Dünya Dinleri
Pages: 1
Yezidilik By: neslinur Date: 25 Aralýk 2009, 14:42:44
Yezidilik




Yezidilerin Kimliði Karma bir dinin mensubu olan Yezidi´lerin Arap, Kürt ve Asur kökenli olduklarý ileri sürülmektedir. Çeþitli kültürlerin birbirlerine karýþtýðý Ortadoðu´da ulusal kimlikleri olmayan Ýran´daki Bahailer, Lübnan´daki Dürziler ve Maruniler gibi Yezidiler de dini bir cemaattir. Yezidi inancýnýn, Hariciliðin Ýbadiye kolundan ayrýldýðý söylenen Yezid bin Ebi Uneyse´ye dayandýðýný ileri sürenler olduðu gibi Yezidi adýnýn eski Ýran inançlarýndaki Ýyilik Tanrýsý Ýzd ya da Yeda´dan geldiðini de savunanlar vardýr. Ancak Yezidliðin, Emevi soyundan ünlü mutavassif Þeyh Adiy bin Musafir´le olan iliþkisi ise tartýþmasýzdýr. Son 30 yýl içinde kendilerine geçmiþten gelen ulusal bir kimlik arayýþýna giren Yezidiler, Arap Kimliðinden ziyade Kürt ve Asur Kimliðinden birini seçme konusunda bir tercih yapmaya çalýþmaktadýrlar

YEZÝDÝLÝÐÝN TARÝHÝ

Yezidilerin kökenleri ve tarihleri ile ilgili somut, yeterli bilgi ve belgeler mevcut deðildir. Yezidilik inancýnýn öncülü Þeyh Adiy´in Adaviler (Adaviyye) tarikatýdýr. Yezidilerce, Yezidi inanç sisteminin kurucusu ve peygamber olarak kabul edilen Þeyh Adiy Bin Musafýr, aslýnda Kadiri tarikatýnýn kurucusu Abdülkadir Geylani ile birlikte Ýslam alimi Ýmam Gazeli´den ders almýþ; Müslüman inançlý bir sufi olarak kabul edilmektedir. 1072 yýlýnda Lübnan´da Baalbek´te dogan Þeyh Adiy, 1116 yýlýndaki Mekke´ye hac ziyaretinden sonra öldüðü 1162 yýlýna kadar Laleþ Vadisi´ndeki (Kuzey Irak´taki Duhok Ýli ´nin yaklaþýk 29 km. doðusunda, Musul´un da 57 km. kuzeyindedir) eski bir Hýristiyan manastýrýný dergaha çevirerek mürit yetiþtirmiþtir. Adiy bin Musafir 1162 yýlýnda öldüðü zaman Laleþ´teki dergahýna gömülmüþ ve türbesi çok geçmeden hac ziyareti için gelinen tapýnaða dönüþtürülmüþtür. Þeyhin vefatýndan sonra makamýna yeðeni Abu´l Bereket bin Sahr seçilmiþ; onun önderliðindeki müritleri "Adaviler" adýyla anýlmaya baþlamýþtýr. Tarikat ise Adavilik ve bilahare Sehbetilik diye adlandýrýlmýþtýr. Adaviliðin antik inançlarla sentezlenmesi ve Hakkari yöresindeki aþiretler arasýnda yaygýnlaþmasý, tarikatýn baþýna geçen Þeyh Adiy´in torunu Hasan bin Adiy döneminde olmuþtur. Moðollarýn bölgeyi istilasýndan sonra 13 ve 14. yy.da bölgedeki otorite boþluðundan yararlanan Yezidilik faaliyeti, Musul, Hakkari, Botan çayý yöresi, Cizre, Nusaybin, Mardin, Van ve Urmiye´deki aþiretler arasýnda kök salmýþtýr. 1415 yýlýna kadar unutulan ancak bu tarihten itibaren taraftar kazanmaya baþlayan ve bilahare Yezidilik adýný alan Þeyh Adiy´in öðretisinin öncülü olduðu bu yeni dinin sembolü, tavus kuþudur. Ama bu sembol, tavus kuþundan ziyade horoza benzemektedir. Dinlerinin çok eski olduðunu, kurulusu üzerine tarihi bilgilerin zaman içinde unutulduðunu, kaynaklarýnýn kaybolduðunu söyleyen Yezidilerle iliþkiye geçerek, dinleri üzerinde bilgi edinmek isteyen gerek Müslümanlar gerek 18 ve 19. yy.larda bölgeye gelen Hýristiyan misyonerler de pek bir þey öðrenememiþlerdir. Çünkü Yezidilik bir sýr dini olduðu için Yezidiler, kendilerine sorulan sorularý, soranlarýn duymak istediklerine göre yanýtlamýþlardýr

YEZÝDÝ ÝNANÇLARI

Yezidilik; - Eski putperestliðe, - Zerdüþtlüðe (iyilik ve kötülüðün mücadelesi), - Maniliðe (Ýrfan), - Yahudiliðe (Beslenme ile ilgili hükümler, haram yiyecekler), - Hýristiyanlýða (Vaftiz, nikahta ekmek ve þarap ayini, evlenmelerde kiliseleri ziyaret, þarap içmek), - Ýslamiyet´te (Sünnet, oruç, kurban, hac, mezar taslarýnda Ýslam ´i kitabeler) - Sufi-Rafiziliðe (Ýnancýn gizliliði, vecd, þeyhe saygý), - Sabiiliðe (tenasuh ve ruh göçü), - Samaniliðe (gömme adeti, rüya tabiri ve dans), - Paganizme (Ay ve güneþe tapma) ait Bazý unsurlarý ihtiva eden ve kökeni yeterince açýk olmayan bir inanç sistemidir. Yezidilik inancýnda Tanrý, dünyanýn koruyucusu deðil sadece yaratýcýsýdýr. O, faal deðildir ve dünya ile ilgilenmemektedir. Tanrý iradesinin faal ve yürütücü uzvu, Tanrý´nýn ikinci þahsiyeti olan "Melek Tavus"tur. Melek Tavus, Tanrý ile bir, çözülmez bir þekilde Tanrý´ya baðlýdýr. Bu anlamda Yezidiler, tek tanrýlý olarak kabul edilebilirler. Ancak Yezidi inancýnda, Tanrý ile insan arasýnda vasýta olarak hizmet gören yari ilahlar bulunmaktadýr. Yezidilere göre; Melek Tavus, bir iyilik tanrýsýdýr. Yezidiler þeytana, tövbe etmesi sebebiyle Tanrý tarafýndan baðýþlanan gözden düþmüþ bir melek olarak bakarlar. Þeytanýn adýnýn, Tanrý olarak söylenmesi yasaktýr. Yezidiler,dýþarýdan anlaþýldýðý manada ne cehenneme, ne cehennem azabýna ne de þeytana inanýrlar. Yezidi inancýna göre; ruh, ölümden sonra baþka gövdelere geçerek varlýðýný sürdürmektedir. Güneþ, ay ve yýldýzlar ýþýk saçtýklarýndan dolayý kutsaldýr. Çünkü Melek Tavus da bir ýþýk kaynaðýdýr. Yezidi topluluðu, Adem ile Havva soyundan deðil Cebbar bin Sehid adlý baþka bir yüce varlýktan türemiþtir. Yezidiler her çaðda yeni bir peygamber gönderileceðine, her yerde bulunan Melek Tavus´un bütün Yezidileri koruyacaðýna ve kurtaracaðýna inanmaktadýrlar. Mashaf-i Res´te, "Tanrýmýz þeytanýn adýný ya da onu anýmsatan sözcükleri zikretmek yanlýþtýr" diye buyrulduðundan Yezidiler, Tanrý-melek mertebesine koyduklarý "Þeytan"in adýný anmadan, onun için "Ýsmi güzel melek" derler. Ayrýca "kaytan, ser, melun, lanet" gibi kelimeleri de kullanmazlar. Yezidiler için ateþ, nur yani ýþýk saçan bir kaynak olduðu için kutsanýr ve ona asla tükürülmez. Yezidiler, bazý besin maddelerini yemez, bazý renkleri tercih ederler. Beyaz, kahverengi, kýrmýzý, yeþil ve siyah kutsal sayýlmakta mavi renge ise itibar edilmemektedir. Beyaz giysi, temizliði simgelemekte; kadýnlar mutlaka beyaz iç çamaþýrý giymekte; erkekler öldüklerinde yüce makama temiz çýksýnlar diye beyaz giysiyle gömülmektedirler. Yezidilerde temel haram yiyecek, maruldur. Buna börülce, salatalýk, lahana gibi sebzeler ile balýk, geyik ve horoz eti de eklenebilir


YEZÝDÝLERDE ÝBADET


Yezidilerin yerine getirmeleri þart olan dini vecibeleri þahadet, namaz (ibadet), oruç, zekat ve hacdýr. Onlara göre tanrýnýn birçok ismi vardýr. Bunlarýn en güzeli ve en çok kullanýlaný "Hüda" olanýdýr.

Þahadet

Yezidilerde þahadet, tanrýnýn sonsuz kudret sahibi, Þeyh Adiy bin Musafir´in tanrýnýn meleði ve Yezidilerin mürþidi, Sultan Yezid´in tanrýnýn meleði, yerin nuru ve insanlýðýn sevinci, Melek Tavus´un da Tanrý´nýn meleði ve elçisi olduðuna inanmaktan oluþur. Bunu aksam yatarken, sabah kalkarken de tekrarlarlar.

Namaz

Namaz (Ýbadet) Yezidilerde yýlda bir kez Laleþ´te Þeyh Adiy´in türbesine yapýlan hac esnasýnda gerçekleþtirilen toplu ibadetin haricinde toplu ibadet etme yoktur.Namaz, sabah ve aksam kýlýnýr. Namazdan önce eller ve yüz yýkanýr. Sabah namazý için dýþarýya çýkýlarak güneþin sarýlýðý belirgin olduðunda güneþe karþý ayakta durulup üç defa eðilmek (rükua varmak) suretiyle dua okunur. Aksam namazýnda da yine dýþarýda güneþe karþý durularak dua okunur. Yezidiler ibadetlerini kimsenin görmesini istemezler. Bir yezidi ibadet ederken baþka dinden biri görürse rükua varmaz ve sadece acunun içini güneþ ýþýðýna tuttuktan sonra elini aðzýna götürüp öper.

Oruç

Yezidilerde Oruç Yezidilerde genel ve özel olmak üzere iki tür oruç vardýr:

1. Genel Oruç

Eylül ayinin 3 ile 5 inci günleri arasýnda tutulan bu oruca Yezit orucu da denilmektedir. Ayrýca Hýzýr Ýlyas için üç gün oruç tutmak da Yezidi geleneklerindendir. Yezidi inancýna göre, Allah üç gün oruç tutulmasýný emretmiþtir. Bu inanca göre kutsal kitaplarýnda oruçla ilgili yazýlan üç gün kelimesini yabancýlar yanlýþ olarak yani otuz seklinde anlamýþlardýr. Yezidiler tutulan üç günlük orucun otuz olarak kabul olunacaðýna inanýrlar.Sabahleyin güneþin sarýlýðý ile baþlayan ve aksam gün battýktan sonra sona eren oruçta yemek içmek yasaktýr.

2. Özel Oruç

Yalnýzca din adamlarýna özgü olan özel oruç, Aralýk ayýnda 20, Temmuz ayýnda 20 ve 15-20 Eylül tarihleri arasýnda Þeyh Adiy´in türbesine yapýlan ziyaretin ardýndan da 40 gün olmak üzere toplam 80 gün tutulur.Yezidiler iftar sofrasýnda þarap bulundururlar.

Zekat


Yezidilerde zekat müritlerin gelirlerinin % 10´u þeyhlere, % 5 pîre ve % 2.5´ini fakire vermekten oluþur

Hac

15-20 Eylül tarihleri arasýnda Irak´ta bulunan Þeyh Adiy´in mabedine yapýlan hac, Yezidiler için yapýlmasý þart olan dini ve milli bir vazifedir. Þeyh Adiy´in sandukasýný üç kez tavaf edip kaideye yüz süren her Yezidi, hacý olmuþ sayýlýr.Þeyh Adiy´in sandukasýný üç kez tavaf edip kaideye yüz süren her Yezidi, hacý olmuþ sayýlýr. Þeyh Adiy´in Laleþ Vadisi´ndeki daðýn eteðinde olan mabedine Sýrat Köprüsü denilen bir köprüden geçerek giden Yezidiler, kaynaðý mabette bulunan zemzem adýný verdikleri su ile çocuklarýný vaftiz ederler. Bu hac merasimi; nehirlerde yýkanma, sancaklarýn yýkanýp vaftiz edilmesi, rahiplerin danslarý, mukaddes kabul edilen mezarlara kandil yakýlmasý, kurban edilen bir öküzün etinin daðýtýlmasý, özel yapýlmýþ yemeklerin yenmesiyle kutlanýr. Ayrýca bu hac sýrasýnda saygý gösterilen ve þahýs isimleri verilen dut aðaçlarý ziyaret edilir. Çevreden tek aðaç dalý kesmek bile günahtýr. Kutsal vadinin hiçbir yerinde ayakkabýyla dolaþýlmaz; kadýnla cinsel iliþki kurulmaz ve içki içilmez

Dualarý

Yezidilerin güneþ doðarken ve batarken ona doðru yönelerek dua okuma adetleri, güneþe ve aya taptýklarýna dair yanlýþ bir telakkiye sebep olmuþtur. Gerçekte bu duanýn nedeni Yezidilerce Tanrý (Melek Tavus)´nýn, "Ay ve karanlýðýn", ve "Güneþ ve aydýnlýðýn" efendisi olarak kabul edilmesidir. Yezidi dualarý dört tanedir.Bunlar ;
1. Sabah duasý,
2. Evger duasý: Bu da sabahlarý okunur,
3. Güneþ batisi duasý: Buna güneþ duasý da denir.
4. Aksam duasý: Buna þahadet duasý da denir. Yataða yatýnca okunur. Bu dua Melek Tavus´a yapýlýp yedi meleðe hitap edilir.

Tatil ve Bayramlar

Bayramlar Yezidi kutsal kitabýna göre, Cumartesi dinlenme günüdür. Yezidilerin önem verdikleri dört dini bayramlarý vardý

1. Sar-i Sal (Yeni yýl) Bayramý

Sarsali, Sarsaliya da dedikleri bu bayram Nisan ayinin ilk Çarþamba günü kutlanýr. Bugün meleklerin gece boyunca bereket daðýttýklarýna inanýlýr. Yezidilerin yaþadýklarý her köyde ve yerleþim birimlerinde kutlanan bu bayramýn ön hazýrlýðý olarak aile mezarlarý ziyaret edilerek mezar taslarýnýn üzerine yolu oradan geçenlerin yemesi için, içinde kuru üzüm, yumurta, kuru incir ve çeþitli çöreklerin bulunduðu tepsiler konur.

2. Yaz Bayramý (Çesna Havini)

Temmuz´un 18 ile 21´i arasýnda Irak ´ýn Lalis bölgesinde kutlanan bu bayrama Þeyh Adiy bayramý, kýrk gün bayramý da denir. Yaz orucunun tamamlandýðý günün ertesinde baslar.

3. Cemaat Bayramý

Þeyh Adiy´in bir araya getirdiði ilk cemaatin anýsýna 6-13 Ekim tarihleri arasýnda kutlanan bu bayrama katýlmak Yezidi inancýna göre hac farizasý sayýlýr ve her Yezidi için bir borçtur.

4. Doðum Bayramý

Yezidilerin dördüncü bayramý herkesin üç gün oruç tutarak karþýladýðý 1 Aralýk sabahý baþlayýp aksamý biten Halife Yezid´in doðum günü olarak anýlan bayramdýr. Yezidiler Ayrýca Müslüman ve Hýristiyan komþularýyla birlikte onlarýn Hýdýrellez ve Aziz Sergius Yortusu gibi bayram ve yortulara da katýlýrlar. Yezidilerde geleneksel bir biçimde 21 Mart´ta kutlanan Nevruz Bayramý dini olmaktan çok folklorik bir nitelik taþýr.

Ahret Kardeþliði


Her Yezidi´nin bir ahiren kardeþi ile bir ahiren bacýsý olmasý mecburidir. Ahiren kardeþliði her defasýnda el öpmeyi ve ölümde yardým etmeyi emreder.


Vaftiz

Yezidi çocuklarý doðduktan 40 gün sonra bazý yerlerde de doðumun ilk haftasýnda Pirler tarafýndan Þeyh Adiy´in mabedindeki zemzem suyuna üç defa daldýrýlmak suretiyle vaftiz edilirler. Laleþ´in dýþýnda yasayan Yezidiler için kavvallar tarafýndan getirilen vaftiz suyu kullanýlýr.
Sünnet ve Kirvelik

Çocuk vaftiz edildikten bir hafta sonra vaftizi yapan Þeyh veya Pir tarafýndan sünnet edilir. Bu adete, Kuzey Irak´ta "karif" denilmekte ve Yezidi çocuðu komþu veya dost bir Müslüman kirvenin dizine yatýrýlarak sünnet iþlemi gerçekleþtirilmektedir. Kirveliðin Yezidilerde çok önemli bir yeri vardýr. Baþka dinden olanlarýn kirve yapýlmasý ile o dinin mensuplarýyla dostluk köprüsü oluþturulmakta, muhtemel düþmanlýklar önlenmektedir.

Ölüm ve Cenaze

Töreni Yezidiler birinin vefatýnda ölünün kýymetli elbiselerini bir aðaç parçasýna giydirip, kokular sürüp süsledikten sonra etrafýnda dönerler. Bu arada ölünün iyiliklerinden bahsedip aðlayarak dövünürler. Bu tören, üç gün devam eder.

Ölen Yezidi, yüksek sesle salavat getirilerek ahiren kardeþinin huzurunda Yezidi þeyhi tarafýndan yýkanýr. Ölünün aðzýna, kulaklarýna, gözlerine ve kalbinin üzerine Þeyh Adiy´in türbesinin topraðýndan yapýlmýþ çamur sürülerek kollarý çapraz vaziyette, basý doðu istikametinde gömülür. Ölümün 3, 7 ve 40. günleri ile yýl dönümlerinde anma törenleri düzenlenir, Yezidi yoksullarýna yiyecekler ve sadaka verilir. Ölümünden sonra bir din adamý veya bir koçak tarafýndan görülen rüyanýn yorumu yapýlarak ölenin ruhunun yeniden doðmasý meselesi çözülmeye çalýþýlýr.

Yezidilerin ölü gömüldükten sonra mezar baþýnda ölüye hitaben yaptýklarý telkin duasý çok ilginçtir. Yezidilerin telkin duasý su þekildedir: "Ey ölü kiþi! Gelecektir üzerine Münker ve Nekir melekleri! Sana soracaklar: hangi dindensin? Sen, de ki ben Ezidiyim (Yezidiyim). Þeyhim, Þeyh Adiy´dir."

RUHANÝ YAPI


Yezidiler, müritler ve ruhaniler olmak üzere iki toplumdan oluþmuþtur.

1. Müritler

Yezidi toplumunun en büyük kastini oluþtururlar. Her Yezidi, her gün elini öpmek, yanýnda þarapla orucunu bozmak, hacla ilgili her türlü hizmetini yerine getirmek mecburiyetinde olduðu bir þeyh ya da pirin mürididir. Köylerde çiftçilik ve hayvancýlýkla uðrasan müritlerin görevleri kendi üstlerindeki sýnýflara hizmet etmek ve vergi vermektir.

2. Ruhaniler (Ruhan, Kahane, Rahip)

Bunlara olaðanüstü saygý gösterilir. bazý hallerde ruhanilik irsi olarak kadýnlara da geçebilmektedir. Ruhaniler (Rahip) aþaðýdaki altý sýnýfa ayrýlmýþlardýr:

a. Þeyhler

Þeyh Adiy´in müritlerinden veya kardeþlerinin soyundan olmalarý gerekir. Beyaz bir elbise giyip, siyah bir sarýk sararlar; evleri Yezidiler için mabet olarak kabul edilir. Okuma-yazma isleriyle uðraþýrlar, cenaze törenlerini yönetirler. Oruçta, bayramlarda, evlenmelerde ve sünnet merasimlerinde de görev yaparlar.

b Pirler

Þeyhlerden sonra Yezidilere yol gösteren yaslý ruhanilerdir. Elbiseleri siyah olup baslarýna siyah veya kýrmýzý tüylü sarýk takarlar. Hacca gelenlerin yiyecek, içecek ve diðer ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý bunlarýn görevi olup dini törenlerin düzenlenmesinde þeyhlere yardým ederler. Þeyhler ve pirler, dokunulmazlýk haklarýna sahip ruhani reislerdir. Vazifeleri, müritlerini ve cemaatlerini kötülükten uzak tutmaktýr. Bayram günlerinde, oruçlarda, evlenme ve ölümlerde, vaftiz, sünnet ve hastalýklarýn tedavisindeki dini görevleri yerine getirirler.

c. Fakirler veya Karabaþlar

Sadaka ile dünyevi zevklerden kaçýnan Fakirler, aileler arasýnda arabulucu ve barýþý saðlayýcý olarak Yezidi toplumunda görev yaparlar.

d. Kavvallar

Bunlar Þeyh Adiy bin Musafir´in türbesi civarýnda oturan görevlilerdir.Dini bayramlarda ve dinsel törenlerde ilahiler söyleyip çalgý çalarak ruhanilere hizmet ederler. Kavvallar, Yezidiler arasýnda birliði saðlamak, imaný kuvvetlendirmek ve köy halkýnýn verdiði zekatý toplamak amacýyla Yezidi sancaklarý (Melek Tavus´un heykeli) ile yýlda bir defa köyleri dolaþýrlar.

e. Kuçekler

Irak ´ýn Laleþ bölgesinde oturan Kuçeklerin sayýlarý azdýr. Þeyh Adiy´in türbesinde hizmet ederler. Kavvallara yardýmcý olarak köylere gezilerde, sancaklarý (Melek Tavus heykeli) taþýrlar.

f. Çömezler (Avhan veya Avanlar)

Ruhanilerin en alt tabakasýný oluþturur. Þeyh Adiy´in türbesinin bakim ve temizliðinden sorumludurlar. Dini yapýnýn hiyerarþik zirvesinde biri Sayh Nasir olarak adlandýrýlan dini, diðeri de Mirza-Beg veya Amir al-Umara denilen dünyevi islere bakan iki reis bulunur. Sayh Nasir en üstün (Mir-i Sayhan) þeyh olup en yüksek manevi makamý temsil eder. Mukaddes yazýlarý en iyi onun bildiðine, tefsirlerinde hiç yanýlmayacaðýna inanýlan Sayh Nasir´in evi, Þeyh Adiy´den sonra Yezidilerce en kutsal yer sayýlýr. Yezidilere, Yezidilikten çýkarma cezasý yalnýzca Sayh Nasir tarafýndan verilir. Mirza-Beg, Yezidilerin emiri olup en yüksek siyasi makamý temsil eder. Bütün dünyevi islerde verdiði kararlar kesindir. Yezidi halkýný, dýþarýda temsil etme yetkisine sahiptir. Yezidilerde emirlik, babadan oðla geçmektedir

Sancak

Sancak (Sincak , Sencik, Cem-i Sanacýk) Yezidilik en açýk ifadesini, horoz seklinde pirinç, bakir veya tunçtan yapýlmýþ "sancak"ta bulur. Yezidilerin elinde sancak adýyla anýlan yedi adet tavus heykeli bulunmaktadýr. Bu sancaklar, Yezidilerin yeryüzündeki daðýlým bölgelerini simgelemektedir. Dini makamda oturan þeyhe ilahi bir kudret bahsettiðine inanýlan sancaklar, Tavushane denilen özel ve güvenli bir yerde muhafaza edilir. Kavval ve Kuçek adý verilen Yezidi din adamlarý tarafýndan her yýl Yezidi köylerinde dolaþtýrýlan bu sancaklarýn kutsama töreni sýrasýnda alttan baþlamak üzere sýrayla önce heykelin boðumlarý, sonra zemzem suyunun bulunduðu bakýr ibrik öpülmektedir.
Yezidilerin Yedi Meleði ve Melek Tavus

Yezidilerin kutsal kitabi Mushaf-i Res´te evrenin yaratýlýsýnýn anlatýldýðý bölümde, önce bir inci tanesi olarak evrenin bilahare de yedi günde yedi meleklerin yaratýldýðý ifade edilmektedir. Buna göre, ilk yaratýlan Azrail isimli Melek-Tanrý ´ydý; diðer adý Melek Tavus yani ateþten olma Þeytan´dý. Yedi meleðin en ulusu Oydu. Ve Pazartesi Derdail yaratýldý. (Bu meleðin ruhunu Yezidi ulularýndan Þeyh Hasal-al Basri temsil eder.) Salý, Ýsrafil oldu ve vekaletini Yezidi ulularýndan Þeyh Þemseddin´e verdi. Çarþamba, melek Mikail yaratýldý ve Sucedettin kýlýðýnda göründü. Perþembe, Semail oluþtu ve Þerafettin oldu. Cuma, Cebrail yaratýldý ve Nusreddin olarak görüldü. Cumartesi yaratýlan Nurail (Turail) ise Fahrettin evliya kýlýðýnda insanlar arasýnda dolaþtý. Yezidilerde kötülük tanrýsý (þeytan) yerine ikame edilen melaikeler kralý Melek Tavus´un apayrý bir yeri vardýr. Yezidiler, þeytan´ýn yerine ikame ettikleri Melek Tavus´a tanrýsal nitelikler atfettikleri için "Þeytana tapanlar" olarak nitelendirilmiþlerdir. Oysa onlarýn inancýna göre, dünyayý yaratan Tanrý´nýn cezalandýrdýðý þeytan, cehennemde kaldýðý 7 bin yýl boyunca tövbe göz yaslarýyla doldurduðu 7 testi ile cehennem ateþini söndürmüþ; Tanrý tarafýndan baðýþlanmýþ ve meleklerin önderi olmuþtur. Artýk Melek Tavus, Tanrý ´nýn yarattýðý dünyanýn koruyucusu, yöneticisi ve Tanrý iradesinin yürütücüsü niteliklerini kazanmýþtýr.
Zemzem Suyu Laleþ vadisinde bir kayadan çýkan su, Þeyh Adiy´in türbesinin eþiðinin altýndan geçer geçmez kutsallaþarak havuzumsu taç çukurda birikip zemzem adýný alýr. Zemzem suyunun akýp gittiði yere çýplak ayakla yaklaþan Yezidiler, el ve yüzlerini yýkamak suretiyle kendilerini vaftiz edilip kutsanmýþ saymaktadýrlar.

MUKADDES KÝTAPLARI

Yezidilerin Kitab-al Cilva (Kitab-i Celve) ve Mashâf-i Res (Mushâf-i Res- Kara Kitap) olmak üzere iki mukaddes kitabý vardýr.Kitaplarýn yazým dili kürtçedir.

Kitab-al Cilva (Kitab-i Celve)

Melek Tavus tarafýndan Yezidilerin kurtuluþu için "Tecelli Vahiy kitabi" olup beþ bölümden ibarettir. Bu bölümlerden, 1 incisinde, Melek Tavus´un vazifesinin insanlarý ýslah ve onlara yardýmcý olduðu, 2 incisinde, Melek Tavus´un insanlarý istediði þekilde cezalandýrýp, mükafatlandýrdýðý, arzýn altýna ve üstüne hükmettiði ifade edilmektedir. 3 üncüsünde, Kainattaki bütün mahlukatlarýn, Melek Tavus´un hakimiyeti altýnda olduðu, 4 üncüsünde, Melek Tavus´un haklarýný baþka ilahlara vermeyeceðini, Müslüman, Yahudi ve Hýristiyanlarýn onun inançlarýndan kendilerine uygun düþenleri alýp, diðerlerini bozduðu, 5 incisinde ise, þahsýna ve resmine saygýda bulunulmasýný ve inançlarý ile eþyasýnýn olduðu gibi korunmasý emredilmektedir. Þimdi her bölümün orijinal metinlerinden kýsa örnekler sunalým.

Birinci Bölüm


Ben ki vardým, varým, sonsuza dek var olacaðým; tüm yaratýlmýþlara hükmüm geçer, tüm olaylar ve benim erkim altýndaki varlýklarla ilgili her þey, benim buyruðumla olur. Kim bana inanýr da gereksindiðinde beni çaðýrýrsa, ben hemen onun yanýndayým, benim var olmadýðým hiçbir yer düþünülemez. Beni benimsemeyen kimselerin, kendi isteklerine uygun olmadýðý için kötülük diye nitelendirdikleri tüm olaylar, benim istediðimle olur. Her çaðýn bir Yönetici Vekili vardýr, onu ben seçerim. Her kuþakla birlikte, bu Dünya´ nin Baþkaný da deðiþir; Baþkanlar sýrayla gelirler, kendi dönemleriyle ilgili görevlerini yerine getirirler. Yaratýlýþtan kazanýlan özelliklerin deðerleriyle orantýlý olarak, suçlarý baðýþlarým. Kim ki bana karþý çýkar, acýlar ondan eksik edilmeyecektir. Baþka hiçbir Tanrý, benim islerime ve yaptýklarýma karýþamaz : Ben neye karar verirsem, o olur; Yabancýlarýn ellerinde bulunan kutsal kitaplar, peygamberler ve havariler tarafýndan yazýlmýþ olsalar bile, artýk geçersizdirler, isyancý bir nitelik kazanmýþlardýr, bozulmuþlardýr; bunlar birbirlerini yalanlamakta ve geçersiz kýlmaktadýrlar. Doðru olanla yanlýþ olan arasýndaki ayýrým, yaþanýlan çaðýn koþullarýna göre yapýlacaktýr. Bana inananlara verdiðim sözleri yerine getireceðim; belirli dönemler için yetkilerimi devrettiðim akilli ve sevgili Vekillerimin yargýlarýna göre, kullarýmla aramdaki sözleþmeye uyacaðým ya da uymayacaðým. Olaylarýn geliþimini dikkate alýrým; içinde bulunulan zamanda yararlý olan neyse, onu uygularým. Benim eðitmenliðimi kabul edenleri yönlendirir, eðitirim ; onlar, bana uymakla, ruhun duyacaðý sevinç ve zevklerin en büyüðüne kavuþurlar.

Ýkinci Bölüm

Çok iyi bildiðim tüm yöntemlerle, ademoðullarýný ödüllendirir ve cezalandýrýrým. Yeryüzünde, üstünde ve altýnda ne varsa, benim denetimimdedir. Öbür ýrklara yardým etmeyi üstlenmem, onlara iyilik yapmaktan uzak da durmam, hele benim seçilmiþ topluluðumdan ve bana uysallýkla hizmet edenlerden bunu hiç esirgemem. Sýnadýðým insanlara etkin denetim yetkisi veririm; bu insanlar, benim irademe uygun olarak, belirli durumlarda, bana inanýp öðütlerimi tutanlara yardým ederler. Alan da benim, veren de; zengin eden, fakir eden de; mutlu kýlan, mutsuz kýlan da; bütün bunlar, çevre koþullarýna ve zamana uygun biçimde gerçekleþir benim islerime karýþmak ve herhangi bir insani denetimimden çýkarmak hakkýna ve yetkisine sahip hiçbir güç yoktur. Bana engel olmaya çalýþanlarýn üzerine acýlarla hastalýklar yaðdýrýrým. Kim benim buyruklarýma uyarsa, öbür insanlar gibi ölmez. Bu düþük dünyada hiç kimsenin, kendisi için belirlediðim süreden fazla kalmasýna dayanamam; ama istersem, onu bu dünyaya iki kez, üç kez ya da daha fazla geri gönderirim, ruhunu baþka bir bedenin içine sokarak; bu, evrensel bir yasadýr.

Üçüncü Bölüm

Ben, kitap göndermeksizin yönlendiririm, dostlarýma ve benim öðrettiklerimi benimseyenlere, doðru yolu, gizli araçlarla gösteririm, uyulmasýný istediðim kurallar, bunaltýcý deðildir, zamana ve koþullara göre saptanmýþtýr. Yasalarýma karþý çýkanlarý öbür dünyalarda cezalandýrýrým. Ademoðullarý, yapýlmasý istenen þeyleri bilmezler, bu yüzden sýk sýk yanlýþlýða düþerler. Yeryüzündeki ve gökteki hayvanlar, denizdeki balýklar, hepsi benim yönetim ve denetimim altýndadýrlar. Dünyanýn baðrýndaki gizli hazineler ve baþka þeyler, benim bilgimin içindedir. Onlarýn tek tek bulunup alýnmasýna olanak saðlarým. Bunlara sahip olacak kimselere ve benden zamanýnda dilekte bulunanlara gizli iþaretlerimi, mucizelerimi gösteririm. Bana ve izleyicilerime karþý yabancýlarýn göstereceði düþmanlýk ve direnme, ancak kendilerine zarar verir, çünkü bilmezler ki güç ve zenginlik benim ellerimdedir ve bunlarý ben, âdemoðullarýndan hak edenlere veririm. Dünyalarýn yönetimi, çaðlarýn arka arkaya gidisi, vekillerimin her çaðda deðiþmesi, sonsuza dek benim yetkimdedir. Her kim oraya dürüstçe yürümezse, ben, kendim belirleyeceðim bir zamanda onu cezalandýracaðým ve baþladýðý yere geri göndereceðim.


Dördüncü Bölüm

Mevsimler dört tanedir, unsurlarý da (Dört unsur = Adem´ in bedenini oluþturan toprak, hava, ateþ, su) dört tanedir; bunlarý ben, yarattýklarýmýn, gereksinimlerini gidermeleri için baðýþladým. Yabancýlarýn kutsal kitaplarý, ancak benim yasalarýma uygun olduklarý, karþý çýkmadýklarý ölçüde tarafýmdan kabul görürler; yine de bunlar, çoðunlukla saptýrýlmýþlardýr. Üç tanesi bana karþýdýr ve ben, üç addan nefret ederim. Benim gizlerimi açýða vurmayanlar için, ödüllendirme konusundaki sözümü tutacaðým. Benim uðruma acý çekmeye katlananlarý, kuþku duyulmasýn ki, dünyalardan birinde ödüllendireceðim. Benim yolumdan gidenler, kendilerine düþman olanlara ve yabancýlara karþý, cemaat hâlinde yaþasýnlar. Ey siz, benim yasalarýma uyanlar, benim tarafýmdan iletilmeyen düþünceleri kafanýza sokmayýn. Yabancýlarýn yaptýðý gibi sakin adimi ya da bana yakýþtýrýlan adlarý aðzýnýza almayýn, yoksa günaha girersiniz; çünkü bu konular, sizin kavrayýþýnýzýn,üzerindedir.

Beþinci Bölüm

Beni simgeleyen þeylere ve resimlere saygýlarýnýzý sunun; çünkü onlar size, benim yasalarýma aykýrý olan davranýþlarýnýzý anýmsatacaktýr. Yardýmcýlarýmýn buyruklarýna uyun, sözlerine kulak verin ki benden aldýklarý öte dünya bilgisini size iletsinler.

Mashaf-i Reþ (Mushaf-i Res-Kara Kitap)


Yaratýlýþ nazariyelerinin anlatýldýðý yeryüzüne ait bir kitap olup Yezidilere dair geçmiþteki olaylar ile Yezidilik adabýný içerir. Ayrýca Kara Kitap´ta renkler ve yiyeceklerle ilgili bazý yasaklar da yer almýþtýr.

Þimdi Mashaf-i Reþ ´ten bir bölüm sunalým; Baþlangýçta Tanrý, kendi yüce özünden Beyaz Ýnci´ yi yarattý ve bir kus yarattý ki adi Anfar´ di. Ve inci´ yi onun sýrtýna koydu, ve orada kýrk bin yýl oturdu. Ýlk gün, yani pazar günü, Azazil adlý meleði yarattý; iþte o, hepsinin baþkaný olaný Ta´us Melek (Tavus kuþsu Melek)´ tir. Pazartesi günü Tanrý, Darda´ il adlý meleði yarattý ki o, Þeyh Hasan´ dir. Salý günü, Israfil´ i yarattý ki, Þeyh Þams´ dýr. Çarþamba günü, Cebra´ il adlý meleði yarattý; o da Abu Bekr´ dir. Perþembe günü, Azrail´ i yarattý ki, Saacadin´ dir. Cuma günü, Semna´ il aldý meleði yarattý; o da Nasir´ ud - Dindir. Cumartesi günü, Nura´ il adlý meleði yarattý, ki o [. .] Melek Ta´ us (Melek Tavus)´ u onlarýn baþkaný yaptý. Ondan sonra Tanrý, yedi göðü, Yeryüzünü, ve güneþi ve ayý yarattý [...] Ýnsani, kuþlarý ve tüm hayvanlarý yarattý, ve onlarý pelerininin boþluðuna yerleþtirdi, ve Inci´ nin üzerinden indi, melekler de yanýndaydý. Sonra yüksek sesle Inci´ ye doðru haykýrdý, o da düþüp dört parçaya ayrýldý. içinden su fýþkýrdý ve deniz oldu. Dünya yuvarlaktý, üzerinde çatlak yoktu. Sonra Tanrý, bir kus biçiminde Cebrail´ i yarattý, ve dört bucaðýn yönetimini ona emanet etti. Sonra bir gemi yarattý ve onun içinde otuz bin yýl kaldý, ondan sonra Laleis´ e geldi ve konakladý. Dünyanýn içinde haykýrdý, ve yoðunlaþmayla deniz oluþtu, ve dünya yeryüzüne dönüþtü ve titremeye devam ettiler. Sonra Cebrail´ e, Beyaz Inci´ nin iki parçasýný getirmesini buyurdu, parçalardan birini yeryüzünün altýna yerleþtirdi öbürünü de Göðün Giriþi´ ne (cennetin giriþi) kapý olarak koydu. Sonra onlarýn içine güneþi ve ayý yerleþtirdi, onlarýn kýrpýntýlarýndan da yýldýzlarý yarattý, ve onlarý göðe süs olarak astý. Ayrýca yeryüzünü süslemek üzere meyve aðaçlarýný, bitkileri ve daðlarý yarattý. Hali´ nin üzerine Taht´ i yarattý. Sonra, dedi ki Ulu Tanrý : «Ey Melekler, Adem´ le Havva´ yi yaratacaðým, onlarý insan yapacaðým, ve ikisinden, Adem´ in belinden gelmek üzere, Sehr ibn Cebr doðacak; ve ondan tek bir halk türeyecek yeryüzünde; Azazil´ in, yani Ta´us Melek´ in toplumu olan Yezidi halkýdýr bu. Sonra Þeyh Adi b. Musafir´ i Suriye´ den göndereceðim ve o gelip Lales´ te kalacak.» Sonra Tanrý, kutsal ülkeye indi ve Cebrail´ e, dünyanýn dört bucaðýndan toprak getirmesini buyurdu; Toprak, hava, ateþ ve su. Onlarla bir adam yaptý ve kendinden ona bir ruh baðýþladý. Sonra Cebrail´ e. Adem´ i Cennet´ e yerleþtirmesini buyurdu, orada meyveyle bütün yeþil bitkileri yiyebilsin diye : ancak buðday yemesi yasaktý. Yüz yýl sonra Ta´ us Melek, Tanrýya dedi ki: «Adem nerede ve nasýl üreyip çoðalacak? » Tanrý ona «Yetki ve yönetimi sana býrakýyorum bu konuda» dedi. O zaman Melek Tavus, gidip Adem´ e sordu : «Hiç buðday yedin mi ? » O da yanýtladý : «Hayýr, çünkü Tanrý bunu bana yasakladý, ´Ondan yememelisin´ dedi» Melek Ta´ us söyle dedi ona : «Yesen, senin için çok daha iyi olur.» Ama Adem´ in, yedikten sonra karni sisti, ve Ta´ us Melek onu Cennet´ ten çýkardý, ve býraktý, ve göðe çýktý. O zaman Adem, karninin miskinliði yüzünden acýyla kývrandý, çünkü bedeninde çýkýþ deliði yoktu. Ama Tanrý bir kuþ gönderdi, o da Adem´ in bedeninde bir çýkýþ deliði açtý, böylece Adem rahatladý. Ve Cebrail yüz yýl ona görünmedi, ve o mutsuz oldu, aðladý. O zaman Tanrý, Cebrail´ e buyurdu, ve o gelerek Adem´ in sol koltuk altýndan Havva´ yi yarattý. Sonra Melek Tavus, halkýmýza demek istiyorum ki, çok acý çeken Yezidîlere yardým etmek üzere yeryüzüne indi ve eski Asurlularýn yanýnda, bizim de basýmýza krallar dikti; bu krallar Nesrukh (ki o, Nasir´ ud - Din´ dir) ve Kamush (o da, Sultan Fakhru´ d - Din´ dir) ve Artýmus (ki. Sultan Samsu´d - Din´ dir) adini taþýyorlardý. Bundan sonra iki kral tarafýndan yönetildik; birinci ve ikinci Þapur adlý bu krallarýn yönetimi yüz elli yýl sürdü ve onlarýn soyundan gelen Amir´ lerimiz bizi bugüne dek yönetmiþlerdir,ve biz dört kabileye bölündük. Bize khass (marul) haram kýlýnmýþtýr, çünkü kadýn peygamberimiz olan Khassa´ nin adýný anýmsatmaktadýr; kuru fasulye de haramdýr, koyu mavi boya kullanmamýz yasaktýr; Yunus peygambere saygýsýzlýk etmiþ olmamak için, balýk yememiz haramdýr; Ceylanlarý da yemeyiniz, çünkü onlar peygamberlerimizden birinin sürüsü olmuþlardýr. Ayrýca, Þeyh ve müritleri, tavus kuþuna saygýsýzlýk etmemek için, horoz da yemeyiniz; çünkü tavus kuþu, daha önce sözü edilen yedi tanrýdan biridir ve biçimi horozu andýrýr. Yine, Þeyh ve müritleri sayýn, helvacýkabaðý yemekten sakininiz. Bundan baþka, ayakta iþemek, ya da oturmuþ haldeyken giyinmek, ya da Müslümanlarýn yaptýðý gibi helada taharetlenmek, ya da onlarýn banyolarýnda gusül etmek, bize yasaklanmýþtýr. Ayrýca, tanrýmýz olan Þeytan´ in adini ya da onu anýmsatan Kitan, Sar, Sat gibi adlarý ya da Mal´ un , [...] na´ l gibi sözcükleri aðza almak yasaktýr. Önce [ ...] bizim dinimize, puta taparlýk dediler ve Yahudiler, Hýristiyanlar, Müslümanlar ve Ýranlýlar dinimizden uzak durdular. Kral Ahab ile Amran, bizdendi; öyle ki, bizim Pirbub diye adlandýrdýðýmýz Ahah Beelzebub´ un Tanrýsýndan yardým dilerlerdi. Bizim Babil´ de Bakti-Nossor (Nebukadnezzar) adlý bir krallýmýz vardý; Iran´ da Ahasuerus, Ýstanbul´ da Aðrýkalus da bizdendi. Gök ve yer var olmadan önce Tanrý, sularýn üzerinde bir teknenin içindeydi. Sonra, yaratmýþ olduðu inciye kýzdý, onu baþýndan attý; incinin karýlmasýndan daðlar, çýnlamasýndan kum tepeleri, dumanýndan da gökler meydana geldi. Sonra Tanrý, göðe çýktý ve gökleri yoðunlaþtýrdý; ve onlarý, altlarýna destek koymadan yerleþtirdi, ve yeryüzünü her yanýndan çevirdi. Sonra ellerine kalemi aldý, ve tüm yaratýklarýnýn adlarýnýn listesini çýkardý. Kendi özünden ve nurundan altý tanrý yarattý ki bunlarýn yaratýlmasý, bir lambanýn baþka bir yanan lambadan yakýlmasý gibiydi. Sonra Birinci Tanrý, Ýkinci Tanrý´ ya dedi ki : «Ben göðü yarattým; sen oraya çýk, ve bir þeyler yarat.» Ve o, göðe çýktýðý zaman, Güneþ var oldu. Kendisinden sonraki Tanrýyla, ´Çýk´ dedi ve ay yaratýldý. Ve ondan sonraki Tanrý, gökler´ i harekete geçirdi; ve ondan sonraki Tanrý, yýldýzlarý yarattý; ve ondan sonra gelen Tanrý, el - Kuragh´ i, yani Sabah Yýldýzý´ ný (venüs) yarattý; ve her þey böyle yarattý.


GÜNÜMÜZDE YEZIDILER


Osmanlýlarýn son zamanlarýnda 1912´de yapýlan nüfus sayýmýnda 37.000, 1923´teki sayýmda 18.000 olarak tespit edilen Yezidilerin sayýsý ülkemizdeki bazý çevrelerin baskýlarýndan kaynaklanan göçlerden dolayý azalmýþ olup; günümüzde Türkiye´deki sayýlarýnýn 3.000-4000 civarýnda olduðu tahmin edilmektedir. Ülkemizde küçük topluluklar halinde yaþayan Yezidilerin büyük bölümü Güneydoðu Anadolu´da bir kýsmý da metropol kentlerinde yaþamaktadýrlar. Dünya genelinde nüfuslarýnýn 700.000 olduðu tahmin edilen Yezidilerin, Irak´ta 300.000, Rusya´da 100.000, Gürcistan´da 60.000, Ermenistan´da 40.000, Suriye´de 10.000, Almanya´da 50.000, Ýran ´da 1.000-2.000 civarýnda nüfusa sahip olduðu; kalanýnýn da Hindistan, Lübnan, Ýsviçre, Belçika, Estonya ve Ukrayna´da yasadýðý bilinmektedir.

Ynt: Yezidilik By: ceren Date: 22 Kasým 2015, 17:50:08
Esselamu aleyküm.Yezidilik inanýþýnýn farklý kimlikleri vardýr.Araplar,kürtler,asur kökenli milletler.Yezidiler dini bir cemattir.Çeþitli dinlerin ve kültürlerin etkisi altýnda kalmýþ ve inançlarýný da ona göre oluþturmuþlardýr.Yezidilik inanýþýn da Tanrý sadece dünyayý yaratmýþtýr.Ve ikinci tanrý olarak da Melek Tavusa inanmýþlardýr.Ama inanýþlarýnda melek tavus tanrýya baðlý olduðu için tek tanrýlý inanç sistemi vardýr.Ýslamiyet ile ortak olarak kelimi þehadet getirmek,namaz kýlmak,oruç tutmak,zekat ve hac ibadetleri vardýr.

radyobeyan