Ahitname By: neslinur Date: 14 Aralýk 2009, 14:50:57
Ahitname
Bir gün Basra´da...
Basra´lý Þem´ûn kendi halinde bir mecusidir. Müslümanlarla içli dýþlýdýr ve bir sürü güzel haslet edinir. Kimseyle uðraþmaz, yalan söylemez, sözünde durur ve cömerttir. Sonra o gülyüzlü komþusunu (Hasan-ý Basri Hazretlerini) çok beðenir, uzaktan bile görse ayaða kalkar, hürmetle yol verir.
Hasan-ý Basri, Þem´ûn´un Müslüman olmasýný çok ister. Hatta bazý geceler sabahlara kadar yalvarýr onun ve onun gibiler için hidayet diler. Rahman ve Rahim olan Rabbimiz bu dualarý kâbul eder ve mübareðin teblið için beklediði fýrsatý önüne çýkarýr. Nasýl mý? Anlatalým.
Þem´ûn amansýz bir hastalýða yakalanýr. Birkaç gün içinde mum gibi erir ki artýk öleceðinin farkýndadýr. Hasan-ý Basri biraz süt, biraz hurma alýr, komþusunun kapýsýný týklatýr. Þem´ûn onu görünce çok duygulanýr. Aðlamakla gülmek arasýnda gidip gelen bir sesle ´Ey asil komþum´ der ´niye zahmet ettin ki?´
- Ne zahmeti, vazifemiz deðil mi?
- Biliyor musun ben gidiciyim.
- Hepimiz gidiciyiz.
- Korkarým ahirette de görüþemeyeceðiz. Zira inandýklarým doðruysa ayný yerde olmayacaðýz.
Mübarek acý acý gülümser. ´Peki´ der, ´ya benim inandýklarým doðruysa?´
- Yine ayný yerde olmayacaðýz, zira beni taptýðýmla yakacaklar.
- Bak Þem´ûn ateþ yaratýcý deðil mahlûktur. Alemlerin Rabbi (Celle Celalüh) dilemezse kimseye bir þey yapamaz.
- Müslümanlar buna benzer þeyleri çok söylerler ama ateþin yakmadýðý nerede görülmüþ?
- Ateþin yakmadýðýný görsen bana inanýr mýsýn?
- Ýnanýrým.
Biliyor musunuz veliler hallerini bir sýr gibi saklar, tanýnmaktan, bilinmekten sýkýlýrlar. Ancak böylesi hayati kavþaklarda keramet göstermek zorunda kalýrlar. Nitekim Hasan-ý Basri Hazretleri de mangaldaki ateþi avuçlar, kýzgýn korla kollarýný sývazlar. Þem´ûn hayretler içindedir. Büyük veli, bunlar sýradan þeylermiþ gibi gülümser, ´Ýstersen yanan fýrýna girelim´ der, ´var mýsýn?´
- Yoo, hayýr. Bu kadarý yeter.
- Görüyorsun iþte. Senin, benim, daðlarýn, göklerin, denizlerin yaratýcýsý onu zararsýz kýldý.
- Sanýrým, Allah´ýn büyüklüðünü kabullenmek zorundayým.
- Al, istersen dokunabilirsin. Eðer ateþ bir þeye kaadirse yaksýn da görelim.
- Diyecek bir þey bulamýyorum.
- Ama benim diyecek çok þeyim var. Yapma Þem´ûn, kendine kýyma. Gel iman et ve kurtul. Altýndan nehirler akan köþkler, nefis þerbetler, bahçeler, huriler seni bekliyor. Bir kere kelimeyi þahadet söyle, ebedi saadete kavuþ.
- Bu kadar kolay mý yani?
- Evet bu kadar kolay.
- Ama benim ömrüm günah içinde geçti.
- Benim ki de öyle ama Allah-ü teâlâ affedicidir.
- Ne desem bilmem ki, bunca yýldýr mecusi olarak yaþadýktan sonra...
- Sakýn ´millet ne der?´ diye düþünme, sadece kalbinin sesini dinle.
- Kalbim seninle beraber, yalnýz endiþelerim var.
- Nasýl yani?
- Sahi, Rabbim beni kâbul eder mi?
- Eder.
- Bana kulum der mi?
- Der.
- Emin misin?
- Adým gibi.
- Peki kefil olur musun?
- Olurum.
- Ahitname de yazar mýsýn?
- Yazarým.
- Mührünü de basar mýsýn?
- Basarým.
- Ýyi öyleyse, sen þimdi bana yapmam gerekenleri söyle.
Þem´ûn oðullarýný, yakýnlarýný çaðýrýr. Kalabalýðýn huzurunda iman eder. Olacak bu ya hemen o gün ecel þerbetini içer. Onu söz konusu kâðýtla birlikte topraða verirler.
Hasan-ý Basri Hazretleri hem þaþkýn, hem sevinçlidir. Omuzlarýndan irice bir yük gitmiþtir. Definden sonra evine gelir. Bir baþýna kalýnca hadisenin muhasebesini yapar ve birden dehþete düþer. Büyük bir piþmanlýkla ´yaptýðýný beðendin mi´ der, ´sen kim oluyorsun da ahidname veriyorsun. Kendini kurtaracaðýn þüpheli, kalkýp baþkalarýna kefil oluyorsun. Eyvah ki ne eyvah! Aman Allah´ým ben ne yaptým!´
O gece binlerce, onbinlerce kez tövbe eder, ´Yarabbi, ben acizin, zavallýnýn biriyim´ der, ´n´olur bu cüretimi affeyle!´ Hasan-ý Basri o kadar aðlar ve o kadar yalvarýr ki bitap düþer. Birara içi geçer, rüyasýnda Þem´ûn belirir, çok neþelidir. Öylesine nurludur ki dolunayý imrendirir. Baþýnda cennet cevahirleriyle süslenmiþ bir taç vardýr. Hasan-ý Basri Hazretlerine döner ´Meðer Allah-ü teâlâ ne büyükmüþ´ der, ´merhametinin zerresi benim gibi nice asiye yetti.´
- Peki ya ahitname?
- Ona bakmadý bile, istersen geri verebilirim.
- Yalvarýrým ver, n´olur ver.
- Al!
Hasan Basri Hazretleri heyecanla uyanýr. Ne görse beðenirsiniz.
Kâðýt elindedir.
Basra´nýn güllerinden biri... Hasan-ý Basri
3Firûz, Meysan muharebesinde Ýslâm ordularýna direnme hatasýna düþen bir Basralýdýr ve esir alýnýr. Diðerleriyle birlikte Medine´ye getirilir ve köle olarak Zeyd bin Sabit´e verilir. Ancak ne zincir ne kýrbaç bilir, ne de incitilir. Evin bir ferdi gibi yaþar, iþine bakar. Hatta Peygamber Efendimizin hanýmlarýndan Ümmü Seleme´nin (Radýyallahu anha) cariyesi Hayre ile evlenmeye kalkar. Kimse ona ´Hadi ordan sen kölenin birisin´ demez. Ev kurmasýna yardým ederler. Ümmü Seleme Hayre ile evladý gibi ilgilenir, ceyizini yapar, evini döþer. Hatta ´bizim evin iþinden ne olsun´ der, ´siz kendinize bakýn.´ Hayre buna raðmen kutlu kapýdan ayrýlmaz. Evin kýzý gibi gelir gider, sýkýldýkça içini döker. Çok geçmeden nurtopu gibi bir oðullarý olur. Ýki köle (belki de sevinçlerini paylaþmak için) üç kýtaya yayýlan devletin halifesine (Hazret-i Ömer´e) çýkarlar. Mübarek onlarý kapýda karþýlar. Yer gösterir, süt, hurma ikram eder. Þirin bebeði kucaðýna alýr ve sever. Ýri gözlerine ve minik burnuna bakýp ´Yarabbim ne güzel þeyler yaratýyorsun´ der. Firûz bir isim istediðinde düþünmeden ´Hasan olsun´ buyurur, ´hasana (güzele) Hasan yakýþýr!´
Sütüm olsa da...
O yýllarda hayat herkes için zordur. Ama sýfýrdan baþlayanlar için (Firûz ve Hayre için) daha zordur. Üç beþ dirhem yevmiye için karý koca bahçelere koþar, akþamlara kadar hurma toplarlar. Hasad zamanlarý oðullarýný Ümmü Seleme´ye (radýyallahü anh) býrakýrlar. Ümmü Seleme Validemiz, Hasan´ý baðrýna basar. Her istediðini verir, her dediðini yapar. Bu sevimli yavrunun aðlamasýna dayanamaz. Hatta ´N´olurdu´ der, ´onu bir emzirebilseydim´ Öyle hulusi kalp ile dua ederki yaþlý olmasýna raðmen göðüsleri süt dolar. Güzel çocuðu doyurur, ayaðýnda sallayýp uyutur. Kalbinin yumuþadýðý anlarda elini açar ve ´Ya Rabbi´ der, ´Sen bu çocuðu âleme imam kýl. Ona uyanlar selâmet bulsun, azabdan kurtulsun.´
O yýl da ramazan bereketi ile gelir. Zeyd bin Sabit, Firûz´u, Ümmü Seleme´de Hayre´yi azad eder. Bu þefkat iklimi garip kölelerin kalbini yumuþatýr ve kendi istekleriyle Müslüman olurlar.
Ümmü Seleme´nin terbiyesinden geçen Hasan farklý bir çocuk olur. Edipleri imrendirecek fasihlikte bir arapça konuþur ve akranlarýnýn çelik çomak oynadýklarý günlerde Kur´an-ý kerimi ezberler. En hoþlandýðý þey cuma günleri Mescid-i Nebi´ye gidip Hazret-i Osman´ý dinlemektir. Zira bu gülyüzlü Halifeyi çok sever, hep onunla birlikte olmak ister. Nitekim þehit edildiðinde de yanýbaþýndadýr. Hasan yüzlerce sahabe ile görüþür ve onlardan ilim devþirir ki onbeþ, onaltý yaþýna geldiðinde benzeri az bulunan bir âlimdir.
Ynt: Ahitname By: Bilal2009 Date: 14 Kasým 2018, 15:27:55
Esselamü aleyküm Rabbim bizleri bu güzel kýssadan hisse alanlardan eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Ahitname By: ceren Date: 14 Kasým 2018, 17:24:24
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim. ..
Ynt: Ahitname By: Sevgi. Date: 15 Kasým 2018, 00:59:15
Aleyküm Selâm. Rabbim ilmimizi artýrsýn. Paylaþým için Allah Razý olsun
radyobeyan