Son Peygamber
Pages: 1
Kahinlerin Haberleri By: cennetgulu Date: 14 Aralýk 2009, 15:48:09
Kahinlerin Haberleri


Siyer kitaplarý, kahinlerin peygamber efendimizin geleceðini müjdelediklerini anlatmaktadýrlar. Aslýnda kahinlerin bu konu daki haberlerini nakletmemek niyetindeydik. Çünkü bu haberler, Peygamber efendimizin siyeri hususunda bazý vehimlere yol aç mýþtýr. Halbuki Peygamber efendimiz hakkýn ve aklýn peygambe ridir. O, insanlarýn idraklerini hakikate yöneltmiþtir. Ýdrakler üzerinde vehme yer býrakmamak istemiþtir. Ýnsanlarýn hurafele re dalmamalarýný arzulamýþtýr. Çünkü hurafeler, aklýn hükmü ne, ya da sahih senetlerle rivayet edilen doðru haberlere dayan mamaktadýr.

Kaldý ki kahinlerin haberleri, insanýn kalbine itmi´nan verecek sahih senetlerle nakledilmemiþtir. Ayrýca bi´setten önce Peygam ber (sav) efendimizin, kahinlere baþvurduðu, ya da onlarýn sözle rine inandýðý, gerçek dýþý söylentilerdir. Çünkü kahinlerin Pey gamber efendimizin geleceði konusunda verdikleri haberler doð rudur, ama bu haberleri onlar, geçmiþ dinlerin kitaplarýndan, ya da o dinlere baðlý kimselerden Öðrenmiþlerdir. Geçmiþ dinlerin er babý, bi´setten önce araplarm bilginleriydiler. Onlar, kitaplarýn dan edindikleri bilgileri kehanet þeklinde insanlara yayýyorlardý. Bi´setten sonra Peygamber efendimizin yasaklamýþ olduðu kahin lik bilgilerine uyarak bu haberleri insanlara aktarýyorlardý.

Evet, kahinlerin sözlerini nakletmekle meydana gelecek zarar, beklenilen faydadan daha büyüktür. Ama yine de bu haberleri bu rada yazmak mecburiyetinde kaldýk. Çünkü bazý muhaddislerin kaleme almýþ olduklarý siyer kitaplarý, bu haberleri doðrulayarak nakletmiþlerdir. Ayrýca bazý müsteþrikler Peygamber efendimi-ziu davetini kahinlerle irtibatlandýrmak ve alemlere rahmet ola rak indirilmiþ olan Kur´an´ý, kahinlerin secileriyle baðlantýlý kýl mak için, o haberleri esas almýþlardýr. Öte yandan bazý yazarlar da bu siyerlere ve müsteþriklerin eserlerine uyarak bi´setten önce Peygamber efendimizin kahinlerini dinlemiþ olduðunu naklet miþlerdir. Ýþte bu nedenle, kahinlerin haberlerine temas etmek gereðini duyduk.

Kahinlerin haberlerini ele almaya, Seyf Ýbn Zi-Yezen el-Him-yeri´ye nisbet edilen bir haberle baþlamayý uygun-gördük. Ri vayete göre o, cinlerle irtibatý olan bir kimseydi. "Hevatif ül-Cann" adlý kitapta anlatýldýðýna göre, Seyf Ýbn Zi Yezen, Abdul-muttalib´le görüþtüðü esnada, onunla þöyle konuþmuþtur:

- Benimle konuþan kimdir?

- Ben Haþim oðlu Abdulmuttalib´im.

- Evet, yanýma yaklaþ.

Abdulmuttalib, Seyf Ýbn Zi-Yezen´e yaklaþtý. Sonra yüzünü ona ve etrafýnda bulunan kimselere çevirdi. Seyf Ýbn Zi-Yezen ona þöyle dedi:

- Hoþ geldin, safa geldin. Devenle, yükünle geldin, istirahat edip uyumana bak. Göçücü hükümdarsýn. Bol baðýþta bulunur sun. Hükümdar sizin sözünüzü iþitti. Araplar akrabanýzdýr. Da ha önce onlar sizin dayanaklarýnýz idiler. Siz gecelerle gündüzlerin sahibisiniz. Burada kaldýðýnýz müddetçe ikram göreceksiniz. Göçtüðünüz zaman da ikramla göçeceksiniz."

Bundan sonra bir ay beklediler ve onunla irtibat kuramadýlar. Ayrýca Seyf Ýbn Zi-Yezen, Abdulmuttalib´in oradan ayrýlmasýna izin vermedi. Sonra uyanýp kendine geldi. Abdulmuttalib´e haber vererek meclisine çaðýrttý. Onunla baþbaþa kaldý, sonra þöyle de di:

- Ey Abdullah, sana bildiðin bir sýrrý açýklamayacaðým. Bunu senden baþkasýna açýklamayý uygun görmedim. Sana vereceðim bu sýrrý kimseye açýklama. Allah, emrini mutlaka yerine getire cektir. Ben kendimiz için seçtiðim ve kendimiz için delil gördü­ðüm gizli ilim hazinelerinde ve saklý kitaplarda büyük bir habere rastladým. O sýrada hayatýn þerefi vardýr. Bütün insanlar için, özellikle aþiretin ve þahsýn için vefanýn fazileti vardýr. "

Abdulmuttalib dedi ki: "Sen iyi ve güvenilir bir insansýn. Bü tün halk sana feda olsun, nedir o sýr? Halkýn hepsi zümre zümre sana kurban olsun..söyle, nedir o sýr? "

Seyf ibn Zi-Yezen, kahinlerin secilerine uygun bir kalýpla þöyle konuþtu:

"Tihame´de bir çocuk doðacak. Onda bir alamet görülecek. Ýki kürek kemiði arasýnda mühür olacak.. Liderlik ve reislik kýyame te kadar onun olacak!"

Abdulmuttalib þöyle dedi: "Öyle bir haber getirdin ki, onu geti ren geri götürmez. Eðer hükümdarýn heybet ve azameti olmasaydý ben, verdiði müjdenin daha fazlasýný ister ve beni daha çok sevin dirmesini arz ederdim."

ibn Zi-Yezen dedi ki: "iþte onun doðum zamaný gelmiþtir. Belki de doðmuþtur. Adý Muhammed´dir. Babasý ve anasý Ölecek.. Dede-siyle amcasý onu himayelerine alacak. Defalarca kaybolacak.. Al lah onu açýða çýkaracak.. Bizden de ona yardýmcýlar kýlacak. Dostlarý onu destekleyecek, düþmanlarý horlayacak. Putlarý kýra cak, Mecusi ateþini söndürecek, Rahman´a ibadet edecek, þeytaný kovacak. Sözü açýk ve net, hükmü doðru ve adil olacak., iyiliði em redip kendisi de kötülüðü iptal edecek... "

Abduîmuttalib dedi ki: "Þanýn yüce, merteben yüksek, hükmün devamlý, ömrün uzun olsun. Ýþte sana tütsü getirdim. Ey hüküm dar, biraz daha konuþ ve bu sýrrý biraz daha aç."

ibn Zi-Yezen dedi ki: "Beyt perdelidir. Ýþaretlerin üzerinde peçe vardýr. Ey Abdulmuttalib, sen mutlaka o peygamberin dedesisin. Bunda yalan yoktur."

Ýbn Zi-Yezen´in bu sözleri üzerine Abdulmuttaîib secdeye ka-pandý.lbn Zi-Yezen ona þöyle dedi: "Baþýný secdeden kaldýr. Gön lün rahatlasýn, þanýn yücelsin. Sana anlattýklarýmdan birþey his settin mi?"

Abdulmuttalib dedi ki: "Benim bir oðlum vardý. Ben onu çok seviyor ve çok merhametli davranýyordum. Onu asil kadýnlardan biriyle, Veheb kýzý Amine ile evlendirdim. Amine, bir çocuk doður du. Ona Muhammed adýný verdim. Muhammed´in hem annesi, hem de babasý vefat etti. Ben ve amcasý, Muhammed´i himayemize alýp besledik."

îbn Zi-Yezen dedi ki: "Sana söylediklerimi aklýna yerleþtir ve sakýn unutma. Torununa karþý Yahudilerden sakýn. Çünkü Ya hudiler onun düþmanýdýrlar. Ama Allah ona bir kötülük yapma larýna izin vermeyecektir. Sana verdiðim sýrrý sakla. Aþiretine da hi açýklama. Çünkü liderlik hususunda aþiretinin adamlarý ara sýna rekabet düþmesinden korkuyorum. Onlar gailelere düþecek ve torununa karþý tuzaklar kuracaklardýr. Ya kendileri, ya da oðullarý bu kötülükleri yapacaklardýr. Eðer torununun risaletle görevlendirilmesinden önce ölmeyeceðini bilsem, mutlaka adam larým ve atlarýmla onun diyarý olan Medine´ye gider, onunla görü þürüm. Elimdeki kitaplardan ve önceki devirlerden edindiðim bilgilere dayanarak derim ki, o, Medine´de hakimiyetini ilan ede cek, Medineliler ona yardým edeceklerdir. Mezarý da orada ola caktýr. Baþýna musibetlerin gelmesinden korkmasaydým, yaþý kü çük olmakla birlikte onun peygamliðini þimdiden ilan ederdim. Fakat beraberindeki adamlarýnýn ona karþý taksirli davranacak­larýndan endiþe ettiðim için, onu þimdiden ilan etmiyorum."[1]

Bu yazýlarda mutlaka gerçeklik payý vardýr. Peygamber efen dimizin risaletle görevlendirileceði konusunda müjdeler veril miþtir. Eðer bu ifadeler gerçekten Seyf bin Zi-Yezen´e ait ise o, bunlarý önceki dinlere ait kaynaklardan almýþtýr. O bilgili bir hý-ristiyandý. Cahil bir putperest deðildi. Seyf Ýbn Zi-Yezen´in, ka hinlerden biri olduðunu söylememiz mümkün deðildir. Her ne ka dar bu ifadeler, "Hevatif ül-Cann" adlý kitapta yeraîmaktaysa da, o bir kahin deðildi. Anlatýldýðýna göre kahinler, "Hevatif ül-Cann" adlý eserdeki ifadelerle birbirlerine hitapta bulunurlarmýþ. Bildi ðimize göre tamamý deðilse de, "Hevatif ül-Cann" adlý kitabýn bü yük bir kýsmý kahinlerin secilerinden ibarettir.

Peygamber efendimizin bi´setinden önce kahinlerin bir kýsmý onun geleceðini haber vermiþlerdi. Sahih senetlerle rivayet edilen bir haberde, Mudarlýlardan biri þöyle demiþtir: Þam´a yaklaþmýþ, etrafýnda aðaçlar bulunan bir göl kýyýsýna inip konaklamýþtýk. Ko nuþmalarýmýzý rahibin biri duyup yanýmýza gelmiþ ve þöyle de miþti:

"Konuþtuðunuz bu dil, bu beldenin ve çevresinin dili deðildir" Biz de cevaben þöyle dedik: "Evet doðru söylüyorsun. Konuþtuðu muz dil, bu yörenin dili deðildir. Bizler Mudar kavmindeniz." Hangi mudar? diye sorunca biz, ´Handaf Mudarý1 dedik. Bu defa rahip bize þöyle dedi: "Yakýnda size peygamberlerin sonuncusu gelecektir. Siz ona koþup iman edin. Ondan iman payýnýzý alýn ve doðru yolu bulun1´ Adý nedir? diye sorduk. Adýnýn Muhammed ol duðunu söyledi."[2]

Naklettiðimiz bu haber, Seyf Ýbn Zi-Yezen´in haberiyle baðdaþ maktadýr. Yalnýz bunda seciler yoktur. Ayrýca bu haber, "Heva tif ül-Cann" adlý kitaba deðil de, rahiplerden birine nisbet edil mektedir.

Kahinlerin, Peygamber efendimiz konusundaki müjde haber lerindeki ifadeler, ecinnilerin gaipten verdikleri haber, ya da ka hinlerin sözleri deðildir. Bu sözlerin kaynaðý kehanet de deðildir. Ancak kahinlerin bu sözleri, rahiplerin aðzýndan alýnmýþ, onlarýn kitaplarýndan iktibas edilmiþ, onlarýn bilgilerine dayanýlarak söylenilmiþtir.

. Peygamber efendimizin geleceðini müjdeleyen kahinlerden bi ri de, Satih´ti. Satih þöyle demiþti: "Okuma çoðaldýðýnda, Bahiro gölü kuruduðunda ve büyük deðneðin sahibi geldiðinde... "

ibn Kesir´e göre Satih, bu sözleriyle Peygamber efendimizi kas-detmiþtir. Oysa Peygamber efendimiz büyük deðnekle deðil, batý lýn hakka karþý tecavüzünü durdurmak için kýlýçla gelmiþtir. Pey gamber efendimizin geleceðine dair müjdeler, araplar arasýnda yaygýn haldeydi. Herkes bir peygamberin geleceðine inanýyor ve onu bekliyordu. Özellikle Kitap Ehli kimseler, kendi aralarýnda ondan bahsediyorlar ve onun sayesinde bütün dünyaya galip ola caklarýný ilan ediyorlardý. Yahudiler, Putperestlerle savaþýrlar ken onun geleceðini ve onun sayesinde Putperestlere karþý galip olacaklarýný söylüyorlardý. Onun geliþini umutla bekliyor ve bu husustaki müjdeleri kendi kitaplarýnda görüyorlardý. Müstakbel de düþmanlarýný yeneceklerini ümit ediyorlardý. Böylece düþman larým geride býrakýyor kendileri ileri gittiklerini söylüyorlardý. Ýyi akibetin kendilerinin lehine olacaðým açýklýyorlardý. Ama inþaal-lah onlar her zaman kayba uðrayacaklardýr.



--------------------------------------------------------------------------------


[1] Îbn-Kesir, el-Bidaye Ve´n-Nihaye, c. 2, s. 330.

[2] Îbn-Kesir, el-Bidaye Ve´n-Nihaye, c. 2, s. 331.

Ynt: Kahinlerin Haberleri By: ceren Date: 23 Þubat 2021, 02:11:34
Esselamu aleyküm.rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim...

radyobeyan