Oruç Ýlmihali - B
Pages: 1
Belirli ve Belirsiz, Mutlak ve Muallak Adaklar By: haber Date: 11 Kasým 2009, 16:28:38
BELÝRLÝ VE BELÝRSÝZ, MUTLAK VE MUALLAK ADAKLAR

  236-
"Nezrim olsun, yarýn oruç tutayým" gibi bir adak, muayyen (belirlenmiþ) bir adaktýr. "Nezrim olsun, bir gün oruç tutayým" denilmesi de gayrimuayyen (belirlenmemiþ) bir nezirdir. Bunlar, ayný zamanda bir þarta baðlý olmayan mutlak (baðlantýsýz) nezirlerdir.
  "Falan kimse gelirse, Allah için nezrim olsun bir gün oruç tutayým, þu kadar sadaka vereyim" gibi, þarta baðlý nezirler de birer muallak (baðlantýlý) nezirdir.


  237- Mutlak olan (bir þarta baðlý olmayan) nezirleri yerine getirmek vacibdir. Belli gününde yerine getirilmeyen bir nezir, baþka bir günde kaza edilir. Bugün fakire sadaka vermesini adadýðý halde, bu sadakayý o gün vermezse, baþka bir günde verilmekle yerine getirilir. Buna kaza denilir.


  238- Olmasý istenilen bir þarta baðlý nezir, o þartýn gerçekleþmesi halinde yerine getirilmesi vacib olur. Olmasý istenmeyen bir þarta baðlanmýþ bulunan bir nezre gelince, bunda adak yapan serbestir. Þart gerçekleþince, dilerse nezrini yerine getirir, dilerse yalnýz yemin keffareti öder. Sahih olan budur.


  Örnek: "Þu nimete kavuþursam bir ay oruç tutayým" diye adak yapan kimse, o nimete kavuþunca bir ay oruç tutmasý vacib olur. Çünkü þart kýlýnan nimet, adak sahibi için istenen þeydir.
  Aksine olarak; bir kimse kendini yalan söylemekten engellemek için: "Eðer yalan söylersem, bir ay oruç tutmak nezrim olsun" diye nezrettiði halde yine yalan söylerse, serbestir. Dilerse bu adaðýný yerine getirir, bir ay oruç tutar. Dilerse yemin keffareti öder. Çünkü þart koþtuðu yalan söyleme iþi, kendisince istenen þey deðildir. Bu nezir bir nevi yemin demektir.


  239- Mutlak bir nezir, muayyen (belirli) olsa bile, zamana, mekâna, belli bir paraya, belli bir fakire baðlý kalmaz. Bu nezir, gerek oruçla, gerek namazla ve itikâfla olsun, gerek para ve diðer þeylerle olsun eþittir. Buna göre, bir kimse: "Cuma günü oruç tutayým" veya "Beytü'l-Makdis'de þu kadar namaz kýlayým" veya "Bu parayý cuma günü falan beldede olan falan fakire vereyim" diye nezrettiði halde, buna aykýrý olarak baþka bir günde oruç tutsa, baþka bir mescidde o kadar namaz kýlsa, o miktarda baþka bir parayý baþka bir beldedeki baþka bir fakire verse, adaðýný yerine getirmiþ olur.


  240- Bir þarta baðlanmýþ olan bir nezir, o þartýn bulunmasýndan önce yerine getirilemez. "Falan zat gelince üç gün oruç tutayým" diye nezreden kimse, daha o zat gelmeden üç gün oruç tutacak olsa, nezrini yerine getirmiþ olmaz.


  241- Þarta baðlanarak yapýlan bir nezir de, zamanla, mekânla, belli bir para ve belli bir fakirle kayýtlanmaz.
  Örnek: "Falan iþim olursa cuma günü oruç tutayým, þu yerdeki falan fakire þu parayý vereyim" þeklinde nezir yapan kimse, o iþ olduktan sonra herhangi bir günde o orucu tutabilir veya herhangi bir yerdeki baþka bir fakire o paranýn karþýlýðýný verebilir.


  242- Bir vakte kadar izafe edilen bir oruç, o vaktin gelmesinden önce tutulursa, Ýmam Azam ile Ýmam Ebû Yusuf'a ,göre caiz olur. Ýmam Muhammed'e göre caiz olmaz. Receb ayýnda tutulmasý nezredilen bir orucun daha önce gelen Rebiulahirde tutulmasý gibi...


  243- "Bir sene oruç tutayým" diye mutlak þekilde yapýlan bir nezirden dolayý, hilâllere göre tam bir sene oruç tutulmasý gerekir. Þöyle ki: Eðer arka arkaya devamlý tutulmasý söylenmemiþ ise, bu oruç deðiþik günlerde tutulabilir. Eðer fasýla vermeden tutulursa, otuz beþ günün kazasý gerekir. Bunun otuz günü ramazana ve beþ günü de bayramlara raslayan günlere karþýlýktýr. Böyle nezreden kadýn ise, bu yýl içinde tutmayacaðý adet günlerini de kaza etmesi gerekir.
  Fakat böyle bir yýl aralýksýz oruç tutulmasý nezredilirse, Ramazan günlerini kaza etmek gerekmez. Çünkü böyle bir sene Ramazandan dýþta kalamayacaðý için, Ramazan günleri bu nezirden ayrý tutulmuþ gibi olur.


  244- Bir kimse: "Falan ayda, (Receb ayýnda) oruç tutayým" diye nezrettiði halde, o ayda hasta olsa iftar eder. Sonra Ramazan orucunda olduðu gibi kaza eder.


  245- "Allah rýzasý için bir gün oruç tutayým" diye yapýlan bir nezrin günü belli deðildir. Nezreden dilediði gün, o borcu tutabilir. Ýki gün, üç gün... denildiði takdirde de hüküm böyledir. Bu günlerin oruçlarý fasýlasýz tutulabileceði gibi, parça parça olarak da tutulabilir. Ancak nezir esnasýnda fasýlasýz tutulmasýna niyet edilmiþ olursa, o zaman ara vermeden tutulmasý gerekir.
  Örnek: "Ara vermeden on gün oruç tutayým" diye nezretmiþ bulunan bir kadýn, beþ gün oruç tuttuktan sonra âdet görmeye baþlasa, tuttuðu oruçlar nezirden sayýlmaz. Temizlendikten sonra yeniden on gün tutmasý gerekir. Fakat daðýnýk olarak ayrý ayrý günlerde oruç tutmayý adayan kimse, o kadar gün fasýlasýz oruç tutsa, adaðýný yerine getirmiþ olur.


  246- "Üzerime oruç vacib olsun" diyen kimseye, bir gün oruç tutmak gerekir. Mikdarýna niyet etmeksizin "Birçok günler oruç tutayým" diye nezreden kimsenin de, Ýmam Azam'a göre on iki Ýmama göre yedi gün oruç tutmasý gerekir.


  247- "Nezrim olsun ki, yalan söylemeyeyim, nezrim olsun ki, falan yere girmeyeyim" gibi sözler, "Ahdim olsun" yerinde birer yemin sayýlýr. Buna göre, yalan konuþsa veya o yere gitse, yalnýz yemin keffareti gerekir. "Üzerime nezrolsun" sözü de böyledir. Ancak bu sözlerle sadaka vermek, oruç tutmak, haccetmek gibi bir ibadet niyeti olursa, o zaman o ibadeti yerine getirmek gerekir.


  Yalnýz: "Nezrim olsun" denilmesi de böyledir. Bu halde bakýlýr: Eðer bununla herhangi bir sayý olmaksýzýn oruca niyet edilmiþ ise, üç gün oruç gerekir. Miktarsýz sadakaya niyet edilmiþse, on fakire birer fitre mikdarý vermek gerekir.


  248- Nezirde kasd ve kasýdsýzlýk (hüküm bakýmýndan) eþittir. Buna göre "Allah için bir gün oruç tutayým" diyecek yerde yanýlarak: "Bir ay oruç tutayým" denilse, bir ay oruç tutulmasý gerekir. Bu ayý belirlemek nezreden kimseye aittir. Nezrin arkasýndan hemen oruca baþlanmasý þart deðildir.


  249- "Allah rýzasý için þu gün (perþembe günü) oruç tutayým" diye yapýlan bir nezir, en yakýn olan perþembe gününe ait bulunmuþ olur. Yalnýz o gün tutulacak oruç ile bu nezir yerine getirilmiþ olur. Her perþembe oruç tutulmasý gerekmez. Fakat buna niyet edilirse, her perþembe oruç gerekir.


  250- Nezredilen günlerden birinde iftar edilirse, kaza gerekir. Örnek: Belli günlerde oruç tutmaya nezreden kimse, o günlerin þiddetli sýcaðýndan oruç tutmaya gücü yetmezse, iftar eder ve elveriþli günlerde tutamadýðý günleri kaza eder.


  251- Oruç tutmak üzere yaptýðý adaktan dolayý üzerine kaza gereken kimse, bu kazayý geciktirip de kocasa (þeyh-i fani olsa) veya geçimini kazanmak için pek zor bir sanat ile meþgul bulunsa iftar eder, her gün için fidye verir. Fakirliðinden dolayý fidye vermeye gücü yetmezse, Yüce Allah'dan maðfiret diler. Çünkü Yüce Allah'ýn maðfireti boldur, merhameti geniþtir.


  252- Bir kimse: "Bir ay oruç tutayým, itikâfda bulunayým" þeklinde nezrettiði halde,henüz bir gün geçmeden vefat etse, kendisine bir ay oruç tutmak veya itikâfta bulunmak gerekir. Ayýn belli olup olmamasý eþittir. Bu halde her gün için bir fidye verilmesini vasiyet etmesi gerekir, vasiyet bulunmadýðý takdirde varislerinin izinleri ile bu fidye terekesinden verilebilir.
  Fakat bir kimse hasta olduðu halde böyle bir nezirde bulunup da iyileþmeden vefat etse, kendisine bir þey gerekmez. Amma arada bir gün dahi olsun, iyileþmiþ olsa, bir aylýk fidye vasiyet etmesi gerekir.
  Ýmam Muhammed'e göre, yalnýz saðlýða kavuþtuðu günler mikdarý fidye vasiyet etmesi gerekir.


  253- "Yüce Allah'ýn rýzasý için kurban keseyim" veya "Nezrim olsun kurban kesip etini fakirlere sadaka olarak vereyim" diye yapýlan bir nezir geçerlidir. Fakat: "Þu hastalýktan iyi olursam, bir koyun keseyim" veya "Falan türbe için bir kurban keseyim" gibi nezirler, söz vermeler bir nezir hükmü taþýmaz. Allah'ýn rýzasýndan baþka bir kimse adýna kurban kesilmesi caiz deðildir.


  254- "Falan kimseye þu kadar para adadým, falan türbeye þu kadar mum adadým, falan zatýn gelmesi için kuban keseceðim" gibi sözler caiz deðildir. Hele bir ölü hakkýnda: "Ey mübarek zat! Sen benim þu iþimi yoluna koyarsan, þu hastama þifa verirsen, þu kayýp malýmý bana geri çevirtirsen, senin türbene þu kadar þey harcayayým" þeklindeki adaklar batýldýr, haramdýr. Belki: "Allah rýzasý için þu fakire þu kadar para vermek adaðým olsun, Allahü Teâlâ hastama þifa verirse, þu kayýp malý bana geri döndürürse, Hak rýzasý için sadaka vereyim, kurban kesip etini sadaka vereyim, onlann mescidlerine hasýr ve zeytinyaðý alayým" þeklinde bir adak yapýlabilir.


  255- Adak kurbanýnýn etini nezreden kimse yiyemeyeceði gibi, zevcesi ile usul ve furuu (baba, babanýn babasý, evlad ve evladlarýnýn çocuklarý) da yiyemezler. Bunu fakirlere sadak olarak daðýtmak gerekir. Eðer yiyecek olursa, yediklerinin kýymetini fakirlere vermek gerekir.


  256- Yapýlan bir nezir veya yemin keffareti yerine getirilmezse, hakim tarafýndan yapýlmasýna adam zorlanamaz. Çünkü bunlar, sadece diyanetle ilgili olarak mükellefe yönelen birer borçtur.


radyobeyan