Taharet Ýlmihali - B
Pages: 1
Abdestin Mahiyeti By: haber Date: 05 Kasým 2009, 18:22:06
ABDESTÝN MAHÝYETÝ

  136-
Abdest belli organlarý usulüne göre yýkamaktan ve meshetmekten ibaret bir temizliktir, bir ibadet ve itaattir. Abdeste, güzel oluþundan ve temizliðe yardýmcý olmasýndan dolayý "Vuzu" adý verilmiþtir. Abdestin manevî birçok faydalarý ve sevablarý olduðu gibi, maddî olarak da pek çok yararlarý vardýr. Vakit vakit abdest alan bir müslüman temizliðe riayet etmiþ, temizliði alýþkanlýk haline getirerek kendisini, birçok hastalýklara sebebiyet verecek kirli hallerden korumuþ olur.
  "Abdest üzerine abdest, nur üzerine nurdur." buyurulmuþtur. Bir hadîs-i þerifde þu anlamdadýr: "Her kim emrolunduðu gibi abdest alýr ve emrolunduðu þekilde namaz kýlarsa, geçmiþ günahlarý baðýþlanýr."


  137- Namaz gibi bir kýsým din görevlerini yerine getirmek için abdest almaya gerek vardýr. Bu görevlerden her birinin yapýlmasý, abdestin bir sebebidir. Abdestsiz bir kimse namaz kýlamaz, tavaf edemez, bir mahfaza içinde olmaksýzýn Kur'an'ý tutamaz, Kur'an'ýn tam bir ayetinin veya bir kýsmýnýn yazýlý bulunduðu bir levhaya el süremez. Bunlarý yapmak haramdýr. Fakat Kur'an-ý Kerimi ezber olarak veya karþýdan mushaf'a bakarak abdestsiz okuyabilir. Aklý olan ve büluð çaðýna eren ve suyu kullanmaya gücü yeten her müslüman, gerektiði zaman abdest almakla yükümlüdür.

Ynt: Abdestin Mahiyeti By: muhsin iyi Date: 11 Ocak 2012, 17:48:36
   Abdestin Anlamý,  Sýrlarý, Faziletleri
   Bilindiði üzere abdest, namaz kýlacak kiþiler için Kuran-ý Kerim ayetiyle farz kýlýnmýþtýr (bk. Maide suresi, 6). Farz olan þeyleri yapmak ibadettir. Ýbadet ise insana sevap ve Allah’ýn rýzasýný kazandýrýr.

   Abdestte suyunu miktarý ölçüsünce harcamak gerekir. Ýsraf haramdýr. Hadiste göl kenarýnda olsak bile öyle olmasýný istiyor. Ama abdestin üzerine abdest almak övülmüþ ve teþvik edilmiþtir. Hadislerde bunun 10 sevapla ödüllendirileceði belirtildiði gibi nur üstüne nur olduðu da söylenmiþtir.

   Su, iki temel iþleve sahiptir. Ýlki yaðmur (rahmet) olmasýdýr. Susuzluk bir içgüdü olarak insanýn iç dünyasýna yerleþtirilmiþtir. Su olmazsa insan yaþayamaz. Su yaðmur (kar) olunca temizlenir, içilecek kývama gelir. Kâfirlere ve günahkârlara cehennemde su esirgenecek, su yerine onlar yaralarýndan akan cerahat, irin, kan, ter karýþýmý bir sývý içeceklerdir. Suyun ikinci iþlevi temizleyici olmasýdýr. Görünüþteki kirler onunla temizlenmektedir. Ama suyun bu iþlevleri abdestte farklý boyutta, yani manevi alanda benzer paralel iþlevleri görmektedir. Burada suya su demek doðru deðildir, su abdest suyu olmaktadýr. Abdest suyunun ilk iþlevi rahmete vesile olmasý, ikinci iþlevi de manevi kirleri yani günahlarý temizlemesidir.

   Abdest suyunun rahmeti ahrette tam olarak tecelli edecektir. Peygamberimiz (s.a.s) hadis-i þeriflerinde ahrette ümmetinin diðer ümmetlerinden ayýran bir fark olarak abdest azalarýnýn nurlu olacaðýný beyan buyurmuþlardýr. Bu abdest nuru, bu dünyada görülmemektedir. Namaz, zikir, Kuran-ý Kerim tilaveti vs. ibadetlerin nuru çok kýsmi de olsa bu dünyada iken yüze ve ele yansýrken, abdest suyunun nuru ahrette tecelli edecektir. Abdest nuru, ahrette insanlarýn rahatlýkla algýlayacaklarý bir tarzda görünecektir. Azalara suyun renksizliði gibi bir nur hoþ bir letafet katacaktýr. Yani azalara eþsiz bir güzellik verecektir. Ayrýca ahrette tecelli eden nur,  ateþten kurtuluþun, cennete müstahak oluþun beratýdýr. Müjdedir. Ýlahi bir tecellinin eseridir. Ýnsanlarýn imrenerek bakacaklarý büyük bir nimettir.

Allah’ýn ahretteki rahmeti mutlaka bu dünyada da vardýr. Yani abdest alan kiþilerin üzerinde tecelli eden bu rahmet, sadece ahrete özgü deðildir, dünyaya ait tecellileri de barýndýrýr. Bu abdestin sýrlarý olarak gözlerden gizlenmiþtir. Þu muhakkak ki özünde ateþi söndüren su, abdest suyu olduðu zaman da haset, kin, öfke ve þehvet ateþlerini söndürür. Ýnsaný þeytanýn oyuncaðý yapacak bu tür ateþlerini söndürür, insanýn nefsini dizginlemesini saðlar. Günahlardan korur. Zaten insanlar da genellikle bu olumsuz duygular yüzünden günahlara batýyorlar. Ýnsanlýklarýný yitirip hayvanlaþýyorlar. Cehennemi hak ediyorlar. Ayrýca hadisler abdestli iken kulun bela ve musibetlerden korunacaðýna da iþaret etmiþlerdir.   

Abdest suyunun günahlarý döktüðü, temizlediði ise onlarca hadis-i þerifle ifade edilmiþtir. Bunlardan birisi þudur: ‘Abdest alan kiþi, aðaçlarýn yapraklarýnýn döküldüðü gibi, günahlardan temizlenir.’

Demek ki, abdest suyu Allahýn rahmetinin ve günahlarýn baðýþlayýcýlýðýnýn somut bir nimetidir. Abdest suyunun ruhunda Allah’ýn rahmeti ve günahlarý baðýþlamasý tecelli etmektedir. Abdest suyu, dinde soyut olarak ifade edilen rahmet ve günahlarý baðýþlama kavramlarýný insanlarýn, özellikle nefsin anlayacaðý bir tarzda somut olarak vermektedir.

 Nefis için soyut kavramlarýn, düþüncelerin bir deðeri yoktur. Nefis yaþantýlarýn dili ile konuþur, anlaþýr. Onun için Allah (c.c.) ibadetleri birer yaþantý biçimi olarak bizlere sundu. Namaz, oruç, zekât, hac nefsin diline hitap eden somut yaþantýlarý gerektirir. Abdest suyu ise nefse Allah’ýn rahmetini ve günahlarý baðýþlayýcýlýðýný somut bir dille hatýrlatýr. Nefsi ümitlendirir. Onun tövbe ederek Allah (c.c.) yoluna girmesini saðlar.

Ýnsanýn abdest alma sýrasýnda üç vakti vardýr. Birincisi abdest almaya ihtiyaç duyduðu andýr, ikincisi abdest alma sürecidir, üçüncüsü de abdestten sonraki zamandýr. Bu üç zamanda da abdest için üzerimize düþen büyük iþler, ödevler bulunmaktadýr.

 Kiþinin abdest almaya ihtiyaç duyduðu an, az bir zaman deðildir. Tuvalet ihtiyacýnýn görüldüðü zamaný da ilave edersek bu koca koca dakikalarý alýr. Kiþinin abdest suyuna yöneldiði bu an, en az iki üç dakikayý bulabilir. Bu sýrada abdest suyuna, susayan bir insanýn bakýþý gibi bakmalýyýz: Onda hem Allah’ýn rahmetini hem de günahlarýnýn affedildiðini düþünmeli ve bunun için O’nun rahmetine sýðýnarak günahlara tövbe ederek, estaðfurullah diyerek ruhaniyetimizi abdeste hazýrlamalýyýz.  Ruhumuzda bu duygularýn susuzluðunu çok þiddetli bir biçimde hissetmeliyiz. Aslýnda her insan, Allah’ýn rahmetine ve günahlarýnýn affýna karþý susamýþ durumdadýr. Biraz bu yola motive olursa bunu kendisi de görecektir, anlayacaktýr. 

Þah-ý Nakþibendî Hazretleri (k.s) abdestin önemine binaen þöyle demiþtir: ‘Kim abdestini murakabe (Allah karþýsýnda olma duygusu) ile alýrsa namazý da huþulu olur.’

Abdest sýrasýnda okunacak güzel dualarý bilmeyen kiþiler, an azýndan asgari olarak abdestin baþýnda niyetin yanýnda euzu ile besmeleyi unutmamalýdýrlar. Çünkü besmelesiz iþin sonunun kýsýr olduðu bir hadiste geçtiði gibi besmelesiz abdestin kabul olmadýðý da baþka bir hadiste ifade edilmektedir. Þafi mezhebindekiler tam yüzlerini yýkarken abdeste niyet ederler. Hanefi mezhebinde niyet sünnet iken Þafi mezhebinde farzdýr. Bir Hanefi de bu yönü ile Þafi mezhebini taklit ederse, bu mecburiyetten deðil de faziletten olduðu için, büyük sevap kazanýr. Bu niyetten dolayý farz sevabý alýr. Tabii Hanefilerde gerek euzu gerek besmele abdestin farzý deðil sünnetleridir.  Bundan baþka abdest dualarýný bilmeyen kiþilerin abdest sýrasýnda günahlarýn affý için çokça dua etmeleri, çokça ‘tövbe Yarabbim, estaðfurullah…’ demeleri çok yerinde olacaktýr. Bu tür dua ve istiðfarlar abdest almanýn ruhuna uygun düþtüðü gibi hadislerde belirtilen günahlarýn dökülmesi müjdesine de nail olmayý saðlayýcýdýr. Yine imaný tazeleyen amentünün tam kollarý yýkarken okunmasý bazý âlimlerce böyle abdest dualarýný bilmeyen kiþilere tavsiye edilmiþtir. Yine abdest sýrasýnda veya abdestten sonra kýble tarafýna yönelerek þahadet kelimesini söylemenin büyük sevabý olduðu (iki rekât abdest namazý ile birlikte cenneti nasip edeceði) hadislerde geçmektedir. Abdest aldýktan sonra, biraz da olsa, su içmenin yetmiþ derde þifa verdiði hadiste müjdelenmiþtir.  Tabii hadiste, abdest kabýndan artan sudan söz edilse de çaðýmýzda pek çok kiþi musluktan abdest almaktadýr. Musluktaki su da sonuçta ayný vazifeyi görmüþtür. Bu nedenle abdest aldýktan sonra musluk suyundan da ayný tecelliyi bekleyebiliriz. Tabii hadisin ruhuna uygun olarak bir kaptan abdest alýp da artan suyu içmek iþi garantili yapmak gibi olur. Bizimkisi sadece kendimizin de tatbik ettiði bir yorumdur. Yani yanýlma payýmýz da vardýr, muhtemeldir. Ama Allah’ýn (c.c.) rahmetinden ümit kesilmez. Allah (c.c.) kulunun zannýna göredir. Allah (c.c.) kiþinin niyetine bakar. Allah (c.c.) dualarý kabul edicidir. Yine abdestten sonra Kadir suresini bir kere okumanýn kiþiyi þehitlerin bulunduðu makamda, iki kere okumanýn sýddýklarýn bulunduðu makamda, üç kere okumanýn da peygamberlerin bulunduðu makamda haþredilemesine vesile olacaðý hadiste geçmektedir. Bu, Kadir gecesinin büyüklüðü gibi büyük bir müjdedir. Ýnsanlarýn abdest dualarýný ezberleyeceðine bu hadisin gereðini yapmalarýný tavsiye ederim. Çünkü abdest dualarý müstehap olarak görülse de hadislerle kaynaðý da pek ispat edilememiþtir. Abdest dualarýný bilmek ve okumak tabii çok güzel ve tavsiye edilecek bir þeydir. Böyle kiþiler haliyle abdest sonunda Kadir suresini de okuyabilirler. Ama abdest dualarýný ezberlemek isteyenlerin bundan önce eðer bilmiyorlarsa Kadir suresini ezberlemeleri ve abdestten sonra okumalarý daha yerindedir. Akýl ve mantýk bunu gerektirir. Çünkü abdest sonrasýnda Kadir suresini okumak hadise dayandýðý için sünnet olarak deðerlendirilebileceði gibi bizzat bir sureyi okumak olduðu için ayrýca büyük bir sevap ve fazileti de barýndýrýr. Bunu abdest dualarý ile karþýlaþtýrmak bile bir abestir. Tabii bunun insana nasip olmasý bir meseledir. Zira insan bu iþi abdest aldýktan sonra unutmaktadýr. Bunun abdest sonunda aklýma gelmesi için her çareye baþvurdum. Senelerce nasip olmadý. Yani çok az nasip oluyordu. Çok üzülüyordum. Herhalde ýsrarlý dualarým sonucunda þimdi tam sol ayaðýmý yýkarken yani abdest biterken birden aklýma gelmektedir. Allah herkese bu nimeti nasip eylesin. Amin.

Sürekli abdestli halde bulunmak,  her þeyden önce peygamberimizin (s.a.s) bir sünnetidir. Peygamberimizin (s.a.s) savaþlarda ve seferlerde tuvalet ihtiyacýný giderdikten sonra suyun bulunduðu yere gitmeden önce teyemmüm aldýðý ashabý tarafýndan müþahede edilmiþtir. O bir anýný bile abdestsiz geçirmek istememiþtir. Bu durumu merak eden ve soran sahabelerine abdest alacak mahalle varýncaya kadar ecelin gelebileceðini ve bu yüzden abdestsiz kalmak istemediðini belirtmiþtir. Peygamberimizin (s.a.s) bu ahir zamanda bir sünnetini ayakta tutmanýn ise yüz þehit sevabý kazandýrdýðý hadislerde ifade edilmiþtir.

Abdestli olmak insanýn her yaptýðý iþi ibadete çevirir. Peygamberimiz (s.a.s) abdestli iken yenen yemeðin midede zikrettiðini ifade etmiþtir. Güzel bir abdest alýp da besmele, güzel bir niyet ve dua ile (Allah’ým emrin gereði benim, çoluk çocuðumun rýzký için iþime gidiyorum. Çalýþmamý fazl u ikramýnla ibadet hükmünde say… Amin.) insan evinden çýkýp iþine gitmeye hazýrlandýðýnda her yapýlan þey Allah’ýn (c.c.) izni ile ibadet olur.  Ýþindeki çalýþmalarý sevaba dönüþür, kazandýðý para da sanki Allah yolunda harcanmýþ gibi olur.

Abdesti korumak, sürekli abdestli halde bulunmak kolay bir þey deðildir. Her tuvalet ihtiyacýný giderdikten sonra abdest almak nefse aðýr gelir. Nefsin belini kýrmak zordur. Alýþtýrmak için bayaðý emek vermek, üzerine düþmek gerekir. Bunun için pek çok büyük zatlar, veliler az yiyip az içip veya gündüzlerini oruçla geçirip abdesti gün boyu muhafazaya önem vermiþlerdir. Bu yüzden peygamberimiz (s.a.s) devamlý abdestli bulunmaya ancak kâmil müminlerin güç yitireceðini söylemiþlerdir.

Ehli dünyanýn hoþuma giden ve ibret aldýðým bir tabiri vardýr: Vakit, nakittir (paradýr). Tabii ben bu sözü bu haliyle sevmiyorum. Þu biçime dönüþtürdükten sonra bu söz hoþuma gidiyor: Vakit, sevaptýr.  Paralarýný faize bankaya yatýran ehl-i dünyanýn her geçen zamaný kesenelerine giren para olarak deðerlendirmeleri bu sözü bir atasözüne çevirmiþtir. Ýnsanlar da sözün aslýný bilmeden yalan yanlýþ kullanmaktadýrlar. Allah (c.c.) bu tür kötü sözlerden bizleri korusun.  Hayat felsefesi yapmasýn. Zaman, bu dünyaya ait bir kavramdýr. Ehl-i dünya onun kýymetini parayla, ehl-i ukba sevapla, Allahýn rýzasýyla ölçer. Akýp giden zamaný sevaba dönüþtürecek ibadetlerin en baþlýcasý abdesttir.  Onun için Peygamberimiz Aleyhisselam, abdest oruç gibidir diye buyurmuþtur. Nasýl oruçlunun uykusu bile ibadetse abdestli de abdestli kaldýðý müddetçe ibadette sayýlmaktadýr. Abdestli olarak uyuyan kiþi, uyku süresini ibadette geçirmiþ gibidir.  Peygamberimiz (s.a.s) abdestli olarak uyuyanlarýn ins ve cin þeytanlarýnýn þerrinden korunacaklarý gibi gündüzlerini oruçlu, gecelerini namazda geçirenlerin sevabýna nail olacaðýný söylemiþlerdir. Uykuda vefat ederlerse þehit olacaklarýný beyan buyurmuþladýr.

Tabii yatarak uyuyan kiþinin abdesti uyandýðýnda bozulur ve yeniden abdest almasý gerekir.

Abdesti gün boyu korumak özel bir çaba ister. Ben bu yüzden yanýmda gömleðimin cebinde küçük bir Kuran-ý Kerim’i hiç eksik etmem. Elbette bu Kuran-ý Kerim’i üzerimde taþýmamýn baþka nedenleri de var. Ama bana saðladýðý en büyük yarar,  gün boyu abdestli kalmamý, tuvalet ihtiyacýndan hemen sonra abdest almamý saðlamasýdýr.  Nefsi bir yasakla terbiye etmedin mi nefis ibadetlerden kaçar, bahanelere sýðýnýr. Ama onu bir ibadete mecbur kýlýnca bu sefer kendisini ona göre ayarlar. Siz bile bu duruma þaþar kalýrsýnýz. Normalde evde küçük tuvaletim çok sýk gelir. Ama dýþarýya çýktýðýmda hem tuvalet sorunu bende çok uzun zaman görülmez hem de nerede, ne zaman abdestimi tazeleyeceðimi nefsim öyle bir ayarlar ki ben buna her zaman çok hayret etmiþimdir.

Peygamberimiz (s.a.s) abdestli olarak vadesi yetenin ruhunu Azrail Aleyhisselam’ýn þehit sýfatý ile alacaðýný beyan buyurmuþtur. Çünkü abdest imana, tövbe ve istiðfara delil olduðu gibi o kiþinin Allah’ýn (c.c.) bir farzýný, emrini üzerinde taþýmaya, ayakta tutmaya gayret ettiðini de göstermektedir. Bu nefisle bir tür cihattýr. Ýþin en büyük sýrrý abdestin namazýn bir þartý, yani bir nevi parçasý olmasýdýr. Namaz ise en büyük ibadettir. Çoðu zaman parça bütün hükmüne geçebilir. Bundan dolayý böyle büyük bir nimete yani þehitliðe insaný ulaþtýrabilmektedir. Kuþkusuz Allah (c.c.) kulun gönlünden geçenleri bilir ve çoðu zaman bunlar dua hükmüne geçer. Bir insanýn abdesti muhafaza yönündeki gayreti, günün büyük kýsmýný abdestli olarak geçirmesi, abdestli olarak uyumasý ona bu þehit olarak ölme nimetini nasip eyleyebilir.  Bu yolda çaba kuldan olduktan sonra Allah (c.c.) kullarýna karþý çok cömerttir, onlara mükâfat vermeyi çok sever. Hiç kimseyi mahrum býrakmaz. Beklediðinden de fazlasýný verir. Allah (c.c.) haya sahibi olduðu için kulun hüsn-i zannýný boþa çýkarmayý sevmez.  Yeter ki insanlar sürekli çalacaklarý ibadet kapýlarýný bilsinler.

Allah (c.c.) bu dünyada bizleri abdest suyu ile temizlemeyi nasip eylesin. Yoksa kabirde toprakla temizlenmek, kabir azabýný gerektirir. Günahlarýmýz ahrete de intikal ederse ateþle temizleniriz ki bu büyük bir azaptýr. Allah (c.c.) göstermesin.

Allah (c.c.) daima abdestli bulunmayý ve onun faziletlerini bizlere ihsan eylesin. Bu yolla bizlere rýzasýný nasip eylesin. Amin.
Muhsin Ýyi



radyobeyan