Son Peygamber
Pages: 1
Ebu Hudud Seriyyesi By: sumeyye Date: 19 Aralýk 2009, 22:48:06
Ebu Hudud Seriyyesi


Ýslam nurunun Arap beldelerinde zuhur etmesinden sonra Arap yarýmadasýnda Haysem oðullarýyla diðer bazý gruplar hala Resulullah´a karþý direnmeye devam ediyorlardý. Bunlar ar týk itikad hususunda saðlam bir düþünce ile düþünmeye itilmiþ oluyorlardý. Her ne kadar akýllarým putperestliðin pisliklerin den temizi ememiþlers e de sonlarýnýn kötü olacaðýndan korkma ya baþlamýþlardý.

Peygamber efendimiz, Haysem oðullarýndan güçlü kuvvetli bir kimsenin Resulullah´a karþý muharebe etmek için Kays oðullarýný etrafýnda topladýðý haberini almýþtý. Onun üzerine Ebu Hudud ile müslümanlardan bazý kimseleri gönderdi. Gön derirken onlara þu talimatý verdi: "Þu adama varýn, onun hak kýnda bazý bilgiler edinip bana gelin." Böyle dedikten sonra on larý zayýf bir deveye bindirdi ve yola koydu. Bu üç kiþi silahlarý ný kuþanýp yollarýna koyuldular. Haysem oðullarýndan olup Peygamber efendimize karþý kuvvet toplayan adamýn durumu nu araþtýrmaya baþladýlar. Sonuçta onun, bazý kimseleri etra fýnda topladýðýný ya da toplamaya hazýrlandýðýný gördüler. Kal bine isabet eden bir ok atarak öldürüp iþini bitirdiler.

Ebu Hudud, seriyyesiyle birlikte yoluna devam etti. Nihayet Peygamber efendimiz onu Edem taraflarýna gönderdi. Edem vadisine vardýklarýnda Amir bin Azbat adýndaki bir adam se lam vererek yanlarýndan geçti. Mecþem bin Cüsame adlý bir müslüman aralarýndaki bir düþmanlýktan dolayý, selam verme sine raðmen o adama bir ok attý ve öldürdü. Halbuki o adam savaþmak için gelmemiþti. Çarpýþmaya niyeti yoktu.

Bu küçük seriyyede, Ýslam´ýn yüce ilkelerini ispatlayan bazý hadiseler cereyan etmiþti. Þöyle ki:

1- Peygamber efendimizin bu seriyyenin baþýnda göndermiþ olduðu Ebu Hudud, evlenme mehrini talep etmek için Peygam ber efendimizin yanýna gitmiþti. Bu da müslümanlar arasýnda o dönemde güçlü bir yardýmlaþma ve dayanýþmanýn bulunduðu­nu ispatlamaktadýr. Rivayete göre bu seriyyenin baþýnda bulu nan Ebu Hudud Peygamber efendimizin yanýna varmýþ ve ev lenmek istediði kadýnýn ikiyüz dirhem tutarýndaki mehrini is temiþti. Peygamber efendimizden bu hususta kendisine yardýmcý olmasýný istemiþti. Peygamber efendimiz ona; "Evle neceðin kadýna ne kadar mehir vermeyi vadettin?" diye sorunca o da; ikiyüz dirhem vermeyi vadettim ya Resulullah, diye cevap vermiþti. Bunun üzerine Peygamber efendimiz hayretini ifade eden þu sözleri söylemiþti: "Sübhanallah! Allah´a andolsun ki siz bu ikiyüz dirhemi bir dere içinde toplasanýz bile daha fazla sýný elde edemezsiniz! Allah´a andolsun ki sana yardým edecek kadar yanýmda para yoktur.7* Böyle dedikten sonra Peygamber efendimiz, aradýðý mehri elde edebileceði umuduyla onu bu se-riyyenin baþýnda göreve göndermiþti.

2- Selam veren bir kimseyi öldürmek doðru deðildir. Çünkü Ýslamiyet, müslümanlarýn sadece müdafaa savaþý vermelerine müsaade etmiþtir. Barýþ isteyen kimseleri öldürmek caiz deðil dir. Bunu þu ayet-i kerimenin yüksek ifadelerinde de müþahede etmekteyiz:

uEy inananlar, Allah yolunda savaþa çýktýðýnýz zaman iyi anlayýn, dinleyin, size selam verene, dünya hayatýnýn geçici menfaatini gözeterek: "Sen mü´min deðilsin!" demeyin. Çünkü Allah´ýn yanýnda çok ganimetler vardýr. Önceden siz de öyle idiniz. Allah size lütfetti (imana geldiniz). O halde iyice anla yýn (dinleyin, peþin hüküm vermeyin). Çünkü Allah yaptýklarý nýzý haber almaktadýr." (Nisa: 94)

Bu ayet-i kerime, Mecþem bin Cüsame´nin Amir bin Azbat´ý öldürdüðü esnada nazil olmuþ ve Peygamber efendimiz Amir´in öldürülmesinden dolayý üzüntü duyarak: ´Allah´ým Mecþem´i baðýþlama" demiþti. Çünkü Mecþem, haksýz yere bir adamý öl­dürmüþtü. Cenab-ý Allah, kullarýn hukukuna tecavüz eden kimsenin günahýný baðýþlamaz. Baþkalarýna tecavüz eden kim seyi affetmez.

Amir oðullarýnýn lideri Uyeyne bin Bedir, haksýz yere Öldü rülen Amir bin Azbat´ýn kan bedelini talep etmiþti.

Ýfadelerden anlaþýldýðýna göre bu kan bedelini talep etmesi, Huneyn gazvesine kadar geciktirilmiþti. Peygamber efendimiz onun bu talebini uygun görerek elli deve vermek teklifinde bu lunmuþtu. Medine-i Münevvere´ye döndükten sonra elli deveyi vereceðini söylemiþ, Amir bu teklifi önce reddetmiþ, ancak bila hare kabul etmiþti. Peygamber efendimiz bu diyeti müslüman larýn Beytü´l-Mal´mdan ödemiþti. Bu da yardýmlaþmanýn en mükemmel bir örneðini teþkil ediyordu. Ayrýca böyle yapmakla haksýz yere adam öldürmelerin önüne geçilmiþ oluyordu. Mak tulün müslüman olmadýðý sabit olmakla birlikte Peygamber efendimiz diyetini yine de ödemiþti.

Sünnet ve Siyer alimlerinin anlattýklarýna göre Hayber ve Vadil kura gazvelerinden sonra teþkil edilen seriyyeler, savaþ larý yönlendirme hususunda pek önemli roller oynamamýþlar dýr. Ancak bu seriyyeler bazý küçük hadiseler, ya da Ýslam´ýn kuvvet bulduðu ruhunu etrafa yaymak, Ýslam´a karþý durmak isteyenlerin güçlerinin kýrýldýðý haberini herkese duyurmak ve ya Araplar arasý geliþmeleri araþtýrmak için teþkil edilmiþler dir. Ya da bu seriyyeler Arap beldelerinde ihtiyati önlemler al mak yahut her ne þekilde olursa olsun müslümanlara karþý te cavüz etmeyi aklýndan geçiren kimseleri ?e´dip etmek için dola þan devriyelere benziyorlardý.


radyobeyan