Tarihten Baþlýklar
Pages: 1
Dersim By: selsebil Date: 31 Ekim 2009, 18:21:41
DERSÝM



En aþaðý 50.000 müslümanýn kanýný ve canýný ihtiva etmesi bakýmýndan, kalýn hatlarýyle bir harita gibi çizdiðimiz ve þu anda yalnýz ana prensip ve manasýyle tesbit ettiðimiz bu facianýn, tarihte bir benzeri gösterilemez.Babalarýný arayan ve yanýna gitmek istediklerini söyleyen iki masum çocuðun Hozat Kaymakamý tarafýndan süngületilerek babalarýnýn yanýna gönderilmesi… Kendisinin öðretmen ve köy halkýyle alakasýz bir þahýs olduðunu iddia ederek alevler içinden fýrlamak isteyen bir gencin, kalasla itilip alevler içine atýlmasý ve karþýsýnda sigara içilmesi…


Buðday saplarý üstünde yakýlan, daha evvel kurþunlanmýþ bütün bir köy halký… Annesinin karnýndan sivri uçlu aletle çýkartýldýktan sonra yaþamakta devam eden ve hala topuðunda bu sivri uçlu aletin izini taþýyan çocuk… Bir dere içinde boðazlanan ve bu fiili yerine getiren celladýn bulunmasý bir hayli zorluða yol açan yÝrmi masum… Ve buna benzer Daha neler, daha neler!..Cesetleri deðil, manalarý muhakeme ve idam eden tarih, bakalým bu 50.000 çocuk, genç, ihtiyar, kýz, kadýn, hasla, alil müslüman cesedine karþýlýk kaç ferdin manasý üzerinde ebedi kararý verecektir?

Elazýð Ortaokulunda okuyan iki çocuk… Tatili geçirmek üzere memleketleri olan Hozat’a geliyorlar ve facianýn tam üstüne düþüyorlar. Hozat yakýnlarýndaki köylerine geldikleri zaman babalarý Yusuf Cemil’in öldürtülmüþ olduðunu öðreniyorlar ve aðlamaya baþlýyorlar. Onlara þu karþýlýk veriliyor:«- Sizi de onun yanýna götüreceðiz!»Çocuklar odadan sürükletilerek çýkartýlýyor ve jandarma muhafazasýnda gittikleri yolda süngületiliyorlar. Böylece babalarýnýn yanýna gönderilmiþlerdir.Her evi ayrý ayrý tutuþturulduktan sonra dört bir etrafý ayrýca çalý çýrpý içine alýnýp alev alev yakýlan bir köyden, deli gibi bir adam çýkýp, çalý yýðýnlarý gerisinde manzarayý sey­redenlere doðru ilerliyor ve haykýrýyor.«Durun, ben köyah alisinden deðilim!. Muallimim! Müsade edin, kendimi size isbat edeyim!»Fakat sözüne mukabele, bir kalasla itilerek alevler içine atýlmasý oluyor.

Adam, evvela göðsünün kýllarý tutuþarak alev alev yanarken, çalý yýðýnlarý gerisinde amir, zevk ve istihza ile sigarasýný içmektedir. (Bu vak’a, bana, 1944 yýlýnda, Eðridir’de askerliðimi yaparken, resmi þahýslar huzurunda, yanan adama karþý sigarasýný zevkle içtiðini söyleyen amirden bizzat dinleyenlerce anlatýlmýþtýr.)Yusuf Cemil’in köyünden 200 kadýn ve çocuk öldürtülmüþ ve bunlarýn cesetleri buðday saplarý üzerinde yakýlmýþtýr, Öldürülenler arasýnda, Elazýð’da askerliðini yapan ve o sýrada izinli olarak köyünde bulunan Rüstem adýnda biri de vardýr. Bu zavallý, mezun olduðunu ve isterlerse hüviyet ve izin kaðýdýný da gösterebileceðini söylediði halde derdini dinletemiyor ve dört çocuðu ile seksenlik anasý arasýnda, onlarla beraber, kurþunlanýyor.Hozat’ýn Karaca köyünden Cafer oðlu Kasým… Bu adam, o tarihten 30 sene kadar evvel Amerika’ya gitmiþ, orada 15 yýl kalmýþ, epeyce para kazanmýþ ve sonra köyüne dönmüþtür.

Kasým, Amerika dönüþünde, Birinci Dünya Harbinde Kafkas cephesi Köprüköy muharebesinde þehit düþen kardeþi Yüzbaþý Þükrü’nün iki çocuklu dul karýsý Þirin Hatunla evlenmiþ, Hozat’a gelip yerleþmiþ, orada bir maðaza açmýþ ve ticarete baþlamýþtýr. Hükümetle de bazý taahhüt iþlerine giriþmektedir. Dersim hareketi esnasýnda, iþbu Cafer oðlu Kasým, taahhüt bedelinden alacaðý olan 6.000 lirayý tahsil etmek üzere Ovacýk Kaymakamlýðýna müracaat ediyor. Muamelesini tekemmül ettirip parayý kendisine veriyorlar. Muamele biter bitmez «Seni Hozat’tan çaðýrýyorlar!» diyerek, onu, mahfuzen yola çýkarýyorlar. Cafer oðlu Kasým, kasabadan ayrýldýktan bir saat sonra jandarmalara öldürtülüyor. Koynundaki 6.000 lira da, iki alakalý idare amiri arasýnda taksim ediliyor.Zavallý zevcesi Þirin Hatun, o esnada, dört çocuðuyle birlikte, komþularýna oturmaya gitmiþtir.

Kadýn, evine döndüðü zaman bir de görüyor ki, kapýsý kýrýlmýþ ve bütün eþyasý etrafa dökülüp saçýlmýþtýr. Haykýrmaya baþlýyor:«- Yetiþin, evimize eþkiya girdi!..»Bu feryadýna karþýlýk olarak kadýn, kapýsýnýn önünde, çocuklarýyle beraber öldürülüyor ve dolgun miktarda altýný, parasý ve eþyasý yaðma ediliyor.Bu arada, Hozat’ýn Zýmbýk köyünde (Þekspir)in hayaline bile taþ çýkartacak bir vak’a cereyan etmektedir. Erkek­leri tamamýyle doðranmýþ olan köyün 100 kadar kadýn ve çocuðu, sivri uçlu aletle (süngü) öldürülüyor. Öldürülen kadýnlar arasýnda biri, doðurmak üzere bir gebedir. Bu kadýnýn kamýna giren sivri uçlu alet, barsaklarýný yere döküyor, rahmini parçalýyor ve kendisini öldürüyor. Tehlike geçtikten sonra gizlendikleri yerden çýkan birkaç kadýn, ölüleri gözden geçirirken, bu kadýnýn rahminden düþen çocuðun sað olduðunu dehþetler içinde görüyorlar. Muazzam bir kader cilvesi olarak yaþamakta devam eden çocuðu alýyorlar, emzirtip büyütüyorlar ve ona «Besi» adýný koyuyorlar. Bu kýz bugün hala ayný köyde ve hayattadýr. Sivri uçlu alet annesinin karnýna girip rahmini deldiði zaman da onun topukçuðunda bir yara açmýþtýr ve kýz hala bu yarayý topuðunda taþýmaktadýr.

(24 yýl evvelki Büyük Doðu’lardan)Hozat’ýn Dolantanýr köyünden Veli isminde bir genç, Elazýð Muallim Mektebinde okuduktan sonra öðretmen olarak Trakya’ya gönderilmiþ, orada evlenmiþ, 3 çocuk sahibi olmuþ ve tam da Dersim hareketi baþlamak üzereyken, karýsý ve çocuklarýyle, yaz tatilini geçirmek üzere köyüne gitmiþtir. Genç muallimin köyü, erkekli ve kadýnlý, çocuklu ve ihtiyarlý doðranýrken, kendisi, karýsý ve çocuklarý da ayný akýbete mahkum edilmiþ ve cesetleri yakýlmýþtýr.Mazgirt Tersemek nahiyesinin halký doðranmakta… Merhamet sahiplerinden biri, birle on yaþý arasýnda 20 kadar çocuðu alýp bir derenin içine saklanmýþtýr. Vaziyet birden haber alýnýyor. Çocuklarýn öldürülmeleri emri veriliyor. Fa­kat bu emri yerine getirebilecek kimse zuhur edemiyor. En katý yürekliler bile, böyle müdafaasýz masumlara silah kullanamayacaklarýný söylemeye mecbur kalýyor. Tecrübe birkaç defa akamete uðruyor ve hayli sýkýntý mevzuu oluyor.

Nihayet en kara yüzlü çingeneden daha karanlýk suratlý bir adam bulunuyor ve bir dere içinde titreþe titreþe bekleyen 20 masumun iþi bitiriliyor.Murat suyunun kandan kýpkýzýl aktýðýný görenler olmuþtur.Celal Bayar’ýn Baþvekil ve Mareþal Fevzi Çakmak’ýn Genelkurmay Baþkaný bulunduðu 1938 yýlýnda cereyan eden Dersim faciasý, bütünleþtirilmesini okuyucularýmýzýn hayaline ve istikbaldeki tarihçinin kalemine býraktýðýmýzbirkaç teferruat çizgisi halinde budur! Dayandýðý tek sebep de birtakým asayiþsizlik ve itaatsizlik bahanesi altýnda, bütün Doðu Anadolu’yu kapsayýcý olarak, o mýntýkanýn bir türlü sulandýrýlamayan koyu Ýslami rengidir.

Bir kývýlcým halinde gösterdiðimiz Dersim yangýnýn kömürleþtirilmiþ 50.000 cesedinde, kutup þahsiyetler dýþý bir yýðýn olarak din mazlumluðunun en çarpýcý levhasýný seyredebilirsiniz!

Necip Fazýl Kýsakürek-Son Devrin Din Mazlumlarý


radyobeyan