Kabir ve Makbereler By: haber Date: 09 Kasým 2009, 19:31:49
KABÝR VE MAKBERELER
615- Kabirleri ve kabristanlarý (mezarlýklarý) güzel korumak, temiz tutmak ve aðaçlarla süslemek, hayatta olanlar için bir görevdir. Kabirleri çiðneyip üzerlerinden geçmek mekruhtur. Böyle bir davranýþ ölü hakkýnda bir saygýsýzlýktýr. Onlarýn haklarýný çiðnemek gibidir. Onun için böyle yapmaktan mümkün olduðu kadar sakýnmalýdýr. Fakat mezarlýða ait baþka bir yol bulunmayýnca, Kur'ân okumak, tesbihde bulunmak ve dua etmek þartý ile, kabirlerin aralarýndan ve üzerlerinden gitmek ve kabirlerin kenarlarýna oturmakta kerahet bulunmadýðýný söyleyenler vardýr.
616- Bir kabristan ne kadar eski olursa olsun ve ne kadar ihtiyaç dýþý bulunursa bulunsun, yine kabristan olarak korunmasý gerekir. Böyle bir kabristaný satmak veya üzerinde herhangi bir tesis kurmak, içinde bulunan ölü kemiklerini ve topraklarýný baþka bir mezarlýða götürmek caiz görülmemektedir. Ölülerin haklarý, dirilerin haklarý kadar, belki ondan daha fazla saklýdýr. Bu haklarý gözetmek insaniyet için yapýlmasý gereken bir görevdir. Geçmiþlerinin haklarýný gözetmeyen bir nesil, kendi evlâd ve torunlarýndan ne yüzle korunma hakký bekleyebilir?
617- Su basmakta olan veya yabancý bir millet elinde kalan bir mezarlýðý baþka bir yere taþýmak caiz görülmüþtür. Böyle bir mezarlýðý mümkün olduðu kadar korumaya çalýþmalýdýr.
618- Bir cenaze kabre konulup üzerine toprak atýldýktan sonra artýk kabir açýlmaz, kabrinden çýkarýlmaz. Bu caiz deðildir. Artýk Yüce Allah'a teslim edilmiþ ve cemaatýn ellerinden çýkmýþ olur. Ancak bir mecburiyet hali bulunursa olabilir. Þöyle ki: Bir cenaze haksýzlýkla ele geçirilmiþ (gasbedilmiþ) bir yere gömülse veya baþkasýna ait elbiselerle kefenlenerek gömülse veya satýn alýnýp gömüldüðü yere þuf'a (komþuluk) yolu ile bir kimse sahib çýksa, cenazenin çýkarýlmasý caiz olur. Çýkarýldýðý takdirde, yer sahibi kabri düzelterek üzerine dilediði þeyi ekebilir. Elbise sahibi de, elbisenin kýymetini almakla yetinir.
Yine, cemaattan birinin bir eþyasý kabre düþmüþ olsa, ölüye dokunmaksýzýn kabrinin topraklarý açýlarak o eþya çýkarýlýr, bunda bir sakýnca yoktur. Çünkü o malýn bir deðeri vardýr. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, mallarý yok etmekten insanlarý yasaklamýþtýr. Bir malýn boþ yere mezarda kalmasý, deðeri olan bir malý yok etmekten baþka bir þey deðildir. Ýþte bu esasa ve hikmete dayanarak kabirlerin süslenmesi, kabirlerde mum ve kandil yakýlmasý da uygun görülmeyip israf sayýlmaktadýr. Ancak çevresindeki bir yolu aydýnlatmak için mezarlýkta lâmba yakýlabilir.
Ýþte Ýslâm dininin mala verdiði kýymet! Ýþte her davranýþýn bir þuura ve bir yarara dayanmasýný isteyen bu Ýlâhi dindeki büyük hikmet!...
619- Kabirlerin yanýnda uyumak, çevrelerini kirletmek, yaþ aðaçlarýný ve otlarýný kesip koparmak mekruhtur. Mezarlýktaki aðaçlar ve otlar yaþ bulundukça bir nevi hayat sahibidirler. Bunlar yaratýlýþ halleri ile Yüce Allah'ý tesbih ederler. Bu sebeble orada yatmýþ bulunan iman sahiblerinin Allah'ýn rahmetine kavuþacaklarý umulur.
Resulü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz bir kabristanda bulunan iki mezar sahibinin azab çekmekte olduklarýný anlamýþlar. Mübarek ellerine aldýklarý yapraksýz bir yaþ hurma dalýný ikiye bölüp bir kýsmýný bir kabrin ve diðerini de öbür kabrin baþýna dikmiþ ve: "Umulur ki, bunlar kuruyuncaya kadar, bu kabir sahiblerinin çekmekte olduklarý azab hafifleyecek," buyurmuþlardýr. Bunun içindir ki, bazý yerlerde kabirlerin üzerlerine Mersin aðaç dallarýný koymak âdet olmuþtur. Fakat bu hususta asýl olan, yaþ aðaçlarýn dikilmesidir. Ýmam Buharî'nin hadis kitabýný açýklayan merhum Aynî dediði gibi, "Kabirlerin üzerine sadece yaþ dallarý, güzel kokulu çiçekleri ve yeþillikleri koymak bir þey deðildir. Sünnet olan aðaç dikmektir." Aðaçlarýn saðlýk bakýmýndan da yararlarý bilinmektedir.
Gerçekte kabirlerin üzerine birkaç parça gül, reyhan gibi yaþ çiçekler de konulabilir. Fakat bu hususta israf edilmesi, boþuna solup gidecek geçici çiçeklere birçok paralar harcanmasý uygun görülmez. Hele baþka milletleri taklit sebebi ile olursa, bu asla caiz olmaz.
620- Kabirleri haftada bir gün, özellikle cuma ve cumartesi günleri, ziyaret etmek erkekler için mendubdur. Salih kimselerin kabirleri teberrük için ziyaret edilir. Uzak bir yerde bulunmuþ olsalar dahi, bu yolculuða katlanmak mendubdur.
Yaþlý kadýnlar da ibret almak için, teberrükte bulunmak için mezarlarý ziyaret edebilirler, bunda bir sakýnca yoktur. Bir fitne korkusu halinde ziyaretleri doðru olmaz.
Ziyaretçi, ayakta kýbleye doðru veya ölünün yüzüne karþý durarak dua etmeli ve þöyle demelidir.
"Esselâmü aleyküm, ey mü'minler yurdunun sakinleri! Bizler de inþaallah sizlere kavuþacaðýz. Yüce Allah'dan bizim ve sizin için afiyet (her türlü kederden selâmet) dilerim."
Peygamber Efendimiz (Medine'deki) Baki mezarlýðýný ziyaret ederken böyle selâm verirlerdi.
621- Kur'ân okuyacak kimsenin, kabir kenarýnda oturmasýnda, tercih edilen görüþe göre, kerahet yoktur. Oturup "Yasin" sûresini okumak da çok sevabdýr. Bu yüzden Allahü Teâlâ'nýn ölülerimize kolaylýk vereceði, okuyana da, ölüler sayýsýnca sevab yazýlacaðý Ýmam Ali'den ve Hazret-i Enes'den (Radýyallahu Anhüma) rivayet olunmuþtur.
622- Kabirleri üzerine oda veya kubbe gibi þeylerin yapýlmasý ve yazý yazýlmasý, Ýmam Ebû Yusuf'a göre tahrimen mekruhtur. Bütün müslümanlarýn yararýna olarak vakfedilmiþ veya ölülerin gömülmesi için býrakýlmýþ olup kimsenin mülkiyetinde bulunmayan bir mezarlýkta ise, mezarlar üzerine bina yaparak baþkalarýnýn faydalanmasýný engellemek haramdýr.
Bununla beraber alimlerden, iyi kimselerden ve yüksek mevki sahiblerinden olan zatlarýn kabirleri kaybolmasýn diye, yanlarýna taþ konmasýnda ve isimlerinin yazýlmasýnda bir sakýnca yoktur. Diðer ölülerin de eserleri kaybolmamak ve zillet halinden korunmak için baþlarý ucuna birer taþ dikilip isimlerinin yazýlmasýnda bir sakýnca görmeyenler vardýr. Hiç bir zaman bu taþlara ayeti kerime yazýlmamalýdýr. Çünkü zamanla taþlarýn kýrýlýp dökülmesi mümkündür.
(Malikîlere göre, kabir üzerine Kur'ân yazýlmasý haramdýr. Ölünün adý ile ölüm tarihinin yazýlmasý mekruhtur. Þafiîlere göre, bunlara, ne türlü olursa, olsun, yazý yazmak mekruhtur. Ancak bir alimin veya salih bir kimsenin adýný ve kendini tanýtacak bir vasfýný yazmak mendubdur. Hanbelilere göre, herhangi bir ayýrým olmaksýzýn yazý yazmak mekruhtur.)
623- Bir kimseyi, öldüðü ev içindeki bir yere gömmek mekruhtur. Çünkü böyle bir iþlem ancak Peygamberlere özel olan bir iþtir. Yer altýnda mahzenler yapýp ölüleri oralara tabutlarla koymak, birçok sakýnca sebebiyle mekruh görülmüþtür. Bu yerlere "Füseka" denilir.
624- Bir ölünün cesedi tamamen toprak kesilip kemikleri de kalmamýþ olmadýkça, onun kabri açýlarak yerine baþkasý gömülemez. Fakat baþka bir yer bulunamayýnca, ölünün kemikleri toplanýr ve oraya gömülecek olanla kendi arasýnda topraktan veya kerpiçten bir engel konur.
625- Bir ölü yanlýþlýkla kýbleye aykýrý bir þekilde gömülmüþ olsa, bundan dolayý kabri açýlmaz. Çünkü cenazenin sað tarafýna yatýralarak kýbleye doðru bulundurulmasý bir sünnettir. Buna riayet edilmediðinden dolayý kabri açmak uygun olmaz.
626- Bir zaruret bulunmadýkça, birkaç cenazeyi bir mezara koymak caiz deðildir. Zaruret halinde ise konulur. Aralarýna da bir engel (perde) olsun diye toprak doldurulur. Uhud þehidleri böyle gömülmüþlerdir.
Cabir Ýbni Abdullah (Radýyallahu Anhüma) demiþtir: "Uhud savaþýnda ilk þehid olan zat, benim babam idi. Onu, diðer bir þehidle (Amr Ýbnu'l Cümuh ile) beraber bir kabirde býrakmaya gönlüm razý olmadý. Altý ay sonra kabri açtým. Babamý, kulaðýndan baþka, sanki kabre koyduðum gündeki gibi taptaze bir halde buldum ve onu çýkarýp baþka bir kabire yalnýzca gömdüm."
627- Ýslâm yurdunda bulanan gayri müslimlerin mezarlarýna da tecavüz edilemez. Çünkü onlara hayatlarýnda eziyet verilmesi haram olduðu gibi öldükten sonra da kabirlerine tecevüz etmek, kemiklerini kýrmak ve yerlerini dümdüz etmek haramdýr. Onlarla bir sözleþme yapýlmýþtýr, bu sözleþmeye her halde riayet etmek gerekir. Fakat yeni fethedilen bir yerde, ihtiyaç görülürse, müslüman olmayanlarýn kabirlerini açmak ve kemiklerini kaldýrýp yerlerini baþka bir hizmete ayýrmakta bir sakýnca yoktur.
Ynt: Kabir ve Makbereler By: ceren Date: 30 Eylül 2015, 20:54:05
Esselamu aleykum.Kabir eskide olsa,yeni de olsa önemli yerin altýdýr.Rabbim bizlerin kabrini cennetden nur bahçesi eylesin.Rabbim razý olsun paylaþýmdan kardeþim..
Ynt: Kabir ve Makbereler By: mevlüde06 Date: 01 Ekim 2015, 19:15:47
Ve aleykumusselam ve raetullah.amin ecmain insallah Ceren abla.
Kabir ziyaretleirni sik sik yapmak gerek aslinda.gercekten olumu boyle iliklerimize kadar hissettigimjz,onu yasadigimiz ,hatirladigimiz en iyi yerler.
Rabbim bizlere merhamet eylesin,gunahlarimizi bagislasin insallah.
Allah razi olsun paylasiminiz iccin.
radyobeyan