Nesibe By: selsebil Date: 11 Aralýk 2009, 02:34:24
Nesibe
Ammare adýnda oðlu olduðundan, Ümmü Ammare diye çaðrýlan, Kab kýzý Nesibe, geçmiþte aldýðý büyük bir yaranýn, omuzundaki izini hikaye ediyordu. Resul-i Ekrem (s.a.v) zamanýný idrak etmemiþ veya o vakitte küçük olan kadýnlar, özellikle genç kýzlar ve kadýnlar, zaman zaman Nesibenin, omuzundaki çukuru görüyorlar ve merakla ondan, yaralanmasýna sebep olan o korkunç macerayý soruyorlardý ve Uhud sahnesinde vukubulan ilginç hikayesini, þahsen kendi aðzýndan, dinlemek istiyorlardý.
Nesibe, Uhud denilen yerde kocasý ve iki oðluyla birlikte, omuz omuza savaþarak Resul-i Ekrem (s.a.v)i müdafaa edeceklerini, hiç bir zaman düþünmemiþti. O sadece, savaþ meydanýndaki yaralýlara su ulaþtýrmak için bir su kýrbasýný yüklenmiþti ve yaralýlarýn yaralarýný baðlamak için yanýnda kumaþtan hazýrladýðý bir miktar da band getirmiþti. O gün, bu iki iþten baþka üçüncü bir iþ de, yapacaðýný ummuyordu.
Müslümanlar savaþ baþlangýcýnda, sayý bakýmýndan çok deðildiler ve yeterli teçhizatlarý da yoktu. Ýlkin düþmaný büyük bir yenilgiye uðrattýlar. Düþman kaçtý ve meydaný boþalttý. Fakat uzun sürmedi ki Aynen tepesindeki gözcülerden, bir kaç tanesi vazifelerinde gaflete düþtüler. Düþman bu fýrsattan yararlanarak geriden döndü ve gece baskýný yaptý. Durum deðiþti ve Resul-i Ekrem (s.a.v)den, uzakta kalan müslümanlarýn çoðu daðýldýlar.
Nesibe, vaziyeti bu þekilde görünce, su kýrbasýný yere býraktý ve eline de bir kýlýç aldý.
Kah kýlýçtan faydalanýyordu, kah ok ve yaydan. Sonra kaçmakta olan bir adamýn kalkanýný aldý ve ondan faydalanmak istedi. Bir an düþman askerlerinden birinin Muhammed nerede? Muhammed nerede? diye baðýrdýðýný gördü. Nesibe hemen, oraya gitti ve ona, birkaç darbe indirdi. O adam, üstünde iki zýrh giymiþ olduðu için, Nesibenin vurduðu onca darbeler tesir etmedi. Buna karþýlýk adam Nesibenin savunmasýz omuzuna öyle bir darbe vurdu ki, tedavisi bir sene sürdü. Resul-i Ekrem (s.a.v), Nesibenin omuzundan fýþkýran kanlarý görünce Nesibenin oðullarýndan birine seslendi ve çabuk annenin yarasýný sar buyurdu. O da annesinin yarasýný sardý. Nesibe tekrar, savaþ meydanýnda, iþiyle meþgul oldu.
Bu arada Nesibe, oðullarýndan birinin, yaralandýðýný gördü, hemen yaralýlarýn yarasýný sarmak için, yanýnda getirdiði bantlarý çýkarýp oðlunun yarasýný sardý. Resul-i Ekrem (s.a.v) seyrediyordu ve bu kadýnýn mertliðini gördükçe gülümsüyordu. Nesibe oðlunun yarasýný sardýktan sonra, ona çocuðum çabuk kalk ve savaþmaya hazýrlan dedi. Bu söz, henüz Nasibenin aðzýndaydý ki, Resul-i Ekrem (s.a.v), Nesibeye bir þahsý göstererek, çocuðuna vuran budur dedi. Nesibe, o adama bir aslan gibi saldýrdý, kýlýçla onun baldýrýna, öyle bir vurdu ki, adam yere düþtü. Resul-i Ekrem (s.a.v): Ýntikamýný iyi aldýn. Allaha þükür ki sana zaferi baðýþladý ve gözünü aydýnlattý. buyurdu.
Müslümanlardan, bir çoðu, þehit oldu, bir çoðu da yaralandý. Nesibe pek çok yara almýþtý, sað kalmasýna fazla ümit yoktu.
Uhud vakýasýndan sonra, Resul-i Ekrem (s.a.v) düþmanýn vaziyetinden emin olmak için, ara vermeden, Hamra ül-Esede hareket etmeleri için, emir verdi. Ordu saflarý hareket etti. Nasibe de ayný durumunda, hareket etmek istedi. Fakat aðýr yaralar onun gitmesine izin vermedi. Resul-i Ekrem (s.a.v), Hamra ül-Esedden dönünce kendi evine gitmeden önce, Nesibenin ne durumda olduðunu sormak için birini gönderdi. Onun sað olduðu haberini verdiler. Resul-i Ekrem (s.a.v), bu haberden çok mutlu oldu ve sevindi.
Ynt: Nesibe By: sümeyra Date: 29 Kasým 2011, 20:52:41
Gösterdiði bu kahramanlýk ona,Efendimiz s.a.v. ile komþu olmak gibi bir mükafatý getirdi..Bu dünya üzerindeki hiçbir þeyle kýyaslanamayacak kadar güzel bir mükafattý..Rabbim onlardan ebeden razý olsun..
radyobeyan