Son Peygamber
Pages: 1
Addas ve Peygamber Efendimiz By: sumeyye Date: 16 Aralýk 2009, 18:03:27
Addas ve Peygamber Efendimiz





Addas Hýristiyan bir kimse idi. Üzüm salkýmlarýný bir taba ða koyup Peygamber efendimize getirdi ve ona takdim etti. Peygamber efendimiz de"Bismillah" diyerek üzümleri yemeye baþladý. Addas ona bakýyor ve yüzünün þeklini, þemailini inceli yordu. Sonra ona þöyle dedi: "Allah´a andolsun ki söylediðin bu kelimeyi bu belde halký asla söylemez."

Peygamber efendimiz de ona sordu:

- Ey Addas sert hangi beldedensin, dinin nedir?

- Hýristiyaným, Ninova halkýndaným.

- Salih adam olan Yunus bin Meta´nýn þehrindensin Öyle mi?

- Yunus bin Meta´yý nereden tanýyorsun?!

- O benim kardeþimdir. O peygamberdi, ben de peygambe rim!

Peygamber efendimizin bu sözleri üzerine Addas onun üzeri ne yumuldu baþýný, ellerini ve ayaklarýný öpmeye baþladý.

Öte taraftan bahçe sahipleri olan Utbe ile Þeybe, Hýristiyan kölelerinin yaptýklarýný görüyorlardý. Onun bu hareketi dahi onlarýn kalplerini Ýslam´a meylettirmedi. Kalpleri yumuþama dý. Biri diðerine þöyle dedi: "Görüyor musun, þu yabancý adam senin köleni de yoldan çýkardý!"

Addas, efendilerinin yanýna döndüðünde ona þunlarý sordu lar: "Yazýklar olsun sana ey Addas! sana ne oldu ki þu adamýn baþýný, ellerini ve ayaklarýný öpüyordun?!"

Addas þu karþýlýðý verdi: "Ey efendim! Yeryüzünde bundan daha hayýrlý bir adam yoktur! Bana ancak bir Peygamber´in bilebileceði haberleri iletti."

Efendileri dediler ki: "Yazýklar olsun sana ey Addas! Sakýn bu adam seni dininden döndürmesin. Çünkü senin dinin onun-kinden daha iyidir!"

Bahçe sahipleri kerem sahibi ve þefkatli kimseler idiler. An cak bununla birlikte apaçýk bir sapýklýk içindeydiler. Hak açýk olmakla birlikte onu inkar ettiler. Kalpleri inandýðý halde ona iman getirmediler. Taþkýnlýk gösterdiler. Kafir olup sapýklýkta kaldýlar.

Dua, Af ve Himaye

Resulullah (sav) efendimiz þu alçak Taifliler´in acý eza ve ce falarýný tattý. Onu horladýlar. Artýk yalvarýp yakararak Rab-bin´e sýðýnmaktan baþka çaresi kalmamýþtý. Rebia oðullarýndan ayrýlýp Mekke´ye dönerken Addas bin Malikle karþýlaþmýþ, onun yaptýðý muameleler sonucunda biraz olsun sükun bulmuþ tu. Rabbine dua edip þöyle demiþti:

"Allah´ým! Kuvvetsiz ve çaresiz kaldýðýmý, halk nazarýnda hor ve hakir görüldüðümü, ancak sana arz ve þikayet ediyo rum! Ey merhametlilerin en merhametlisi! Herkesin horlayýp dalýna bindiði biçarelerin Rabbi sensin. Benim Rabbim de sen sin. Sen beni kötü huylu yüzsüz bir düþman eline düþürmeye cek, hatta iþimin dizginini eline verdiðin akrabadan bir dost bile beni býrakmayacak kadar bana merhametlisin. Allah´ým senin gazabýna uðramayayým da çektiklerim ne olursa olsun yi ne de katlanýrýný! Ancak senin af ve merhametin bana bunlarý da göstermeyecek kadar geniþtir. Allah´ým senin gazabýna uð ramaktan, ilahi rýzandan uzak kalmaktan sana, senin o karan­lýklarý aydýnlatan, dünya ve ahiret iþlerini yoluna koyan ilahi nuruna sýðýnýrým. Allah´ým sen hoþnut oluncaya kadar affýný dilerim. Allah´ým her kuvvet, her kudret ancak seninle kaim dir!"

Bu dualar yaralý bir kalpten fýþkýrýyordý. Ama o kalp yine de razý ve hoþnut idi. Çünkü o, kainattaki en muazzam daveti teb lið ediyordu. Karþýlaþtýðý eziyetler ne kadar þiddetli olursa ol sun yine de o, bu daveti yaymak uðruna bütün iþkenceleri hiçe sayýyordu. Allah´ýn takdirine rýza göstermiyordu. Rabbi kendi sine gazap etmedikten sonra diðer bütün eza ve cefalarý hiçe sayýyordu.

Cenab-ý Allah Peygamber (sav)´in duasýna icabet etti. Kendi siyle beraber olduðunu ona açýkladý. Buhari ile Müslim´in sa hihlerinde sabit olan bir hadiste anlatýldýðýna göre müminlerin annesi Hz. Aiþe, Resulullah (sav)´e þunlarý sormuþ: "Uhud gününden daha þiddetli bir günün olmuþ mudur?" Resulullah ona þu cevabý vermiþ: "Senin kavminden çektiðim kadar þiddet li eziyetler çekmiþ deðilim. Bir zaman davetimi Abdü Yaleyl´e teblið etmiþtim. O benim isteklerime cevap vermedi. Üzüntülü halde geri döndüm. Dönerken de dalgýn vaziyette idim. Bir de baktým ki Karnü´s-Sealib denen yere varmýþým. Baþýmý göðe kaldýrdýðýmda bir bulutun beni gölgelendirdirmekte olduðunu gördüm. Buluta baktým. îçinde Cebrail (as) vardý. Bana þöyle seslendi: "Allah, senin kendi kavmine söylemiþ olduðun sözleri ve onlarýn sana verdikleri cevaplarý duymuþtur. Kendisine kav min hakkýnda dilediðin emri vermen için, Allah, daðlarýn me­leðini sana göndermiþtir."

Cebrail´in böyle demesinden sonra daðlarýn meleði bana ses lenerek selam verdi, sonra þöyle dedi: "Ey Muhammedi Allah beni sana gönderdi. O, kavminin sana söylediklerini iþitmiþtir. Ben daðlarýn meleðiyim. Bana dilediðin emri vermen için sana gönderdi. Eðer dilersen Ahbeyn (Mekke´deki iki dað) daðlarýný kavminin üzerine yýkarým!"

Resulullah (sav) efendimiz ise daðlarýn meleðine þöyle de miþti: "(Hayýr) Allah´ýn, onlarýn soylarýndan Allah´a ibadet edecek kimseler çýkaracaðýný ümid ediyorum."

Cenab-ý Allah, peygamberinin duasýna icabet etmiþti. Pey gamberi dua ederken kuvvetinin az olduðunu arzetmiþti. Bu nun üzerine Cenab-ý Allah, bütün kuvvetleri Peygamberi´nin emrine vereceðini beyan buyurmuþtu. Peygamberi´nin, insanlar nazarýnda zayýf ve deðersiz olmasý mümkün deðildi. Çünkü Al lah onunla beraberdi. Onu ne dostuna ne de düþmanýna býraka cak deðildi. Onu noksanlýklardan arýnmýþ ve kullarýnýn üstün de, kahredici güce sahip olan Allah koruyacaktý. Bir kimse ki, Allah kendisiyle beraber olursa o, asla zayýf düþmez ve horlanmaz!

Ynt: Addas ve Peygamber Efendimiz By: ceren Date: 09 Ocak 2021, 02:05:49
Esselamu aleyküm.rabbim razý olsun bizlere sunulan bu bilgilerden kardeþim....
Ynt: Addas ve Peygamber Efendimiz By: Sevgi. Date: 21 Ocak 2021, 06:14:28
Aleyküm Selâm. Bilgiler için Allah razý olsun kardeþim

radyobeyan