Habesistan'a Hicretle ilgili Vukua Gelenler By: sumeyye Date: 25 Aralýk 2009, 22:50:17
Dokuzuncu Bölüm
HABEÞÝSTAN´A HÝCRETLE ÝLGÝLÝ VUKUA GELENLER
Beyhakî´nin naklettiði haberde Mâsâ bin Ukbe þöyle anlatmakta dýr: Kureyþ iþkence ve fitneyi iyice artýrýnca bir grup müslüman, baþlarýnda Cafer bin Ebû Tâlib olduðu halde Habeþistan´a hicret ettiler. Bu suretle dinlerini korumak, din ve vicdan hürriyetine kavuþmak istemiþlerdi. Kureyþ bunu haber alýnca derhal Amr îbn-i As ile Amâre bin Velîd´i peþlerinden gönderdi ve de bunlara çok sür´atli gitmelerini, yolda yetiþtikleri takdirde müslümanlarý geri çevirmelerini, yetiþemez-lerse Habeþistan´dan geri getirmelerini sýkýca tenbih etti. Habeþistan kiralýnýn þahsýna ve yanýndaki devlet büyüklerine çeþitli ve kýymetli hediyeler de gönderdi. Kirala âit hediyeler arasýnda bir arap atý ile, çok kýymetli atlastan bir cübbe de vardý. Amr ve Amâre sür´atle yola çýktý ise de müslümanlara yetiþemediler. Habeþistan´a vardýklarýnda, kiralýn huzuruna kabul edildiler ve hediyelerini takdim ettiler. Kýral Amr´i kendi kürsisine oturtup konuþmasýna izin verdi. Amr da kirala þunlarý söyledi: "Efendim, sizin ülkenize bizden bâzý akýlsýz adamlar sýðýnmýþ bulunuyor. Bu adamlar ne sizin dininizdedir, ne de bizim dinimizdedir. Onlarý bize iade etmeniz, sizin yüce þahsýnýzdan biricik dileðimizdir..." Oradaki devlet büyükleri de kirala, onlarýn iade edilmesini istediler. Kýral þu karþýlýðý verdi: "Ben, bu gelenler ile konuþup onlarýn ne durumda ve ne gibi bir itikâd üzerinde olduklarýný anlamadan asla iade etmem!" Amr söze tekrar baþlayýp: "Efendim, onlarýn ne halde olduklarým size ben haber vereyim: Onlar, içimizden çýkan bir adamýn arkadaþlarýdýr, onlarm ne kadar akýlsýz ve aykýrý kiþiler olduðunu þimdi siz de anhyacaksmýz: Onlar, Ýsa´nýn Allah´ýn oðlu olduðuna inanmazlar, sana da secde etmezler, huzuruna çaðýrdýðýn zaman, sana secde etmediklerini bizzat göreceksin..." diye konuþtu ve kiralý müslümanlara karþý tahrik etmeye çalýþtý.
Kýral Necaþî, Cafer ve arkadaþlarýnýn getirilmesini istedi. Onlar da geldiler, huzura girip selam vermek suretiyle saygýlarýný bildirdiler ve fakat secde etmediler. Amr ve Amâre derhal: "Biz size haber verme dik mi? iþte görüyorsunuz, kirala secde etmiyorlar" diyerek kiralý ve diðer devlet adamlarýný tahrike çalýþtýlar... Kýral söze baþlayýp: "Ey bana iltica edenler! Sizin kavminizden diðer insanlarýn bana secde ettikleri gibi, siz niçin secde etmiyorsunuz?" diye sordu ve îsâ hakkýnda ne dediklerini, nasýl bir itikad ve din üzerinde bulunduklarýný Öðrenmek istediðini belirtti. Önce þu soruyu yöneltti: "Bana söyleyiniz, siz nasranî misiniz?" Müslümanlar da bu soruya "hayýr" karþýlýðýný verdiler. Kýral: "Sizler yâhûdî inisiniz?" diye sordu. Müslümanlar da "hayýr" dediler. Kýral bu sefer de: "O halde sizin dininiz nedir?" diye sordu. Müslüman lar da: "Bizim dinimiz islâmdýr" diyerek cevapladýlar. Kýral: "islâm nedir?" dedi. Müslümanlar da: "islâm: Allah´ýn birliðine inanýp yalnýz O´na kulluk etmek, O´na hiç bir þeyi asla ortak koþmamak, O´ndan baþka hiç bir varlýða asla tapmamaktýr" dediler. Kýral: "Bunlarý size kim haber verdi?" diye sordu. Müslümanlar: "Bunlarý bize bizim içimizden çýkan, soyunu ve ahlakýný çok iyi tanýdýðýnýz Muhammed haber verdi. Allah O´nu bize içimizden seçerek peygamber olarak gönderdi. Bizden önceki ümmetlere bâzý seçkin ve üstün ahlaklý zatlarý gönderdiði gibi... O bize; ana ve babaya iyilik etmeyi, dâima doðruyu söylemeyi, yalandan þiddetle kaçýnmayý, sözünde durmayý, emanete riâyet etmeyi emretti. Putlara tapmayý ise þiddetle yasakladý. Yalnýz Allah´a ibadet etmemizi, hiç bir þeyi O´na þerîk koþmamamýzý açýkça ve kesinlikle emretti. Bizler de O´nu, bütün bunlarda tasdik ettik, O´na itaat ettik, Allah´ýn kelamýný ve dinini tanýdýk ve O´nun bize teblîg ettiði esaslarýn Allah tarafýndan olduðuna tanýk olduk. Bizler iþte böyle bir yolu takib edince, kavmimiz de bize amansýz düþman kesildi. O gerçek Peygamber´e de düþman kesildiler, O´nu yalanladýlar, O´nu öldürmek istediler; bizleri de tekrar putperestliðe döndürmek istediler. Bizler de dimimizle, kanýmýzla kavmimizden ayrýlýp sizin ülkenize ve adaletinize sýðýndýk" diye karþýlýk verip kendilerini savundular.
Bu sýrada kiralýn: "Vallahi bütün bunlar; Musa´nýn dini hangi kaynaktan çýkmýþ ise, ancak o kaynaktan çýkmýþtýr!" diye konuþtuðu duyuldu... Müslümanlarýn temsilcisi Cafer dedi ki: "Size karþý secde etmeyip selam vermemize gelince: Peygamberimiz bize haber verdi ki: Cennet ehlinin birbirine olan duasý selâmdýr ve bunu bize peygamberi miz emretmiþtir. Bu sebeble biz de sizi selam ile karþýladýk. Birbirimizi de selam ile karþýlayýp dualaþtýðýmýz gibi... Isâ hakkýndaki inancýmýza gelince: Isâ Allah´ýn kulu ve resulüdür, tarafýndan bir rûh olup Meryem´e ilkâ eylediði kelimesidir... Tertemiz ve bakire olan Meryem´in oðludur."
Bu sýrada kýral yere eðilip eliyle bir çöp aldý ve þöyle dedi: "Vallahi Meryem oðlu îsâ, þu çöp kadar bundan fazlasýný söylemiþ deðildir." Oradaki devlet büyükleri söze karýþýp: "Ey kýral, eðer sen bu adamý dinleyecek olursan, vallahi seni dininden edecek!" dediler. Kýral da þu karþýlýðý verdi: "Ýnandýðým Allah´a kasem ederim ki, ben, Isâ hakkýnda ebediyen bundan baþkasýný söylemem!" Bundan sonra kýral, söz ve davranýþlarýndan hoþlanmadýðý Amr Ibn-i As´a iþaret ederek: "Þu adamýn hediyelerini geri veriniz! Vallahi bana bir dað kadar altýný rüþvet verseler dâhi, ben bu adamlarý, onlara teslim etmem için onu kabul etmem!" diye haykýrdý. Sonra Cafer´e ve arkadaþlarýna dönerek: "Haydi gidiniz, ülkemde sakin olunuz! Huzur ve emniyet içinde yaþayýnýz, ihtiyaçlarýnýz da karþýlanacaktýr" dedi. Daha sonra umûma hitap edecek: "Ülkemize sýðýnan bu adamlara, her kim ezâ verici bir nazarla bakacak olursa, bilsin ki bana isyan etmiþ sayýlýr."
Amr ile Amare Habeþistan´a giderken yolda aralarý açýlmýþ ve birbirine iyice kýzmýþlardý. Habeþistan´a varýnca ister istemez aralarýn daki anlaþmazlýðý býrakýp esas gayelerini gerçekleþtirmeye çalýþtýlar... Fakat bu da mümkin olmadý. Bu sefer daha da aralarý açýlýp birbirine iyice kýzdýlar... Amr, Amâre´ye bir hile düþündü: Dedi ki: "Ey Amâre, sen gerçekten güzel bir adamsýn... Kýral çýktýðý zaman, kiralýn karýsýna git, bu hususta onunla konuþ, -iþimizin görülmesi için kendisinin yardýmýný rica et." Amâre de buna inandý. Kiralýn karýþma haber gönderip onunla konuþmak istedi. Ricasý kabul edildi ve konuþmak üzere kiralýn karýsýnýn huzuruna çýkarýldý. Amr da kiralýn yanýna gidip: "Efendim, arkadaþým Amâre kadýnlara düþkün bir adamdýr. Burada da zât-ý âlinizin karýsý ile iliþki kurmak istemiþ ve karýnýzýn yanma gitmiþtir. Ýsterseniz haberi derhal tetkik ettirebilirsi- niz" diyerek kiralý tahrik etti. Kýral derhal adam gönderdi, Amâre´nin orada olduðunu görüp getirdiler. Kýral, onun ihliline (erkeklik uzvunun deliðine) pompa ile hava vererek cezalandýrýlmasýný ve bu þekilde sürgün adasýna gönderilmesini emretti. Onlar da öyle yaptýlar. Böylece Amâre cezalandýrýlýp adaya sürüldü ve orada helak olup gitti.
Amr da Mekke´ye hiç bir netice elde edemeden ve üstelik arkadaþýný da zayi etmiþ olarak döndü. Dönüþ esnasýnda da yolunu kaybederek, anasýndan doðduðuna piþman olacak derecede sýkýntý ve ýztýraplar çekti. Eli boþ olarak avdet eyledi." (Bu mealdeki haberler, arada kesinti olmaksýzýn îbn-i Mes´ud´dan, Ebû Musa´dan ve Ümmü Seleme´den dahi rivayet edilmiþtir).[1][1] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/265-267.