Bogomiller By: neslinur Date: 23 Aralýk 2009, 17:11:53
Bogomiller
10. Yüz yýldan baþlayarak Bizans ´ta bulunan din adamlarý, Bulgaristan ´da " Bogomiller " adý verilen yeni bir dinsel akýmýn geliþmekte olduðunu fark ettiler. Akýmýn kurucusu Bogomil (Tanrý ´nýn sevdiði) adýnda bir köy papazýydý. Yaklaþýk 930 yýllarýnda papaz Bogomil yoksulluk, alçakgönüllülük, dua ve tövbe ile geçen bir yaþamý vaaz etmeye koyulmuþtu.
10. Yüz yýl ortalarýnda Bulgar Çariçesi Maria-Irena ´nin amcasý Ýstanbul Patriði Theophilaktes, damadý Bulgar Çarý Petro ´dan iki endiþe dolu mektup alýr. Bu mektuplarda Çar, Bulgaristan ´da ortaya çýkmýþ yeni bir dinsel, ama Kilise karþýtý akýmý anlatmakta ve bu akýmla Nasýl bas edilmesi gerektiðini sormaktadýr. Konuya eðilen Patrik, bu akýmýn Paflikyanlar ´ýn yeniden canlanmasý olduðuna karar verir. 954 Tarihli yanýtýnda, bu akýmý iyi bildiðini ve bu kiþilerin Kilise öðretisine geri çaðrýlmalarý gerektiðini yazar. Ancak Patrik ´in yanýtý, bu akýmý alýþýlagelmiþ bir sapkýnlýk olarak açýklamasýna karþýn, bunun Bulgaristan ´da yeni ortaya çýkýsýna þaþýrdýðýný ve bundan pek etkilendiðini açýkça sergilemektedir.
Bogomilizm ´den ikinci kez söz eden kiþi bir Ortodoks Bulgar papazý olan Kozmas ´týr: " Çar Petro ´nun zamanýnda Bulgaristan ´da Bogomil adlý bir papaz yasýyordu. O, Bulgaristan ´a sapkýnlýðý eken ilk kiþiydi ". Kozmas, bu satýrlarý içeren ve 977 yýlýnda kaleme aldýðý risalesinde, Bogomilizm ´in yeþermesine olanak saðlayan Ortodoks Kilisesinin tembellik ve savurganlýðýna çatmaktadýr.
Bogomil ´e göre dünya kötüydü, çünkü Ýsa ´nýn kardeþi ve Tanrý ´nýn diðer oðlu olan " Satanael " (Þeytan) tarafýndan yaratýlmýþtý; Þeytan, Eski Ahitteki kýyýcý Tanrý " Yehova "dan baþkasý deðildi. Büyük olasýlýkla Bogomil, 6. ile 10. yüzyýllar arasýnda Anadolu ´da yaygýn olan Paflikyanlar ´in ve Messalianlar ´in düalist inançlarýndan etkilenmiþti. Bogomil akiminin inanýþlarýna göre Ortodoks kilisesinin törenleri, kutsal eþyalar ve ikonalar, Aslýnda Þeytan tarafýndan yaratýldýklarý için anlamsýz ve yararsýzdýlar; Haçtan da nefret etmek gerekliydi, zira Ýsa Haçýn üzerinde iþkence çekmiþ ve öldürülmüþtü; Geçerli olan tek dua, gece ve gündüz dörder kez yinelenmesi gereken " Bizim Babamýz " duasýydý.
Bogomiller ´in kozmolojik ilkeleri arasýnda Baba ile iki oðlu önde geliyordu. Baba süper kozmik yörelerde, Ýsa göklerde, Satanael adlý büyük oðul dünyada egemendiler. Satanael adý, " Tanrý ´ya karþý gelen " anlamýna geliyordu. Çoðu Düalist topluluklar her iki oðlu da, küçüðünü sevgiden büyüðünü ise korkudan, yüceltiyorlardý.
Paflikyanlar ´in Þeytaný Tanrý ´nýn büyük oðlu olarak gördüklerine dair bir kanýt yoktur. Bu nedenle söz konusu öðretinin kökeni doðrudan Bogomiller´e dayandýrýlýr. Doðal olarak Bogomiller, hiç kuskusuz Þeytanin kötülük ortaklarý olarak toprak aðalarýný ve soylularý görüyorlar; yeryüzünün tüm mallarýný ve zenginliklerini reddediyorlardý. " Eðer iyi bir Tanrý varsa, kötülükler nereden geliyor? " Ýste Bogomiller´in yanýt bulmaya çabaladýklarý soru buydu.
9. ve 10. yüz yýllarda Trakya ´daki koþullar feodalitenin geliþmesine elveriþliydi. Küçük toprak sahibi köylülerin aleyhine güçlü bir feodalitenin boy vermesi, köylü sýnýfýnýn sefaletine neden olmaktaydý. Bölgenin sahne olduðu sürekli savaþ durumu halkýn omuzlarýna her gün artan vergiler yüklemekte, yoksulluða düsen köylüler bir koruyucu (prostasia) aramak zorunda kalmaktaydýlar. Aþýrý ölçüde sert geçen 927-928 yýlý kiþini izleyen korkunç bir kýtlýk ve veba ile birkaç yýl yinelenen kötü hasat, feodal sýnýfa halka ait topraklarý olabildiðince düþük fiyatlarla ya da birkaç besin maddesi karþýlýðýnda satýn alma olanaðýný vermiþti. Bu ekonomik koþullar hiç kuskusuz Bogomil propagandasýnýn yayýlmasýna yardýmcý olmaktaydý. yaygýn sefalet, bir yandan Bogomiller ´in çaðrýsýna uygun zemin hazýrlarken, diðer yandan geliþen bir feodalitenin oluþmasýný hýzlandýrýyordu. Tüm kudret ve zenginlikler bir azýnlýðýn elinde toplanýyordu. Bu sosyal dengesizlik Bogomiller ´in sert karþý çýkýþlarýna yol açmaktaydý.
Bogomil inancýnýn sosyo-politik temeli, Bulgar köylüsünün toprak aðalarýna karsý geliþen tepkisi olmuþtur. Bu tepki yadsýyýcý, olumsuz, bozguncu bir tepkiydi ve hiç kuskusuz Çar Petro ve oðullarýnýn dönemlerinde Bulgaristan ´ýn gerilemesine yol açmýþtý. Kozmas ´ýn risalesini yazdýðý dönemde Bogomilizm yeni geliþen bir akýmdý ve kýsa süre önce Bizans Ýmparatoru Yohan Tzimises, Philippopolis (Filibe) civarýndaki yörelere Paflikyanlar ´ý göçe zorlamýþtý. Bu baðlamda, hoþnutsuzluk yaratan ekonomik durumun ve yörede aniden ortaya çýkan düalist Paflikyan inançlarýnýn Bogomilizm ´in temelini oluþturduðu düþünülebilir. Genel kural olarak Bogomil öðretisi, Gnostik akýmlardan aktarýlmýþ düalizm ile olabildiðince tam uygulanmasý istenen Hýristiyan öðretisinin arasýndaki gizli ya da açýk karsýlaþtýrmalarda belirginleþiyor. Bir akýmýn ilerleyip geliþmesi, yalnýzca diþ etkiler ve üyelerinin ateþli çabalarýyla açýklanamaz. Ortam elveriþli, insanlar etkilenmeye hazýr olmalýdýr. Bu koþullar, o dönemde Bulgaristan ve Bosna ´da yeterince bulunuyordu.
Bogomiller ne et yiyorlar, ne de þarap içiyorlardý; evliliðe de karsýydýlar. Topluluklarýnda hiyerarþik bir düzen yoktu. Birbirlerine günah çýkartýyorlar, birbirlerini affediyorlardý. Zenginleri eleþtiriyorlar, soylularý aþaðýlýyorlar ve sýradan insanlarý, edilgin bir direniþ göstererek, efendilerine bas kaldýrmaya davet ediyorlardý. Bogomil akiminin basarisi, Kilisenin zenginlik ve ihtiþamý ile papazlarýn deðersizliklerinin yarattýðý düþ kýrýklýðýndan kaynaklanan toplu bir adanmýþlýkla açýklanabilir. Ancak asil etken, giderek yoksullaþan ve toprak köleliðine bile razý olan Bulgar köylülerinin, toprak sahiplerine ve Bizans iþbirlikçilerine duyduklarý nefretti.
Ortodoks inançlarýna bu denli karsý çýkan bir öðretinin, ister istemez bölgenin sosyal yaþamýnýn tüm öðeleri üzerinde önemli yankýlarý olmuþtu. Özellikle Kilise ile Devlet çýkarlarýnýn böylesine iç içe olduðu bir dönemde Ortodoks inancýnýn reddi, kaçýnýlmaz olarak yasalara bir baþkaldýrý ve toplumsal düzenin tümüne yöneltilmiþ bir meydan okumaydý. Bogomiller halký sivil itaatsizliðe çaðýrýyorlardý: efendilerine itaat etmemeyi, zenginleri hor görmeyi, Çardan nefret etmeyi, Çar ´a hizmet edenleri alçak olarak deðerlendirmeyi, soylularý gülünç duruma düþürmeyi, her ýrgata aðasý için çalýþmayý reddetmeyi öðütlüyorlardý. Bu sosyal anarþizme karsý Kilise, siyasi yetkenin kutsallýðýný ileri sürerek karsý çýkmaya çabalýyor, Çar ve soylularýn Tanrý tarafýndan görevlendirildiklerini ileri sürüyordu.
Ancak bu toplumsal anarþizmin rolü abartýlarak, Bogomiller Ortaçaðýn komünistleri gibi deðerlendirilmemelidir. Bogomilizm ´in eþitlik ilkesi, yoksulluk ve ahlaki saflýk arayýþlarýndan türemiþtir. Feodaliteye karsý savaþýmlarý adeta Yýlýk ve Kötülük arasýndaki kozmik savasýn toplumsal düzeye oturtulmasý gibidir. yalnýzca bu anlamýyla bile Bogomilizm, feodalitenin geliþimine karsý koymuþtur ama, esas olarak hiçbir zaman bir politik akým biçimine dönüþmemiþtir. Bogomiller her þeyin üstünde dinsel vaizler olarak kalmýþlar, sivil iþlevlere ilgi duymamýþlardýr.
Gönüllü yoksullukla birlikte, çalýþmanýn Bogomiller tarafýndan hor görülmesi, gezgin keþiþ tipini ortaya çýkarmýþtýr. Bu nitelik, Paflikyanlar ´dan çok Messalianlar ´a özgüdür. Bogomiller ´in edilgin tutumlarý, onlarý Paflikyanlar ´dan ayýran en önemli özellikleridir. Bogomiller ´e verilen diðer bir ad olan ve Türkçe " torba " sözcüðünden türemiþ olan " Torbeshi ", gezgin Bogomil keþiþlerinin omuzlarýna astýklarý ve içine aldýklarý sadakalarý koyduklarý torbadan kaynaklanmaktadýr.
Günümüzde Torbeshi adý, Makedonya ´nýn Müslüman Bulgarlarý olan Pomak ´lara verilen bir addýr. Bizans Ýmparatoru II. Basil ´in 1018 yýlýnda Bulgaristan ´ý fethinden sonra, birçok Bulgar soylusu zorla Ýstanbul ´a yerleþtirilmiþti. Bu soylular ve hatta Bazý Bizanslý papazlar tarafýndan kabul edilen Bogomilizm kendi teolojisini geliþtirme çabasýný sürdürdü. Ne var ki, bu teolojik çabalar sonunda Bogomil akýmý ikiye bölündü. Þeytanin yetkesini kabul ederek, onu ezeli ve mutlak bir Tanrý olarak görenler " Dragovitsa Kilisesi " adýyla örgütlendiler (Dragovitsa, Trakya ile Makedonya sýnýrý üzerinde bulunan bir köyün adýydý). Þeytani Ýsa ´nýn kötü kardeþi olarak gören eski Bogomiller ise " Bulgarlar " adýný aldýlar. Dragovitsa kolunun mutlak bir düalizmi, Bulgarlarýn ise ilimli bir düalizmi savunmalarýna karþýn, iki grup birbirine hoþgörü ile bakmaktaydý. Bu dönemde Bogomilizm hýzlý bir atýlým gösterdi ; üyelerinin sayýsý artarken, Anadolu ve Balkanlar ´da yeni topluluklar oluþtu.
10. Yüz yýl sonlarýna doðru Bogomil topluluklarý içinde hiyerarþik bir yapý geliþmeye baþladý: rahipler ve inananlar birbirinden ayrýldý. Dua ve oruç, kesinlikle uyulmasý zorunlu uygulamalar haline geldiler; giderek törenlerin sayýsý ve ayrýntýsý arttý. Bir köylü hareketi olarak baþlayan akým, 12. yüz yýl sonlarýnda, ayrýntýlý törenleri ve Hýristiyanlýktan giderek uzaklaþan düalist eðilimleri olan bir manastýr tarikatý biçimine dönüþtü.
12. Yüz yýlýn baþlarýnda, Bogomiller ´i baský altýna almak amacýyla Kilise örgütlenmeye koyuldu. Bunun üzerine Bogomiller Balkanlarýn kuzeyine çekildiler. Buradan yola çýkan Bogomil misyonerleri Dalmaçya, Ýtalya ve Fransa ´ya kadar yayýldýlar. Bazý dönemlerde Bogomilizm, devlet düzeyinde de baþarýlar kazandý. Örneðin; 13. Yüz yýlýn ilk yarýsýnda Ban Kulin (1180-1214) yönetimi sýrasýnda Bulgaristan ve Bosna ´da resmi din olarak kabul gördü.
Bogomilizm ´in tüm tarihi boyunca sürdürdüðü bir baþka belirgin özelliði ise, deðiþkenlik ve koþullara uyum saðlama yeteneðidir. Bu baðdaþtýrmacý nitelik, onlara çaðrý etkinliklerini sürdürebilme ya da baskýlarý atlatabilme fýrsatýný tanýmaktaydý. Bogomiller, diðer dinlerle ya da din dýþý akýmlarla baðdaþmaktan çekinmezlerdi. Bu eðilim zamanla daha belirgin biçime dönüþtü ve 13. Yüz yýldan baþlayarak Bogomilizm daha sik olarak Paganizm, büyü ve batýl inançlar ile iç içe geçti. Bu durum, herhangi bir sapkýnlýðý Bogomilizm olarak damgalayan Ortodoks eðilimini haklý duruma getirdi.
14. Yüz yýlda Bogomilizm giderek etkisini yitirdi ve Osmanlýlarýn Bulgaristan ´ý (1393) ve Bosna ´yý fethetmelerinden sonra (1463) Bogomiller ´in büyük çoðunluðu Ýslam dinine geçti.
Oysa Bogomilizm ´in dinsel etkileri uzun süre devam etti. Güneydoðu Avrupa ´da Bazý Bogomil inanç ve kavramlarý " Apokrifalar " (gizli ya da aslý olmayan Ýnciller) aracýlýðý ile yayýlmayý sürdürdü. Ortaçað süresince bu bölgede bir kaç Apokrifa, Jeremias adýnda bir Bogomil papazýnýn adý ile baðlantýlý biçimde elden ele dolaþmaktaydý. Ne var ki, bu kitaplarýn hiçbiri Aslýnda Jeremias ´a ait deðildi. Örneðin; tüm Ortaçað Avrupa ´sýnda iyi tanýnan " The Wood of the Cross " (Haçýn Tahtasý) adlý Apokrifa, Gnostik kökenli " Nicodemus Ýncili "nden alýnmaydý. " Ýsa Nasýl Rahip Oldu " adýndaki bir diðer Apokrifa, Bizanslýlarca uzun zamandan beri biliniyordu. Bogomiller, bu eski metinlere düalist unsurlar eklemiþlerdi. " Haçýn Tahtasý " adlý Apokrifanin Slovence çevirisi " Tanrý dünyayý yarattýðý zaman, yalnýzca kendisi ve Satanael vardý? " diye baþlamaktaydý. Bu kozmogonik motifin çok yaygýn olduðu bilinmektedir, ancak Güneydoðu Avrupa ´daki Slavca uyarlamalarda Þeytanýn rolü alabildiðine abartýlmýþtý. Kimi Gnostik tarikatlarýn modelini izleyen Bogomiller, Þeytana verdikleri önemi abartarak, düalist yaklaþýmlarýný güçlendirme yolunu seçmiþlerdi.
Benzer biçimde " Adem ve Havva " adýndaki Apokrifaya da Bogomiller, Adem ve Þeytan arasýnda gerçekleþtirilen bir anlaþma hakkýnda bir bölüm eklemiþlerdi. Bu anlaþma uyarýnca, dünyayý yaratan Þeytan olduðu için, Adem ve soyundan gelenler, Ýsa ´nýn geliþine kadar Þeytana ait olacaklardýr. Bu temaya bugün bile Balkan folklorunda rastlanmaktadýr.
Bu Apokrifalarý yorumlama yöntemi " Interrogatio Iohannis " adlý tek otantik Bogomil metninde açýklanmaktadýr. Ýsa ile Ýncilci Yahya arasýnda geçen bir konuþmayý içeren söz konusu metin engizisyon görevlileri tarafýndan Güney Fransa ´da Latince ´ye çevrilmiþtir. Konuþmanýn konusu dünyanýn yaratýlýsý, Þeytanin düþüþü, Enoch ´un göðe yükseliþi çevresinde geçer. Aslýnda metinde yer alan bir çok bölüm diðer Apokrifalardan ve " Ýncilci Yahya ´nýn Sorularý " adýnda 12. yüz yýla ait Slavca bir yapýttan alýnmýþtýr. Halbuki, anlatýnýn özündeki teoloji tümüyle Bogomil inançlarýný yansýtmaktadýr. Yine de bu metnin özgün bir Bogomil yapýtý mi, yoksa Yunanca ´dan bir çeviri mi olduðu hakkýnda kesin bir yargýya varýlamaz. Öðreti açýsýndan bu yapýtýn büyük olasýlýkla eski Apokrifalardan yola çýkýlarak Bogomiller tarafýndan derlendiði söylenebilir.
Önemli olan Bogomil Apokrifalarýnýn birkaç yüz yýl boyunca halkýn dinsel inançlarý üzerinde oynadýðý roldür. Bogomilizm ´le Þeytana verilen önem, Tanri ´nin edilgenligi ve anlaþýlmaz aldýrýþsýzlýðý ? tüm bu unsurlar ilkel dinlerde de sýkça görülen " Deus Otiosus " motifinin ifadesi olarak düþünülmelidir. Bu inanýþlara göre, dünyayý ve insani yaratan Tanrý, Yaratýlýsýn sonuçlarý ile ilgilenmez, cennete çekilir ve yapýtýnýn tamamlanmasýný bir doðaüstü varlýða, yani " Demiurgos "a býrakýr
11. Yüz yýlýn baþlarýndan itibaren Ýtalya, Fransa ve Güney Almanya ´da Bogomil misyonerlerinin etkinlik gösterdikleri biliniyor. Örneðin, bu misyonerlerin Orleans ´ta birçok soyluyu ve hatta rahipleri bile kendi inançlarýna çekmeyi baþardýklarý tarih belgelerinde yer alýyor. Ne var ki, Fransa kralý Robert bunlarý ortaya çýkarmakta ve yargýlamakta gecikmedi. Batýnýn ilk düalistleri (sapkýnlýkla suçlananlar) 28 Aralýk 1022 tarihinde ateþte can verdiler. Yine de akým yayýlmasýný sürdürdü. Bu kez Ýtalya ´da yerleþmiþ olan Bogomil temelli Katlar (Yunanca Katharos ?saf, temiz- anlamýna gelen bu isim 1163 yýlýndan itibaren kullanýlmaya baþlandý) inancý Provence ve Languedoc yörelerine, hatta Pireneler ´e kadar misyonerler göndermeye baþladý. Provence bölgesindeki topluluklar dört piskoposluk altýnda örgütlendiler ve 1167 yýlýnda Toulouse ´da bir konsül toplandý. Bu konsüle Ýstanbul Bogomil piskoposunun katýldýðý ve bu fýrsattan yararlanarak Güney Fransa ´da birçok kiþiyi kendi kökten düalizmine yönelttiði biliniyor. Ýþte böylelikle Bogomil öðretisi zaman içinde benzer düalist öðeleri içeren Katlar öðretisine dönüþtü.
Kaynaklar:
(1)Burhan Oðuz, Türk Halk Düþüncesi ve Hareketlerinin Ýdeolojik Kökenleri, Cilt II. / (2)Mirce Eliade, A History of Religious Ideas, Volume III. / (3)Balkanlar´da Farklý Bir Dinsel Yaklaþým. Thamos (Geometri)
radyobeyan