Son Peygamber
Pages: 1
Sevgi ile Birlikte Heybet By: sumeyye Date: 16 Aralýk 2009, 18:00:32
Sevgi ile Birlikte Heybet


Cenab-ý Allah, Muhammed (sav) tarafýndan teblið edilen ri-saletini koruma altýna almýþtý. Bu risalet Peygamber efendimi ze bahþetmiþ olduðu heybet sayesinde himaye edilmiþti. Pey gamber efendimiz þiddetli eziyetlere ve yapýlan alaylara rað men heybetini koruyarak îslam davetini ve risaletini korumuþ tu. Böylece Allah müþriklere, Peygamberini onlarýn alay ve maskaralýklarýyla karþý karþýya býrakmayacaðýný hatýrlatmýþtý. Onlarýn alaylarý ve nübüvvet makamýna saldýrýlarý karþýsýnda Peygamber efendimizin caydýrýcý ve kesin heybeti ortaya çýk mýþtý. Bu hususta Peygamber efendimizin heybetinin büyüklügünü açýklayan iki olayý nakledeceðiz. Cenab-ý Allah ona verdi ði sevgi ve rahmetin yaný sýra, büyük bir heybet de baðýþlamýþ tý. Bu iki olayý þöylece Özetleyebiliriz:

1- Iraþlý adamýn hikayesi: Muhammed bin îshak, Abdulme-lik bin ebi Süfyan es-Sekafî´den naklederek bu olayý þöyle anla týr:

"îraþ´tan bir adam devesine binip Mekke-i Mükerreme´ye gel di. Devesini Ebu Cehil´e sattý. Fakat Ebu Cehil, devenin bedeli ni ödemeyi geciktirdi. îraþlý adaný Kureyþlilerin toplantý yerine gelip durdu. Resulullah (sav)da Kabe´nin bir tarafýnda otur-maktaydý. Kureyþlilere þöyle dedi: "Ey Kureyþ topluluðu! Ara nýzda bana, Ebu Cehil´e karþý yardým edecek bir kimse yok mu dur1?! Ben garip ve yolcu bir adamým. Benim hakkýmý yedi." Orada oturanlar, Ebu CehiVin Peygamblerimize olan düþman lýðýný bile bile, alay için ona, Peygamberimizi göstererek: "Þu oturan adamý görüyor musun? Sen ona git! O, ondaki alacaðýný alýp sana verir" dediler. Adamcaðýz, Peygamber efendimizin yanýna gidip durdu. Baþýna gelenleri ona anlattý. Peygamber efendimiz kalkýp onunla birlikte yola koyuldu. Kureyþliler, Pey gamber efendimizin, kalkýp îraþlý adamla birlikte gittiðini gö rünce, yanlarýndaki birine þöyle dediler: "Þunu takip et. Ne yaptýðýna bak, sonra gel bize anlat" Resulullah (sav) gidip Ebu CehiVin kapýsýný çaldý. Ebu Cehil, "Kim o?" diye sorunca Pey gamber efendimiz, "Ben Muhammed bin Abdullah´ým! Dýþarý çýk" cevabýný verdi. Ebu Cehil dýþarý çýktý, ama yüzünde bir damla kan bile kalmamýþtý. Rengi sapsarý olmuþtu. Peygamber efendimiz, ona: "Bu adamýn hakkýný hemen öde" dedi. Ebu Ce hil de: "Ayrýlmayýn hemen hakkýný getirip Ödeyeceðim" dedi. Ýçeri girdi. Sonra adamýn hakkýný getirip ödedi. Bundan soura da Resulullah (sav) efendimiz oradan ayrýldý ve îraþlý adama: "Artýk yoluna gidebilirsin" dedi. haslý adam da oradan ayrýlýp Kureyþlilerin meclisine geldi ve þöyle dedi: "Allah bu adama hayýr versin. Hakkýmý alýp Ödedi."Sonra Kureyþliler, takip için gönderdikleri adamýn yanýna geldiler ve ona "Yazýklar olsun sana neler gördün? Anlat bakalým" dediler. Adam da þu cevabý verdi: "Tuhaf þeyler gördüm. Muhammed, Ebu CehiVin kapýsý ný çalar çalmaz, o dýþarýya çýktý. Ama adeta bir ölü gibiydi.Mu-hammed, ona: "Bu adamýn hakkýný öde!" deyince, Ebu Cehil içeriye girdi ve hemen hakkýný getirip ödedi."

Bir süre sonra Ebu Cehil de Kureyþiilerin toplantý yerine geldi. Orada bulunanlar þöyle dediler:

hazýklar olsun sana! Þimdiye kadar böyle bir iþ yaptýðýný görmemiþtik.´* Ebu Cehil de onlara þu karþýlýðý verdi: "Bu da ne demek1? Allah´a andolsun ki, Muhammed benim kapýmý ça lar çalmaz sesini duydum, ama içim korkuyla doldu. Hemen dýþarý çýktým, yanýbaþýnda damýzlýk bir deve duruyordu. Daha önce öylesine iri baþlý ve uzun boyunlu, büyük diþli bir deve görmemiþtim. Allah´a andolsun ki ben; adamýn hakkýný Ödeme-seydim, o deve beni kesinlikle yiyecekti!"

Öncelikle bu olay, Peygamber efendimizin heybetini göster mektedir. Peygamber efendimiz hakký yerine getirmek ve batýlý altetmek istediði zaman bu heybetini kullanýrdý. Ancak Allah´a davet yolunda bu heybetinden her zaman istifade etmezdi. Çünkü o, þefkatli ve merhametli bir kimseydi. Þefkat ve merha met kalpleri inceltir. Heybet ise sürekli kullanýldýðý takdirde nefisleri ürkütür ve helake sürükler. Risalet ise kalplerin sü rekli olarak ýsýndýrýlmasmý ve yumuþak tutulmasýný gerekli ký lar. Cenab-ý Allah bir ayet-i kerimede Peygamber efendimize hitaben þöyle buyurmuþtur:

"Allah´ýn rahmeti sebebiyledir ki, sen onlara yumuþak dav-randýn. Eðer kaba ve katý yürekli olsaydýn, çevrenden daðýlýp giderlerdi." (Al-i Ýmran 159)

ikinci olarak bu olay, insanlarýn en beyinsizlerinin ve insan lara karþý en saldýrgan olanlarýnýn, onlarýn hukuklarýný hiçe sa yanlarýn, topluluk ortasýnda iken bile çok korkak olduklarýný, tek baþlarýna kaldýklarý zaman iyice ürkekleþtiklerini, hasýmla-rýyla yüzyüze geldiklerinde ise paniðe kapýl-dýklarýný ispatla maktadýr. Nitekim eziyet ve cefa vermek hususunda aþýrý giden yöneticiler, kendilerinin saldýrýlara hedef olduklarýný hissettik leri zaman, çok korkar ve paniðe kapý-lýrlar. Saldýrganlýk, kor kaklýkla bir arada bulunmaz, diye bir þey yoktur. Aksine güçlü kimselerde bulunduðu zaman saldýrganlýk mutlaka beraberin de korkaklýðý da getirir.

2- Abdullah bin Amr bin As´a sordum: "Kureyþlilerin Pey gamber efendimize karþý düþmanlýklarýný ortaya koyan en þid detli eziyetlerine bir örnek gösterebilir misin?"

Bana þu cevabý verdi: "Günün birinde Kureyþ müþriklerinin önde gelenleri, Kabe´nin yanýnda Hatim denen kýsýmda toplan mýþlar, Resulullah (sav)den bahsediyorlardý. "Bu adama sab rettiðimiz kadar hiç kimseye sabrettiðimizi hatýrlamýyoruz. Bu bizi horladý, atalarýmýza sövdü, dinimizi kýnadý, birliðimizi parçaladý, tanrýlarýmýzý inkar etti. Artýk bu adama karþý hüyük bir saldýrýnýn arifesindeyiz!" Onlar böyle konuþurlarken, Resu lullah (sav) aniden çýkageldi. Kabe´ye doðru yürüdü. Hacerü´l-Esved´i istilam ederek tavafa baþladý ve yanlarýndan geçti. Bu sýrada ona bazý laflar attýlar. Bunlardan duyduðu rahatsýzlýk Peygamber efendimizin mübarek yüzünden okunuyordu. Yine da yoluna devam etti. Tavafýn ikinci turunda, yanlarýndan ge çerken yine ona ayný laflar atýldý. Ayný þekilde, rahatsýzlýðý, mübarek yüzünden anlaþýldý. Fakat tavafýna devam etti. Üçün cü turda yanlarýndan geçerken yine ayný laflar atýlýnca, Pey gamber efendimiz dönüp onlara þöyle dedi: uEy Kureyþ toplulu ðu! Duyuyor musunuz? Þunu iyi bilin ki, canýmý elinde bu lunduran Allah´a andolsun ki, ben size ölümü getirdim!"

Böyle dedikten sonra onlara tehdikar sözler sarfetti. Orada bulunanlardan hiçbiri baþýný kaldýrýp ona cevap veremedi. San ki baþlarýnýn üzerinde bir kuþ vardý ve onlar bu kuþu ürkütüp uçurmamak için öylece hareketsiz kalakalmýþlardý. Hatta ara larýnda Peygamber efendimize karþý daha önceleri en þiddetli eziyetlerde bulunanlarý bile ona þefkat ve merhametle yönele rek þöyle dedi: "Ey Eba Kasým! Sen doðruca yoluna git. Çünkü sen doðru yolda olan bir insansýn. Cahil biri deðilsin!"

Bundan sonra Resulullah (sav) efendimiz oradan ayrýldý. Er tesi gün yine Kureyþliler Hatim denen yerde toplandýlar. Ben de onlarla birlikteydim. Birbirlerine þöyle dediler: "Dün Mu-hammed´e yaptýklarýnýzý ve onun bize yaptýklarýný hatýrlýyorsu nuz. O size hoþunuza gitmeyen sözleri söyledi ve siz ona iliþme diniz!"

Bunlarý söylerken Resulullah (sav) efendimiz yine çýkageldi. Orada bulunanlar topluca ona saldýrdýlar etrafýný kuþatýp þöyle dediler: "Dün þöyle þöyle diyen sendin, deðil mi?!" Peygamber efendimiz onlarýn tanrýlarýný ve dinlerini kötülediði için çok alýnmýþlardý. Resulullah (sav) efendimiz de onlara þu cevabý verdi: "Evet, bu sözleri söyleyen benim!" Bu söz üzerine Kureyþli müþriklerden biri Peygamber efendimizin yakasýna sarýldý. Ebu Bekir araya girip þöyle dedi: "Rabbim Allah´týr, dediði için mi bir adamý öldürüyorsunuz? Yazýklar olsun size!" Ebu Be kir´in böyle demesinden sonra Kureyþliler ondan ayrýldýlar ve yollarýna gittiler. Doðrusu ben, Kureyþliler´in ona yaptýklarý en büyük eziyetin bu olduðunu görmüþtüm."

Bu olay da Peygamber Efendimizin heybetli ve medeni cesa ret sahibi bir insan olduðunu ispatlamaktadýr.

Onun heybetli oluþu, bu olaydan sonra da müþriklerin ken disine saldýrýda bulunmalarýna engel olamamýþtýr. Çünkü hey bet, ilk darbeden sonra kendini gösterir. Nitekim Kureyþli müþ rikler, kendisine sataþtýklarý zaman, onlara karþý durmuþ ve gerekli cevabý vermiþ ve yüreklerine korku salmýþtý. Peygamber efendimizin, heybetiyle onlara karþý direnmesi ve ilk darbeleri ni savmasý müþrikleri tedbir zorunda býrakmýþtý. Ertesi gün ge lip bu tedbir ve planlarýný uygulamýþlar, yakasýna sarýlmýþlar dý. Bu da Peygamber efendimizin heybetsiz olduðunu göster mez. O kararýný verdiði zaman müþrik düþmanlarýna karþý cephe almýþ ve mukavemette bulunmuþtu.

Þimdi de, Peygamber efendimizden aþaðý derecede bulunan bazý þahsiyetlerin heybetlerim anlatalým.

Hz. Ömer (ra) da heybet sahibi kimselerdendi. Onun heybe ti, suikastlara karþý tedbir almasýna engel olmuyordu. Müþrik düþmanlarý, ondan adeta ürküyorlardý. Bu sebeple onu Öldür meyi planlamýþlardý. Özellikle iki kiþi, kendilerini onu öldürme ye adamýþlardý. Hz. Ömer´in heybeti düþmanlarýnýn ona karþý suikast planlarý hazýrlamalarýna engel olamamýþtý. Ayný þekil de Peygamber (sav) efendimiz de heybetli olduðu halde, Allah onu Kureyþliler´den ve kötü kimselerin þerlerinden korumuþtu. Ona verdiði nefis ve azim gücü sayesinde Peygamber efendi miz, düþmanlarýndan korunmuþtu.

Ynt: Sevgi ile Birlikte Heybet By: melda 6D Date: 20 Ekim 2015, 19:38:30
Selamün aleyküm. Efendimiz herkesin hakkýný verirdi. Rabbim kul hakký yemeyekten korusun. Efendimiz heybetli idi. ama yeri geldðinde.   Risalet Allah'ýn peygamberlere bildirdiði þeylerdir.
Ynt: Sevgi ile Birlikte Heybet By: Bilal2009 Date: 20 Ekim 2015, 20:15:55
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Peygamberimiz' de (sallallahu aleyhi ve sellem) hem heybet hem de þefkat vardý . Rabbim (celle celalühü) paylaþým için razý olsun.
Ynt: Sevgi ile Birlikte Heybe By: ceren Date: 20 Ekim 2015, 21:38:01
Aleykümselam.Rabbim bizleri kul hakký yemek den,bizleri alý koysun.Peygamber efendimizin yolunda giden ve þefaatine nail olan kullardan olalým inþallah...
Ynt: Sevgi ile Birlikte Heybet By: Sevgi. Date: 26 Aralýk 2020, 05:47:00
Aleyküm Selâm. Rabb'im bizleri her zaman her konuda Peygamber efendimiz'i kendine örnek alanlardan eylesin..


radyobeyan