Voodoo(Vudu) Dini By: neslinur Date: 25 Aralýk 2009, 13:28:59
Voodoo(Vudu) Dini
Voodoo, müritleri için "korku"nun ve "zafer"in iç içe girdiði bir yaþam tarzý... Afrika´nýn Benin Cumhuriyeti´nde konuþulan bir etnik dil olan "Fon" dilinde "voo" içe bakýþ, "doo" ise "bilinmeyen" anlamýna geliyor. Voodooistler Tanrý "Djo"ya inanýyorlar. "Evrensel nefesin efendisi" olan Tanrý Djo, dolaysýz olarak insanlarýn kaderiyle ilgilenemeyecek kadar büyük bir varlýk... Bu nedenle her insan, Voodoo dininde, potansiyel bir hayvandan farksýz olarak dünyaya geliyor. Baþlangýçta, her insana rehber olarak bir ruh, yani "loa" veriliyor. Böylece, potansiyel olarak hayvandan farksýz olan "insan", "ruhsal bir varlýða" dönüþüyor. Bu ruhsal varlýk "birer küçük melek" olan üç ruhsal parçadan oluþuyor. Ýnsanýn yaþamý boyunca bu ruhsal parçalarýný kendi iradesiyle geliþtirmesi ve mükemmelleþtirmesi gerekiyor. Böylece "savunmasýz" bir yaratýk olan insanýn yeniden "tanrý"ya dönmesi saðlanýyor. Voodoo dini, animist inançlarla da yakýndan iliþkili... Nitekim baþlangýçta "birer küçük melek" olan üç ruhsal parça, tapýnaklardaki özel odalarda, kilden yapýlmýþ kavanozlar içine konuluyor. Amaç, onlarý kötü ruhlardan, büyücülerden korumak... Kiþi öldüðünde, bu kavanoz kýrýlýyor ve serbest kalan ruh parçalarý, cansýz bedenin etrafýnda yedi gün boyunca dolaþýyor. Voodoo dini, tektanrýlý dinlerin aksine, ruhun fiziksel olarak tekrar dirileceðine inanmýyor. Ama, ruhun bedenden ayrýlýp yeni bir serüvene baþladýðýný kabul ediyor. Ruhun bedenden ayrýlma iþlemi ise, ölümün üstünden 7 gün geçtikten sonra yapýlan"asýl ölüm ayini" ile gerçekleþtiriliyor. Bu ayinin sonunda bedenden ayrýlan ruh, sularýn altýnda yaþamaya gidiyor. Derinliklerde bir yýl bir gün kalan ruh, daha sonra "Wete Mo Nan Dlo" töreni sýrasýnda yeniden geri çaðrýlýyor ve bir kavanoza konup ormana býrakýlýyor. 16. yeniden doðuþtan sonra ise bu ruh, Tanrý Djo ile birleþiyor ve her yeni doðan insana rehber olarak verilen "loa"larý üretiyor. Böylece voodooistler, ölümle sadece tanrýlarýna hizmet etmekle kalmýyor, onun yeniden doðmasýný da saðlýyorlar. Tabii, böyle bir dini anlayýþta, ölüm bir "son" deðil, tam aksine "kutsal" bir göreve dönüþüyor. Voodoo dini, Afrika´nýn batý sahillerindeki Benin (eski Dahomey), Nijerya ve Kongo bölgelerinde yaygýn bir dinken, nasýl oluyor da 20. yüzyýlda Karaibler´de, Amerika´nýn kuzey sahillerinde ve Kanada´da ortaya çýkýveriyor ve giderek Haiti´nin resmi, ulusal dini haline geliyor ?
Bunu anlamak için 500 yýl kadar geriye, Batý ve Orta Afrika´nýn günlük yaþamýna kadar gitmek gerekiyor... O çaðlarda bazý kabileler, kendilerini temiz tutabilmek için, belirli zamanlarda binlerce kabile üyesini zehirleyerek kurban ediyordu. Bu, temel olarak belirli bir nüfus planlamasý gereðiydi ama, Goa adasýnda demir alan ilk köle gemileri bu geleneðe daha temiz ve karlý bir yol getirmiþti... Tarihler 1503 yýlýný gösterdiðinde, Atlantik Okyanusu´nu aþan bu gemiler, o zamanlar adý San Domingo adasý olan Haiti´ye ulaþtýlar. Köle ticareti böylesine karlý bir hale gelmiþti ama, siyahi Afrikalýlarý köleliðe ikna etmek pek de kolay olmuyordu... Ýþte tam bu sýrada "Zombi"ler de ortaya çýktý... 18. yüzyýla gelindiðinde, Haiti adasýndaki köle sayýsý 400 bini geçmiþti. Baþýný Dahomey Kraliyet Ailesi´nin çektiði bu köle ticareti sonucu, büyük Afrika krallýklarý bir bir yýkýlmýþ, ve kýtanýn nüfusu hýzla azalmaya baþlamýþtý. Ancak, köle olarak satýlan Afrikalýlarýn çoðu zehir ve zombiler hakkýnda çok þey biliyordu ve tüm bu bilgileri kendileriyle birlikte Yeni Dünya´ya taþýyorlardý... Haiti´ye getirilen bu köleler arasýnda "Fon" ve "Yoruba" kökenli Voodoo inanýþlarý da hýzla yayýlmaya baþlamýþtý. Bu Afrika dini, farklý dil ve inançlardaki Afrika´lýlarý birbirine baðlamakla kalmýyor, ayný zamanda baðýmsýzlýk hareketinin de "motoru" haline geliyordu. Afrikalý köleler giderek "Ougan" denen þeflerin etrafýnda gizli cemiyetler biçiminde örgütleniyorlardý.
Gizli cemiyetler, Batý Afrika´nýn en önemli sosyal gücüydü. Kölelerin gözetim olmaksýzýn toplanmasýna izin vermeyen acýmasýz sömürge sahiplerine karþý direniþ baþlatabilmek için gizliliði de saðlamalarý gerekiyordu. Bu nedenle, gizli þifreler, deðiþik el iþaretleri geliþtirdiler. Köle´ye talep arttýkça, sýradan Afrika´lýlarýn yaný sýra iyi eðitim görmüþ Afrika soylularý da bu kalabalýða eklendi. Bunlar, Arap öðretmeler tarafýndan askeri disiplin, týp, büyü ve fizik konularýnda eðitim görmüþ kiþilerdi. Sonuçta da, eðitimli köleler içlerinden ayaklanma liderleri, gizli cemiyet baþkanlarý ve Voodoo büyücüleri çýkardýlar. Ne var ki, 1985 yýlýnda, zencilerin bu faaliyetlerinden kuþkulanan beyazlar, "zenci toplantýlarýný ve danslarýný" yasaklamakla kalmamýþ, "davul çalýnmasýný"da suç olarak kabul etmiþlerdi. Köleler, batý ordularýnda görülen liderlerle kýyaslanabilecek güçlü kiþilikler çýkaramadýlar ama, bu ordular karþýsýnda yenilmelerinin asýl nedeni baþka bir unsurun yokluðuydu: Zehir... Ancak, Fransýz Devrimi´nin dünyaya yaydýðý baðýmsýzlýk rüzgarlarý, bir süre sonra Haiti´de de aðýrlýðýný hissettirmeye baþlamýþtý. Köleler önce þef Haalaou´nun önderliðinde isyan bayraðýný açtýlar. Haalaou, savaþa giderken kolunun altýnda beyaz bir tavuk taþýyor ve bu tavuðun ona tanrýnýn isteklerini ilettiðini söylüyordu. Haalaou´nun öldürülmesinden sonra isyanýn bayraðýný devralan Toussaint Louverture´e de halk arasýnda "Siyah Spartaküs" adý takýlmýþtý... Kuþkusuz bu ayaklanmalarýn sonunda, Haiti hemen baðýmsýzlýðýný kazanamadý ama, beyazlar da önemli ödünler vermek zorunda kaldýlar... Örneðin, köleler katolik kiliselerinde vaftiz olmaya hak kazanmýþlardý. Bir köle için vaftiz olmak, günlük eziyetlerden az da olsa uzak bir hayat anlamýna geliyordu. Kölelerin birçoðu vaftiz olmanýn kendilerine rahibinkine benzer güçler kazandýracaðýný sanýyordu ve bunun için de vaftiz kuyruðuna giriyorlardý. Ancak, kýsa sürede Fransýzca´yý Batý Afrika dilinin kesik ritimlerine uyarlayan köleler, Katolik dinini isyan dinleri olan Voodoo ile özdeþleþtirmekte gecikmediler. Örneðin, cennetin anahtarýný elinde tutan Aziz Petrus´u Voodoo dininin "Legba"sý olarak kabul edip, her Voodoo ayininin baþýnda onu çaðýrýyorlardý. "Syncretism" denilen ve "farklý din sistemlerinden alýnan parçalarýn birleþtirilmesi" demek olan bu uygulama, aslýnda maske takmaktan farksýzdý ve köleler, geçerli olan bir dinin örtüsü altýnda kendi dinlerinin kurallarýný uygulamayý sürdürüyorlardý.
Voodoo dini özellikle 1915-1934 yýllarý arasýnda adayý iþgal eden Amerikan Deniz Piyadeleri döneminde kanlý bir baský altýna alýnmýþtý. Bu dönemde binlerce Voodooist, Amerikan askerleriyle iþbirliði yapan yerli þefler tarafýndan öldürüldü. Voodoo dini ancak, 1957 yýlýnda iktidara gelen Diktatör Duvalier döneminde yeniden soluk almaya baþladý. Bu din Duvailer döneminde kaðýt üzerinde yasaktý ama, diktatör, halký baský altýnda tutmak için Voodoo liderleriyle iþbirliði yapýyordu. 1986 yýlýnda Duvalier´in devrilmesinden sonra, iþ baþýna geçen rejim Voodoo þeflerinin etkinliðini azaltmak için bu dini resmen yasallaþtýrma yoluna gitti.Ancak, arka planda "Bizango" adýyla örgütlenen gizli cemiyetler, bu dinin "resmi olmayan"kimliðini hala kontrol altýnda tutuyor ve sürdürüyorlar. Haitililer´in dedikleri gibi, bugün ülkenin yüzde 85´i Katolik ise, yüzde 110´u da Voodoo dini mensubu...
Günümüzde 2004 yýlýnda Baðýmsýzlýðýnýn 200. yýlýný kutlayan 8 milyon nüfuslu Haiti´de Vodoo resmi din oldu. Baþta Benin olmak üzere Güney Amerika´da mensuplarý bu
BAZI VODOO ÝNANÇ UYGULAMA VE BÜYÜLERÝ
GELENEKSEL YÖNTEMLERLE BÝR "ZOMBÝ" YAPMAK
MALZEME
Bir yýldýrýmtaþý... Bu, yýldýrým çarpmasý sonucu bir tepeden kopmuþ ve bir yýl bir gün bekledikten sonra bir "houngan" tarafýndan dokunulmuþ bir taþ olmalý. (Eðer bu bulunamazsa, Kolomb öncesi dönemlerde Sarawak kýzýlderililerinin yaptýðý bir balta sapý.)
Bir adet insan kafatasý ve çeþitli kemikler.
Sebze yaðý
Ýki adet mavi agamont kertenkelesi
Büyük bir kurbaða, (Bufo marinus)
Bir deniz yýlaný (Polychaete solucaný)
Gülibriþim filizi
Bir çeþit ýsýrgan
Ýki adet (diþi olursa iyi olur) kirpi balýðý, (Spheroeroides testudineus)
Tarantula, kýrkayak ve beyaz aðaç kurbaðasý.
HAZIRLAMA
Zehir ya da "coup poudre", diþi kirpi balýðýnýn bol miktarda tetrodotoksin içerdiði Haziran ayýnda hazýrlanmalý... Denizyýlaný kurbaðanýn bacaðýna baðlanýr ve bir kavanoza koyup gömülür. Kurbaða öfkeden ölür ve böylece zehirin yoðunluðu artar. Kafatasý ile yýldýrýmtaþý, okunmuþ yað ile birlikte ateþe konur ve kararana dek yakýlýr. Tarifteki bütün hayvanlar kýzartýlýr ve piþirilmemiþ sebzelerle birlikte bir havanda ezilir. Ýnsan kemikleri yontulup sýyrýlarak bu karýþýma eklenir. Karýþým ezilerek toz haline getirilir ve bir kavanoza konularak (tercihen kullanýlan insan iskeleti ile birlikte bir tabutun içine koyarak) üç gün gömülü tutulur.
"Coup poudre" artýk hazýrdýr...Seçilen kurbanýn kapýsýnýn eþiðine bir haç þeklinde serpilmesi gerekir. Daha kesin bir yol ise, karýþýmý kiþinin arkasýna ya da ayakkabýsýna dökmektir. Kurbanýnýz o anda bir ölüden farksýz olarak yere yýkýlacaktýr... Kurban gömülüp cenazeye gelenler daðýldýðýnda, gece olmasý beklenir ve karanlýkta mezara gidilir. Davul çalarken ölen kiþinin adý söylenir. Tabutun gömülü olduðu yer kazýlýr. Ceset, hemen cevap verecektir.
Þimdi, kurbanýn biraz dövülmesi gerekecektir. Zombi, çok sakin bir yapýda olsa da, kabaca uyandýrýldýðý için aniden çýldýrabilir. Ayrýca, kurbanýn kontrolünü tamamen ele geçirmek için, "ti bon ange"sinin, yani kiþisel ruhu ya da iradesinin hiçbir zaman onun vücuduna geri dönmeyeceði anlatýlmalýdýr... Dövme sýrasýnda bazý "houngan"lar, "ti bon ange"yi cam bir kavanozun içinde alý koyabilirler. Ayný kavanoza bir böcek koyulmasý, kurbanýn acýsýný daha da arttýrýr. Daha sonra zombi bir haçýn altýna getirilir ve yeni bir isimle -tercihen onu aþaðýlayan- vaftiz edilir. OOna zorla tatlýpatates püresi, böðürtlen þurubu ve "Datura stramonium" (Zombi salatalýðý-Tatula) yedirilir. En sonuncusu, sanrýlara neden olan ilaçlarýn en kötülerinden biridir. Böylece, zihin karýþtýrma iþlemi tamamlanmýþ ve zombi tamamen itaatkar hale gelmiþ olur. Tatula, ruhsal çýlgýnlýða neden olduðu gibi, "atropin" de (hekimlikte de kullanýlan bir uyarýcý madde) içerir. Bu madde tetrodotoksinin tek bilinen panzehiridir. Zombi artýk iþe gitmeye hazýrdýr. Günde ona sadece bir öðün yemek yedirilir ve asla tuz verilmez.
VOODOO TÖRENLERÝNDEKÝ TRANS, DANS ve RUHLAR...
Voodoo´da iyi ve kötü hep yan yana bulunuyor. Ancak, bunlarýn birbirinden iyi ayýrt edilmesi, birine ulaþmak için diðerini uzaklaþtýrmak gerekiyor. "Houngan" ya da "mambo"nun (eðer diþiyse) ruhsal bilgisi, ahlaki yönden bozuk doðalarý düzeltiyor ve dengeyi saðlýyor. Bu doðrudan karþýlaþma ise seremoni þeklinde yapýlýyor. Voodoo ayinlerinin bazen doðaya hakaret eder bir tarzda olmasýnýn nedeni de bu... Týpký, yenmesi güç buðdayýn ezilerek, ekmek yapýlacak un haline getirilmesi gibi. Bir voodooist için horozun baþýný koparmak, gerçek yüzü ortaya çýkarmak için maskenin çýkarýlmasý ile ayný anlama geliyor. Voodoo seremonisinin sonundaki þarký söyleme ve dans etme, bilerek doðallýktan çýkarýlýyor, hatta çirkin bir hale getiriliyor. Baþlangýçta, ritimler dinleyicileri transa geçmeye ve günlük kiþiliklerinden kurtulmaya hazýrlayacak þekilde ayarlanýyor.Ancak, gerçek sahip olma (possession) baþladýðýnda, davul, ayný kýzgýn bir gücün ani saldýrýsý gibi, son derece ritimsiz ve kontrapuantal bir þekilde çalmaya baþlýyor...
Ritim bozulduðunda, yeni üyelerden biri veya daha fazlasý ya da "hounsis", transý andýran bir þekilde dans edenlerden ayrýlýp sallanarak doðal olmayan hareketler yapmaya baþlýyor. Voodooistler bu durumu, "üzerine binilme" olarak açýklýyorlar; týpký, bir atýn binicisi tarafýndan ele geçirilmesi gibi... Örneðin, eðer o ruh "Ogou Feray", yani ateþle ilgili bir savaþçý ruhuysa, kiþi sýcak kömürleri eline atýp aðzýna atabilir. Bu durum sona erdiðinde, üyeler gittikçe daralan daireler halinde dansa devam ederler ve en sonunda yere düþer ve bayýlýrlar. Bayýlanlar, iyileþtirilmek üzere tapýnaðýn ana bölümünden dýþarý götürülürler... Tüm bunlar, gecenin asýl gösterisinden önceki küçük bir gösteri (seremoniler her zaman karanlýkta yapýlýyor) olarak yapýlýr. Bu, teker teker birkaç "loa" tarafýndan binilecek olan "houngan" ya da "mambo"nun törenidir. Bu olay sona erdiðinde, ruh toplananlara uyarýlarda ve önerilerde bulunur.
Bazen, öbür taraftan gelen mesajlar, orada toplanan kiþilerin sorularýna cevap niteliði taþýr; konular, ev inþasýndan ürünlerin ekilmesine kadar geniþ bir yelpazeye yayýlabilir. Ancak voodoo takvimi, yapýlmasý gereken özel ayinlerle de dolu oluyor; örneðin, ruhlarýn ýstýrap yerinden kurtarýlmasý gibi...Bu da bittikten sonra, dans ve rom içilmesi gün ýþýyana kadar devam ediyor...
WOODOO BÜYÜLERÝ
ÝÞ KONUSUNDA NASIL ÞANS ELDE EDECEKSÝNÝZ ?
BÝRÝNCÝ BÜYÜ : Kýrmýzý bir soðanýn ortasýna bir delik açýp içine sülfür doldurun. Bir naylon poþetle sarýp cebinize koyun ve iþ görüþmesi sýrasýnda tam siz konuþurken cebinizdeki soðaný sýkýn. Artýk iþ sizindir.
Ýkinci Büyü : Görüþmeye gitmeden önce bir mendilin içine üç tuz tanesi koyup cebinize yerleþtirin. Ýþyerine vardýðýnýzda yalnýz kalana dek bekleyin veya sizinle görüþecek kiþinin ilgisini baþka bir yöne çekin ve tuzu odanýn kuzey köþesine fýrlatýn. Üç gün içinde iþ sizin olacak.
MÜÞTERÝLERÝ NASIL ÝKNA EDECEKSÝNÝZ ?
Birinci Büyü :Sabahýn erken saatlerinde kalkýp Aziz Peter adýna beyaz bir mum yaktýktan sonra, biraz maydanoz ve kekik alýn, ve bu otlarý karýþtýraraktan iþyerinizin etrafýnda bir tur dönün (baþladýðýnýz nokta iþyerinizin önü olmalý) daha sonra yine otlarý bir yandan karýþtýrarak iþyerinizin etrafýnda geri geri bir tur atýp tekrar baþladýðýnýz noktaya dönün. Daha sonra bu yeþil karýþýmý tam iþyerinizin önünde yakýn. Bütün bunlar müþterilerinizi ikna edecektir.
Ýkinci Büyü :Bu ayin iþyerinizden çok evinizde yapýlýrsa baþarýya ulaþýr: Sabahýn erken saatlerinde kalkýn ve tütsülenmiþ sülfür ve þeker karýþýmýný yakýn. Güneþ doðarken Doðuya bakýn ve müþterilerinizin ikna olmasý için yalvarýn.
Üçüncü Büyü: Mezarlýða gidin ve dokuz avuç dolusu pislik toplayýn. Eve dönün, ve bu pislikleri kükürt, sülfür, kýrmýzý biber ve tuzla karýþtýrýn. Bu karýþýmý yakýn ve müþterilerinizin ikna olmasý için yalvarýn.
GARANTÝLÝ BARIÞ VE MUTLULUK NASIL SAÐLANIR?
Birinci Büyü :Toz halinde ejderha kanýný* alýp þeker ve tuzla bir kutu ya da bir þiþede karýþtýrýn. Üstünü kapatýn ve saklayýn. Kimse onu bulmadýkça huzur ve barýþ sizinle olacak. *aðaç veya meyvadan çýkan koyu kýrmýzý bir cins sakýz.
Ýkinci Büyü :Evinizde daima beyaz mumlar yakýn.
BÝR DAVA NASIL KAZANILIR ?
Diyelim ki Jüri on iki kiþiden oluþuyor. Ýki kaðýt parçasý alýp altý jüri üyesinin ismini birine, kalan altý jüri üyesini de diðer kaðýt parçasýna yazýn. Bu kaðýt parçalarýný katlayýn ve ayakkabýnýzýn içine koyup davaya öyle gidin. Jüri sizin lehinize karar verecek.
BÝR ERKEÐÝ NASIL ETKÝLERSÝNÝZ ?
Birinci Büyü : O kiþinin bir tutam saçýný ele geçirip küçük bir giysi parçasýnýn içine sardýktan sonra ayakkabýnýzýn dibine yerleþtirin. Size kendi ayaklarýyla gelecek.
Ýkinci Büyü :Portakal suyu, gül suyu ve baldan oluþan bir karýþým yapýn. Dokuz küp þeker alýn ve bu þekerlerin her birine önce onunkini sonra da kendi isminizi yazýp bir önceki yaptýðýnýz karýþýma ekleyin (bu eklemeden sonra ortaya çýkan karýþým sulu olmamalýdýr.) Son olarak her gün pembe bir mumu bitene dek bu karýþýmýn içinde yakýn. Bu sonuncu iþlemi dokuz gün boyunca yapmalýsýnýz.
Üçüncü Büyü :Koltukaltý ve kasýk bölgenizden biraz tüy elde edin ve bunu taze kahveyle karýþtýrýn. Bu karýþýmý azar azar dökerek þekerli bir kahve hazýrlayýn ve ona bunu içirin. Size aþýk olacak!
HERHANGÝ BÝR ÝNSANI NASIL ETKÝLERSÝNÝZ ?
Ayaðýnýzýn derisi yumuþayana kadar sýcak suyla yýkayýn. Ayaðýnýzdan biraz deri kopartýn ve bunlarý ýsýtarak kurutun sonra da toz haline getirin. Etkilemek istediðiniz kiþinin içeceði herhangi birþeye bu tozu karýþtýrýrsanýz peþinizden ayrýlmayacaktýr.
BÝR ERKEÐÝ NASIL KENDÝNÝZE BAÐLARSINIZ ?
Birinci Büyü : Uyurken ökçesinden biraz deri kazýyabilirseniz bu deriyi kapý eþiðinde yakýn. Sizden ayrýlamayacaktýr.
Ýkinci Büyü: Sýkça kullandýðýnýz kemerlerinizden birini alýp bir aðaca baðlayýn. Bu aðacýn çok yakýnda olmasýna özen gösterin çünkü kocanýzýn/sevgilinizin ilgisi bu kemerin baðlý olduðu yerin etrafýnda sýnýrlanacaktýr.
Üçüncü Büyü: Sol koltuk altýnýzdan ve kasýðýnýzýn saðýndan keseceðiniz biraz tüyü yakýn ve bunu yaparken kocanýzýn ya da sevgilinizin size baðlý kalmasý için yalvarýn. Sonra bu yaktýðýnýz tüylerden geri kalan külleri iyice dövüp toz haline getirin ve onun yemeðine karýþtýrýn.
BÝR KADINI NASIL KENDÝNÝZE BAÐLARSINIZ ?
Kadýnýn sütyeninden ya da kombinezonundan þerit þeklinde bir parça kumaþ ele geçirin. Bu kumaþa dokuz gece boyunca her gece bir düðüm atýn ve cebinizde taþýyýn, böylece onu da kendinize düðümlemiþ olursunuz.
SEVDÝÐÝNÝZ KÝÞÝYÝ GERÝ KAZANMAK ÝÇÝN NE YAPMALISINIZ ?
Birinci Büyü: Onun bir resmini alýn ve dört raptiye ile karyolanýzýn baþucuna asýn. Öyle ki resimdeki yüz karyolanýn içinden uyuyan kiþiye, yani size bakýyor olsun. Bu onun aklýndan hiç çýkmamanýzý saðlayacak.
Ýkinci Büyü : Onun bir fotoðrafýný alýp bir sehpanýn üzerine baþ-aþaðý gelecek þekilde koyduktan sonra, bu resmin üzerinde sabah ve akþam olmak üzere üçer saat boyunca kýrmýzý mumlar yakýn. Bunu altý gün boyunca sürdürün. Daha sonra resmi düz çevirip bu mum yakma ayinine üç gün daha devam edin. Geri gelecektir.
Üçüncü Büyü : Onun bir fotoðrafýný alýp içinde su olan küçük bir bardaðýn üzerine koyduktan sonra bu bardaðý yataðýnýzýn altýna yerleþtirin. Bu onu sizin yataðýnýza çekecektir.
Dördüncü Büyü : Günbatýmýndan sonra o kiþinin ismini dört kaðýt parçasýnada yazarak evinizin dört köþesine yerleþtirin. Yatmadan önce kaðýtlarý toplayýn ve yastýðýnýzýn altýna koyun. Sekiz gece boyunca her gece, onun ismini bu dört köþede bulunan dört kaðýda yazýn ve onlarla beraber uyuyun. Geri gelecektir.
radyobeyan