konu alan “ilel” türü içerisinde de sayýlabilir. Cunku “Sunen
Kitaplarý”, yazarlarýnýn nazarýnda amel edilen hadislerin açýklanmasý için yazýlmýþtýr. Darekutni’nin Sünen’i
ise, Sunen’lerde geçen hadislerin illet ve kusurlarýnýn ortaya konulmasý amacýyla telif edilmiþtir.
Beyhaki’nin es-Sünenü’l-kübrâ’sý:
Muayyen Özellikte Hadisler Ýhtiva Eden Eserler
Sahîh, zayýf veya âlî gibi belirli bir özelliðe sahip olan hadislere ayrýlan eserler bu kýsma girer.
Ýbn Ebi Hatim’in Kitabü’lmerâsîl’i de bu baþlýk altýnda mutalaa edilebilecek bir kitaptýr. Zira bu eserde senedleri mürsel/munkatý‘, dolayýsýyla zayýf hadisler bulunmaktadýr.
Muayyen Sayýda Hadisler Ýhtiva Eden Eserler
Bu donemde 40, 80 gibi belirli sayýda hadis ihtiva eden eserler de yazýlmýþtýr.
Anlama Çalýþmalarý
Ýslam Tarihi’nde geliþen bütün ilimlerin gayesi esasen ilgili olduklarý ayetlerle hadislerin daha iyi anlaþýlmalarýný saðlamaktýr. Hicri 3. ve 4. asýrlarda bu sahada yapýlan çalýþmalarý iki baþlýk altýnda
toplamak mümkündür:
Hadîs Lügati Çalýþmalarý
Hadislerde anlaþýlmasý zor olan, açýklamaya ihtiyaç gösteren ve, bir ýstýlah olarak garîbü’l-hadîs denilen
bazý kelimeler vardýr.
Hadis alimleri de eserlerinde kendilerine göre böyle olan kelimeleri açýklama lüzumunu hissetmiþler ve konuya dair müstakil eserler kaleme almýþlardýr. Bu döneme ait Hamd b. Muhammed el-Hattabi’nin (388/998) Garîbü’l-hadîs isimli eseri önemli bir çalýþmadýr.
Þerh Çalýþmalarý
Bu donemde telif edilen hadis kitaplarýnda bazý müellifler, yer yer hadislerden anlaþýlabilecek manalarýn bir kýsmýna, bazý hadislerin yorumlarýna da yer vermiþlerdir. Mesela Sahîh-i Ýbn Huzeyme’de bu duruma sýkça rastlamak mümkündür.
Hadis anlama çalýþmalarýnda Hattabi’nin (388/998) önemli bir yeri vardýr. O, tasnif dönemi eserlerinden olan Ebu
Davud’un Sünen’ine Me‘âlimü’s-Sünen adýyla daha sonra da Buhari’nin Sahîh’ine A‘lâmü’l-hadîs veya
Ý‘lâmü’l-hadîs adýyla ilk þerh yazmasý sebebiyle kavramsal anlamda hadis þerhçiliðinin baþlatýcý alimi
sayýlmýþtýr.
Bir diðer önemli çalýþma Ýbn Abdulber en-Nemeri’nin et-Temhîd’idir. Endülüslü muhaddis, münekkit,
edip, tarihci ve Maliki fakihi olan Ýbn Abdulberr’in (463/1071) et-Temhîd limâ fi’l-Muvatta’ mine’l-me‘ânî
ve’l-esânîd adlý eseri Ýmam Malik’in Muvatta’ýnýn Yahya b. Yahya el-Leysi rivayetinde doðrudan Hz.
Peygamber’e nispet edilen hadisleri esas alarak esere yazmýþ olduðu þerhtir.
Þerh çalýþmalarý içinde, zahiren birbirine veya diðer delillere zýt görünen hadisleri ele alýp inceleyen,
onlarý izah etmeye çalýþan eserleri de zikretmek gerekir. Bu sahada Tahavi’nin (321/933) Þerhu Me‘âni’lâsâr
ve Müþkilu’l-âsâr ile Ýbn Furek’in (406/1015) Muþkilu’l-hadîs ve beyânuh isimli eserleri vardýr. Hanefi
mezhebi müntesibi Tahavi Þerhu Me‘âni’l-âsâr’da zahirde çeliþik görünen fýkhi hadisleri çözüme
kavuþturmaya çalýþmýþtýr.
Ýbn Furek’in Muþkilu’l-hadîs ve beyânuh adlý eserinde ise sadece Allah’ýn sýfatlarýna (Sýfâtullah
hadisleri) dair ve O’na, insana ait bazý organlar izafe eden hadislerin izahý yapýlmýþtýr.
Sened Toplama Çalýþmalarý
Bu dönemde Buhari ve Muslim’in Sahîh’leri gibi bazý kitaplar üzerinde istihrâc, bazý hadisler üzerinde
ise turuk calýþmalarý yapýlmýþtýr.
Ýstihrâc, kýsaca, bir kitaptaki hadislerin farklý senedlerini bulup hadisleri bu senedleriyle yazarak yeni
bir kitap oluþturma demektir. Meydana gelen bu yeni kitaba mustahrec denir.
Turuk calýþmasý ise, bir hadisin, bulunabildiði kadarýyla, bütün senedlerini bir kitapta toplama iþidir.
Güvenilirlik Durumlarýna Göre Rical Çalýþmalarý
Bunlar da üç kümede ele alýnabilir:
Sika Râvîlerle Ýlgili Eserler
Ýbn Abdilberr'in el-Ýstî‘âb’ý: Iclî’nin Kitabü’s-sikât’ý: Ýbn Hibbân’ýn Kitabü’s-sikât’ý:
Ebû Nuaym’ýn Hilyetü’l-evliyâ’sý: Ebu Nuaym el-Ýsfahani’nin (430/1038) 800’e yakýn zahid, abid ve sufileri tanýttýðý eserinin adý Hilyetü’levliyâ ve tabakâtü’l-asfiyâ’dýr.
Zayýf Râvîlerle Ýlgili Eserler
Kitâbü’l-mecrûhîn: el-Kâmil fi’d-du‘afâ:
Karma Râvîlerle Ýlgili Eserler
Sika ve zayýf ravileri birlikte ele alan eserler de kaleme alýnmýþtýr:
Ýbn Ebî Hâtim ve eserleri: Takdimetu’l-ma‘rife: el-Cerh ve’t-ta‘dîl:bu eser meþhurdur.
Þehir tarihine, daha doðrusu o þehirde oturmuþ veya yolu oraya uðramýþ ravilerin anlatýldýðý eserlerin en kapsamlýsý el-Hatibu’l-Baðdadi (o. 463) Târîhu Baðdâ’dýdýr.
Güvenilirlik Dýþýndaki Durumlarýna Göre Ricâl Çalýþmalarý
Bu þekildeki calýþmalarýn urunleri de þu þekilde sýnýflandýrýlabilir:
Lakab, Künye ve Nisbe Eserleri
Hadis tarihinde bir þahsý diðerinden ayýrmak için, bu günkü hüviyet cüzdaný bilgileri gibi, baþlýca beþ
alem/ayýrýcý-tanýtýcý kelime kullanýlmýþtýr. Bunlar lakab, künye, isim, neseb ve nisbedir.
Lakab (c.elkab), özel ismin dýþýnda, kiþiyi övmek veya yermek icin ya da sadece kiþide bulunan bir
hususiyeti ifade için bu kiþiye verilen tanýtýcý isimdir.
Künye (c.kuna), Ebu Fulan, Ýbn Fulan, Ummu Fulan þeklinde, “eb: baba”, “ibn: oðul”, “umm: anne” gibi
kelimelerle baþlayan alemlerdir. Künyeler daha çok ilk çocuðun ismine izafetle verilirler. Künye þeklinde
lakab ve özel isimler de vardýr: Ebu Hureyre ve Ebu Bekr künyeleri gibi.
Ýsim (c.esma’), insana doðduðunda verilen özel addýr.
Neseb (c.ensab), kiþinin sýrasýyla babasýnýn veya annesinin, dedesinin, dedesinin babasýnýn isimlerinin
yer aldýðý soy zinciridir.
Nisbe (c.niseb) kiþinin baðlý olduðu ülkeyi, kabileyi, mezhebi, vs.yi gösteren alemdir.
Yazýlýþ ve okunuþlarý ayný olmakla beraber farklý kiþileri gösteren isimlere/alemlere müttefik ve
müfterik denir. Buna el-Halil b. Ahmed ismi örnek verilebilir. Bu isimde altý kiþi vardýr.
Okunuþ veya yazýlýþ bakýmlarýndan birbirine benzeyen isimlere mu’telif ve muhtelif denir. Ubeyde-
Abide ( عبیدة ), Ukayl-Akil ( عقیل ) isimleri buna örnek verilebilir.
Mübhem Þahýslarla Ýlgili Eserler
Sened ve metinlerde, ismi verilmeksizin sadece “fulan: falan”, “reculun: bir erkek”, “imreetun: bir
kadýn” veya benzeri bir þekilde zikredilen þahýslarýn kim olduðunu gostermek uzere mustakil eserler de
yazýlmýþtýr:
Kitabu’l-esmâi’l-mübheme fi’l-enbâi’l-muhkeme, el-Hatibu’l-Baðdadi (o. 463) (thk. Ýzzuddin Ali es-
Seyyid), Kahire 1405/1984.
Ynt: Hadis Tarihi 1-14. Haftalar By: neslinur Date: 28 Aralýk 2009, 15:58:40
9. HAFTA Tehzîb Dönemi-I
9. Metinle Ýlgili Çalýþmalar: Bu dönemde metinle ilgili baþlýca þu çalýþmalar yapýlmýþtýr: 1-Toplama ve Tasnif Çalýþmalarý 2-Tespit ve Tahkik Çalýþmalarý 3-Ýhtisar ve Tehzib Çalýþmalarý 4-Fihrist Çalýþmalarý 5-Anlama Çalýþmalarý.
9.1. Toplama ve Tasnif Çalýþmalarý: Önceki dönemlerde yazýlmýþ olan kitaplardan hadisler toplanmýþ ve yeniden çeþitli þekillerde düzene konularak birçok eser kaleme alýnmýþtýr. Bunlar, ortak özellikleri itibarýyle þöyle sýnýflandýrýlabilir:
9.1.1. Her Konudan Hadis Ýhtiva Eden Eserler: Bu kýsma giren eserlerde muayyen bazý kitaplardaki hadisler veya muayyen kitaplarda olup da diðer bazýlarýnda bulunmayan hadisler ya da deðiþik kitaplardan seçme hadisler toplanmýþtýr.
9.1.1.1. Sahîhayn'ý Bir Araya Toplama
Muayyen bazý kitaplardaki hadisleri toplama iþine el-cem’ beyne’l-kütüb denir. Bu tür çalýþmalar önceki dönemin sonlarýna doðru baþlamýþ ve öncelikle Sahîhu’l-Buhârî ve Sahîhu Müslim‟deki hadisler tek kitap içinde toplanmýþtýr. Bu þekilde ondan fazla kitap yazýlmýþtýr. el-Cem’ Beyne’s-Sahîhayn isimli bu kitaplardan Muhammed b. Nasr el-Humeydî‟ninki (ö. 488) râvi sahabiler fazilet sýrasýna konularak tertib edilmiþ, Muhammed el-Cevzekî (306-388), Ýbrahim ed-Dýmeþkî (ö. 401), Ýbnu‟l-Furat (ö. 414), Ahmed el-Berkanî (333-425), Hüseyn el-Ferrâ el-Beðavî (433-516), Ebu Nuaym el-Haddâd (ö. 517), Abdulhakk el-Ýþbîlî Ýbnu‟l-Harrât (ö. 581), Muhammed el-Merî (456-582), Ýbn Ebi‟l-Hucce Ahmed el-Kurtubî (ö. 642) ve Ebu Hafs Ömer el-Mevsýlî‟ninkiler (ö. 622) ise konularýna göre yani ale’l-ebvâb düzenlenmiþlerdir. Son müellif, bölüm baþlýklarýný ise harf sýrasýna koymuþtur.
9.1.1.2. Kütüb-i Sitteyi Bir Araya Toplama
Sahîhânýn cem‟inden sonra kütüb-i sittenin cem‟ine yönelinmiþtir. Bu sahada ilk eseri Ebu‟l-Hasen Rezîn b. Muâviye el-Abderî es-Serakustî (ö. 535) yazmýþtýr. Bu Endülüs‟lü alim, 6. kitap olarak Ýmam Malik‟in el-Muvatta‟ýný almýþ ve kütüb-i sittedeki hadisleri el-Cem’ Beyne’l-Usûli’s-Sitte ismiyle bir kitap içinde toplamýþtýr. Ancak bu eserin tertibi güzel olmamýþtý. Bazý hadisler asýl bulunmalarý gereken yerlere konmamýþ, tekrarlara yer verilmiþ, kütüb-i sittedeki bazý hadisler de gözden kaçmýþ, kitaba alýnmamýþtý. Diðer taraftan kütüb-i sittede bulunmayan bazý hadislere de yer verilmiþti.
Kütüb-i sitteyi cem‟ hususunda ikinci eseri Mecduddîn Ýbnu‟l-Esîr el-Cezerî (ö. 606) vermiþtir. Ýbnu‟l-Esîr, Rezîn‟in kitabýný ele alýp onda görülen kusurlarý bertaraf etmeye çalýþarak Câmi’u’l-Usûl li Ehâdîsi’r-Resûl isimli eserini yazmýþtýr. Ýbnu‟l-Esîr bu eserine mühim bir mukaddime yazmýþ, daha sonra hadisleri verirken onlarda geçen garîb kelimeleri izah etmiþ, hadisin alýndýðý kitabý hadisin baþýnda kýsaltmalarla, hadisin sonunda açýkça bildirmiþ, senedleri atarak sadece sahabi raviyi vermekle yetinmiþtir. Müellif imkân ölçüsünde tekrarlardan kaçýnmaya çalýþmýþ, Rezîn‟in kitabýnda olup da kütüb-i sittede bulamadýklarýný da, ilerde bunlarý ihtiva eden kütüb-i sitte nüshalarý bulunur ümidiyle kitabýna almýþtýr. Ayrýca merfû’larýn yanýnda mevkûf ve az da olsa maktû’ hadislere de yer vermiþtir. Hadisleri konularýna göre tasnif etmiþ ve her hadisi ilgili olduðu bölüm içinde vermeye gayret göstermiþtir. Eserin ana bölümlerini yani kitablarýný ise harf sýrasýna koymuþtur: Îmân, Buyû‟, Tevbe, Cihâd, Hac... gibi. Ana konulardan birini harf sýrasýnda deðil de daha ilgili bir yerde vermiþse harf sýrasýnda, konunun verildiði ilgili yere iþaret etmiþtir. Meselâ Ganîmet konusu "ðayn" harfinde verilecekken daha ilgili olduðu Cihâd kitabýnda verilmiþ, "ðayn" harfinde ise konunun Cihâd kitabýnda yer aldýðýna iþaret edilmiþtir.
Câmi’u’l-Usûl‟ün en mühim özelliklerinden biri sonuna eklenen kelime fihristidir. Mudakkýk, büyük alim Ýbnu‟l-Esîr bu kitabýnýn sonuna, içindeki hadislerin belli baþlý kelimelerinin harf sýrasýna konup kitaptaki yerlerinin gösterildiði bir kelime fihristi de eklemiþti. Halen kullanmakta olduðumuz hadis Mu’cem‟ine benzeyen bu fihrist, maalesef, kitabýn matbularýna alýnmamýþtýr.
Bu eserde de, müellifin bütün ihtimamlarýna raðmen,“Öncekiler sonrakilere ne çok þey býrakmýþtýr!“ sözünü haklý çýkaracak þekilde bazý noksanlýklar, bu arada bazý mükerrer hadisler yer almýþtýr. Bu sebeble birçok alim bu eseri ihtisar etmiþtir.Bu alimler arasýnda Ýbnu‟d-Deyba‟(ö. 950) da vardýr. Onun Teysîru’l-Vusûl ilâ Ehâdîsi’r-Resûl isimli eseri Câmi’u’l-Usûl‟ün en güzel muhtasarlarýndandýr. Eser dört cilt halinde basýlmýþtýr.
Kütüb-i sitte‟nin cem‟inden sonra onlara ed-Dârimî‟nin Sünen‟inin ilâvesiyle yedi kitabý bir araya getiren bir eser hazýrlanmýþtýr. Hicrî 7. asýrda yaþadýðý tahmin edilen mechul bir müellifin yazdýðý bu eser el-Envâru’l-Lem’a fi’l-Cem’ Beyne’s-Sýhâhý’s-Seb’a ismini taþýmaktadýr.
9.1.1.3. Zevâ‟idi Bir Araya Toplama
Bu çalýþmalardan sonra deðiþik kitaplardaki hadisleri bir araya toplamak maksadýyla zevaid adý verilen baþka bir çalýþma çeþidine yönelinmiþtir. Zevâid bir kitap veya kitaplarýn baþka bir kitap ya da kitaplarla karþýlaþtýrýlarak onda bulunmayan rivayetlerinin tespiti demektir. Bu kitabý elinde bulunduran kimse böylece birçok kitabý elde etmiþ olur.
Bu maksadla sahîhân, kütüb-i hamse31 veya kütüb-i sittede olmayýp da diðer bazý hadis kitaplarýnda bulunan hadisler tesbit edilmiþ ve bunlar yeni kitaplarda toplanmýþtýr.
el-Bûsîrî (ö. 840) Sünenu Ġbn Mace‟de bulunup da kütüb-i hamsede bulunmayan hadisleri yani Sünenu Ġbn Mace‟nin kütüb-i hamseye zevâidini tesbit edip Misbâhu’z-Zucâce fî Zevâidi Ġbn Mace isimli eserini yazdý. O bu eserinde hadislerin sýhhat durumlarý hakkýnda bilgiler de verdi. Onun verdiði bu bilgileri Muhammed Fuad Abdulbakî neþre hazýrladýðý Sünenu Ġbn Mace‟de zâid hadislerin sonunda “Fi‟z-Zevâid” yani “Zevâid kitabýnda þu açýklama vardýr.” diyerek nakletmektedir.
Nûreddin el-Heysemi (ö. 807) ise altý hadis kitabýnýn kütüb-i sitteye olan zevâidini Mecme’u’z-Zevâid ve Menba’u’l-Fevâid isimli eserinde toplamýþtýr. Sözkonusu bu altý kitab Ahmed b. Hanbel, el-Bezzâr ve Ebu Ya‟lâ‟nýn Musned‟leriyle et-Taberânî‟nin üç Mu’cem‟idir. el-Heysemî bu eserinde hadisin sadece sahabi ravisiyle yetinerek senedleri hazfetmiþ, bunun yerine her hadisin akabinde mezkur altý kitaptan hangisinde veya hangilerinde geçtiðini bildirip hadisin ravileri ve sýhhatý hakkýnda kýsa açýklamalar eklemiþtir. Eser 10 cilt halinde basýlmýþtýr.
Bundan sonra Ýbn Hacer (ö. 852) sekiz müsnedin kütüb-i sitteye olan zevâidini çýkarmýþ ve el-Metâlibu’l-Âliye isimli eserini yazmýþtýr. Zevâidi çýkarýlan mezkûr sekiz kitap, et-Tayâlisî, el-Humeydî, el-Adenî, Musedded, Ýbn Menî‟, Ýbn Ebî Þeybe, Abd b. Humeyd ve Ýbn Ebî Usâme‟nin Müsnedleridir. Ýbn Hacer de hadisin sadece sahabi ravisini verir. Hadislerin sýhhat durumlarý hakkýnda da bazan açýklamalar yapar. Muasýr hadiscilerden Habiburrahman el-A‟zamî bu eseri neþre hazýrlamýþ ve dipnotlarýnda hadislerin kaynaklarý, rivayet farklýlýklarý ve sýhhat durumlarý hakkýnda kýsa bilgiler vermiþtir. 4 ciltte basýlan bu eserde 4702 hadis bulunmaktadýr.
9.1.1.4. Bütün Hadisleri Bir Araya Toplama
Bu sahada yani her konudan hadisler ihtiva eden eserler konusunda en büyük adýmý ilk olarak Celâluddîn es-Suyûtî (ö. 911) atmýþtýr. Þöyleki, o, bütün hadisleri bir kitapta toplamayý düþündü ve bunu gerçekleþtirmek için çalýþtý. Bu maksadla üç eser yazdý. Önce el-Câmi’u’l-Kebîr isimli eserini yazmaya baþladý. Bu kitapta,önceden tesbit ettiði 70 küsur hadis kitabýndaki hadisleri toplayacaktý. Eseri iki kýsým halinde yazýyordu. Akvâl denilen birinci kýsýmda Hz. Peygamber‟in -sallellahu aleyhi ve sellem- sözlerini harf sýrasýna koyuyor, Hz. Peygamber‟in fiillerinin yer aldýðý ef’âl kýsmýnda ise hadisleri sahâbe musnedine göre tasnif ediyordu. Yani her bir sahabiden gelen fiilî hadisleri o sahabinin ismi altýnda topluyordu. Bu bölümde önce aĢere-i mübeĢĢerenin32 rivayet ettiði hadisleri verdikden sonra diðer sahabilerin hadislerini, sahabilerin isimlerini harf sýrasýna koyarak vermekteydi. Böylece akvâl kýsmýnda 26.568 hadis, ef’âl kýsmýnda ise l7 bin hadis topladý. Müellif daha sonra bu eserini bitiremeyeceðini düþünerek, muhtasar bir kitap yazmaya yöneldi ve el-Câmi’u’s-Saðîr isimli kitabýný kaleme aldý. Bu eserinde daha çok kýsa hadislerden 10031 hadis topladý. Hadisleri harf sýrasýna koyup, hadisin bitiminde, bir kýsmýný kýsaltmalarla olmak üzere, hadisin alýndýðý kaynak kitabý veya kitaplarý, hadisin sahabi ravisini ve hadisin sýhhat durumunu kaydetti.
Kitapta hadislerin elifbâî sýrasý dakik deðildir. Bunun için aranan hadis, harf sýrasýna göre bulunmasý gereken yerde bulunamadýðýnda biraz öne veya arkaya bakmak gerekir. Sýralamanýn bir diðer özelliði de harf-i tarifle baþlayan hadislerin, harf-i tarifden sonraki harfle baþlayan hadislerin sonunda “el-Muhallâ bi-el“ baþlýðý altýnda verilmesidir.
Müellif hadislerin sýhhat durumu için hadis sahih ise " صح “, hasen ise “ح “, zaif ise “ض “ kýsaltmalarýný kullandý. O, bu eserine hadisleri alýrken vazzâ’ ve kezzâblarýn teferrüd ettikleri hadisleri almamaya çalýþtý. Bununla beraber onda, sonradan bizzat kendisinin mevzû’ dediði hadisler bulundu. Bu kitabý Feyzu’l-Kadîr ismiyle þerh eden el-Munâvî (ö. 1032) de , es-Suyûtî‟nin hadislere verdiði sahihlik ve za’îflik hükümlerini çokca tenkid etmektedir. Zaten es-Suyûtî de mütesahil biri olarak bilinir.
es-Suyûtî el-Câmi’u’s-Saðîr adlý bu eserini baþta muhtasar tuttu ve onda kütüb-i sittede bulunan bazý hadislere bile yer vermedi. Sonra bunu telafi için ayrý bir eser yazdý. Ziyâdâtu’l-Câmi’i’s-Saðîr ismini verdiði bu eserinde 4440 hadis topladý. Yusuf en-Nebhânî de el-Câmi’u’s-Saðîr ile Ziyâdât‟ý birleþtirip el-Fethu’l-Kebîr ismiyle bir eser kaleme aldý. O, bu eserinde hadisleri daha dakik bir harf sýrasýna koydu, ama hadislerin sahihlik hükümlerini zikretmemekle onu adeta kullanýlamaz hale soktu.
es-Suyûtî‟nin mezkûr üç eserindeki hadisleri Alâuddin Ali el-Muttakî el-Hindî (ö. 975) ise konularýna göre tasnif etti, ana konularý yani “kitâb“larý harf sýrasýna koydu ve Kenzu’l-Ummâl isimli eserini meydana getirdi. Halen elde mevcut en geniþ hadis kitabý olan bu eserde 46 bin küsur hadis bulunmaktadýr. Bununla beraber bu eserde de hadislerin sýhhat durumu verilmediði için, senedleri de zaten vaktiyle es-Suyûtî tarafýndan hazfedildiðinden istifade imkâný azaltýlmýþtýr. Yine de, bir konudaki hadisleri bir arada görmek veya ulaþamadýðýmýz bazý kitaplardaki hadisleri bulmak bakýmlarýndan eserin önemi büyüktür.
9.1.1.5. Seçme Hadisleri Bir Araya Toplama
Bu kýsýmda iki esere daha iþaret edilebilir. Bunlardan biri, ilimle ameli, iç dünyayla dýþ dünyayý bereketli hayatýnda baþarýlý ve örnek alýnabilecek bir þekilde birleþtiren Ahmed Ziyâuddin Gümüþhanevî‟nin (ö. l3ll/l893) Râmûzu’l-Ahâdîs isimli eseridir. es-Suyûtî‟nin el-Câmi’u’s-Saðîr‟inin özelliklerini taþýyan bu eserde 7101 hadis bulunmaktadýr. Hadislerin sýhhat durumlarýna da yer yer iþaret edilmiþtir. Harf-i tarifle baþlayan bütün hadisler ise elif harfiyle baþlayan hadislerin sonunda verilmiþtir. Gümüþhanevî bu eserini Levâmi’u’l-Ukûl ismiyle de þerhetmiþtir. Þerh, el-Munâvî‟nin Feyzu’l-Kadîr‟inin özeti mahiyetindedir. Burada bu eserlerden ziyade Gümüþhanevî‟nin tavrý dikkat çekicidir. Þöyleki, o, benzeri daha geniþ veya daha muhtasar hadis kitaplarý bulunmasýna raðmen onlarla yetinmemiþ, yeni bir kitap yazma gereði duymuþtur. Çünkü cemiyetin ihtiyaçlarý deðiþmiþtir. Ona bazý hadisler öncelikle öðretilmelidir. O ayrýca, önceki alimlerin deðerlendirmeleri varken hadisleri sýhhat yönünden yeniden deðerlendirmeye tabi tutmuþtur. Yaptýðý deðerlendirmeler tartýþýlabilirse de onun bu tavrý mühimdir.
Ýkinci eser Mansûr Ali Nâsýf‟ýn et-Tâcu’l-Câmi’ li’l-Usûl‟üdür. Çoðu hadisleri kütüb-i hamseden seçilen bu eserde iman, ilim, ibadet, muâmelât, fezail, tefsir, cihad, ahlâk ve gaybî konular gibi her konudan hadisler toplanmýþtýr. Müellif, herhangi bir konuda mezkûr kitaplarda hadis bulamadýðýnda Ahmed b. Hanbel ile eþ-Þâfiî‟nin Musned‟leri, Mâlik‟in Muvatta’ý, Ýbn Mâce‟nin Sünen‟i ile el-Hâkim‟in Mustedrek‟inden de hadisler almýþtýr. Hadisleri verirken hadisin baþýnda sahabi ravisini, sonunda ise alýndýðý kitab veya kitablarý kaydetmiþtir. Ayrýca müellif, dipnotlarýnda hadisleri kýsaca þerhetmiþtir.
9.1.2. Muayyen Konularda Hadis Ýhtiva Eden Eserler: Bu dönemde ahkâm, ahlâk, týb, dua gibi belirli konulardaki hadisler deðiþik hadis kitaplarýndan toplanarak onlarý ayrý ayrý ihtiva eden müstakil kitaplar da yazýlmýþtýr.
9.1.2.1. Ahkam Hadisleri
Muayyen konular arasýnda bu dönemde de en büyük alâkayý ahkâm hadisleri toplamýþ ve onlardan zengin bir edebiyat oluþturulmuþtur. Önceki dönemlerde daha ziyade sünen isimli kitaplarda toplanan bu tür hadisler bu dönemde deðiþik isimlere sahip kitaplarda bir araya getirilmiþlerdir. Bunlarýn mühimlerinden birkaçý þöyle sýralanabilir:
9.1.2.1.1. Mesâbîhu’s-Sünne: el-Beðavî (ö. 516) bu eserinde ahkâm hadislerini, senedlerini hazfederek toplamýþ, hadislerin bazan sadece sahabi ravisini vermiþtir. Her bölümün hadislerini sýhâh ve hýsân þeklinde ikiye ayýrmýþ, sýhâh baþlýðý altýnda Sahîhu’l-Buhârî ve Sahîhu Müslim‟den aldýðý hadisleri, hýsân baþlýðý altýnda Sünen-i Erba’a ile Sünenu’d-Dârimî‟den aldýðý hadisleri toplamýþtýr. Aldýðý hadislerin za’îf ve garîb olanlarýna da iþaret etmiþtir. 4434 hadis ihtiva eden bu eser üzerine birçok çalýþma yapýlmýþtýr. Bunlardan biri et-Tebrîzî‟nin (ö. 737) MiĢkâtu’l-Mesâbîh isimli eseridir. et-Tebrîzî bu eserini Mesâbîh‟e 1511 hadis ilavesiyle meydana getirmiþtir. Her bölümü sýhâh, hýsân ve kendi ilâveleri þeklinde üçe ayýrmýþ, hadislerin sahabi ravilerini ve alýndýklarý kaynak kitaplarý zikretmiþtir. Ýngilizceye tercüme edilmiþ olan bu eser Mesâbîh‟den daha meþhur olmuþtur. Son zamanlarda bu eseri el-Elbânî tahkikli ve fihrist ilâveli olarak yeniden neþretmiþtir. MiĢkât üzerine de birçok çalýþma gerçekleþtirilmiþtir. Bunlardan et-Tîbî‟nin (ö. 743) þerhi ile Aliyyu‟l-Karî‟nin (ö. 1014/1615) Mirkat isimli þerhi meþhur ve mühimdir.
9.1.2.1.2. el-Munteka: Takiyyuddin Ýbn Teymiyye‟nin (ö. 728/1327) dedesi Mecduddin Ýbn Teymiyye‟nin (ö. 652/1254) bu eserinde esas itibariyle kütüb-i sitte ile
Musnedu Ahmed‟den seçilen ahkâm hadisleri toplanmýþtýr. Sa‟îd b. Mansûr, ed-Dârekutnî ve el-Beyhekî‟nin Sünen‟lerinden de bazý hadisler alýnmýþtýr. Hadisin baþýnda sahabi ravisi, sonunda ise alýndýðý kitap kaydedilmiþtir. Hadislerin sýhhat durumlarý hakkýnda bazan, hadisin alýndýðý kitapta bulunan ilgili açýklamalara yer verilmiþtir. Bu mühim kitabý Muhammed b. Ali eþ-Þevkânî (ö. 1250/1834) Neylu’l-Evtâr ismiyle þerhetmiþtir. Þerh de mühimdir.
9.1.2.1.3. Bulûðu’l-Merâm: Ýbn Hacer (ö. 852) bu eserinde 1356 hadis toplamýþ, hadislerin baþýnda sahabi ravisini, sonunda ise alýndýðý kaynak kitabý veya kitaplarý zikretmiþtir. Hadisler hakkýnda zaman zaman alimlerin ve kendinin sýhhat hükmünü de belirtmiþtir. Kitabýn sonunda “Kitâbu‟l-Câmi” isimli bölümde ise âdâb-ý muâþeret, ahlâk ve dua ili ilgili bir kýsým hadisleri toplamýþtýr. Bu güzel eseri el-Hüseynu‟l-Maðribî el-Bedru’t-Tamâm ismiyle þerhetmiþ, el-Emîru‟s-San‟ânî ise bu þerhi güzel bir þekilde ihtisar edip bazý ilâveler yapmýþ ve eserine Sübülü’s-Selâm ismini vermiþtir. Ahmed Davudoðlu da bu son eseri, içindeki bazý görüþleri tenkid ederek, bazý çýkarma ve ilâveler yaparak Selâmet Yollarý ismiyle tercüme etmiþtir.
9.1.2.2. Ahlak Hadisleri
Ahlâkla ilgili hadisleri toplayan eserler içinde ikisi zikre þâyândýr:
9.1.2.2.1. et-Terðîb ve’t-Terhîb: el-Münzirî (581-656) bu eserinde iyiliklere teþvik eden, kötülüklerden korkutan hadisleri yani terðîb ve terhîb hadislerini toplamýþtýr. Her bölümde önce terðîb hadislerini, sonra terhîb hadislerini vermiþ, hadisin sahabi ravisi ile alýndýðý kaynak kitaplarý zikretmiþ, hadisin sahihlik ve zaiflik durumunu da belirtmiþtir. Kitabtaki bütün hadisler “‟an” ve “ruviye” ile baþlamaktadýr. Müellif kendi deðerlendirmesine göre makbûl ve ona yakýn olanlarý “‟an” edâ sîgasý ile, zaîf olanlarý ise “ruviye” edâ sîgasý ile nakletmiþtir. Ýbn Hacer el-Askalânî bu eseri, Telhîsu’t-Terðîb ismiyle ihtisar etmiþtir. Ýki eser de türkçeye tercüme edilmiþtir.
9.1.2.2.2. Riyâzu’s-Sâlihîn: en-Nevevî‟nin (ö. 676) bu eserinde, dünya ve ahiret mutluluðunu saðlayacak hadislerden 1894 adet toplanmýþtýr. Müellif her bölümün baþýnda ilgili birkaç âyeti zikretmekte, daha sonra, baþýnda sahabi ravisini sonunda ise kaynaðýný belirtmek suretiyle hadisleri kaydetmektedir. Hadisler kütüb-i sitteden seçilmiþtir. Müteaddit þerhleri ve birkaç tercümesi vardýr.
Bu dönemde Hz. Peygamber‟in -sallellahu aleyhi ve sellem- koruyucu hekimlikle, tabiblikle ilgili hadislerini bir araya getiren birçok eser de yazýlmýþtýr. Burada örnek olarak Ýbn Kayyimi‟l-Cevziyye‟nin ve es-Suyûtî‟nin et-Týbbu’n-Nebevî isimli eserlerini zikredebiliriz
Hz. Peygamber‟in çeþitli zamanlarda yaptýðý veya yapýlmasýný tavsiye ettiði birçok dua vardýr. Bunlarý da müstakýl kitaplarda toplayan çalýþmalar yapýlmýþtýr. en-Nevevî‟nin el-Ezkâr isimli eseri bu türün en güzel ve en meþhur eseridir. Öyleki “Sat dâr‟ý, al Ezkâr‟ý” denmiþtir. Müellif eserinde çoðunu kütüb-i hamseden seçtiði hadisleri toplamýþ, hadislerin sýhhat durumlarý ve ele aldýðý konu hakkýnda bilgiler eklemiþtir. Birçok þerhi yapýlan eser türkçeye de tercüme edilmiþtir.
9.1.3. Muayyen Özellikte Hadisler Ýhtiva Eden Eserler: Bu sahada mutevâtir, muĢtehir, sahîh, za’îf, mevzû’, kudsî ... hadisler toplanarak her bir çeþit hakkýnda ayrý eserler yazýlmýþtýr.
9.1.3.1. Mütevatir Hadisler
Mutevâtir hadîsleri bir araya getiren ilk eseri ez-Zerkeþî (ö. 794) yazmýþtýr. Ondan sonra bu konuda birçok kitap kaleme alýnmýþtýr ki bunlarýn en meþhurlarý þu iki eserdir:
9.1.3.1.1. el-Ezhâru’l-Mutenâsire fi’l-Ahbâri’l-Mutevâtire: es-Suyûtî‟nin (ö. 911) eseridir. Müellif bir hadisin mutevâtir sayýlabilmesi için asgarî 10 ravisinin olmasý gerektiði kanaatinde olduðu için önce, asgarî 10 veya daha fazla ravisi olan hadisleri bütün sened ve metinleriyle toplayýp hacimli bir eser meydana getirmiþ ve buna el-Fevâidu’l-Mutekâsire ismini vermiþti. Daha sonra senedleri çýkararak sadece hadisin sahabi ravilerini ve alýndýðý kaynak kitaplarý vermek suretiyle yukarýdaki eserini meydana getirmiþti. Açýklamalarýndan bu eserinde lafzî mutevâtirleri toplamak istediði anlaþýlýyor. Ancak eserdeki hadislerin bir kýsmý ma’nevî mutevâtirdir, hatta bazýlarýnýn mutevâtir bile olmadýðý söylenmektedir.
9.1.3.1.2. Nazmu’l-Mutenâsir Mine’l-Hadîsi’l-Mutevâtir: Muhammed b. Ca‟fer el-Kettânî (ö. l345) bu eserinde, kendisine göre mutevâtir olan 310 hadis toplamýþtýr. Hadisin sahabi ravilerinin tamamýný veya bir kýsmýný, bazan da geçtiði kaynak kitaplarý ve hadisin mutevâtirliði hakkýnda alimlerin görüþlerini vermektedir.
9.1.3.2. Müþtehir Hadisler
MuĢtehir hadisleri toplayan ilk eseri de ez-Zerkeþî kaleme almýþtýr. Müþtehir hadis, sahih olsun, zayýf olsun, hatta mevzu bulunsun, halk dilinde meþhur olmuþ ve yaygýnlýk kazanmýþ hadis anlamýna gelmektedir. Zerkeþi bu konudaki ilk eserin ismini et-Tezkire fi’l-Ahâdîsi’l-MuĢtehire þeklinde koymuþ olup burada hadisler konularýna göre 9 bölüm halinde tasnif edilmiþtir. Müellif her bölümde hadisleri sýra numarasýyla zikrederek, varsa kaynaklarý ve sýhhat durumlarý hakkýnda bilgi vermektedir. Bu kitabý neþre hazýrlayan Mustafa Abdulkâdir Atâ, Ýbn Hacer‟e nisbet edilen el-Leâli’l-Mensûre‟nin et-Tezkire‟den baþka bir kitap olmadýðýný ve ez-Zerkeþî‟ye ait olduðunu bildirmektedir.
MuĢtehir hadisler hakkýnda diðer mühim bir eser es-Sehâvî‟nin (ö. 902) el-Mekasýdu’l-Hasene‟sidir. Müellif bu eserinde hadisleri önce harf sýrasýna koyup her biri hakkýnda, kaynaklarý ve sýhhat durumlarý ile ilgili bilgiler vermiþ, sonunda ise hadisleri kýsaca konularýna göre tertib etmiþtir. Kitapta baþlýk olarak 1356 “hadîs” ele alýnmýþtýr.
el-Aclûnî (ö. ll62), es-Sehâvî‟nin mezkûr eserini esas alarak ona, ilgili diðer kitaplardan ve temel hadis kaynaklarýndan birçok ilâveler yapýp KeĢfu’l-Hafâ’ isimli meþhur eserini yazmýþtýr. Tertibi el-Mekasýd‟ýn tertibinin aynýsýdýr. Yani bunda da hadisler önce harf sýrasýna konup haklarýnda, varsa kaynaklarý, sahihlik durumlarý gibi yönlerden bilgiler verilmiþ, sonra da konularýna göre tertib edilmiþlerdir. Eserde hadislerin elifbâî sýrasýnýn dakik olmadýðýný, bu sebeble harf sýrasýnda bulunmasý gereken yerde bulunamayan bir hadisi sýrasýnýn biraz öncesinde veya sonrasýnda aramak gerektiðini unutmamak gerekir. Bu eser, açýklamalarýnda geçenlerin dýþýnda madde baþlýðý yapýlan 3281 hadisle bu konudaki en hacimli eserdir. Müellifin hadisler hakkýnda verdiði bilgiler, onun bilgisinin geniþliðini gösterecek mahiyettedir.
9.1.3.3. Mevzu Hadisler
Mevzû’ hadislere gelince bu dönemde onlar hakkýnda da pek çok eser hazýrlanmýþtýr. Bu konudaki ilk kapsamlý eser Ýbnu‟l-Cevzî‟nin (ö. 597) olup ismi Kitâbu’l-Mevzû’ât mine’l-Ahâdîsi’l-Merfû’ât‟dýr. Müellif esere yazdýðý mukaddimede hadis uyduruculardan, hadis uydurmanýn kötülüðünden bahsedip meþhur “Men kezebe aleyye ...” hadisinin 61 sahabiden gelen rivayetlerini vermiþtir. Daha sonra, tesbit ettiði uydurma hadisleri “tevhîd” konusundan baþlayarak konularýna göre sýralamýþ ve tahlillerini yapmýþtýr. Müellif, bu eserinde uydurma olmayan bazý hadislere yer vermiþ olmasý sebebiyle
34
tenkidlere uðramýþtýr. es-Suyûtî‟ye göre bu eserde uydurma denilemeyecek olan 300 kadar hadis vardýr. O et-Ta’akkubât ale’l-Mevzû’ât isimli eserinde sözkonusu bu hadislerin mevzû’ olmadýðýný göstermeye çalýþmýþtýr. Burada þunu da kaydetmek gerekir ki, Ýbnu‟l-Cevzî hadiste muteĢeddid, es-Suyûtî mutesâhil olarak bilinir.
es-Suyûtî, Ýbnu‟l-Cevzî‟nin mezkûr eserini ele alýp tertibini bozmadan ona bazý bilgilerle tenkidlerini ekleyerek el-Leâli’l-Masnû’a isimli eserini kaleme almýþtýr. Müellif bu eserinde kendi sözlerinin baþýna “kultü”, sonuna “vallahu a‟lem” sözlerini koymaktadýr. es-Suyûtî bu konuda ayrýca Zeylu’l-Le’âlî isimli bir eser daha yazmýþtýr ki onda Ýbnu‟l-Cevzî‟nin kitabýnda bulunmayýp kendisinin tesbit ettiði uydurma hadisleri toplamýþtýr.
Ýbn Arrâk el-Kinânî (ö. 963), es-Suyûtî‟nin mezkûr eserlerini birleþtirip kendi deðerlendirmelerini de ekleyerek meþhur eserini, Tenzîhu’Ģ-ġerî’ati’l-Merfû’a ani’l-Ahbâri’Ģ-ġenî’ati’l-Mevzû’a‟yý meydana getirmiþtir.Bu eserin baþýnda, uydurma hadisin belirtilerinden, hadis uydurma sebeblerinden ve harf sýrasýnda olmak üzere, hadis uyduruculardan bahseden mühim bir giriþ vardýr. Müellif daha sonra uydurma hadisleri konularýna göre zikretmektedir. Her alt-bölümü (bâb) üç fasla ayýrmýþtýr. 1. faslda Ýbnu‟l-Cevzî‟nin “uydurma” dediði, es-Suyûtî‟nin de itiraz etmediði hadisleri; 2. faslda Ýbnu‟l-Cevzî‟nin “uydurma” dediði, es-Suyûtî‟nin buna itiraz ettiði hadisleri; 3. faslda es-Suyûtî‟nin tesbit ettiði uydurma hadisleri vermektedir. Ýbn Arrâk, es-Suyûtî‟nin tenkidlerini; “tu‟ukkýbe...” diyerek, kendi sözlerini ise, baþýnda “kultü...”, sonunda “vallahu a‟lem ” diyerek kaydetmektedir.
Mevzû’ hadisler hakkýnda yazýlan eserlerden biri de Aliyyu‟l-Karî‟-nin (ö. 1014) el-Esrâru’l-Merfû’a‟sýdýr. Müellif, el-Mevzû’âtu’l-Kübra ismiyle de bilinen bu eserinde, “Men kezebe ...” hadisinin 93 rivâyetini ve hadis uydurma ile ilgili bazý konularý ele aldýkdan sonra harf sýrasýnda 625 hadisi incelemektedir. Kitabýn son kýsmýnda ise meþhur olduklarý halde uydurma olan bazý olaylar, uydurma hadisler ihtiva eden bazý eserler, bazý konulardaki uydurma hadisler, uydurma hadisleri tanýma yollarý gibi konulara yer vermiþtir.
Uydurma hadisler konusunu, ortaya çýkýþlarý, sebebleri, neticeleri, edebiyatý gibi yönlerden ele alan kapsamlý çalýþmalar da yapýlmýþtýr. Bunlardan biri M. Yaþar Kandemir‟in Mevzû’ Hadisler -MenĢei, Tanýma Yollarý, Tenkidi- isimli eseridir.
9.1.3.4. Kudsi Hadisler
Kudsî hadisler hakkýnda ise þu eserler zikredilebilir:
el-Ġthâfâtu’s-Seniyye bi’l-Ahâdîsi’l-Kudsiyye, Abdurraûf el-Munâvî, Mýsýr, 1354.
Kýrk Kudsî Hadis, Aliyyü‟l-Kârî, tercüme: Hasan Hüsnü Erdem, Ankara, 1985, 48 s.
Ġlâhî Hadîsler, Hasan Hüsnü Erdem, Ankara, 1963, 64 s. (el-Münâvî‟nin mezkur eserine bazý ilavelerle meydana getirilmiþtir. 92 hadis ihtiva etmektedir).
9.1.4. Muayyen Sayýda Hadis Ýhtiva Eden Eserler: Bu dönemde 7, 40, 50, 101, 500 ve 1001 gibi belirli sayýda hadis ihtiva eden eser yazýmý da artarak devam etmiþtir.
Bu dönemde de en çok ilgiyi 40 hadisler çekmiþtir. Bu türdeki eserlerin en meþhuru en-Nevevî‟nin (ö. 676) el-Erba’ûn‟udur. Müellif, Ýbnu‟s-Salâh‟ýn toplamýþ olduðu 26 hadise l6 hadis ekleyerek bu eserini kaleme almýþtýr. Seçilen hadisler dinin temel hükümlerini ihtiva eden özlü, kýsa hadislerdir. Bu eserin birçok þerhi ve birçok dile tercümesi yapýlmýþtýr. Ýbn Receb bu esere 8 hadis ilâve ederek sayýlarýný 50‟ye çýkarmýþ ve Câmi’u’l-Ulûm ve’l-Hýkem ismiyle þerhetmiþtir.
40 hadislik çalýþmalarý Abdulkadir Karahan Ġslâm-Türk Edebiyatýnda Kýrk Hadis isimli eserinde geniþce ele almýþtýr.
Ynt: Hadis Tarihi 1-14. Haftalar By: neslinur Date: 28 Aralýk 2009, 16:06:20
HADÝS TARÝHÝ 10. HAFTA
Tehzib Dönemi-II- (Metinle ilgili çalýþmalarýn devamý)
1) Toplama ve Tasnif Çalýþmalarý
2) Tesbit ve Tahkik Çalýþmalarý:
Bu dönemde fýkýh, tefsir, kelâm, tasavvuf, ahlâk gibi deðiþik sahalarda yazýlmýþ kitaplarda geçen veya halk arasýnda dolaþan hadislerin, varsa, kaynaklarýnýn bulunmasý ve sahihlik durumlarýnýn incelenmesi ayrý bir çalýþma alaný oluþturmuþtur.
Tahric çalýþmalarý:Böyle, bir hadisin kaynaðýný bulmaya, sýhhat durumunu belirlemeye çalýþmaya ýstýlahta tahrîcdenir. Esasen tahrîc, rivâyet asrý denilen ilk üç asýrda bir kimsenin bir hadisi, daha önce yazýlmýþ olan hadis mecmualarýndan bulup çýkararak senediyle birlikte kendi kitabýna almasýna, böylece onu ortaya çýkarmasýna denir.Bazý Tahricler:Hanefi fýkhýnýn meþhur kitaplarýndan biri el-Hidâye‟dir. ez-Zeyle‟î bu kitapta geçen hadisleri tahrîc ederek Nasbu’r-Râye li Ahâdîsi’l-Hidâye isimli eserini yazmýþtýr. Þâfiî fýkhýnýn meþhur kitaplarýndan olan ve el-Gazâlî‟nin yazmýþ olduðu el-Vecîz‟i, er-Râfi‟î eþ-þerhu’l-Kebîrismiyle þerhetmiþtir. Bu þerhte geçen hadisleri bir çok alimin yanýnda Ýbn Hacer de tahrîc etmiþ ve et-Telhîsu’l-Habîr fî Tahrîci Ahâdîsi þerhi’l-Vecîzi’l-Kebîr‟ini yazmýþtýr.
el-Gazâlî‟nin meþhur kitabý ihyâu Ulûmi’d-Dîn‟de geçen hadisleri el-Irâkî , el-Muðnî an Hamli’l-Esfâr fi’l-Esfârisimli kitabýnda tahrîc etmiþtir.
Ýbn Hacer, ez-Zemahþerî‟nin tefsiri el-Keþþâf‟daki hadisleri el-Kâfi’þ- þâff fî Tahrîci Ahâdîsi’l-Keþþâfisimli eserinde, es-Suyûtî, el-Kadî Iyâz‟ýn meþhur eseri eþ-þifâ‟daki hadisleri Menâhilu’s-Safâ fî Tahrîci Ahâdîsi’þ-þifâisimli eserinde tahrîc etmiþlerdir.
3) Ýhtisar ve Tehzîb Çalýþmalarý:
Önceki dönemde veya bu dönemde yazýlan bazý hadis kitaplarý, içlerindeki mükerrer veya mevkûf, maktû’ gibi bir kýsým hadisler çýkarýlarak kýsaltýlmýþ yani ihtisâr edilmiþ, hadisler bazan yeniden tertib yani tehzib edilmiþ ve böylece daha kullanýþlý eserler ortaya konmaya çalýþýlmýþtýr.Bu sahada yapýlan çalýþmalara örnek olarak þunlarý zikredebiliriz: ez-Zebîdî, Sahîhu’l-Buhârî‟yi, sadece muttasýl merfû‟larý alarak ihtisâr etmiþ ve et-Tecrîdu’s-Sarîh‟ini kaleme almýþtýr. el-Munzirî, Sahîhu Müslim‟i, Muhtasaru Sahîhi Müslimismiyle; Ýbn Kayyimi‟l-Cevziyye, Sünenu Ebî Dâvûd‟u, Muhtasaru Süneni Ebî Dâvûd ismiyle ihtisâr etmiþlerdir. ez-Zehebî, el-Hâkim‟in el-Mustedrek‟ini ihtisâr edip Telhîsu’l-Mustedrek‟ini, Ýbnu‟d-Deyba‟, Ýbnu‟l-Esîr‟in Câmi’l-Usûl‟ünü ihtisâr edip Teysîru’l-Vusûl‟ünü yazmýþlardýr.
4) Fihrist Çalýþmalarý:
Hadisleri kolayca bulmak için yapýlmýþlardýr. Meselâ Ýbnu‟l-Esîr, Câmiu’l-Usûl‟, es-Suyûtî de el-Câmi’u’s-Saðîr‟ini, "öðrencilere kolaylýk olsun" diye harf sýrasýna göre tertib ettiðini açýklar. Bunlarýn yanýnda, sýrf aranan bir hadisin bulunmasýný kolaylaþtýrmak maksadýyla da eserler yazýlmýþtýr. Bunlarýn baþýnda atrâf kitaplarýný kaydetmek gerekir.Atrâf kitâbý, hadisin baþ tarafýný veya tamamýný hatýrlatan bir kýsmýný vererek hadisin geçtiði yerleri gösteren kitaptýr.. Atrâf kitaplarýnýn en güzellerinden biri Abdulðanî en-Nablusî‟nin Zehâiru’l-Mevârîs fi’d-Delâleti alâ Mevâziý’l-Hadîsisimli eseridir. Müellif bu eserinde kütüb-i sitte ile Ýmâm Mâlik‟in el-Muvatta’ýnýn atrâfýný toplamýþtýr. Bazý kitaplardaki hadislerin atrâfý, baþ taraflarýndan bir kýsmý veya tamamý harf sýrasýna konularak yani elifbâî olarak da yapýlmýþtýr. Bunlara Muhammed et-Tokadî‟nin Miftâhu’s-Sahîhayn‟ý örnek verilebilir. Bu eserde el-Buhârî ve Müslim‟in Sahîh‟lerindeki hadisler ayrý ayrý harf sýrasýna konmuþ, el-Buhârî bölümünde hadisin Sahîh‟te, el-Kastallânî, el-Askalânî ve el-Aynî þerhlerindeki yerinin cilt ve sayfa numarasý, Müslim bölümünde ise Sahîh‟te ve en-Nevevî þerhindeki yerinin cilt ve sayfa numarasý verilmiþtir.
*Hadis Ýndeksi:
Hadis bulmada en kullanýþlý olan eserler, hadislerin kelime fihristleridir. Hadis tarihinde bu tür fihristlerin ilk örneðini, bildiðimize göre, Ýbnu‟l-Esîr el-Cezerî vermiþtir. Hadislerin kelime fihristlerinin, þimdilik en kapsamlýsý, A. J. Wensinck baþkanlýðýnda çalýþmaya baþlayan ve üyelerinin çoðu gayr-ý müslim olan bir heyetin hazýrladýðý concordance ( el-Mu’cemu’l-Mufehres li Elfâzý’l-Hadîsi’n-Nebevî )isimli 8 ciltlik büyük eserdir.
concordance kütüb-i sitte ile Sünenu’d-Dârimî, Muvatta’u Mâlik ve Musnedu Ahmed‟deki hadislerin kelime ve özel isim fihristlerini ihtiva eder. Hadiste geçen bir þahsýn, bir yerin veya bir surenin ismine yahut bir âyete bakarak da hadisin mezkûr 9 kitapta bulunup bulunmadýðý, bulunuyorsa yeri tesbit edilebilir. Son zamanlarda bazý hadis kitaplarýnýn müstakil kelime fihristleri de yapýlmaya baþlanmýþtýr. Bu cümleden olarak Sünenu’d-Dârimî, Sünenu ibn Mâce ve Sünenu’d-Dârekutnî‟nin kelime fihristleri yapýlmýþ bulunmaktadýr. Bazý kitaplarýn konu fihristleri de yapýlmýþtýr. Bunlara, içlerinde kütüb-i sittenin de bulunduðu 14 kitabýn konu fihristi olan Miftâhu Künûzi’s-Sünne‟yi örnek verebiliriz.
5) Anlama Çalýþmalarý:
Bu dönemde hadisleri dilbilgisi, kelime ve genel muhteva bakýmlarýndan anlamaya yönelik çalýþmalar da gerçekleþtirilmiþtir. Bunlarý üç baþlýk altýnda toplayabiliriz:
a) Ý‟râbu‟l-Hadîs Çalýþmalarý:
Hadislerin dilbilgisi yönünden tahlilleridir. Bilindiði kadarýyla, bu sahadaki ilk müstakil eseri Ebu‟l-Beka el-Ukberî kaleme almýþtýr. Eserinin ismi i’râbu’l-Hadîsi’n-Nebevî‟dir. Müellif bu eserinde Ýbnu‟l-Cevzî‟nin Câmiu’l-Mesânîdisimli kitabýnda geçen 428 kadar hadisi ele alýp gerekli gördüðü yerlerini i‟râb etmiþtir. Hadisler sahabi ravilerine göre tertib edilmiþ, sahabe isimleri ise harf sýrasýna konmuþtur. Bu konuda diðer bir eser, Ýbn Mâlik Muhammed b. Abdillah et-Ta‟î‟nin þevâhidu’t-Tavzîh ve’t-Tashîh li Müþkilâti’l-Câmi’i’s-Sahîh‟idir. Müellif bu eserinde, isminden de anlaþýlabileceði gibi, Sahîhu’l-Buhârî‟deki bir kýsým, i‟râb yönünden müþkil hadisleri ele almýþtýr. i’râbu’l-hadîs konusunda es-Suyûtî‟nin de Ukûdu’z-Zeberced alâ Musnedi’l-imâm Ahmed isimli bir eseri vardýr.
b)Hadis Lügatý Çalýþmalarý:
Hadislerin garîb kelimelerini anlamak maksadýyla yapýlan çalýþmalar bu dönemde de devam etmiþ ve bu sahada yeni bir usûlle yani elifbâî düzende kitaplar yazýlmýþtýr. Bunlarýn en meþhurlarýndan biri ez-Zemahþerî‟nin el-Fâik fî Garîbi’l-Hadîs‟idir. Bu sahanýn en meþhur eseri ise Ýbnu‟l-Esîr el-Cezerî‟nin en-Nihâye fî Garîbi’l-Hadîs ve’l-Eser‟idirDipnotta kaynak bildirme usûlünü uygulamýþtýr. Müellif garîb kelimelerin lügat mânâlarýný vermekle yetinmemiþ, yer yer fýkhî meselelere, zahiren birbirine zýt görünen hadislerin yorumuna da temas etmiþtir.
c)Þerh ve Hâþiye Çalýþmalarý:
Bu dönemde hadisleri, dil, muhteva, hüküm gibi ilgili bütün yönleriyle incelemeye, izah etmeye yönelik çalýþmalar artarak devam etmiþtir. Bu maksadla baþta Sahîhân olmak üzere meþhur hadis kitaplarýnýn hemen hemen hepsinin þerh ve hâþiyeleri yapýlmýþtýr. En çok þerh ve hâþiyesi yapýlan hadis kitabý ise hiç þüphesiz Sahîhu’l-Buhârî‟dir. Kâtib Çelebi onun 80‟den fazla þerh ve hâþiyesinden bahseder. Bunlarýn en meþhur bir kaçý þöyledir:
*Fethu’l-Bârî bi-Þerhi Sahîhi’l-Buhârî: Sahîh‟in bu en meþhur þerhi Ýbn Hacer el-Askalânî‟ye aittir. Ýbn Hacer Fethul Barisine Hedyu’s-Sârî ismiyle mühim bir mukaddime de yazmýþtýr. Bu mukaddimede on bölüm içinde Sahîh‟in yazýlýþ sebebi, muhtevasý, Sahîh‟de bulunan taktî’ ve ta’lîkler, garîbu’l-hadîsler, cerhe uðramýþ raviler, hadis sayýsý ve el-Buhârî‟nin hayatý konularýný geniþ bir þekilde ele almýþtýr. þerhinde ise, terceme (bab baþlýðý) ile hadislerin münasebetine, sened ve metni ilgilendiren hususlara, muallaklarýn mevsûl rivayetlerine, hadisten çýkarýlan hükümlere, hadisin diðer nasslarla cem’ ve te’lîfine yer vermiþtir.
*Umdetu’l-Karî þerhu Sahîhi’l-Buhârî: el-Aynî‟nin bu eseri, derli toplu ve hacimli bir þerhtir. Müellif hadisleri bütün yönleriyle ve her yön için ayrý baþlýklar açarak incelemeye çalýþmýþtýr.
*irþâdu’s-Sârî: el-Kastallânî‟nin eseri olup kýsa bir þerhdir. Müellif önceki þerhlerden iktibaslar yapmýþ, hadislerin rivayet farklarýna iþaret etmiþ, kelimelerin okunuþlarýný ve açýklamalarýný vermiþtir. Baþ tarafýna ise, hadis tarihi ve usûlüne dair bir giriþ ile Ýbn Hacer‟in Hedyu’s-Sârî‟sinin özetini koymuþtur.
Hadis tarihinde Sahîhu Müslimde büyük alâkaya mazhar olmuþtur. En meþhurlarý ise en-Nevevî‟nin el-Minhâc adlý Sahihi Müslim þerhidir.
Diðer hadis kitaplarýnýn þerhleri arasýnda eþ-Þevkânî‟nin el-Munteka þerhi Neylu’l-Evtâr‟ý, ahkam hadislerdir. el-Munâvî‟nin el-Câmi’u’s-Saðîr þerhi Feyzu’l-Kadîr‟i zikredilebilir.
Ynt: Hadis Tarihi 1-14. Haftalar By: neslinur Date: 28 Aralýk 2009, 17:46:19
11. HAFTA
Tehzib Dönemi-III
Giriþ
Geçen ünitede Tehzib döneminde yapýlan metinle ilgili çalýþmalar beþ ana baþlýk altýnda incelenmiþti.Burada ayný dönemde senedle ilgili çalýþmalar baþlýca 1- Sened Toplama Çalýþmalarý 2- Rical Çalýþmalarý dýr.
Sened Çalýþmalarý
1) Sened Toplama Çalýþmalarý:Muayyen bazý kitaplardaki hadislerin farklý senedlerini bulma yani istihrâc çalýþmalarý yanýnda bir hadisin bütün senedlerini bulup bir araya toplama yani turuk çalýþmalarý da yapýlmýþtýr. Ýstihrâc çalýþmalarýnýn örneklerine bu dönemin baþlarýnda hâlâ rastlanmaktadýr. Örnek olarak Ebû Mes‟ûd Süleyman b. Ýbrahim el-Ýsbehânî‟nin el-Mustahrac‟i zikredilebilir.Bu dönemde turuk çalýþmalarý daha yoðundur.Turuk çalýþmalarý: Ziyâuddîn el-Makdisî‟nin Turuku Hadîsi’l-Havz‟ý, ez-Zehebî‟nin Turuku Hadîsi Men küntü mevlâh‟ý, Ýbnu‟s-Salâh , ez-Zehebî ve es-Sübkî‟nin Turuku Hadîsi’r Rahme‟si dir.
2) Ricâl Çalýþmalarý:
A) Güvenilirlik Durumlarýna Göre Rical Çalýþmalarý:
aa) Sýka Râvîlerle Ýlgili Eserler:Usdu’l-Ðâbe fî Ma’rifeti’s-Sahâbe: Ýzzuddîn Ýbnu‟l-Esîr‟in eseridir. Müellif bu kitabýnda esas olarak Ýbn Mende, Ebû Nu‟aym Ýbn Abdilberr ve Ebû Mûsa el-Medînî‟nin sahâbe hakkýndaki eserlerini almýþ, kendisinin diðer kaynaklardan tesbit ettiði sahâbe isimlerini vs.bilgileri ekleyip sahâbe isimlerini de harf sýrasýna koyarak yazmýþtýr. Kitabýnýn baþýna koyduðu mukaddimede ise, kitabýn kaynaklarý ve sahabilerden bahsetmiþtir. Eserde 7702 sahabi geçmektedir.
el-Ýsâbe fî Temyîzi’s-Sahâbe: Ýbn Hacer el-Askalânî‟nin eseri olup sahabe hakkýndaki en geniþ kitaptýr. On binden fazla sahabeden bahsetmektedir. Harf sýrasýnda sahabileri anlatmaktadýr. Her harfi 4 kýsma ayýrmýþtýr. 1. kýsýmda sahabiliði sâbit olanlarý, 2. kýsýmda Hz. Peygamber vefat ettiðinde temyîz çaðýna ulaþmamýþ çocuklarý, 3. kýsýmda Hz. Peygamber zamanýnda yaþadýðý halde onu görememiþ olan müslümanlarý yani muhadramlarý, 4. kýsýmda önceki kitaplarda yanlýþlýkla sahabi olduðu söylenen kimseleri zikretmiþtirÝki eserde de künye, lakab ve nisbeleriyle meþhur olan kimselerle kadýn sahabiler kitabýn sonlarýnda ayrý bölümler içinde ele alýnmýþlardýr.Sahabe ve sonraki sýka raviler hakkýnda yazýlan eserlere ise ez-Zehebî‟nin Tezkiretu’l-Huffâz‟ý örnek verilebilir.Raviler tabakalara göre tasnîf etmiþtir.Kitab basýlýrken baþlýklarda hâfýzýn genel sýralamadaki yeri, tabaka sýrasý, tabaka içindeki sýrasý ve kütüb-i sittenin hangisinde rivayeti bulunduðu rakamlarla gösterilmiþtir.
ab) Zaîf Râvîlerle Ýlgili Eserler: ez-Zehebî‟nin Mîzânu’l-Ý’tidâl‟i bu türün en meþhur eserlerindendir. Kitabýn temel kaynaðý Ýbn Adiyy‟in el-Kâmil fi’d-Du’afâ’ýdýr. Ýçinde, ilgili alimlerin tenkidine uðramýþ sýka raviler de vardýr. Ayrýca sýka muamelesi gören ravilerin isimlerinin baþýna da "sah" kýsaltmasý konmuþtur. Ýbn Hacer elAskalânî de Mîzânu’l-Ý’tidâl‟e bazý ilâveler yaparak Lisânu’l-Mîzânisimli kitabýnýyazmýþtýr.
ac)Karma Râvîlerle Ýlgili Eserler: Sýka ve za’îf ravileri birlikte ele alan eserler de hazýrlanmýþtýr. Bu þekilde belirli kitaplarda rivayeti bulunan ravilerle belirli yerlerde bulunan raviler hakkýnda ayrý ayrý kitaplar kaleme alýnmýþtýr. Belirli kitaplarda rivayeti bulunan raviler hakkýnda yazýlan eserler içinde Ýbn Hacer‟in Tehzîbu’t-Tehzîb‟i mühimdir. Bu eser kütüb-i sittede ve kütüb-i sittenin müelliflerinin diðer bazý eserlerinde rivayetleri bulunan ravilere tahsis edilmiþtir. Eser, el-Mizzî‟nin Tehzîbu’l-Kemâl‟inin bir muhtasarýdýr. Tehzîb‟i bizzat Ýbn Hacer Takrîbu’t-Tehzîbismiyle ihtisar etmiþtir. Ravinin sadece ismi, kýsaca nesebi,künyesi,lakabý,nisbesi, tabakasý ve ölüm tarihi verilmiþtir.
Belirli yerlerde bulunan raviler hakkýnda yazýlan eserler:
el-Hatîbu‟l-Baðdâdî Târîhu Baðdâd‟ýnda, Baðdâd‟da yaþamýþ veya oraya uðramýþ idareci, alim, þair v.b.þahýslar meyânýnda hadis alimlerinin hayatlarýna da yer vermiþtir. 7831 kiþinin yer aldýðý kitapta Muhammed isimli þahýslardan sonra diðer þahýslar harf sýrasýnda verilmiþtir. Kitabýn sonunda ise kadýnlar zikredilmiþtir. 33 kadýnýn ismi geçmektedir. Ýbn Asâkir‟in et-Târîhu’l-Kebîr‟i de bir þehir tarihidir. Müellif, Târîhu Dimeþk ismiyle de bilinen bu eserinde Þâm bölgesinde yetiþen veya oraya uðrayan ricâli ele almýþtýr. Baþta Ahmed isimli þahýslarý verdikden sonra diðerlerini harf sýrasý içinde zikretmiþtir.
B) Güvenilirlik Dýþýndaki Durumlarýna Göre Ricâl Çalýþmalarý:
ba) Lakab, Künye ve Nisbe Eserleri:Keþfu’n-Nikab ani’l-Esma’ ve’l-Elkab, Ýbnu‟l-Cevzî, Nuzhetu’l-Elbâb fi’l-Elkâb, Ýbn Hacer el-Askalânî , Kitabu’l-Ensâbi’l-Muttefika fi’l-Hatt el-Mutemâsile fi’n-Nakt ve’z-Zabt, Ebu‟l-Fazl Muhammed b. Tahir Ýbnu‟l-Kayserânî el-Makdisî , Kitabu’l-Ensâb, Ebû Sa‟d Abdulkerîm es-Sem‟ânî , el-Lubâb fî Tehzîbi’l-Ensâb, Ýzzuddîn Ýbnu‟l-Esîr
bb)Ayný veya Benzer Ýsimli Raviler Hakkýndaki Eserler:Kitabu’l-ikmâl fî Ref’i’l-irtiyâb ani’l-Mu’telif ve’l-Muhtelif fi’l-Esmâ ve’l-Küna ve’l-Ensâb, Ebû Nasr Ali Ýbn Mâkûlâ , el-Muþtebih fi’r-Ricâl, ez-Zehebî,
Tavzîhu’l-Muþtebih, Ýbn Nâsýruddin.
bc)Mubhem Þahýslarla Ýlgili Eserler:Kitabu’l-iþârât ilâ Beyâni’l-Esmâi’l-Mubhemât, en-Nevevî,Kitabu’l-Mustefad min Mubhemâti’l-Metn ve’l-isnâd, Ýbnu‟l-Irâkî.
Ynt: Hadis Tarihi 1-14. Haftalar By: neslinur Date: 28 Aralýk 2009, 17:47:00
12. Ünite
Ýslâm Dünyasýnda Son Dönem Hadis Çalýþmalarý
Giriþ
Son asýrlarda müslümanlarýn diðer din mensublarý ve bilhassa yahudi ve hýrýstiyanlar karþýsýnda düþtükleri kötü durum, onlarý çözüm aramaya sevketti. Bu gayeyle kaynaklarýn( Kuran ve sünnetin ) farklý açýlardan yeniden ele alýnýp üzerlerinde bazý çalýþmalar gerçekleþtirildi.
Hind Bölgesinde Hadis Ýlmi: Hicri 10. asýrdan itibaren Hind diyarýnda Ýslam ve hadis ilmi geliþmiþtir.
Nakledildiðine göre Hind sahillerine hicri 15. yýlda Hz. Ömer‟in halifeliði zamanýnda üç koldan akýnlar yapýlmýþtý. Bunlarý Hz. Ömer‟in Bahreyn ve Uman valisi Osman b. Ebi‟l-Âs es-Sekafî baþlatmýþtý. Bu zat, kardeþleri el-Hakem ve el-Muðîre‟yi, gönüllü mücahidlerle Hind sahillerine göndermiþ, onlar da gidip baþarýyla geri dönmüþlerdi.
Hind sahili olan Sind bölgesini hicri 93‟de Emevî Halifesi el-Velid b. Abdilmelik zamanýnda Muhammed b. el-Kasým es-Sekafî, fethetmiþtir.Fetihden sonra Sind‟e etbâuttâbiînden, bu arada Emevî-Abbâsî zulmünden kaçan Ehl-i Beyt‟den birçok kimse gidip yerleþmiþti. Hasan Basrî‟nin talebesi Ýsmail b. Mûsa, Hind‟e çok gidip geldiði için "Nezîlu Hind" diye lakablanmýþtý. Halife el-Mehdî‟nin h. 159‟da gönderdiði ordunun içinde meþhur hadisci er-Rebî‟ b. Sabîh de vardý. Ýkinci asýr hadiscilerinden biri de Sind‟e nisbetle bilinen Ebû Musa Necîh es-Sindî‟dir. Bu zat meðâzî ve siyerle ilk uðraþanlardandýr. Bir diðer hadisci Recâ es-Sindî‟dir.Hind‟le böylece baþlayan münasebetler meyanýnda dört asýr boyunca oralara da rihleler yapýlmýþ, oralarda da hadis öðrenilip öðretilmiþti. Bu dönemde Hind bölgesinde yetiþen muhaddislerden biri de Ebu Cafer ed-Deybüli‟dir.Deybüli, Hz. Peygamber‟in mektuplarýný ilk toplayan kiþi olarak bilinmektedir. Hind‟e h. 5. asýr baþlarýnda gelenler fýkýh, kelâm, felsefe ve þiirin aðýrlýk kazanmasýna sebeb olmuþlardý. Yine de Þeyh Ýsmail ve Meþârýk isimli meþhur kitabýn müellifi Radýyuddîn Hasan b. Muhammed es-Saðânî gibi alimler hadis ilmini orada neþre çalýþmýþlardý.
Dekken‟de Behmenîler zamanýnda hadise ilgi gösterilmiþti. Bilhassa Sultan Muhammed el-Behmenî Hind sultanlarýnýn hadisin neþrine ilk ilgi gösterenleri olmuþtu. O, büyük þehirlerde hadisle uðraþanlara aylýk baðlatmýþtý. Bu arada Safevîlerin Ýran‟daki þii baskýsý, oradaki sünni alimlerin de Hind‟e göçmelerine ve diðer islâmî ilimler meyanýnda hadis ilmini oraya götürmelerine yol açmýþtý. Bunlardan biri Sahîh-i Buhârî‟nin âli senedine sahip olan Þeyh Nureddin Ahmed eþ-Þîrâzî idi. Hadis ilmi Hind diyarýnda 9. asýr sonu, 10. asýr baþlarýnda geniþ yayýlma imkâný bulmuþtu. Hicaz‟a gidip ilim tahsil eden birçok kimse dönüp buralara yerleþmiþ ve uzun süre hadis tedris etmiþlerdi. Bunlar arasýnda Vecîhuddin el-Mâlikî ile, Seyyid Refîuddin es-Safevî eþ-Þîrâzî zikredilebilir. Hind, 10. asýr ortalarýnda büyük bir hadisci görür: Þeyh Ali el-Muttakî. Ali el-Muttakî, Hicaz‟a gitmiþ ve orada yýllarca ilim tahsil etmiþti. En mühim eseri Kenzu’lUmmâl‟dýr.Bu büyük alim birçok talebe yetiþtirmiþti. Bunlar arasýnda Þeyh Muhammed Tahir el-Fettenî önemlidir.Fettenî ‘nin
Tezkiretü’l-mevzuatadlý mevzu hadis kitabý ile Mecmua bihari’l-envarisimli hadis lugatý önemlidir. Hind‟de hadisin yayýlmasýnda en çok Þeyh Abdulhakk b. Seyfuddin el-Buhârî ed-Dehlevî‟nin emeði geçmiþtir. Onun bu husuta "O, hadis ilmini Hind‟de ilk yayan kimsedir!" denilecek kadar büyük hizmeti olmuþtur. Onun 100‟den fazla eser yazdýðý nakledilmektedir. Bunlardan biri el-Leme’ât þerhu’l-Miþkât‟dýr. Yetiþtirdiði talebeleri arasýnda oðlu Nûrulhakk da vardýr. Bu oðlunun Sahîh-i Buhârî üzerine Teysîru’l-Buhârîisimli bir þerhi vardýr. Bu dönemde Nakþibendiyye-Muceddidiyye tarikatýnýn önderi Ýmam Rabbani diye tanýnan Ahmed b. Abdulahad es-Serhendi ile oðlu, Miþkât þarihi Muhammed Saîd‟in de bu sahada hizmetleri geçmiþti. Hicri 12., miladi 18. asra gelindiðinde Hind Altkýtasýnda hadis ilmi konusundaki faaliyetlerin daha da yoðunluk kazandýðý,alimlerin hadis ilminineþrettikleri görülmektedir.Bazý alimler hicaza yerleþip hindistana dönmemiþlerdir. Kütüb-i sitte üzerine yazdýðý haþiyeleriyle tanýnan Ebu‟l-Hasen es-Sindi ve Muhammed Hayat es-Sindi Hicaz‟a yerleþen Hindistanlý alimlerdendir. Yine baþta hadis ilimleri olmak üzere bütün Ýslami ilimlerde önemli eserler veren Hind asýllý Muhammed Murtaza ez-Zebidi Kahire‟ye yerleþmiþ ve orada vefat etmiþtir .Bu bölgede hadis ilminde en köklü etkiyi yapmýþ olan, hiç þüphesiz, Þah Veliyyullah b. Abdirrahîm ed-Dehlevî dir. Bu büyük alim, Hicâz‟a gidip tahsil-i ilim ettikden sonra geri dönmüþ ve kendisini ilim neþrine vermiþti. O, bidatlere karþý büyük bir mücadele vermenin yanýnda nasslara da yeni bir bakýþ açýsý getirmeye çalýþmýþtý. Eserleri arasýnda
Hüccetullahi’l-baliða, izaletü’l-hafa, Muvatta þerhleri el-Müsevva ve el-Musaffa önemlidir. Bu dönemde Nezir Hüseyin ed-Dihlevi Delhi‟de Ehl-i Hadis Medresesini kurmuþ; baþta Muhammed Kasým Nanotevi ve Reþid Ahmed Gangohi olmak üzere diðer bir grup Kuzey Hindistan‟da bulunan Seharenpur yakýnlarýndaki Diyobend kasabasýnda “Ezheru‟l-Hind” olarak þöhret bulan Daru‟l-Ulum Diyobend Medresesi‟ni açmýþlardýr. Ehl-i Hadis medresesi mezhep taklidini reddedip, doðrudan hadislerle amel etmeyi ve içtihad yapmayý savunmuþ ve bu çerçevede eðitimlerini sürdürmüþ; Diyobend medresesi mensuplarý da Hanefi mezhebine baðlý olarak hadis eðitimine aðýrlýk vermiþtir. Azimâbâdî‟nin Avnu’l-Ma’bud þerhu Süneni Ebi Davud (Ehl-i Hadis), Mübarekpûrî‟nin Tuhfetü’l-ahvezi þerhu Camii’t-Tirmizi Halil Ahmed Sehârenpûrî‟nin Bezlü’l-Mechud fi halli Ebi Davud , Keþmîrî‟nin Feyzu’l-bari , Bennûrî‟nin Meârifu’s-Sünen adlý Sünen-i Tirmizi þerhi, Muhammed Zekeriya el-Kandehlevi‟nin Evcezü’l-mesalik adlý Muvatta þerhi gibi önemli eserler bu dönemin ürünlerindendir. Bu dönemde Ahmed Rýza Han‟ýn kurduðu Birelviyye ekolü ile bir grup alimin Leknev‟de açtýklarý Nedvetü‟l-ulema Medresesi‟nde de diðer dini ilimler meyanýnda hadis eðitim ve öðretimi de verilmiþtir. Bunlardan birincisinde de Hanefi mezhebi esas olmakla birlikte eðitimde tasavvufi renk aðýr basmaktadýr.Nedve ise temelde batý tarzý eðitim veren ve Hindistan‟da modernizmin babasý olarak görülen Sir Seyyid Ahmed Han‟ýn Aligarh Koleji ile geleneksel eðitim veren Diyobend Medresesi‟nin bir sentezi görünümündedir. Bu okuldan yetiþen ve hadis ilmi çalýþmalarýna katkýda bulunan önemli þahsiyetler arasýnda, okulun kurucularýndan Þibli Numani, Seyyid Süleyman Nedvi ve Ebu‟l-Hasen Nedvi gibi isimler bulunmaktadýr.
Mýsýr‟da Hadis Tartýþmalarý
19. asrýn sonlarý ile 20. asrýn baþlarýndan itibaren Mýsýr‟da da hadisin dindeki yeri ve bize geliþ yolunun sýhhati konusunda þüpheler ortaya atan Muhammed Abduh, ve takipçileri makale ve kitaplarýnda bu konudaki görüþlerini iþlemiþlerdir.Bu tartýþmalar, Mahmud Ebu Reyye‟nin Advâ ale’s-Sünneti’l-Muhammediyyeadlý kitabýyla zirvesine çýkmýþtýr. Sünnetin güvenilmez olduðu, bize sahih yollarla gelmediði iddilarý ihtiva eden ve Türkçe‟ye Muhammedi Sünnetin Aydýnlatýlmasýadýyla çevrilen bu eser yayýmlandýðý tarihte (1957) Mýsýr‟da büyük gürültü koparmýþ ve bir çok reddiye yazýlmasýna sebep olmuþtur. Bunlar arasýnda Prof. Dr. Mustafa Sibai‟nin es-Sünne ve mekânetuhâ fi’t-teþrîi’l-islami(1960) adlý kitabý önemlidir. Ayný tarihlerde kaleme aldýðý makalelerinde benzer görüþler dile getiren Pakistanlý yazar Fazlurrahman da karþýlaþtýðý tepkiler sonucunda ülkesini terk ederek ABD‟ye yerleþmek zorunda kalmýþtýr . Son dönemde Ýslam dünyasýnda Mýsýr merkezli olmak üzere hadis ilmine önemli katkýlar saðlayan çalýþmalar da yapýlmýþtýr. Bunlar arasýnda Muhammed Habibullah eþ-Þinkiti‟nin Buhari ve Müslim‟in Sahihleri üzerine yaptýðý düzenleme ve þerh çalýþmalarý ile Mahmud Muhammed Hattab es-Sübkî‟nin el-Menhelü’l-azbü’l-mevrud adlý Sünen-i Ebu Davud þerhi zikredilebilir. Yine Muhammed Fuad Abdülbaki ile Ahmed Muhammed Þakir‟in hadis kitaplarýnýn ilmi neþri konusunda gösterdikleri gayretler de zikre þayandýr. 20. asýr sadece Mýsýr‟da deðil baþta Beyrut olmak üzere Fas‟tan Endonezya‟ya kadar bütün Ýslam dünyasýnda birçok hadis ve rical çalýþmalarýna sahne olmuþtur. Bu konuda Nasýruddin el-Elbani ile Þuayb el-Arnaut gibi muhakkiklerin büyük gayretleri bulunmaktadýr.
Belli Baþlý Hadis Alimleri ve Çalýþmalarý
Ebu‟l-Hasenât Abdulhayy el-Leknevî: el-Leknevî’nin Nesebi Ebû Eyyûb el-Ensârî‟ye dayanýr. Hanefi mezhebine baðlýydý. Hadisle alâkalý eserleri: et-Ta’lîku’l-Mumecced ala Muvattai Muhammed, el-Ecvibetu’l-Fâdýla, el-Âsâru’l-Merfû’a, er-Ref’u ve’t-Tekmîl.
Ahmed Zýyâuddin el-Gümüþhanevî:Eserleri:Râmûzu’l-Ahâdîs‟ Bu eserini Levâmiu’l-Ukûl adýyla þerhetmiþtir.Garâibu’l-Ahâdîs, Bu eserini de Letâifu’l-Hýkem adýyla þerhetti.
Muhammed Cemâluddin el-Kasimî:Eseri:Kavâidu’t-Tahdîs
Tâhir b. Sâlih el-Cezâirî: Hadis eserleri bakýmýndan dünyanýn en zengin kütüphanelerinden biri olan Zâhiriyye Kütüphanesi‟ni kurdu. Hadise dair eserleri:el-Ukûdu’l-Âlî fi’l-Esânîdi’l-Avâlî, Tevcîhu’n-Nazar ilâ Usûli’l-Eser.
el-Keþmîrî: el-Keþmîrî, muhaddis, mufessir, fakîh, usûlcü, mutekellim, v.s. vasýflarýna sahip olan bir alimdir.
Diyobend‟deki Dâru‟l-Ulûm Medresesi‟ne gitti. Burasý Hindistan‟ýn Ezher‟i gibi idi. Oranýn Rabbânî alimlerinden, öncekilere ilaveten ilim ahlâk ve edeb güzelliði kazandý. Delhi‟de hocalýk yaptý. Orada el-Medresetu’l-Emîniyyeismiyle, meþhur olan bir okul da açtý. Sonra tekrar Diyobend‟de kalýp hocalýk yaptý. el-Keþmîrî‟nin eserlerinin çoðu talebelerinin tuttuðu notlardan meydana gelmiþtir.Sahîh-i Buhârî þerhi Feyzu’l-Bârî mühimdir.
el-Kevserî: Makaleleri Makalâtu’l-Kevserî ismiyle bir kitapta toplanmýþtýr.
Ahmed Muhammed Þâkir: Nesebi Hz. Hüseyin‟e dayanýr. Ýmam Þafiî‟nin er-Risâle‟sini ise çok güzel bir þekilde tahkik ve þerhedip yayýmlamýþtýr. Sünenu’t-Tirmizî tahkiki ni yapmýþtýr.(yarým kalmýþ), Musnedu Ahmed‟i
tahkiki ni yapmýþtýr.(yarým kalmýþ)týr.
et-Tehânevî:Hanefi Hadis ekolü Diyobend’in 20. Asýrdaki semerisidir. Hanefi mezhebinin hadis delillerini toplayýp 18 ciltlik i’lâu’s-Sünen‘i yazdý. Ý’la‘ya 2 önemli mukaddime yazdý hadis usulüne dair mukaddimesi Kavâid fî Ulûmi’l-Hadis Hanefi usulüne dair mukaddimesi Ebu Hanife ve Ashabul Muhaddisun dur.
Hadis Tarihi 13 By: neslinur Date: 29 Aralýk 2009, 23:17:54
13.HAFTA: TÜRKÝYE‟DE HADÝS ÇALIÞMALARI
1. Osmanlý Dönemi Hadis Çalýþmalarý:Osmanlýnýn siyasî varlýðýný kazanmaya çalýþtýðý sýralarda Mýsýr ve Suriye‟de hadis biliminin büyük simalarý eserlerini veriyorlardý. Sekizinci asrýn büyük alimleri Birzâlî ,Mizzî ve Zehebî vefat ettiðinde, Osmanlý‟nýn üzerinden yaklaþýk yarým yüzyýl geçmiþti Ýbn Hacer el-Askalânî döneminde, Osmanlý eðitim sisteminde Daru‟l-Hadis medresesi kurulmuþ bulunuyordu. Bundan sonra Osmanlý egemen olduðu her yere bir hadis okulu açmýþtýr.Ýlk Osmanlý Daru’l-hadisi I.Murad devrinde Ýznik’te Çandarlý Hayreddin Paþa tarafýndan yaptýrýlmýþtýr.Bu asrýn en önde gelen ismi Ýbn Melek diye tanýnan Ýzzeddin Abdüllatif‟tir.Tire‟de müderrislik yapan Ýbn Melek Osmanlý medreselerinde en çok okunan hadis kitaplarýndan olan Sâgânî‟nin Meþârýku’l-envâr’ý üzerine Mebâriku’l-ezhâr isimli þerhini yazmýþtýr.Daru‟l-hadislerinin en önemlilerinden birisi, II. Murad‟ýn yaptýrdýðý Edirne Daru‟l-hadisi dir.Onun döneminde Ýslam dünyasýnýn pek çok yerinden deðerli alimler getirilmiþtir.Fatih‟in hocasý olan Molla Gürânî‟nin el-Kevseru’l-cârî ilâ riyâzi’l-Buhârî adlý Buhârî þerhi bu dönemin eserlerindendir.Gürânî, Ýstanbul’da kendi adýna bir Darul-hadis de yaptýrmýþtýr.II.Bayezýd döneminde Amasya‟dayaptýrýlan Abdullah Paþa Daru‟l-hadisi , Kânûnî devrinde yapýlan Süleymaniye Daru‟l-hadisiönemli kurumlardýr. Seydî Çelebi‟nin Mustahrec mine’l-Buhârî adlý hadis kitabý siyaset konuludur. Molla Lütfi de Ta’lika ale’lCâm’i’s-sahîh adlý bir hadis kitabý telif etmiþtir. Yavuz Sultan Selim Mýsýr’ý fethedip Ýstanbul‟a dönüþünde yanýnda pek çok alimi de getirmiþtir.Bu olay Anadolu hadisçiliðinin geliþmesinde dönüm noktasýdýr.Osmanlý dönemi Mýsýr‟ýn hadisçileri arasýnda ilk akla gelen Münavî‟dir. Hadis sahasýnda önemli bir derleme olan Cem’u’l-fevâid adlý eserin sahibi Rüdânî ise Kuzey Afrika kökenlidir. Sultan III. Ahmed zamanýnda Ýstanbul‟a gelerek bir yýl kalan Aclûnî‟yi de unutmamak gerekir.Osmanlý Mýsýr‟ýnýn en önemli isimlerinden biri de Murteza ez Zebîdî’dir.Tâcu’l-arûs isimli eserini tamamladýðýnda Osmanlý Sultaný da bir nüsha sipariþ etmiþtir. Zebîdî‟den hadis kitaplarý için icazet isteyenler arasýnda Sultan I. Abdülhamid de vardýr. Kanûnî döneminde Ýbn Kemâl‟in hadis alanýnda bir çok eseri bulunmaktadýr.II.Selim devrinde padiþahýn hocasý Ataullah Efendi tarafýndan Birgivi Mehmed Efendi adýna Birgi‟de yaptýrýlan Ataullah Efendi Darul-hadisi Osmanlý medrese sisteminde önemli bir statüyü haizdi. Birgivî ‘de deðerli bir ilim adamýdýr. XVIII. asýrda Osmanlý’da en önde gelen hadisçi Amasya’da doðan Yusuf Efendizâde’dir.Efendizâde bir Buhâri þerhi ve yarým kalmýþ bir Müslim þerhinin de sahibidir.Daha sonra Seyyid Ervâdî ve öðrencisi olan Ahmed Ziyâeddin Gümüþhanevi sayýlmalýdýr. Gümüþhanevî‟nin Râmûzu’l-ahâdîs ile onun þerhi olan Levâmi’u’l-ukûl hadis eserleri vardýr. Osmanlý’da Daru‟l-hadislerde okutulan eserler:Sahîhu’l-Buhârî,SahîhuMüslim,Bagavî‟nin Mesâbîhu’s-sünne, Sâgânî‟nin Meþâriku’l-envâr'dýr.
2. Cumhuriyet Dönemi Hadis Çalýþmalarý: Dinî eðitim açýsýndan fetret devri olarak isimlendirilebilecek olan 1920-1950'li yýllarý hadis çalýþmalarý açýsýndan duraklama ve gerileme olmuþtur. Ancak Diyanet Ýþleri Riyaseti, Türk milletinin dinini öðrenebileceði Murtezâ ez-Zebîdî tarafýndan yapýlan Sahîh-i Buhârî ihtisarýný tercüme ve þerh ettirerek yeni alfabe ile Türkçe‟ye kazandýrma amacýyla Babanzade Ahmed Naim'i görevlendirmiþtir. Ahmed Naim'in baþlayýp ancak üç cildini tamamlayabildiði eser Kamil Miras tarafýndan tamamlanmýþ ve Diyanet Ýþleri Riyaseti tarafýndan 12 cilt olarak basýlmýþtýr. Bu çalýþma Cumhuriyet klasiklerinin arasýna katýlmýþtýr.Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý‟nýn klasik eserleri tercüme faaliyeti yavaþ da olsa Riyâzü's-sâlihîn ile devam etmiþtir. 1950'li yýllarla kadar Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý‟nýn öncülük ettiði bu faaliyetin yanýnda 40 hadis geleneðinin ya da 101 veya 1001 hadis tercüme ve þerhinin yapýldýðý görülmektedir. Ahmed Naim'in Kýrk Hadis'ini veya Münir Selâmi Yurdatap'ýn Binbir Hadis Tercümesi ve Tefsiri'ni buna örnektir.1950'den sonraki yýllarda ise hadis çalýþmalarý toparlanma sürecine girmiþ, daha sonra ise olgunlaþmaya baþlamýþtýr. 1960'lý yýllara kadar önceki yýllarda olduðu gibi belli rakamlarda hadisin tercüme ve þerh edilmesi en fazla baþvurulan çalýþma türü olmuþtur.Ýleriki yýllarda temel klasiklere doðru bir kayýþ dikkat çekmektedir Ahmed Davudoðlu'nun tercüme ve þerh ettiði Bulûðu'l-Merâm ve Mehmet Sofuoðlu'nun yaptýðý Sahîh-i Müslim ve Tercümesi buna güzel bir örnektir. Bu faaliyetler Ýmam Malik'in Muvatta'ýnýn, Darimî'nin Sünen'inin Türkçe‟ye kazandýrýlmasýyla devam etti. Görüldüðü üzere 1967 sonrasý seçme eserlerin deðil de temel kaynaklarýn tercümesine yönelinmiþ, 1980 sonrasý ise bu alanda altýn çað yaþanmýþ, hemen hemen bütün klasikler Türkçe‟ye kazandýrýlmýþtýr. Daha sonra tercüme faaliyeti alan itibariyle de geniþlemiþ ve tarih, usûl vb. konularda birçok önemli çalýþma Türkçe‟ye çevrilmiþtir. Hadis ilminin farklý branþlarýndaki tercümeleri de yapýlmýþtýr. Örnek olarak hadis ýstýlahlarý konusunu ele alabiliriz. Bu konuda yapýlan tercümeler dýþýnda, telif olarak Talat Koçyiðit‟in Hadis Istýlahlarý ,Abdullah Aydýnlý‟nýn Hadis Istýlahlarý Sözlüðü ve Mücteba Uður‟un Hadis Terimleri Sözlüðü adlý eserleridir.Ýmam Hatip okullarý,yüksek Ýslam enstitüleri ve ilahiyat fakültelerinin açýlmasýyla ders kitabý ihtiyacý artmýþtýr. Tayyib Okiç'in Bazý Hadis Meseleleri Üzerine Tetkikler,Hadis DersNotlarý,Hayrettin Karaman'ýn Hadis Usûlü,Ali Özek'in Hadis Ricali,adlý çalýþmalarý örnektir. Bunlarý her branþla alakalý müstakil çalýþmalar takip etmiþtir.Örneðin Talat Koçyiðit'in Hadis Tarihi,Ý. Lütfi Çakan'ýn Hadis Edebiyatý adlý eserleri.Özetlediðimizde Türkiye Cumhuriyeti’ndeki hadisçalýþmalarý kitap makale ve tez çalýþmalarý olarak üç farklý türde ortaya çýkmýþtýr. Bunlardan kitap ve makale çalýþmalarý, telif, tahkikli neþir ya da tercüme olarak yapýlmýþ ve yoðun olarak Ýstanbul ve Ankara gibi merkezlerde basýlmýþtýr. Tez çalýþmalarý ise 1982 yýlýna kadar Ankara, Ýstanbul ve Erzurum baþta olmak üzere üç merkezde yapýlmýþ; 1982 sonrasýnda ise Ýlahiyat Fakülteleri‟nin bulunduðu diðer illerin de katýlmasýyla, akademik çalýþmalarýn yapýldýðý merkezlerin sayýsýnda önemli bir artýþ olmuþtur.Genel olarak deðerlendirildiðinde Türkiye Cumhuriyeti‟nin kuruluþundan 1950‟li yýllara kadar hadis çalýþmalarý ciddi bir durgunluk yaþamýþ, bu tarihten sonra ise yeni bir döneme girilmiþtir.1960-70‟li yýllar telif ve tercüme açýsýndan açýlým yýllarýdýr.1980lere gelindiðinde ise klasik hadis kitaplarýnýn tercüme edilmesinin yanýnda, bunlarýn Arapça baskýlarý da gerçekleþtirilmiþtir.
Hadis Tarihi 14. Hafta By: neslinur Date: 29 Aralýk 2009, 23:41:33
14. HAFTA
SAHÝHLÝKLERÝ BAKIMINDAN HADÝS KÝTAPLARI VE BAZI MEÞHUR ALÝMLERÝN KÝTAPLARINDAKÝ HADÝSLERÝN DURUMU
Sahihlikleri Bakýmýndan Hadis Kitaplarý:Bir hadisin Hz. Peygamber‟e ne derecede ait olduðunu araþtýrmak ve ona göre bir deðerlendirme yapmak için her bir hadisin sahihlik açýsýndan durumu esas olarak onlarýn sened ve metinlerinin tek tek incelenmesi gerekir. Bununla birlikte herhangi bir hadis kitabýndaki hadislerin sahihlik durumlarýnýn genel olarak bilinmesi de faydadan hali deðildir. Sahîhayn, Kütüb-i Hamse, Kütüb-i Sitte, Kütüb-i Tis‟a, Sünen-i Erba'a gibi ayrým ve düzenlemeler aslýnda bu amaca yöneliktir. Suyûti‟Cem'u'l-cevâmi'nin mukaddimesinde otuzdan fazla kitabý üç grup halinde kategorilere ayýrmýþtýr: I- Rivâyetleri sahîh olanlar. II- Sahîh, Hasen ve Zayýf Hadisleri Beraberce Ýhtiva Eden Kitaplar. III- Rivâyetleri Zayýf Olan Kitaplar. Þah Veliyyullah ed-Dehlevî‟nin yaptýðý sýralama daha fazla dikkat çekmiþ ve kabul görmüþtür.Onun bu beþli “tabakalandýrmasý” þöyle zikredebiliriz:
1. el-Muvatta’, Sahîhu’l-Buhârî ve Sahîhu Müslim.
2. Müellifleri sýka, âdil, hadîsi bilen, ilkelerine titizlikle baðlý, kitaplarý sonraki alimler tarafýndan kabul görmüþ ve üzerlerinde baþka alimler tarafýndan çalýþma yapýlmýþ eserler. Bu kýsma Ebû Dâvûd, Nesâî ve Tirmizî‟nin es-Sünen‟i. Ahmed b. Hanbel‟in el-Müsned’i .
3. Sahih, hasen, zayýf, ma„rûf, garib, þâzz, munker, maklûb hadîsler ihtiva eden müsned, câmi‟ ve musannaf türlerindeki eserler. Abd b. Humeyd ile Tayâlisî‟nin el-Musned‟leri, Abdurrezzâk ve Ýbn Ebî Þeybe‟nin el-Musannaf’larý, Ýbn Mâce, Dârimî ve Dârekutnî‟nin es-Sünen‟leri, Ýbn Hýbbân‟ýn es-Sahîh‟i, Hâkim‟in el-Mustedrek‟i ile Beyhekî, Tahâvî ve Taberanî‟nin kitaplarý girer.
4. Ýlk iki tabakada bulunmayan, vâiz, bidatcý v.s. zayýf ravilerin rivayet etmiþ olduklarý veya mevkûf, maktû‟ ve isrâîlî olup da bazý ravilerin merfû'lara karýþtýrdýklarý hadîsleri ihtiva eden eserler. Bu çeþit eserler arasýnda Ýbn Adiyy‟in el-Kâmil fi’d-Du’afâ’, Ýbn Hýbbân‟ýn Kitâbu’l-Mecrûhîn, Ukaylî‟nin Kitâbu’d-Du’afâ’ isimli eserleri ile Hatîb el-Baðdâdî, Ýbn Asâkir, Hâkim, Ýbn Þâhîn, ed-Deylemî ve Ebu‟þ-Þeyh‟in kitaplarýdýr.
5. Fakîh, tarihçi ve sûfîler arasýnda dolaþan ve ilk dört tabakadaki eserlerde aslý bulunmayan hadîslerle, ustaca uydurulmuþ hadisler ihtiva eden eserler. Hadisçiler 1. ve 2. tabakadaki eserlere itimat ederler. 3. tabakadan ancak, ravileri tanýyan, hadîslerin illetlerini bilen yetkili alimler istifade edebilirler. 4. tabakadaki eserlerden istifade, muteahhýrûn alimlerin bir çeþit ifratý sayýlmýþ olup sadece bu tabakadaki kitaplarda bulunan hadîslere itimad edilmez. Genel bir kaide olarak, içlerinde sahîh, hasen, zayýf, münker her tür hadîs bulunduðu için sünen, musannef ve müsnedlerden ancak yetkili alim araþtýrma sonucu istifade edebilir. Kiþi yetkili deðilse bir alimin görüþüne veya güvenilir bir kaynaða baþvurmalýdýr.
Bazý Meþhur Alimlerin Kitaplarýndaki Hadislerin Durumu:
Hadîslerin sahihlik ve zayýflýk durumlarýný genel olarak bilme hususunda, hadîs kitabý yazmýþ olan alimlerin özellikleri da bir kanaat verebilir.
Hâkim en-Neysâbûrî: Hadîsler hakkýnda hüküm verirken müsamahakâr davranan bir alimdir. Sahih
olduðunu söylediði birçok hadîsin zayýf, hatta mevzu‟ olduðu tesbit edilmiþtir.
Ebû Nu'aym el-Isbehânî: Eserlerinde zayýf ve mevzû‟ hadîsler bulunabilmektedir.
Beyhekî: Eserlerinde zayýf hadîsler çoktur. Ahkâm dýþýndaki konularda rivayet ettiði hadîsler arasýnda birçok zayýf, hatta mevzû‟ hadîsin varlýðý tesbit edilmiþtir. Sünen‟inde bunlar azdýr.
Hatîb el-Baðdâdî: Eserlerinde çokça zayýf ve mevzû‟ hadîs bulunur.
Gazzâlî: Eserlerinde zayýf ve mevzu hadîsler bulunmaktadýr. ihyâ isimli eseri bu yönden tenkide uðradýðýnda, hadîsçi olmadýðýný söyleyerek özür beyanýnda bulunmuþtur.
Deylemî: el-Firdevs isimli eserinde sahih ve hasen hadîslerin yanýnda çokça mevzû‟ hadîs de bulunmaktadýr.
Ýbnu‟l-Cevzi: Hadîsler hakkýnda yaptýðý deðerlendirmelerde ölçüsüz davranýþlarý görülmektedir. Bir taraftan bazý zayýf, hatta hasen veya sahih hadîslerin uydurma olduðunu söyleyerek sertlik gösterirken, diðer taraftan ahlâka dair eserlerinde çok zayýf veya uydurma hadîsleri bile kullanmaktadýr.
Munzirî: Eserlerinde zayýf hadîslerin yanýnda, az da olsa uydurmaya benzeyen hadîsler vardýr.
Nevevî : Bazý eserlerinde çok az zayýf hadis vardýr.el-Ezkâr isimli eserinde bu hadîslerin sayýsý fazladýr.
Zehebî: Baþka alimlerin eserlerindeki hadisleri sýhhatleri açýsýndan deðerlendirmelerde bulunan Zehebî, el-Kebâir isimli eserinde çok müsamahakâr davranmýþtýr. Bu eserinde mevzû‟ hadis bile vardýr.
Ýbn Kayyim el-Cevziyye:Ýbnü‟l-Kayyým‟ýn da bazý eserlerinde zayýf ve mevzû' hadisler bulunmaktadýr.
Ýbn Hacer el-Askalânî: Eserlerinde zayýf hadis kullanmaz. Büyük eseri Sahîh-i Buhârî þerhi Fethu’l-Bârî'de asgari hasen hadis kullandýðýný söyler.
Suyûtî: Hadisleri deðerlendirmede en müsamahakâr davranan alimlerden biridir. Eserlerinde mevzû'hadisler bile vardýr el-Câmiu’s-Saðîr‟ine aldýðý bazý hadislere,diðer eserlerinde bizzat kendisi uydurma hükmü vermiþ.
Ýslam alimlerinin hüsn-i kabulle karþýladýklarý, baþta Buhârî ve Müslim‟in Sahîh‟leri ile diðer dört Sünen‟den oluþan Kütüb-i sitte dýþýndaki diðer eserlerde yer alan hadislerin sened ve metinlerinin tek tek incelenerek sahihlik ve zayýflýk durumlarýnýn ortaya çýkarýlmasý gerekir ki bu da Hadis Usulü‟nün konusudur.
Ynt: Hadis Tarihi 1-14. Haftalar By: maymuncu Date: 23 Mart 2010, 12:26:28
allah razý olsun çok güzel bilgiler paylaþmýþsýnýz ilahiyat öðrencisi olarak çok yararlandým
radyobeyan