Son Peygamber
Pages: 1
Temiz Soy By: cennetgulu Date: 11 Aralýk 2009, 16:18:33
Temiz Soy

Yaratýklarýn en hayýrlýsý Muhammed (sav)´den ve onun temiz yaþantýsýndan bahseden siyer bilginleri, onun Ýsmail peygambe rin evladýndan olduðunu söylemiþtir. Ama Peygamber efendimi zin soyunu zincirleme olarak Ýsmail peygambere tam olarak baðlayamamýþlardýr. Sadece Peygamber efendimizin 20 kadar ata sýndan bahsedebilmiþîerdir ki, buna göre onun mübarek soy zinci ri þöyledir: Muhammed bin Abdullah, bin Abdulmuttalib (Abdulmuttalib´in adý Þeybetül Hamd´dýr) bin Haþini (Haþim´in adý Amr´dýr) bin Abdi Menaf (Abdi Menafin adý Muðire´dir) bin Kusay ( Kusay´ýn adý Zeyd´dir) bin Kilab, bin Mürre, bin Ka´b, bin Lüey, bin Galib, bin Fihr, bin Malik, bin Nadr, bin Kinane, bin Huzeyme, bin Müdrike, bin Ýlyas, bin Mudar, bin Nizzar, bin Maad, bin Adnan.

Peygamber efendimizin mübarek nesebi, siyer kitaplarýnda üzerinde ittifak edilen þekilde böyledir. Rivayetlerin iþaret ettiði gibi, bu tanýmlama, Ýbn Abbas´tan gelmektedir. Ýbn Abbas þöyle diyor: "Peygamber (sav) efendimizin atalarýnýn adý Adnan´a ulaþ týðýnda, artýk orada durur.-Çünkü onu bazý kimselere nisbet eden kimseler yalan söylemiþlerdir. Cenab-ý Allah þöyle buyuruyor: "Ve bu arada daha bir çok nesilleri..." (Furkan: 38)

Peygamber efendimize nisbet edilen bu haber, söz konusu te miz silsilenin doðruluðuna iþaret etmektedir. Bu silsile Peygam ber efendimizden baþlayýp Adnan´a kadar uzanmakta ve orada son bulmaktadýr. Peygamber efendimizin bu silsileyi muhafaza etmiþ olmasý iki þeye delalet eder:

1- Adnan´dan sonraki isimler hususunda þüphe vardýr. Bu isimler Peygamber efendimize sahih bir yolla deðil, neseb tarihçi leri vasýtasýyla ulaþmýþtýr. Neseb tarihçileri ise, bazen iftihar se bebiyle yalan ve iftiraya yeltenirler.

2- Peygamber efendimizin yirmi kadar atasýnýn adýný hýfzetmiþ olmasý, bu silsilenin doðruluðuna iþaret eder. Peygamber efendi miz gerçekten baþka bir þey söylememiþtir. O doðru sözlü ve güve nilir bir insandý. Öyle görülüyor ki, onun mübarek nesebindeki bu isimlerin naklediliþi, tevatür hükmündedir. Ya da Araplar nezdinde meþhur bir rivayettir. Bu silsilede adlarý geçenlerden baþka adlar üzerinde þüphe edilmektedir. Bu hususta daha ileri ye giderek baþka isimleri ilave etme durumunda, o isimler redde dilir ve uydurma isimler olur. En azýndan onlar üzerinde vehim ve zanna düþülür. Vehim ve zann ise hak konusunda hiçbir þey ifade etmez ve gerçek deðeri taþýmaz.

Adnan´a kadar ulaþan isimler, kendilerinden bazý menkýbeler nakledildiði için, Araplarca bilinen isimlerdir. Bunlarýn adlarý kendi torunlarý için övünç vesilesi olmuþtur. Her ne kadar Pey gamber efendimiz kendine nesebiyle iftira etmiþse de, o, seçkin kavmin en seçkin insaný idi. Bizzat o þöyle buyurmuþtur: "Ben, seçkinin seçkininin seçkininden doðdum ." Peygamber efendimiz, atalarýnýn iyilik ve üstünlüklerini anlatýrdý. Geçmiþlerindeki þe ref ve asaleti söylerdi. Ama onlarý vesile edinerek üstünlük tasla-mazdý. Soy ve asaletini baþkalarýna karþý övünmek ve mütecaviz davranmak için bir araç olarak kullanmazdý. Çünkü böyle durum larda kin ve düþmanlýklar doðabilirdi. Oysa kin ve düþmanlýk, Peygamber efendimizin þanýna yakýþmazdý.

Kuvvetli rivayetlere göre, Adnan´ýn çocuklan Mekke´de ikamet etmiþlerdir. Bunlardan bir kýsmý Peygamber efendimizin müba rek neseb silsilesine dahildirler. Çünkü Ýsmail peygamber, Mek ke yakýnlarýnda ikamet etmiþtir. O, Kabe´nin banisidir. Neseb ta­rihçilerinin anlattýklarýna göre, Peygamber efendimizin mübarek neseb silsilesinden geçen 20 isim, Ýsmail peygamberin çocuklarýndandýr. Bu 20 isim atadan oðula intikal etmiþtir. Yine atadan oðu-la Mekke´de ikamet ettikleri için, torunlarý bu isimleri zihinlerin de saklamýþlardýr. Bunlar Kabe´yi ve Mekke´yi takdis etmiþler, in sanlar da Kabe´ye ve Mekke´ye çok uzak yollardan gelip ziyarette bulunmuþlardýr.

Anlatýldýðýna göre, Adnan´ýn zürriyetinin bir kýsmý Yemen´de ikamet etmiþ ve orada çoðalmýþlardýr. Adnan´ýn, biri Maad, diðeri Akk olmak üzere iki oðlu vardý. Akk, Eþariler´den bir kadýnla ev lendi. Eþariler, Yemen´de ikamet eden Eþaroðullarý´dýr. Akk, ev­lendiði kadýnýn memleketi olan yemen´e göçtü. Sonra tekrar Mek ke´ye dönerek yerleþti. Orada tek baþýna kalarak Peygamber efen dimizin mübarek soy silsilesine girdi. Ýþte bu durumu Maad´ta ve kardeþi Akk´da görmekteyiz. Akk, evlenefendimizin mübarek soy silsilesine girdi. Ýþte bu durumu Maad´ta ve kardeþi Akk´da gör­mekteyiz. Akk, evlendiði kadýnýn ailesiyle birlikte Yemen´e hicret etmiþ, Maad ise Mekke´de kalmýþtý.

Maad´ýn çocuklarýndan Huzaa kabilesi doðdu. Nizar, Maad´m oðullarýndan olup, hayatýný Mekke´de devam ettirdi. Ondan da, Peygamber efendimizin neseb silsilesine giren çocuklar doðdu. Onun çocuklarýndan biri de Rebia´dýr ki, Rebii kabilesi onun so­yundan gelir. Enmar iîe Ýyad da iki kabilenin atasýdýr. Onun oðlu Mudar, Peygamber efendimizin dedesidir. Mekke´de ikamet et miþtir. Mudar´ýn Ýlyas ve Gaylan adýnda iki oðlu vardý. Ama Mu dar, her ikisinden de hayýrlýydý. O, Peygamber efendimizin soy sil­silesine girmiþti. Rivayetlere göre, Ýlyas zamanýnda Ýsmail oðul larý, Ýbrahim ve Ýsmail peygmberden kendilerine miras kalan þe riatýn hükümlerini deðiþtirmeye baþlamýþlardýr. Ýlyas, o kabile nin yaptýklarýna karþý çýkmýþ ve atalarýndan kendilerine kalan mirasý muhafaza etmelerini tavsiye etmiþtir. Bu konuda "el- Ýkti fa" adlý eserin sahibi þöyle der: "Onlara karþý faziletli oldu. Müte-vazi davrandý. Onlarý kendi görüþünde birleþtirdi. Onlar da Ýsma il oðullarýndan hiç kimseye göstermedikleri itaati ona gösterdiler. O, kavmini atalarýnýn þeriatine döndürdü. Nihayet Ýbrahim ve Ýs mail peygamberlerin dini yine hayatiyet buldu."

Ýlyas´dan sonra, oðlu Müdrike geldi ki, onun adý Amir´dir. Ýl-yas´m Müdrike´den baþka iki oðlu daha vardý. Fakat Müdrike on lardan daha üstün vasýflara sahipti ve daha iyiydi. Ýlyas, ona Müdrike adýný vermiþti. Onlarýn bir develeri ipi koparýp kaçmýþtý.

Diðer iki oðlu deveyi takip edip yakalamaktan aciz kalmýþlardý. Amir harekete geçip deveyi takibe baþladý.Fakat deve çok uzaklaþ mýþtý. Yine de takipten yýlmadý ve koþup onu yakaladý. Deveyi ba basýna getirip teslim etti. Babasý da bu yararlýlýðýndan ötürü ona Müdrike (yakalayan) adýný verdi. Müdrike´nin Huzeyme ve Hü-zeyl adlý iki çocuðu vardý. Huzeyme diðerlerinden daha üstün va sýflara sahipti. Huzeyme´nin de Kinane, Eþed, Eþedde ve Hevn adlý çocuklarý vardý. Bunlar arasýnda Kinane yüksek vasýflara sahipti.

Kinane´nin de bir kaç çocuðu vardý. Ama bunlar arasýnda Nadr seçkin bir mertebeye sahip olmuþtu. Rivayete göre Nadr, Kureyþli-ler´i bir araya getirip toplayan kimsedir. Fakat çocuklarýnýn riva yetine göre Kureyþliler´i biraraya getirip toplayan kimse, Nadr´m torunu Fihr´dir. Bu zat da Peygamberimizin dedelerinden biridir. Fihr Kureyþliler´i bir araya getirip toplayan kimsedir. Ona Kureyþ adý verilir. Hikmet ve güzel ahlak sahibiydi. Saðlam bir kiþiliði vardý. Liderlikte yerini alan oðlu Galibe yaptýðý vasiyetinde þöyle demiþtir: "Ey oðlum! Musibetler öncesinde kalbe gelen hüzünde, nefse ýztýrap vardýr. Musibet meydana geldikten sonra, nefisteki hararet sönüp serinlik meydana gelir. Izdýrap ancak musibetin ga leyaný esnasýnda görülür. Ben öldüðüm zaman, sen musibet hara retini söndürüp serinlet. Ölümü Önüne ve arkana, saðýna ve solu na koyan zatýn eserlerini yaþantýnda müþahede ederek sakinleþ. Menfaati az olsa da, az miktardaki malýnla yetin. Çünkü elinde bulunan az miktardaki mal, senin þerefini yok edecek çok miktar daki maldan daha hayýrlýdýr."

Galib´in de birkaç çocuðu vardý. Kendisinden sonra Kureyþli-ler´e, oðlu Lüey liderlik yapmýþtý. Lüey de babasý ve dedesi gibi, hikmet sahibi bir kimseydi. Daha yeni yetme bir genç iken aklý ba þýnda bir insan olarak hareket ederdi. Kendisiyle babasý Galib ara­sýnda cereyan eden bazý tartýþmalar, onun kalbinde hikmet bulun duðunu ispatlanýþtý. Henüz yeni yetme bir genç olan Lüey, babasý Galib´e þöyle demiþti: "Babacýðým, iyilik yapan ve güzel þeyler býra kan kimsenin kötü çocuðu az olur. Suyu parlak ve güzel olur. Ama iyiliði ihmal eden kimse de iyilik tarafýndan ihmal edilir. Bir þey ihmal edilince artýk unutulur gider. Efendilerin ve yöneticilerin, yönetimleri altýnda bulunan küçükleri yetiþtirip geliþtirmeleri; yönetimleri altýnda bulunan ve büyüklük taslayan kimseleri de küçültüp itaat altýna almalarý gerekir."

Hikmetli baba (Galib) dedi ki: "Çocuðum! Senin bu sözlerin fa ziletli insanlarýn sözlerinden izler taþýyor. Dilerim ki, kavminin efendisi olasýn. Eðer yönetime geçersen, bu düsturlarý kavmine tatbik et. Onlarýn tuhaflýk ve cehaletini yumuþak huyluluðunla, düzensizliklerini merhametinle ört. Ýyi adamlar, yönetimleri al týnda bulunan kimselere ancak fiilleriyle iyilikte bulunabilirler. Ama, kendi ölçülerine göre onlan muhakeme edersen, faziletin kaybolur. Sen faziletlerini ileri sürerek baþkalarýna karþý büyük lük taslama. Yüksek þahsiyetli kimseler, süfli kimselere karþý her zaman üstündürler."

Lüey, yetiþip büyüdükten sonra, babasýnýn yerine geçerek Ku-reyþliler´in lideri oldu. Kendisinin de birkaç çocuðu vardý. Bunlar arasýnda en akýllý ve erdemli olaný Ka´b idi. Ka´b peygamber efen dimizin dedelerinden olup hikmetli bir þahsiyetti. Siyer tarihçile­rinin rivayetlerine göre, Ka´b þöyle bir hutbe irad etmiþtir: "Ýnsan lar! Bana kulak verin. Söylediklerimi kavramaya ve idrak etmeye çalýþýn. Gece karanlýktýr, her þeyi örter. Gündüz aydýnlýktýr, her þeyi açýða çýkarýr. Sema bir bina ve yeryüzü bir döþek gibidir. Yýl dýzlar, yol gösteren birer iþarettir. Bunlardan hiçbiri boþuna yara týlmamýþtýr. Sonrakiler öncekiler gibidir. Asýl kalýnacak yurt ile ridedir. Kesin bilgi, sizin zannettiðiniz gibi deðildir. Akrabalýk baðlarýný koparmaym. Birbirinizle iliþkilerinizi kesmeyin. Hý sýmlýk baðlarýna riayet edin. Ahde vefa gösterin. Mallarýnýzý ço ðaltýn. Çünkü malýnýz, mürüvvetinizi korur. Vecibelerinizi yerine getirmek hususunda cimrilik göstermeyin ve þu hareme saygý gösterin. Ondan ayrýlmayýn ve onu koruyun. Ýlerde büyük bir ha ber gelecektir ve asýl bir peygamber zuhur edecektir."

Siyer yazarlarýnýn söylediklerine göre, bu hutbe Ka´b´a aittir. Ancak biz bu sözün doðruluðuna, ya da yanlýþlýðýna hükmetmek durumunda deðiliz. Bunun netice ve sorumluðunu -doðru veya yalan- onlara yüklüyoruz.

Kab bin Lüey´in de bazý çocuklarý olmuþtur. Bunlarýn en hayýr lýsý, Peygamber efendimizin dedelerinden biri olan Mürre´dir. Mürre, Kureyþliler´in kendileriyle övündükleri bir kimseydi. On dan sonra Kilab gelmiþtir ki, o da Peygamber efendimizin dedele-rindendir. Kilab´dan sonra, oðlu Kusay dünyaya gelmiþtir. O da Kilab´ýn çocuklarý arasýnda hayýrlý olarak bilinen tanýnmýþ bir kimsedir. Kureyþliler´e liderlik yapmýþtýr. Adý Zeyd´dir. Peygamber efendimizin devrine yakýn bir devirde yaþamýþ olan dedelerin-dendir. Kabe´nin hizmetkarlýðýný yapanlardandýr. Darün- Ned-ve´nin baþkanlýðým yapýyordu. Bu sebeple Kusay´dan ayrý bir bö lümde söz etmemiz gerekmektedir.

Ynt: Temiz Soy By: Bilal2009 Date: 15 Þubat 2021, 21:23:06
Esselamü aleyküm Rabbim paylaþým için razý olsun Rabbim bizlerin ilmini artýrsýn

radyobeyan