Son Peygamber
Pages: 1
Muharib Heyeti By: sumeyye Date: 20 Aralýk 2009, 21:00:07
Muharib Heyeti


Peygamber (sa.v.) efendimiz,hicret öncesi Mekke-i Mükerre-medeki ikametinin son iki senesinde, Hac mevsimlerinde bizzat kendi giderek kabileleri Ýslama davet etmeye baþladý. Kureyþli-lerin az sayýda iman edenlerinin dýþýnda baþkalarýnýn iman et­meyeceklerini anladýktan sonra Kendisi bizzat kabileleri Ýsla ma davet etmeye koyuldu. Fakat onun davetine en þiddetli ve çok kaba bir þekilde red cevabý veren kabile, Muharip kabilesi olmuþtu. Bunlar Peygamber efendimizin tevhid davetini kaba ve çirkin bir þekilde reddetmiþlerdi. Çünkü kalpleri katýlaþmýþ tý. Bu nedenle de iman eden en son kabile bunlar olmuþtu. He yetleri ancak hicri lO.senede, yani veda haccýnm yapýldýðý sene de iman ederek Peygamber efendimize gelmiþlerdi. Gelen he yet, 10 kiþiden müteþekkil idi. Arkalarýnda býraktýklarý kavim lerine vekalet ediyorlardý. Hem kavimlerinin hem kendilerinin müslüman olduklarýný ilan etmiþlerdi. Peygamber efendimizin misafiri olarak Medineye inmiþlerdi. Bilal, her sabah ve akþam yanlarýna geliyordu Onlarla görüþmeler yaptýktan sonra tekrar dönüyordu. Nihayet hem kendilerinin hem de kavimlerinin Is lama girdiklerini ilan ederek Peygamber efendimizin yanýna çýktýlar. Bir gün peygamber efendimiz öðle vaktinden ikindi vaktine kadar yanlarýnda kalmýþtý. Peygamber efendimiz bu heyetteki adamlardan birine uzun uzadýya bakmýþ ve adam da: aYa Resulullah zannedersem benden kuþkulanýyorsun?" diye sorunca Peygamber efendimiz þu cevabý vermiþti: "Öyle sanýyo rum ki senden bana bir kötülük dokunmuþ." Muharipli adam þöyle cevap vermiþti: "Evet Allah´a hamdolsun ki sen bir za manlar benle karþýlaþmýþ ve konuþmuþtun. Ama ben sana çir­kin kelimelerle cevap vermiþtim. Ukaz panayýrýnda davetini çok kaba bir þekilde reddetmiþtim. O sýralarda sen kabileler arasýnda dolaþýp Islama davette bulunuyordun," Adamýn bu konuþmasýna Peygamber efendimiz (Evet) kelimesiyle cevap vermiþ ve bu defa Muharipli adam þöyle demiþti: "O günkü ar kadaþlarým arasýnda benden daha çok Islamdan uzak ve sana karþý benden daha çok kaba davranan bir kimse yoktu. Allah´a hamdolsun ki beni hayatta býraktý da nihayet sana iman ettim ve seni tasdik ettim. O gün benimle beraber bulunan arkadaþ larýmýn tümü kendi dinleri, yani putperestlikleri içinde Öldü ler."

Peygamber (s.a.v) efendimiz: "Þüphesiz ki þu kalpler aziz ve celil olan Allah´ýn elindedir" deyince Muharipli adam: "Ya Re-sulallah o gün sana ters cevap verdiðimden dolayý benim için Allah´tan maðfiret dile" diye yalvardý. Resulullah (s.a.v.) ise þu karþýlýðý verdi: "Þüphesiz ki Ýslamiyet kendisinden önceki küfür halini yok eder." Bundan sonra heyettekiler Medine-i Münev-vereden ayrýlarak memleketlerine döndüler.

Bu heyette Peygamber efendimizin bunlarý karþýlamasý ha disesine iki açýk olgu ile karþýlaþýyoruz.

1- Yüce Allah bazen katý ve kaba olan kalpleri, inanmýþ ve yumuþamýþ kalpler haline getiriyor.

2- Sapýk ve þerre yönelen akýllar, Cenab-ý Allah tarafýndan gönderilen Hak nuruyla aydýnlanýp hidayet yolunu, bulunca imana geliyor ve hakikat buluyorlar. Kalpleri halden hale dön düren Allah, noksanlýklardan münezzeh ve yücedir.

Peygamber efendimizin ne kadar müsamahakar ve yumu þak huylu olduðunu, kalplere hangi yönden yaklaþýlabileceðini bildiðini bu olayda görmekteyiz.



radyobeyan