Namaz Ýlmihali - D
Pages: 1
Nafile Namazlar By: haber Date: 09 Kasým 2009, 19:22:55
NAFÝLE NAMAZLAR

  403-
Beþ vakitte kýlýnan, namazlarýn sünnetlerinden baþka birtakým nafile namazlar daha vardýr ki, bunlara Tatavvu (Nafile) namazý denir. Bunlar müstahab ve mendub namazlardýr. Bunlar, Yüce Allah'a manevî yönden yakýnlýða sebeb olurlar. Her birini kendine has birtakým fazilet ve sevablarý vardýr. Nafile namazlarýn baþlýcalarý þunlardýr:


  1) Tahiyyetü'l-Mescid: Bu, bir müstahab namazdýr. Þöyle ki: Bir mescide sadece ziyaret için veya öðretmek ve öðrenmek gibi bir maksad için giren kimse, orada nafile olarak iki rekât namaz kýlar. Bir mescide bir günde birkaç defa bu þekilde girilse, bir defasýnda böyle namaz kýlýnmasý yeterlidir. Bununla, Allah'a ibadet edilen bir yere gereken saygý yerine getirilmiþ olur.
  Tahiyyetü'l-Mescid, bir mescid veya camiye girilince, daha oturmadan kýlýnmalýdýr. Faziletli olan budur. Oturulduktan sonra da kýlýnabilir. Bir mescide girip de, meþguliyetinden veya vaktin keraheti gibi bir sebebden dolayý Tahiyyatü'l-Mescid namazýný kýlamayacak olan bir müslümanýn: "Sübhanellahi velhamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber" demesi de müstahab görülmüþtür.
  Bir mescide, herhangi bir namazý kýlmak için veya farzý kýlmak ve imama uymak niyeti ile girmek de, Tahiyyetü'l-Mescid yerine geçer.


  2) Abdest veya gusülden sonra namaz: Þöyle ki: Abdest veya gusül alýndýktan sonra vakit varsa, daha yaþlýk kuruyacak kadar bir zaman geçmeden iki rekât namaz kýlýnmasý mendubdur. Bu, abdest veya gusül nimetine kavuþmanýn bir þükür ifadesidir. Böyle bir temizliðe kavuþmak için manen temiz bir inanca, maddeten de temiz bir suya sahib olmak, hem de özürlerden beri bulunmak ve beden saðlýðýna kavuþmuþ olmak lâzýmdýr. Artýk bu þartlarý toplayan bir insanýn Yaratýcýsýna þükür için iki rekât namaz kýlmasý pek güzel olmaz mý? Bununla beraber abdest veya gusül arkasýndan herhangi bir farz veya sünnet namazýn kýlýnmasý ile de bu þükran görevi yapýlmýþ olur.


  3) Duhâ (Kuþluk) Namazý: Þöyle ki: Güneþ doðup bir mikdar yükseldikten sonra, istiva zamanýna kadar iki, dört, sekiz veya on iki rekât namaz kýlýnýr ki, bu mendubdur. Bu, Peygamber Efendimizin mübarek iþi ile sabittir. Bunun sekiz rekât kýlýnmasý daha faziletlidir. Bunun en iyi vakti, gündüzün dörtte biri geçtikten sonradýr.


  4) Teheccüd Namazý: Yatsý namazýndan sonra daha uyumadan veya bir mikdar uyuduktan sonra kýlýnacak nafile namaza Salât-ý Leyl (Gece Namazý) denir. Bunun sevabý pek çoktur. Bir mikdar uyuduktan sonra kalkýlýp kýlýnýrsa, "Teheccüd" adýný alýr. Peygamber Efendimiz teheccüd namazýna devam ederlerdi. Bu gece namazý iki rekâttan sekiz rekâta kadardýr. Her iki rekâtta bir selâm verilmesi daha faziletlidir.


  Bir hadîs-i þerîfde: "Her kim geceleyin uyanýr, hanýmýný da uyandýrýr, iki rekât namaz kýlarlarsa, Yüce Allah'ý çok zikreden erkekler ile kadýnlardan yazýlýrlar" buyurulmuþtur.


  Yüce Allah'ý çok zikreden erkekler ile kadýnlara, Yüce Allah'ýn büyük bir maðfiret ve büyük bir mükâfat hazýrlamýþ olduðu þu âyet-i kerîme ile müjdelenmektedir: "Allah'ý çok zikreden erkekler ve kadýnlar için Allah büyük bir maðfiret ve mükâfat hazýrlamýþtýr." (Ahzab, 35)
  Bir kimse adet haline getirdiði bir teheccüd namazýný özür olmaksýzýn terk etmemelidir. "Allah yanýnda amellerin en sevimlisi, az bile olsa, devamlý olanýdýr."


  5) Regaib Gecesi Namazý: Þöyle ki: Receb ayýnýn ilk cuma gecesine "Leyle-i Regaib" denir. Bazý alimlerin açýklamasýna göre, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu gece pek çok ruhanî ahval ve ikrama kavuþmuþ olmakla Yüce Allah'a þükür için on iki rekât namaz kýlmýþtýr. Peygamber Efendimizin bu Regaib gecesinde ana rahmine düþmüþ olduðuna dair olan bir rivayet, uygun görülmemektedir. Çünkü bu gece ile Hazret-i Peygamberimizin doðumu arasýndaki zaman, bu hesaba aykýrý düþmektedir. Ancak Hazret-i Amine'nin, Peygamber efendimize hamile kaldýðýný bu gece anlamýþ olmasý düþünülebilir. Sebeb ne olursa olsun, bu gece pek mübarek bir gecedir. Zaten Regaib, istenilen, deðeri çok olan, baðýþ, ihsan, ikram ve nefis þeyler demektir ve "Raðibe" kelimesinin çoðuludur. Bu geceyi ibadetle geçirmenin sevabý çok büyüktür. Fakat bu gecede kýlýnacak namazýn sünnet veya mendub olmasý hakkýnda kuvvetli bir delil bulunmamaktadýr. Bu gecede toplanýp cemaatla namaz kýlýnmasý bid'at sayýlmaktadýr. Zaten teravihden baþka hiç bir nafile namazýn çaðrýþarak cemaatla kýlýnmasý sünnet deðildir, mekruh sayýlýr. Ancak bir yerde bulunan iki, üç kiþinin bu gibi namazlarý cemaatla kýlmalarý caiz görülmüþtür.


  6) Mi'raç Gecesi Namazý: Receb ayýnýn yirmi yedinci gecesine raslayan mübarek Mi'raç Gecesinde on iki rekât nafile namaz kýlýnmasý iyi görülmüþtür. Her rekâtýnda Fatiha ile baþka bir sûre okuyarak iki rekâtta bir selâm vermeli, sonra yüz defa "Sübhanallahi velhamdü lillâhi ve lâ ilahe illallahu vallahu ekber" demeli. Bundan sonra, yüz defa istiðfar ederek yüz defa da Salât ve Selâm okumalýdýr.
  Gündüzün de oruçlu bulunmalýdýr. Bu durumda günahla ilgili olmaksýzýn yapýlacak her duanýn kabulü, Allah'dan umulur.


  7) Berat Gecesi Namazý: Þaban ayýnýn on beþine raslayan geceye Berat gecesi denir. Pek mübarek bir gecedir. Berat gecesinde, yaratýklarýn bir sene içindeki rýzýklarýna, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacaklarýna, diriltilip öldürüleceklerine ve ecellerine, hacýlarla ilgili iþlerine dair Allah tarafýndan meleklere bilgi verileceði söylenmektedir. Bu bakýmdan berat gecesinde ibadet etmenin ve nafile namaz kýlmanýn çok sevabý vardýr. Fakat bu geceye ait sünnet bir namaz yoktur. Bu konudaki rivayetler saðlam deðildir.
  Berat gecesinde kýlýnacak namaza Salâtü'l-Hayr (Hayýr Namazý) denilmiþtir. Bu namaz birçok rivayete göre yüz rekâttýr. Her rekâtta Fatiha sûresinden sonra on defa Ýhlâs sûresi okunur.


  8) Kadir Gecesi Namazý: Ramazan ayýnýn yirmi yedinci gecesine rasladýðý kuvvetle tercih edilen gece Kadir Gecesidir, pek mübarek bir gecedir.
  Kur'ân-ý Kerîm, bu geceden baþlayarak Peygamber Efendimize inmiþtir. Bu geceyi ibadetle geçirmenin sevabý çoktur. Bu gecenin bir aný vardýr ki, ona raslayan bir dua muhakkak kabul olunur. Bu þerefli gecede, teravihden sonra bir müddet daha ibadette bulunulmasý, nafile namaz kýlýnmasý, bu geceyi ibadetle geçirmek demektir.


  Deniliyor ki, Kadir Gecesi namazýnýn en azý iki rekât, ortasý yüz rekât ve en çoðu da bin rekâttýr. Bu namaz iki rekât kýlýndýðý takdirde her rekâtinde iki yüz âyet okunmalý, yüz rekâta kadar kýlýndýðý zaman her rekâtinde Fatiha sûresinden sonra "Kadir Sûresi" ile üç defa da Ýhlâs sûresi okunup her iki rekâtta bir selâm verilmelidir. "Allahümme inneke afüvvün tühibbu'l-afve fa'fü annî = Allah'ým! Sen affedicisin, baðýþlamayý seversin; beni affet", duasý da tekrarlanmalýdýr.
  Bu namazýn bu þekilde kýlýnacaðýna dair rivayetler pek kuvvetli deðildir. Asýl maksad, bu geceyi mümkün olduðu kadar ibadetle geçirmektir. Bu kutsal gecede elden geldiði kadar, diðer nafile namazlar gibi namazlar kýlýnabilir. Bununla beraber aðýr ve zor davranýþlardan kaçýnýlmasý daha faziletlidir.


  9) Yolculuk Namazý: Bir müslüman bir yola çýkacaðý veya bir yoldan döndüðü zaman iki rekât namaz kýlmalýdýr. Bu, mendubdur. Giderken evde, gelince mescidde kýlmak daha faziletlidir. Peygamber Efendimiz seferden kuþluk vaktinde dönerler ve Mescid-i Saadet'e gidip iki rekât namaz kýlarlardý. Bir müddet de orada otururlardý (sallallahu aleyhi ve sellem).


  10) Tesbih Namazý: Bu namaz, her rekâtinde yetmiþ beþ defa "Sübhanallahi velhamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber" diye tekbir alýnan dört rekâtlý bir namazdýr. Allah rýzasý için nafile namaza niyet ederek "Allahü Ekber" diye namaza baþlanýr. Sübhaneke'den sonra on beþ kere "Sübhanallahi velhamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber" okunur. Sonra Eûzü Besmele çekilerek Fatiha ile bir sûre daha okunur. Arkasýndan tekrar on defa "Sübhanallahi..." tekbiri okunur. Sonra rükûa varýlýp rükû tesbihlerinden sonra yine on defa "Sübhanallahi..." okunarak rükûdan (Semi'allahü limen hamideh, Rabbena ve lekelhamd denilerek) kalkýlýr. Bu kýyam halinde de on defa "Sübhanallahi..." okunur. Ondan sonra secdeye varýlýp secde tesbihleri yapýldýktan sonra yine on defa "Sübhanallahi..." okunur. Secdeden tekbir ile kalkýlýr ve celse halinde yine on defa "Sübhanallahi..." okunur. Ýkinci secdeye tekbir ile varýlýp üç defa yine secde tesbihleri yapýldýktan sonra on defa "Sübhanallahi..." okunur. Böylece namaz tekbirlerinden fazla olarak alýnan tekbirlerin toplamý "Yetmiþ beþ" olur.
  Bu birinci rekâttan sonra ikinci rekâte kalkýlýr ve yine önce on beþ defa "Sübhanallahi..." okunur. Sonra birinci rekâtta yapýldýðý þekilde kýlýnarak ka'de (son oturuþ) yapýlýr. Tahiyyat ile Salâvatlar okunur ve selâm verilir. Her iki rekâtta yapýlan bu tesbihlerin toplamý yüz elli olur. Bundan sonra selâm verilip ayný þekilde iki rekât daha kýlýnýr. Böylece dört rekâtta yapýlan tesbihlerin sayýsý üç yüz olur.
  Bu tesbih namazýnda yanýlma olsa, yapýlacak sehiv secdelerinde bu tekbirler getirilmez.
  Tesbih namazýnýn da sevabý çoktur. Bu namaz her vakit kýlýnabilir. Hiç olmazsa haftada veya ayda veya ömürde bir defa olsun kýlýnmalýdýr.


  11) Tevbe Namazý: Bir müslüman insanlýk gereði bir günah iþlerse, hemen bundan piþman olup tevbe etmesi lâzým gelir. Ýþte böyle bir kimsenin iþlediði günahdan tevbe için güzelce abdest aldýktan sonra kýrsal bir yere çýkýp iki rekât namaz kýlmasý ve o günahdan dolayý Allah'dan maðfiret dilemesi mendubdur. Böyle günah iþleyip de sonra kalbinde piþmanlýk duygusu beliren kimse, bu günahý bir daha yapmamaya karar verip Yüce Allah'dan baðýþlanmasýný dilerse, Allah'ýn onu baðýþlayacaðýna dair bir hadîs-i þerîf vardýr.


  12) Hacet Namazý: Âhirete veya dünyaya ait bir dileði bulunan kimse, güzelce abdest alýr ve bir rivayete göre dört, diðer bir rivayete göre on iki rekât namazý yatsýdan sonra kýlar. Sonra Yüce Allah'a hamd eder, Peygamber Efendimize de salât ve selâmda bulunur. Ondan sonra hacet duasýný okuyup o iþin olmasýný Yüce Allah'dan diler.
  Hacet namazýnýn birinci rekâtýnda Fatiha sûresinden sonra üç defa Ayete'l-kürsî, diðer üç rekâtinde de birer Fatiha ile birer Ýhlâs ve Muavvizeteyn sûreleri okunmasý hakkýnda bir hadîs-i þerîf vardýr. Hacet duasý þudur:


  * "Allahümmeinni es'elüke tevfika ehlilhüda ve a'male ehlil-yakîni ve münasahata ehlittevbeti ve azme ehlissabrý ve cidde ehlilhaþyeti ve talebe ehlirraðbeti ve taabbüde ehlilvera'i ve irfane ehlil-ilmi hatta ehafüke. Allahümme innî es'elüke mehafeten tahcüzünî an ma'sýyetike hatta a'mele bitaatike amelen estahýkku bihi rizake ve hatta unasýhake bittevbeti havfen minke ve hatta uhlisa lekennasýhate hubben leke ve hatta etevekkele aleyke fil-umuri hüsne zannin bike, Sübhaneke haliký'nnuri."


  Anlamý: Allah'ým! Ben senden hidayet ehlinin baþarýsýný, yakîn erbabýnýn amellerini, tevbe edenlerin ihlâsýný, sabredenlerin azmini, haþyet sahiblerinin ciddiyetini, raðbet erbabýnýn isteklerini, takva ehlinin iadet hallerini, ilim sahiblerinin anlayýþýný dilerim. Böylece korkarak senden gereði üzere korkmuþ olayým.


  Allah'ým! Ben senden öyle bir korku isterim ki, beni sana isyan etmekten engellesin de, sana itaat ederek bir amel iþleyeyim, onunla senin rýzaný kazanayým; böylece senden korkarak ihlasla tevbe edeyim, sana muhabbetle ibadeti ihlas üzere yapayým ve sana güzel zan besleyerek bütün iþlerde sana tevekkül edeyim. Ey nuru yaratan, sen bütün noksanlýklardan münezzehsin!..


   13) Ýstihare Namazý: Ýnsan kendi hakkýnda bir þeyin hayýrlý olup olmadýðýna dair bir iþarete kavuþmak isterse, yatacaðý zaman iki rekât namaz kýlar. Birinci rekâtta "Kâfirûn" sûresini, ikinci rekâtta da "Ýhlâs" sûresini okur. Namaz sonunda da istihare duasýný okur. Sonra da abdestli olarak kýbleye yönelip yatar. Rüyada beyaz ve yeþil görülmesi hayra iþarettir. Siyah veya kýrmýzý görülmesi de þerre (kötüye) iþarettir. Bu þekilde Ýstihare namazýnýn yedi gece yapýlmasý ve kalbe ilk gelene bakýlmasý da bir hadîs-i þerîfle buyurulmuþtur.


  Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), ashabýna istihareyi öðretirlerdi. Ýstihare namazýný kýlmak mümkün olmayýnca, yalnýz duasý ile yetinilir. Aslýnda meþru ve hayýrlý bir iþ için yapýlacak istihare, onun istenilen vakitte yapýlýp yapýlmamasý yönünden yapýlýr. Yoksa doðrudan doðruya o hayýrlý iþ için yapýlmaz. Belli bir senede hac yapýlýp yapýlmamasý gibi... Ýstihare duasý Peygamber Efendimizden þöyle rivayet edilmiþtir:


   ** "Allahümme, innî estehîruke bi'ilmike ve estakdiruke bikudretike ve es'elüke min fadlike'l-azîmi. Feinneke takdiru ve lâ akdiru ve ta'lemu ve lâ a'lemu. Ve ente allâmu'l-ðuyûbi. Allahümme in künte ta'lemu enne haze'l-emre hayrun li fi dînî ve meaþî ve akýbeti emrî ve a'cili emri ve âcilihi fakdirhu lî ve yessirhu lî sümme barik fîhi. Ve in künte ta'lemu enne haze'l-emre þerrun lî fi dînî ve maiþî ve akýbeti emri ve a'cili emrî ve âcilihi fasrifhu anni vasrifnî anhu. Fakdir lîye'l-hayre haysü kâne. Sümme erdýnî bihi."


  Anlamý: Allah'ým! Sen bildiðin için, hakkýmda hayýrlý olaný senden isterim ve kudretin yettiði için de, ben senden güç isterim. Senin büyük ihsanýndan hayýr dilerim. Çünkü senin her þeye gücün yeter; ben ise güçsüzüm. Sen her þeyi bilirsin; ben bilmem. Sen olacak þeyleri de bilensin.


  Allah'ým! Eðer bu iþ, benim dinim, dünya yaþayýþým, akýbet olarak iþim, dünya ve âhiretim hakkýnda hayýrlý olduðunu biliyorsan, bunu bana takdir et ve bana kolaylaþtýr. Sonra onda bana bereket ver. Eðer bu iþ benim dinim, yaþayýþým, akýbet olarak iþim, dünya ve âhiretim hakkýnda benim için kötülük olduðunu biliyorsan, bunu benden kaldýr, beni de ondan uzaklaþtýr. "Hayýr nerede ise bana onu takdir ve nasib et. Sonra beni ona razý kýl..."


  14) Katil Namazý: Her nasýlsa kýsasla öldürülecek olan bir müslüman bu cezanýn uygulanmasýndan önce iki rekât nafile namaz kýlarak tevbe istiðfar etmelidir, hayýrlý dualar yapmalýdýr. Bu namaz onun Allah tarafýndan baðýþlanmasýna vesîle olabileceði cihetle güzel görülmüþtür.


  15) Ýstiska (Yaðmur Duasý) Namazý: Yaðmurlar kesildiði zaman, müslümanlar yaðmur duasýna çýkarlar, ikramý bol olan yaratýcýmýzdan yaðmur yaðdýrmasýný isterler. Ýmam Azam'a göre "Ýstiska"dan maksad yalnýz duadýr, maðfiret dilemektir. Bunda cemaatle namaz sünnet deðildir; fakat caizdir. Ýnsanlar isterlerse ayrý ayrý namaz kýlabilirler. Ýki Ýmama göre ise, Ýstiska için en büyük idarecinin veya onun göstereceði kimsenin, cuma namazý gibi aþikâre okuyuþla iki rekât namaz kýldýrmasý mendubdur. Bu namazýn arkasýndan, bayramlarda olduðu gibi, hutbe okunur. Hatib minbere çýkmaz, yerde durur. Kýlýç, ok veya sopa gibi bir þeye dayanarak hutbelerini okur.


  Üç gün arka arkaya Ýstiska duasýna çýkýlmasý güzeldir. Yaðmurun inmesi gecikirse, eski elbiseler giyilerek ve baþlar öne eðilerek tevazu içinde yaya olarak sahraya çýkýlýr. Önceden tevbeler yapýlýr, sadakalar verilir. Haksýz yere alýnmýþ þeyler varsa, sahiblerine geri verilir. Müslümanlar için maðfiret istenir.
  Ýmam Muhammed'e göre hatib, hutbe esnasýnda elbisesi dört köþeli ise bunun aþaðýsýný yukarýya, yukarýsýný da aþaðýya çevirir. Deðirmi ise saðýný sol tarafa ve solunu da sað tarafa getirir. Giydiði kaba kaftan ise, içini dýþarýya ve dýþýný da içeriye getirir ve bu þekilde elbisesini giyer. Bu, sýkýntýlý durumun deðiþmesi için bir hayýr niþaný olarak yapýlýr. Fakat cemaat elbiselerini böyle tersine giymez.


  Müslümanlar yaðmur duasýna çýkarlarken çocuklarýný, evcil hayvanlarla onlarýn yavrularýný beraberlerinde götürürler. Çocuklarý ve yavrularý bir müddet analarýndan uzaklaþtýrýrlar. Böylece üzüntülü bir hal içinde zayýflara ve ihtiyarlara dua ettirerek kendileri de amîn derler. Ýþte üzüntü, tevazu, kalb yumuþaklýðý ve büyük bir teslimiyet içinde Yüce Allah'ýn rahmet ve yardýmý istenir. Daha sahraya çýkmadan yaðmur yaðmaya baþlarsa, buna bir þükür karþýlýðý olsun diye yine sahraya çýkarlar. Bunu yapmak mendubdur.


  Yaðmurlar istenenden çok yaðmaya baþlayýnca, bunun kesilmesi veya baþka taraflara dönmesi için dua edilmesinde bir sakýnca yoktur.
  Yaðmur yaðarken: "Allahümme sayyiben nafi'an = Allah'ým! Bunu yararlý yaðmur yap" denir, istenilenden fazla yaðýnca da: "Allahümme havaleyna ve lâ aleyna = Allah'ým! Bunu zarar vermeyecek yerlere yaðdýr, bizim üzerimize yaðdýrma" diye dua edilir.
  Dua eden isterse ellerini yukarýya kaldýrýr, isterse iki iþaret parmaðý ile iþaret eder. Her zaman sonsuz rahmetine ve yardýmýna kavuþmakta bulunduðumuz ikram ve merhameti bol olan Allah'ýmýzý hiç bir an unutmamak ve her vesile ile O'na muhtaç olduðumuzu anlayarak Yüce varlýðýna yönelmek ve yalvarýþta bulunmak, bizim için bir kulluk borcudur.


  Bir düþünelim: Zaman zaman bulutlardan topraklarýmýza yaðan o yararlý yaðmurlar kesilse, bunun sonu olarak da ýrmaklar ve dereler kurusa, su kanallarý bomboþ kalsa, acaba bu sularý bize kim getirebilecektir?
  Kaynaklarýndan daima fýþkýrýp duran ve hayatýmýza hizmet eden o tatlý ve berrak sularý Yüce Allah yerin dibine geçirse, acaba bunlarý kim bize getirebilecektir?
  Ýþte "De ki: Bana bildiriniz bakalým. Eðer suyunuz bir sabah yerin dibine batýp çekilse, size böyle akýp giden bu suyu (Allah'dan baþka) kim getirebilecektir?" (Mülk, 30) âyet-i kerîme de, dikkat ve düþüncemizi bu noktaya çekiyor. Artýk insanlýk için habersiz kalmak ve Hak'dan yüz çevirip nankörlük etmek asla caiz olmaz.


  Peygamber Efendimizin bize nakledilen yaðmur duasý þudur:
  *** "Allahümme, eskýna ðaysen muðîsen henîen merîen ðadekan mücellilen seyhan ammen tabakan. Allahümme, eskine'l-ðayse ve lâ tec'alnaminelkanitîn. Allahümme, inne bilbilâdi ve'l-ibadi vel-hakký minel-levâi ve'd-danki ma lâ neþ-kü illâ ileyke. Allahümme, enbit lena Ezzer'a edirre lena eddar'a ve eskýna min, berakâtissema'i ve enbit lena min berekâtý'l-arzý. Allahümme, inna nestaðfiruke inneke künte ðaffaren feersilissemae aleyna midrara."


  Anlamý: "Bize yardým eden, içimize sinen, bol ve faydalý olup her tarafý kaplayan ve her tarafý sulayan genel bir yaðmur ihsan et.
  Allah'ým! Bizi yaðmurla sula, bizi ümitlerini kesmiþ kimselerden etme. Allah'ým! Ýllerde, kullarda ve yaratýklarda öyle bir güçlük ve darlýk var ki, senden baþkasýna arzedemeyiz. Allah'ým! Bizim için ekinler bitir, hayvan memelerini sütle doldur, bizi göðün bereketlerinden sula ve yeryüzünün bereketlerinden bize ürün bitir. Allah'ým! Biz senden maðfiret dileriz. Þübhe yokki sen, çok baðýþlayansýn. Artýk bize gökten bol bol yaðmur yaðdýr."


  16) Küsûf (Güneþ Tutulmasý) Namazý: Güneþ tutulduðu zaman, cuma namazýný kýldýran imam, ezansýz ve ikametsiz en az iki rekât namaz kýldýrýr. Ýmam Azam'a göre gizlice ve iki imama göre de aþikâre olarak fazla mikdar kýraatta bulunur. Her rekâtýnda bir rükû ve iki secde yapar. Namazdan sonra da güneþ açýlýncaya kadar kýbleye doðru ayakta veya insanlara karþý oturarak dua eder. Cemaat da "amîn" der. Böyle bir imam bulunmazsa, insanlar bu namazý kendi evlerinde tek baþlarýna kýlarlar. Bunu büyük bir camide kýlmak, mescidlerde kýlmaktan daha faziletlidir. Sahrada da kýlýnabilir.
  Küsûf namazýnda Ýmam Azam'a, Ýmam Malik'e ve Ýmam Ahmed'e göre, hutbe okunmaz. Çünkü Peygamber Efendimiz, güneþ tutulmasý olayýndan dolayý namaz kýlýnmasýný, dua edilmesini, sadaka verilmesini öðütlemiþlerdir. Hutbe okunmasýný emretmemiþlerdir. Ýmam Þafiî ile Ýbni Hacer ve bazý alimlere göre, namazdan sonra hutbe okunmasý müstahabdýr.


  17) Husüf (Ay Tutulmasý) Namazý: Ay tutulduðu zaman, müslümanlarýn kendi evlerinde tek baþýna olarak güneþ tutulmasý namazý gibi, gizli ve aþikâr okuyuþla iki veya dört rekât namaz kýlmalarý güzel görülmüþtür. Bu namazýn camide cemaatla kýlýnmasý, Ýmam Azam'a göre sünnet deðildir; fakat caizdir.
  (Ýmam Þafiî ile Ýmam Ahmed ve diðer bazý hadis alimleri de, bu namazýn cemaatla kýlýnmasý görüþündedirler. Ýmam Malik'e göre ise, cemaatla kýlýnamaz. Ýnsanlarýn geceleyin her taraftan toplanýp bunu cemaatla kýlmalarý güç bir iþtir.)
  Þiddetli rüzgâr, fazla karanlýk, geceleyin fazla aydýnlýk, yer sarsýntýlarý ve taþkýn hastalýklar gibi korkunç olaylar karþýsýnda da güneþ ve ay tutulmasý namazlarý gibi bir namaz kýlýnmasý güzel görülmüþtür.


  Bu gibi arýzalar ve olaylar, hep Allahü Teâlâ'nýn azamet ve kudretine, hikmetli iþlerine delâlet eden birer niþandýr. "Biz o âyetleri (mucizeleri) ancak korkutmak için göndeririz." (Ýsra, 59) âyet-i kerîmesinin beyaný üzere, bu gibi alâmetler insanlarý korkutmak, onlarý günahlardan kurtarýp ibadet ve tevbeye yöneltmek için zaman zaman meydana gelen kudret alâmetleridir. Bunlarý gören saðduyulu bir kimsenin ruhunda bir korku ve bir heyecan belirir. Gözlerinin önünde Yüce Allah'ýn celâl ve azameti canlanmaya baþlar. Artýk o kimse, büyük yaratýcýmýzýn bu âlemi ne kadar muntazam ve mükemmel bir þekilde yaratmýþ olduðunu anlar. Daima o büyük yaratýcýnýn korumasýna muhtaç olduðunu kavrar. Bu anlayýþla, ezelden beri var olan yaratýcýsýna döner. O'na saygý için namaz kýlar, O'nun koruma ve yardýmýna kavuþmak için dua eder. Böylece gafletten uyanýr. Anlayýþlý bir ruha sahib olmak için çalýþmýþ olur.


  Güneþ ve ay'ýn tutulmasýnýn ne gibi muntazam kanunlar dairesinde meydana geldiði bilinmektedir. Düþünen bir insan için, bu kanunlarý, böyle belirli ve mükemmel bir þekilde meydana getiren Yüce Yaratýcýyý anlamak en yüksek bir görevdir.


  Güneþ ve ay tutulmasý ile, aydýnlýk nimeti karanlýða dönüyor. Ýki parlak kürenin görüntüsünü yoðun bir gölge kaplýyor. Bu durum devam edecek olsa, hayatýmýzda kim bilir ne acý deðiþiklikler meydana gelir. Halbuki her þeyi bilen, hikmet sahibi olan âlemlerin yaratýcýsýnýn koyduðu tabiat kanunlarý buna engel oluyor. Bu korkunç üzüntü verici durum az sonra kalkýyor. O iki kudret kaynaðý, yine olanca parlaklýðý ile aydýnlýk ve nurlarýný etrafa saçýp durmaya baþlýyor. Artýk bundan dolayý Kerim ve Rahim olan yaratýcýmýza binlerce, yüz binlerce þükretsek, yine kulluk görevimizi yerine getirmiþ olamayýz.


  Hiç kimsenin doðmasýndan veya ölmesinden dolayý ay ile güneþin tutulmayacaðýný Peygamber Efendimiz beyan buyurmuþlardýr. Þöyle ki: Peygamber Efendimizin muhterem çocuðu Ýbrahim, bir buçuk yaþýnda iken hicretin onuncu yýlýnda vefat etmiþti. O'nun ölümü gününde güneþ tutulmuþtu, insanlar bu masum yavrunun ölümünden dolayý güneþin tutulduðunu sanmýþlardý. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz:


  "Güneþ ile ay bir kimsenin ne ölümünden, ne de hayata kavuþmasýndan dolayý asla tutulmazlar. Bunlarýn tutulduðunu gördüðünüz zaman namaz kýlýn, Yüce Allah'a dua edin."
  Diðer bir hadîs-i þerîfde de: "Bunlar Yüce Allah'ýn alâmetlerinden iki niþandýr" diye buyurulmuþtur.


  Peygamber Efendimizin mübarek ifadeleri daima böyle gerçekleri aydýnlýða kavuþturmuþ, insanlarý yanlýþ düþüncelerden ve inançlardan engellemiþtir. Her yönü ile pak olan Ýslâm dini, akla ve hikmete uygun olmayan inanç ve davranýþlardan büsbütün beri bulunmuþtur. Artýk böyle yüksek bir Peygambere ve mukaddes dine kavuþmamýzdan dolayý ne kadar þükür secdelerine kapansak, yine az deðil mi?

Ynt: Nafile Namazlar By: mevlüdekalýnsaz Date: 01 Þubat 2015, 20:45:47
Allah razi olsun.Rabbim farzlari hakkiyla yerine getirip nafilelerle Ona yaklaþabilmeyi nasip eylesin insallah..
Ynt: Nafile Namazlar By: ceren Date: 01 Þubat 2015, 21:17:07
Aleykümselam.Rabbim razý olsun paylaþýmdan hocam.....

radyobeyan